Ana Sayfa Blog Sayfa 74

Bayer G4A Hızlandırma Programı’nın 2024 yılı sürecine seçilen 5 girişim

Türkiye’de sağlık ve tarım alanında yenilikçi çözümler sunan, fikir aşamasını geçmiş, bir ürüne veya prototipe sahip ya da satış aşamasında olan girişimlere destek olmak amacıyla yola çıkan Bayer, Hackquarters by Tenity iş birliği ile 2018 yılından bu yana yürüttüğü G4A Girişim Hızlandırma Programı ile Türkiye’nin girişimcilik ekosistemine yedinci yılında da katkı sağlamaya devam ediyor.

Bu yıl Bayer’in İlaç, Tüketici Sağlığı ve Tarım Ürünleri iş bölümlerine yönelik 200’den fazla girişimin değerlendirildiği programa CorPal, O-Asistan, Afara, Eczita ve Relate olmak üzere 5 girişim seçildi.

Tüm girişimler programın sunduğu fırsatlardan yararlanarak iş ağlarını genişletme, girişimlerini hızlandırma, inovatif çözümlerini geliştirme ve Bayer ile iş birliği yapma imkânı elde edecek. 100 gün boyunca iş modeli yaratmadan B2B satışa, marka ve pazarlama stratejisinden fiyatlandırma politikasına kadar birçok farklı konuda eğitime katılacak. Aynı zamanda Bayer çalışanlarından ve Hackquarters by Tenity’nin network’ünde yer alan, alanında uzman kişilerden mentorluk desteği alacak. 5 girişim arasından belirlenen 3 girişime ise 300’er bin TL hibe desteği verilecek.

G4A girişim hızlandırma 2024 girişimleri:

CorPal: Uzun dönem takip gerektiren hastalıklar için özel geliştirilmiş yapay zekâ destekli bütüncül rehabilitasyon platformunu hastaların mobil cihazlarına taşıyarak hastaların kişiselleştirilmiş içeriklere ve psikolojik desteğe ulaşmalarını, istedikleri zaman ve yerde doğru egzersizleri yapmalarını sağlıyor.

O-Asistan: Onkoloji ve hematoloji alanında hastalar, hasta yakınları ve doktorlar için sunduğu akıllı kemoterapi takvimi, ilaç hatırlatmaları, yan etki yönetimi ve ikinci uzman görüşü özellikleriyle tedavi sürecinin izlemesini, takip edilmesini ve yönetilmesini mobil uygulama üzerinden kolaylaştırıyor ve doktorlara daha hızlı ulaşılmasını sağlıyor.

Afara: Tarım robotu ile pamuk hasadı sonrası yere dökülen pamukları, görüntü işleme yöntemi ile tespit edip vakumlu toplama sistemleri ile topluyor; otonom kontrol edilebiliyor ve verimlilik esaslı tarla verileri sağlıyor.

Eczita: Dijital cüzdan uygulaması ile markaların ve eczanelerin, müşteri alışveriş deneyimini daha verimli hale getirmeyi amaçlıyor. Markaların panelleri üzerinden oluşturduğu kampanyaları geçerli olan eczanelerde son kullanıcıyla buluşturarak kullanıcıların, anne & bebek, kişisel bakım, dermokozmetik ve gıda takviyesi kategorilerinde eczanelerden daha uygun fiyatla doğru ürüne erişmesini sağlıyor.

Relate: Uzman psikologlar tarafından hazırlanan bilimsel içerikler, alışkanlık ve duygu takibi özellikleri ile kişiselleştirilmiş çözümler sunarak kullanıcıların kendilerini daha iyi hissetmelerini ve geliştirmelerini sağlıyor.

Girişimler hız kazanıyor, yatırım alıyor

Bayer; sağladığı hibe, mentorluk, eğitim desteği ve iş birliği imkânlarıyla Türkiye’deki girişimcilik ekosistemine 4 milyon TL’ye yakın katkı sağladı. Programa bu zamana kadar seçilen 37 girişim; stratejilerini gözden geçirme, prestij ve görünürlük elde edebilme fırsatı buldu, Bayer’in ve Hackquarters by Tenity’nin network’üne kolayca erişip ihtiyaç duyduğu her noktada destek alabildi ve hız kazandı. Girişimlerden bazıları yurt dışı pazarlarına açıldı, yatırım aldı ve yeni iş birliklerine imza attı.

Logo Ventures yönetici ortağı Merve Zabcı ile fonun bugünü ve yarınını konuştuk

Türkiye’nin önde gelen yatırım şirketlerinden Logo Ventures yönetici ortağı Merve Zabcı ile egirişim olarak uzun süredir yapmadığımız bir şey yaptık ve yazılı röportaj gerçekleştirdik. Genelde video olarak bu içerikleri üretiyoruz ama merak etmeyin, kendisini ayrıca kadrajlarımıza da konuk edeceğiz.

Logo Ventures ile özel röportaj

Hilmi Öğütcü: Logo Ventures olarak 2023 yılı sizin için nasıl geçti? Bu yıl gerçekleştirdiğiniz çalışmalardan söz edebilir misiniz? Kaç girişime yatırım yaptınız, ne kadarlık yatırım düzeyine ulaştınız?

Merve Zabcı: “2023 yılında 10 yatırım yaptık ve portfoyümüz 17 girişime ulaştı. Geçen yıl hem yatırım tempomuzu devam ettirdiğimiz hem de yakın coğrafyalara açılım, sürdürülebilirlik ve platformlaşma konularında önemli adımlar attığımız bir yıl oldu.

Orta ve Doğu Avrupa ülkeleri ile uzun zamandır ilgileniyoruz, bu coğrafyadaki girişimler globale açılma süreçleri ve ihtiyaçları açısından Türkiye’deki girişimler ile oldukça benzer. Biz de bu coğrafyadaki girişimleri kendi platformumuza dahil ederek o pazarlarda da katma değer yaratabileceğimizi düşünüyoruz. 2023 yılında bu coğrafyaya ilk yatırımlarımızı yapmaya başladık ve 2024 yılında farklı iş birliktelikleri ile daha akitf olmayı hedefliyoruz.

Fotoğraf: Hilmi Öğütcü

Sürdürülebilirlik oldukça önem verdiğimiz alanlardan biri, 2023 yılında hem fonumuzun hem de portföy şirketlerimizin Birleşmiş Milletler Hedefleri doğrultusunda ve belirlediğimiz kriterler çercevesinde etki haritalarını ve yatırım öncesi etki karnelerini çıkarttık. Bu yıldan başlayarak her yıl sürdürülebilirlik ve etki raporumuzu yanınlayacağız.

Porföy şirketlerimizin sayısı artıkca onlara verdiğimiz desteği daha sistematik sunabilmek için Surge platformunu oluşturduk. Surge’un amacı girişimlerin global pazarlara açılabilmeleri için gereken kaynağı onlara sunmak ve onları global arenada sektör uzmanları, insan kaynağı, müşteri ve yatırımcılar ile bir araya getirmek. Surge’un etrafında 50’yi aşkın sektör liderini ve uluslarası kuruluşu bir araya getirdik. Uzmanlar portföy şirketlerimizde danışmanlık ve yönetim kuruluğu üyeliğinden bir fiil şirkette yönetici veya yatırımcı olmaya kadar farklı görevler alıyorlar.”

Hilmi Öğütcü: 2024 hedefleriniz neler? Kaç girişime yatırım yapmayı planlıyorsunuz, bir exit beklentiniz var mı?

Merve Zabcı: “2024’te 2023 yılına benzer bir yatırım temposunda olacağız. 6-8 girişime yeni yatırım yaptığımız ve devam yatırımları ile mevcut portföyümüzü desteklediğimiz bir yıl planlıyoruz.

Çıkış konusunda ise portföy şirketlerimize stratejik yatırımcılardan ilgi var, özellikle de yeni bir dikeye girmek isteyen veya mevcüt ürün gamlarına yenilikçi ürünler eklemek isteyen firmalardan. Fakat fonumuz halen oldukca genç, girişimlerimize ortalama 1.5 yıl önce yatırım yaptık. Dolayısıyla çıkıştan ziyade yeni yatırımlara odaklandığımız bir dönemdeyiz.”

Hilmi Öğütcü: 2024 yılında öne çıkmasını beklediğiniz sektör ve alanlar var mı? Yapay zeka rüzgarı esmeye devam edecek mi?

“Teknolojinin hiç olmadığı kadar hızlı geliştiği farklı bir dönemden geçiyoruz. Yapay zeka ve açık kaynaklı yazılımlar sayesinde teknoloji daha erişilebilir oldu ve demokratikleşti. Örneğin GitHub kodların 70%’i artık autopilotta yazılıyor. Yapay zeka gündelik işlerimize de dahil olarak hızla derinleşecek ve bu alandaki regulasyonları daha çok konuşmaya başlayacağız.

Yükselmesini beklediğimiz sektör ve alanlar; öncelikle yapay zeka ve büyük dil modelleri’nin (LLM) farklı dikeylere odaklanan aplikasyonları. Ayrıca, artan veri ve gelişen uygulamalarla birlikte siber güvenliğin giderek önem kazanmaya devam edeceğini düşünüyoruz. Ve Sürdürülebilirlik /iklim teknolojileri gözden kaçmaması gereken bir alan; mevcut doğal kaynakların gelecek nesiller için korunabilmesi ancak teknoloji ile mümkün olacak.”

Hilmi Öğütcü: Gelecek dönemde yatırım yaptığınız alanlarda bir değişiklik olacak mı? Özellikle belirlediğiniz bir hedef sektör var mı?

Merve Zabcı: “İki ana stratejimiz var ilki Türkiye ve Orta ve Batı Avrupa’da kurulmuş ve küresel teknoloji ihracatı yapabilecek girişimler, örneğin Wask, Miros AI, Evreka, Flowla ve Quin AI yatırımlarımız bu kapsamdadır. İkincisi ise Türkiye nüfüsu ve ticaret hacmi ile çok önemli bir yere sahip. Biz de bu büyük pazarda belli sektorlerde lider konuma gelebilecek girişimlere yatırım yapmaktayız FigoPara ve Kamion yatırımlarımız bu çerçevededir.

2024 yılında da bu iki strateji altında ilerleyeceğiz. Hedeflediğimiz öncelikli sektörler ise farklı sektör dikeylerinde Yapay Zeka ile çözüm bulan aplikasyonlar, Siber Güvenlik ve İklim Teknolojileri.”

Hilmi Öğütcü: Girişim ekosistemi 2023’ü nasıl geçirdi? 2024’e ilişkin beklentileriniz neler?

Merve Zabcı: “Girişim ekositemi için 2023 yılı bir geçiş dönemi oldu; gereğinden fazla olan likidite piyasadan çekildi ve yeni düzende girişimciler, girişimler ve yatırımcılar kendi eksik noktalarını gidermeye çalıştılar. Türkiye’de ise yaşadığımız deprem felaketi ve seçim yılının etkisi ile global piyasalara göre durgunluk daha fazla hissedildi. Aynı zamanda 2023 yılında global teknoloji hisseleri 2022 yılındaki düşüşün ardından tekrar toparladı ve eski seviyelerine yaklaştı. Girişim şirketlerinde ise, Yapay Zeka girişimleri haricinde, değerlemeler konservatif kalmaya devam etti.

2024 yılının ise yatırımcılar için hiç olmadığı kadar iyi bir fırsat sunduğunu düşünüyorum. Değerlemelerdeki balonun azaldığı, birim karlılığın ve sürdürülebilirliğin tekrar önemsenmeye başlandığı anlamlı bir yatırım ortamı oluştu. Biz de 2024 yılında güçlü ekipler tarafından kurulmuş girişimleri desteklemeye devam edeceğiz.”

Logo Ventures’la ilgili egirişim’deki tüm içeriklere buradan ulaşabilirsiniz.

600’den fazla yerli ve yabancı yatırımcının katıldığı Revo Building Bridges etkinliği gerçekleştirildi

Türkiye’nin en büyük girişim sermayesi fonlarından Revo Capital‘in, bu yıl dördüncüsü düzenlenen Revo Building Bridges etkinliği, 42 Venue Maslak’ta gerçekleşti.

Türkiye ve Avrupa’dan önde gelen 600’den fazla yatırımcı, girişimci ve iş insanının katıldığı önemli bir etkinliğe ev sahipliği yapan Revo Building Bridges etkinliğinin açılış konuşmasını Revo Capital Kurucu Ortağı ve CEO’su Cenk Bayrakdar yaptı. Revo Capital’in Türkiye girişimcilik ekosistemindeki katkılarına ve potansiyeline dikkat çekilen etkinlikte, ayrıca girişimcilerin ve yatırımcıların en çok merak ettiği konular arasında olan yapay zekâ, teknolojide kadın liderlik, siber güvenlik, fintek, gaming trendleri ve enerjide sürdürülebilirlik konularında tematik paneller düzenlendi.

Üçüncü fonun detayları hakkında bilgi veren Revo Capital Yönetici Ortağı Cenk Bayrakdar şunları söyledi verdiği demeçte;

“Revo Capital olarak Türkiye’nin şu anda en değerli şirketleri arasında yer alan Getir’in 2017 yılında ilk yatırımcıları arasındaydık ve diğer yatırım yaptığımız Param, Midas, ikas, Massive Bio ve Akinon’da Türkiye’de sektörlerinde lider konuma ulaştı. Yatırım alanındaki 10 yıllık başarılı stratejimizi devam ettirmek için 100 milyon dolarlık üçüncü fonumuzu kuruyoruz. Yatırımlarımızın yüzde 80’ini Türkiye’ye yapmayı hedefliyoruz ve diğer 2 fonumuzda da olduğu gibi Doğu Avrupa bölgelerinde de yatırım fırsatlarını değerlendirmeye devam ediyoruz. Türkiye’deki büyüme aşamasındaki girişimciler için önemli olan yatırım boşluğunu doldurmayı hedefliyoruz. Fonumuz, stratejik olarak Ar-Ge ve yazılımcıları Türkiye’de olan ve 6 temel sektörde faaliyet gösteren şirketlere yatırım yapacak: Fintek, B2B SaaS, siber güvenlik, sağlık teknolojileri, enerji ve oyun. Özellikle yapay zekâ teknolojilerine büyük ilgi duyuyoruz ve bunların tüm sektörlerde inovasyonun katalizörleri olarak potansiyeline inanıyoruz.”

“Son 12 yılda Türkiye’ye yapılan küresel yatırımlar 260 milyar doları aştı”

Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) Hisse Senedi Genel Müdürü Dirk Wener, yaptığı açılış konuşmasında, 2023 yılında 2.5 milyar Euro ile Türkiye’nin EBRD tarafından en fazla yatırım yaptığı ülke olduğuna dikkat çekti.

Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi Başkanı A. Burak Dağlıoğlu ise konuşmasında, 2024-2028 stratejilerinin, Türkiye’nin uluslararası doğrudan yatırım pazarındaki payını %1’den %1,5’e çıkarmayı hedeflediklerini dile getirdi. Dağlıoğlu, son iki on yılda Türkiye’nin istikrarlı ekonomik büyümesini vurgulayarak, bölgede uluslararası yatırım için bir merkez olarak kilit rolünü vurguladı. Türkiye’de şu anda teknoparklarda ve AR-GE merkezlerinde faaliyet gösteren 700’den fazla uluslararası şirketin bulunduğunu ve farklı sektörlerde hizmet veren 80 binden fazla uluslararası şirketin çeşitli hizmetler sağladığını açıkladı.

“İstanbul Avrupa’nın Silikon Vadisi olarak yükselişte”

Etkinlikte, teknoloji, girişimcilik, yapay zeka, bulut bilişim, siber güvenlik, finansal teknolojiler, enerji ve oyun sektörleri üzerine paneller düzenlendi. Oyun panelinde Istanbul’un Avrupa’daki oyun alanındaki silikon vadisine dönüşmesi ve Türkiye’deki 700 aktif oyun şirketi ile bu alandaki önemine dikkat çekildi. Kurumsal girişimcilik panelinde Fortune 100 şirketlerinin yüzde 71’inin şu anda kurumsal girişim sermayesi fonlarına sahip olması ve bu sayının 2000 yılından sadece 10 olduğu vurgulandı. Borsada işlem gören şirketlerin girişim sermayesi fonlarının piyasayı neredeyse yüzde 50’ye kadar aşan bir performansla geride bırakması ve girişimcilikte aktif kurumların sayısının artırılmasına yönelik öneriler de panelde tartışıldı. Kadınların teknoloji alanında liderliği ve iş dünyasındaki yönetici rollerinde artış, girişim sermayesi yatırımları, yapay zeka ve bulut bilişimdeki gelişmeler, finansal teknolojilerin yükselişi gibi konular ön plana çıktı. Türkiye’nin girişimcilik ekosistemi ve ekonomik potansiyeli üzerine raporlar sunuldu. Büyük şirketlerin yapay zeka kullanımı ve ekonomik büyümeye katkısı tartışıldı.

Ayrıca etkinlik kapsamında McKinsey & Company tarafından yapılan sunumda, 2030’a kadar şirketlerin yüzde 70’inin yapay zekayı kullanacağı ve ekonomik faaliyetlerde ekstra 13 trilyon dolarlık bir artış sağlayacağı öngörüldüğü paylaşıldı.

Girişimciliği destekleyen kurumların yoğun katılım gösterdiği etkinlikte; Özyeğin Üniversitesi, İstanbul Kalkınma Ajansı, TEB ve Microsoft, PwC Türkiye ana sponsorlar olarak yer alırken, Türkiye İş Bankası ve Integra Sigorta Brokerlik ise destekçiler arasında yer aldı.

Hızlandırma programı QNBEYOND’un altıncı dönemine seçilen 8 girişim

QNB Finansbank’ın hayata geçirdiği hızlandırma programı QNBEYOND‘un altıncı dönemine kabul edilen 8 girişim belli oldu. Girişimler altı ay süreyle birçok iş birliği fırsatını değerlendirirken QNB Finansbank, iştirakleri veya müşterileriyle birçok iş fırsatını değerlendirecekler.

QNBEYOND Hızlandırma Programı yeni döneminde; Boston, San Francisco, Berlin, Londra ve İstanbul’dan girişimleri programına aldı. Programa giren ekipler daha önce Apple, Aselsan, BiTaksi, Crunchbase, EBRD, GameStop, Goldman Sachs, Google, HelloFresh, IBM, King, McKinsey, Meta, NASA, TOGG, Trendyol ve Youtube gibi önde gelen şirketlerde deneyimler elde etti.

Altıncı dönem girişimleri sürdürülebilirlik, kuantum teknolojisi, kripto, DevOps ve veri mühendisliği alanlarına odaklanıyor.

Bugüne kadar QNBEYOND

2023’de tamamlanan beşinci dönemde 8 girişim QNBEYOND Hızlandırma Programı’ndan mezun olurken; 5. dönemle birlikte 43 mezuna ulaşan QNBEYOND Hızlandırma Programı’ndan çıkan girişimler toplamda 100 milyon dolardan fazla yatırım topladı.

QNBEYOND’un sahip olduğu güçlü mentor ağı, iş ortakları ve üst yönetim desteği
Sektör profesyonelleri ve QNB Finansbank çalışanlarından oluşan 130 kişiyi aşkın güçlü bir mentor ağına sahip olan QNBEYOND, girişimcilerin ihtiyaç duyabileceği neredeyse tüm konular için alanında uzman bir mentora sahip.

Ayrıca hızlandırma programına katılan girişimlere; Amazon Web Services, Google Cloud, Microsoft Azure gibi servis sağlayıcılar, Hubspot, Notion, Docsend, New Relic, Miro, Remote, Asana gibi yabancı servisler ve Fol, iyzico ve TalentGrid gibi şirketlerden on binlerce dolar değerinde indirim fırsatı da sunuluyor.

QNBEYOND’un 6. dönem girişimleri:

Apollo IoT: Türkiye’nin ilk ve tek yapay zeka destekli, bulut tabanlı, 360 derece dijital enerji yönetim platformudur.

Boston Quantum: Kuantum algoritmalarla hazine yönetimi ve uluslararası ödeme çözümleri sağlayan bir altyapı teknoloji girişimidir.

Bruin: Veri analistlerinin ve veri bilimcilerin herhangi bir özel kod olmadan yüksek kalitede veri akışları oluşturmasına, belgelemesine ve yönetmesine olanak tanıyan platformdur.

Clave: Blokzincir üzerine kurulu bir fintech uygulamasıdır. Biyometrik doğrulama yöntemlerini entegre ederek hesap oluşturmada ve yönetiminde web3 dünyasının rahatsız olduğu anahtar kelimelerden arındırarak, programlanabilir hesaplar ve blok zincir tabanlı ödeme yöntemleri aracılığıyla daha iyi ve güvenli bir deneyim yaratır.

Covalent: Atmosferden yakalanan karbonu kalıcı olarak silen mühendislik temelli carbon removal projelerinin sertifikalandırılmasını ve finansmana erişmesini sağlayan bir platformdur.

EcoTrove: Ev hanelerinin elektrik ve doğalgaz ihtiyaçlarını 12 aylık sabit fiyatlı aboneliğe bağlayan, fatura indirimleri yaratan ve tüketimi yeşil enerji kaynaklarıyla optimize eden bir yeşil enerji abonelik platformudur.

Scrape.do: Hedef web sitelerinden bloklanmadan ve anti-bot sistemlerine yakalanmadan halka açık verilerle scraping yapılmasını kolaylaştıran web scraping API servisidir.

Infrastack: AI yapay zeka tabanlı bir application observability platformudur. Uygulamalarda; sistemin durumunu, sorunlarını görünür kılar, ayrıntılı bilgiler verir ve yardımcı pilot ile geliştiricilerin süreçlerini hızlandırır.

QNBEYOND’la ilgili tüm gelişmeleri sizlerle paylaşmaya devam edeceğiz.

Avrupa Birliği’nin Yapay Zeka Yasası neler getiriyor?

Avrupa Birliği; temel hakları, demokrasiyi, hukukun üstünlüğünü ve çevresel sürdürülebilirliği korumak için risk temelli bir yaklaşım benimseyen kapsamlı bir Yapay ZekA Yasası (EU AI Act) üzerinde geçtiğimiz yılın sonunda anlaşmaya varmıştı. Bu yıl yasalaşması ve 2025 yılına kadar kurumların uyum sağlaması beklenen bu yasanın yapay zekâ alanında fiili yeni küresel standart olarak kabul görmesi de bekleniyor.

Son olarak KPMG de hazırladığı AB Yapay Zeka Yasası’nın Şifresini Çözümü (Decoding the EU AI Act) isimli raporunda Yapay Zekâ Yasası’nın etkisini ve kurumların bu yasaya nasıl uyum sağlayabileceklerini irdeliyor.

Raporla ilgili değerlendirmede bulunan KPMG Türkiye İnovasyon ve Teknoloji Danışmanlığı Lideri Gökhan Mataracı;

“Yapay Zekâ Yasası’nın yürürlüğe girmesiyle AB, yapay zekânın benimsenmesini teşvik etmek ve bireylerin yapay zekâyı sorumlu, etik ve güvenilir bir şekilde kullanımını sağlamak arasında bir denge kurmayı amaçlıyor. AB Yapay Zekâ Yasası, son kullanıcıları korurken inovasyonu teşvik etmeye yardımcı olacaktır. Raporumuz, Yapay Zekâ Yasası’nın yapısını, getirdiği yükümlülükleri, uyum için zaman çizelgelerini, kuruluşların dikkate alması gereken eylem planını ve stratejik yol haritasını ele alıyor. Bu yasanın iş dünyası üzerindeki yansımalarına bakacak olursak şirketler, geliştirdikleri ve kullandıkları yapay zekâ sistemlerinin bir haritasını oluşturmalı ve bunları yapay zekâ yasasında belirtilen risk seviyelerine göre kategorize etmelidir. Eğer bu sistemlerden herhangi biri sınırlı, yüksek veya kabul edilemez risk kategorisine giriyorsa yasanın etkileri uçtan uca değerlendirilerek hızlıca bir aksiyon planı çizilmelidir.”

KPMG’nin raporunda öne çıkan bazı başlıklar şu şekilde:

  • Yasaya göre yapay zekanın tanımı genişliyor: Yapay Zekâ Yasası, yakın zamanda güncellenmiş olan Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) tanımından türetilmiş geniş kapsamlı bir yapay zekâ sistemi tanımını konu alıyor. Bu tanımın, tek kullanım amaçlarına odaklanan daha basit teknolojiler ve sistemlerden derin öğrenme ve üretken yapay zekâ alanındaki gelişmiş uygulamalara kadar geniş bir yelpazeyi kapsamak üzere bilinçli bir şekilde geniş tutulduğu gözlemleniyor. Sonuç olarak, yapay zekâ yasasının kapsamı, başlangıçta tahmin edilenden çok daha geniş bir hal aldı ve gelişmiş ve üretken yapay zekâ konusundaki daha yeni anlayışımızın da ötesine ulaştı. Diğer yandan, yapay zekâ yasasının belirlediği kapsam, askeri veya savunma amaçları için kullanılan yapay zekâ sistemleri için bazı muafiyetleri bulunduruyor ve ücretsiz ve açık kaynaklı sistemler için ise sınırlı muafiyetler içeriyor.
  • Yapay Zeka Yasası, yapay zekânın etik kullanımını düzenlemeyi amaçlıyor: Yapay zekâ, dünyayı insanlığın yararına değiştirmek için büyük bir umut vaat ediyor. Ancak yapay zekânın risklerini, bilinen ve bilinmeyen potansiyel olumsuz sonuçlarını yönetmek de kritik önem taşıyor. Yapa Zeka Yasası, 2024 yılında tamamlanacak ve yapay zekâ sistemlerinin güvenli olmasını sağlamayı, temel haklara saygı göstermeyi, bu teknolojiye yatırımı teşvik etmeyi, yönetimi iyileştirmeyi ve yapay zeka için uyumlu bir tek AB pazarı oluşturmayı amaçlıyor.
  • Çoğu yapay zeka sisteminin 2026 yılının ilk yarısına kadar yasaya uyması gerekiyor: Yapay Zeka Yasası’nın yapay zekâ tanımının geniş olması nedeniyle çeşitli teknolojileri ve sistemleri kapsaması bekleniyor. Sonuç olarak, kurum ve şirketlerin Yapay Zekâ Yasası’ndan önemli ölçüde etkilenmesi öngörülüyor. Yükümlülüklerin çoğunun 2026 yılının başlarında yürürlüğe girmesi gerekiyor. Bununla birlikte, yasaklanmış yapa zekâ sistemleri, Yapay Zekâ Yasası yürürlüğe girdikten altı ay sonra aşamalı olarak kaldırılacak. Genel amaçlı yapay zekâ yönetme kurallarının 2025’in başlarında uygulanması bekleniyor.
  • Yüksek riskli yapay zeka sistemlerinin sağlayıcıları ve kullanıcıları katı yükümlülüklerle karşı karşıya: Yapay Zeka Yasası, yapay zekâ sistemlerini farklı risk seviyelerine ayırarak risk temelli bir yaklaşım uyguluyor. Bunlar; kabul edilemez, yüksek, sınırlı ve minimum riskler şeklinde sıralanıyor. Yüksek riskli yapay zekâ sistemlerine izin verilse de bunlar en katı yükümlülüklere tabi sistemler. Bu yükümlülükler sadece kullanıcıları değil, aynı zamanda yapay zekâ sistemlerinin “sağlayıcılarını” da etkiliyor. Yapay Zekâ Yasası’ndaki “sağlayıcı” terimi, tamamen kurum içi kullanım için yapay zekâ sistemleri geliştiren kuruluşlar da dâhil olmak üzere, yapay zekâ sistemleri geliştiren kurumları kapsıyor. Bu nedenle bir kuruluşun hem kullanıcı hem de sağlayıcı olabileceğini bilmek önem taşıyor. Sağlayıcıların muhtemelen risk yönetimi, veri kalitesi, şeffaflık, insan denetimi ve sağlamlık ile ilgili katı standartlara uyumu sağlamaları gerekecek. Kullanıcılar da yapay zekâ sistemlerini Yapa Zekâ Yasası’nın yasal sınırları dahilinde ve sağlayıcının özel talimatlarına göre çalıştırmaktan sorumlu olacak.

AB’nin önerdiği düzenlemenin, yapay zekânın gücünden faydalanan tüm kuruluşlar üzerinde geniş bir etkisi olacağı öngörülüyor ve uyumsuzluğun sonuçları, pazardan menetmeden ciddi para cezalarına kadar değişiklik gösteriyor. Cezalar, ihlalin ve şirketin büyüklüğüne bağlı olarak 35 milyon euro veya küresel cironun yüzde 7’sinden 7,5 milyon euro veya cironun yüzde 1,5’ine kadar değişiyor.

  • GPAI modelleri için hükümler eklendi: Büyük üretken yapay zekâ modelleri de dâhil olmak üzere genel amaçlı yapay zekâ (GPAI) modellerindeki son gelişmelere yönelik de yeni hükümler eklendi. Çeşitli görevler için kullanılabilen ve yüksek riskli sistemler de dâhil olmak üzere çok sayıda yapay zekâ sistemine entegre edilebilen bu modeller, giderek AB’deki birçok yapay zekâ sisteminin temeli haline geliyor.
  • Yapay Zeka Yasası AB’nin mevcut hukukunu etkilemiyor: Kişisel veriler, ürün güvenliği, tüketicinin korunması, sosyal politika ve ulusal iş hukuku ve uygulamaları gibi AB’nin mevcut yasalarının yanı sıra ürün güvenliği ile ilgili sektörel yasama eylemleri de geçerli olmaya devam edecek. Yapay Zekâ Yasası’na uyum, kuruluşları bu alanlarda önceden var olan yasal yükümlülüklerinden kurtarmayacak.
  • Yasanın kuruluşunuz üzerindeki etkisini anlamanız başarı için çok önemli: Kuruluşlar, geliştirdikleri ve kullandıkları yapay zekâ sistemlerinin bir haritasını oluşturmak için zaman ayırmalı ve Yapay Zekâ Yasası’nda tanımlandığı gibi risk seviyelerini kategorize etmelidir. Yapay zekâ sistemlerinden herhangi biri sınırlı, yüksek veya kabul edilemez risk kategorisine girerse Yapay Zekâ Yasası’nın kuruluşları üzerindeki etkisini değerlendirmeleri gerekecektir. Kuruluşların bu etkiyi ve nasıl yanıt verileceğini mümkün olan en kısa sürede anlamaları büyük önem taşıyor.

Yatırım uygulaması Midas, SPK’dan 28 milyon TL’ye yakın ceza aldı

Amerikan borsalarına ve Borsa İstanbul’a masrafsız yatırım yapma imkanı sunan yerli yatırım uygulaması Midas, ikinci yılını geride bırakmışken, yaşadığı aksaklıklardan dolayı Sermaye Piyasası Kurulu tarafından 27.7 milyon TL ceza aldı.

Midas hangi sebeplerden dolayı ceza aldı?

  • Aracı kurumun emir iletim sistemine ilişkin sistem yedeğinin mevzuattaki şartları sağlamaması 5.833.734 TL,
  • Aracı kurumun bilgi sistem altyapısında muhtelif tarihlerde aksaklıklar ortaya çıkması 1.944.578 TL,
  • Aracı kurum tarafından adres teyidi gerçekleştirilmeksizin sözleşme ilişkisi kurularak müşterilere hesap açılması ve işlem yaptırılması 3.000.000 TL,
  • Aracı kurum tarafından uzaktan kimlik tespiti yöntemi ile hesap açarken yapılması zorunlu görüntülü görüşme gerçekleştirilmeksizin sözleşme ilişkisi kurularak müşterilere hesap açılması ve işlem yaptırılması 4.500.000 TL,
  • Aracı kurum tarafından uzaktan kimlik tespiti ile gerçekleştirilen hesap açılışlarında mevzuata uygun olmayan belgelerin kabul edilmesi 1.500.000 TL,
  • Aracı kurum tarafından uzaktan kimlik tespiti ile gerçekleştirilen hesap açılışlarında NFC (yakın alan iletişimi) teknolojisini kullanma yükümlülüğünün yerine getirilmemesi 1.000.000 TL,
  • Aracı kurumun müşterilerine uygunluk testi gerçekleştirme yükümlülüğünü yerine getirmemiş olması 4.500.000 TL,
  • Aracı kurumun zaman damgası kullanımında mevzuata aykırı davranılması 1.500.000 TL
  • Aracı kurumun sosyal medya hesapları aracılığıyla yaptığı paylaşım ve açıklamalarda mevzuata aykırı davranılması 3.000.000 TL,
  • Aracı kurumun iç kontrol sisteminde aksaklıklar tespit edilmesi.

Toplam ceza tutarı: 27.778.312 TL

SPK’nın yayınladığı resmi tablo

Google ve Deconstructor of Fun, oyun dünyasını üçüncü kez İstanbul’da buluşturdu

Kurduğu iş birlikleriyle oyun ekosistemine katkı sağlayan Google ve Deconstructor of Fun üçüncü kez İstanbul’da oyun dünyasının önemli isimlerini bir araya getirdi.

Google ve Deconstructor of Fun birlikteliğiyle gerçekleşen etkinlik, oyun sektöründeki şirketlerin küresel büyümeyi hızlandırmalarına ve oyunun geleceğine öncülük etmelerine yardımcı olmak amacıyla bir günlük hibrit bir etkinlik deneyimi sunmak üzere tasarlandı. 17 oturum ve 28 konuşmacıyla gerçekleşen “Think Games Istanbul” etkinliğinde katılımcılar; üst düzey stratejileri, Google oyun dünyasındaki son yenilikleri deneyimleme fırsatı elde ettiler.

Türkiye’den ve 27 farklı ülkeden 500’ün üzerinde davetlinin katıldığı, 700’ten fazla kişinin de çevrimiçi takip ettiği etkinlikte aralarında Deconstructor of Fun kurucusu Michail Katkoff, Eric Kress, Alpagut Çilingir, Tomi Huttula, Affan Butt, Andy Zhong, Elena Grigorian, Kasım Zorlu, Jamie Berger, Jen Donahoe, Rina Onur, John Wright, Javier Barnes ve Laura Taranto gibi sektörün önde gelen isimleri konuşmacı olarak yer aldı.

“Türkiye’de Oyun Sektörünün ve ekosistemin büyümesi için çalışmalarımıza devam ediyoruz”

Google Türkiye Uygulama, Oyun ve Perakende Lideri Alpagut Çilingir, 740 aktif oyun girişimi, 12 oyun sektörü odaklı kuluçka merkezi ve 21 oyun sektörü odaklı hızlandırma merkezi bulunduran Türkiye’nin oyun dünyasındaki konumunu sağlamlaştırdığını söyleyerek oyun dünyasındaki son küresel gelişmelerle ilgili şu demeci verdi:

“Yapılan araştırmalara göre dünyada 2022’de pandemi etkisinin tamamen bitmesiyle küçülme yaşayan oyun sektörü 2023 yılı itibariyle yüzde 0.6 oranda artış 184 trilyon dolara ulaşarak tekrar büyüme eğilimine geçti. Bu artış yüzde 5.2 PC ve yüzde 1.9 oranında konsol oyunlarından kaynaklanırken tüm endüstrinin yüzde 49’luk kısmını kapsayan mobil oyunlar 1.6 oranında küçüldü.[1] Bugün, oyun sektörünün farklı bir biçimde büyüdüğünü görüyoruz. Oyun reklam gelirlerinin ve abonelik tabanlı oyunların artış gösterdiği, yeni hit oyunlar üretmenin ve zamanla artan rekabet içerisinde öne çıkmanın zorlaştığı bu dönemde popüler oyun türleri içerisinde farklı mekaniklerden yararlanan oyunlar başarı elde etmeye başladı. Bunun yanı sıra hem reklam hem de oyun içi satın alımlarla desteklenen, hibrit casual oyunlar 2023 boyunca yüzde 30’luk büyüme elde etti. Dolayısıyla bu dönemde yeni modelleri keşfetmenin, gelir modellerini çeşitlemenin ve oyunları hibrit düzende oynanabilir yapmanın sektörün yeni dinamiği haline geldiğini söyleyebiliriz. Özellikle bu dönemde esnek iş ve gelir modellerini hayata geçirmenin, gelişen teknolojilerin verimli kullanımının ve kullanıcı gizlilik tercihlerine saygılı olmanın önem kazanacağını öngörüyoruz. Google Türkiye olarak biz de tüm araçlarımız, iş birliklerimiz ve gerçekleştirdiğimiz projelerle Türkiye’deki oyun sektörünün büyümesine destek oluyoruz.”

Oyun sektörünün geleceği şekilleniyor

Think Games İstanbul Etkinliği’nde; sektöre dair içgörüler, oyun dünyasının değişen dinamikleri ve geleceğe dair öngörüler paylaşıldı. Konuşmacılar tarafından oyun dünyasının bugünkü dinamiklerine değinilirken, sürekli değişen ortamda sektör oyuncularının ne gibi önlemler alabileceği ve dikkat etmeleri gereken konular da konuşuldu.

Etkinlikte Google Global Küresel Çözümler Ortak Lideri Katie Funk ve Google Ürün Yönetimi Direktörü Belinda Langner, yapay zeka destekli mobil oyunlarda büyüme üzerine konuştular. Google Global Uygulama Reklamları Ürün Lideri Rachel Weinberger ve Google Yazılım Mühendisi Di Wang sürekli değişen gizlilik ekosistemi hakkında konuşma yaparken, Google Kıdemli Ürün Yöneticisi Jennifer Lui de yüksek performans elde etmenin ipuçlarını paylaştı. Google Ürün Yöneticisi Amit Pande ise sürdürülebilir büyüme yolunda yaratıcı mükemmellik üzerine konuşurken, Google Ortaklık Geliştirme Yöneticisi Robbie Hopkins ve Google Stratejik Ortaklık Geliştirme Yöneticisi Romain Mardot, Google Play ile küresel büyüme konusundaki gelişmeleri aktardılar. Etkinliğin son oturumundaysa Google Uygulamalar ve Oyun Ortaklıkları Lideri Fatma Güngör Okutan geliştirilen oyunları kazançlı hale getirmek üzere neler yapılabileceğinden bahsetti.

Webtekno, Mediazone tarafından satın alınıyor

Onedio, Mynet, Maçkolik, TVEkstra gibi internet platformlarını bünyesine katan Kaan Kayabalı liderliğindeki Mediazone, güvenilir bir kaynaktan edindiğimiz bilgiye göre Webtekno‘yu satın alıyor.

  • Satın almanın imzalarının Pazartesi günü atılması bekleniyor.

Edindiğimiz bilgiye göre de İzmirli herkesin yakından tanıdığı seri girişimci ve yatırımcı İbrahim Akman, 1.5 milyon dolarlık bir yatırımla Mediazone’un hissedarlarından biri oluyor. Akman, Masomo ve Teknostore’dan sonra üçüncü exit’ını da Webtekno ile yapmış oldu.

Webtekno hakkında bilgi vermek gerekirse;

Webtekno, İzmo Bilişim’in 2013 yılında İzmir merkezli bir proje olarak hayata geçirilmiştir. Dünya ve Türkiye gündeminden teknoloji ve oyun haberlerini, herkesin anlayacağı bir dil ile kullanıcılarına sunmayı misyon edinmiştir. Teknolojik ürünler ve oyunlar hakkında samimi ve yalın bir sunum anlayışı ile video incelemeleri yapar, sadece gerekli bilgileri vererek ziyaretçilerini teknoloji dünyası hakkında bilinçlendirmeyi amaç edinir. Webtekno, tarafsız bir teknoloji haber portalı olarak kendini konumlandırıyor, içeriklerini kendi yazar kadrosu ve şirketine bağlı freelancer yazarlar ile üretiyor.

Satın almanın detaylar resmen açıklandığında yeni bir haber ile size duyuracağız. Ayrıca Mediazone’un da internet dünyasındaki satın almalarının devam edeceğini biliyoruz.

Decacorn adayı Insider, 200 milyon dolarlık anlaşma sağlanmış tekrar eden gelir hedefine ulaştı

Dünya’nın köklü ve bağımsız araştırma şirketleri tarafından sektör lideri kabul edilen ve Türkiye’nin yeni decacorn adayı Insider, 150 milyon dolarlık yıllık tekrar eden gelire (ARR) ve 200 milyon dolar CARR’a (Anlaşma Sağlanmış Tekrar Eden Gelir) ulaşarak SaaS sektöründe adından sıkça söz ettiren lider yazılımlar arasındaki yerini sağlamlaştırdı.

Insider Kurucu Ortağı ve CEO’su Hande Çilingir verdiği demeçte;

“Insider’ı kurduğumuzda vizyonumuz, müşteri deneyimi alanında dünyanın en yenilikçi ve en çok tercih edilen teknoloji platformu olmaktı. 200 Milyon USD CARR’a (Anlaşma Sağlanmış Tekrar Eden Gelir) ulaşmak, bu vizyonumuzun gerçekleşmekte olduğunu gösteren önemli bir dönüm noktası.” derken sözlerine şöyle devam etti: “Hedefimiz, Insider’ı kuşaktan kuşağa aktaracağımız bir yüksek teknoloji merkezine dönüştürmek. Bu yolda, dünyanın lider markalarının ekonomik büyümesinin arkasındaki itici güç olma yolunda önemli adımlar attık. Kültürümüzün temelini oluşturan yenilikçilik ve müşteri sorunlarını çözmeye olan adanmışlığımız, pazarlama profesyonellerinin günümüzde karşılaştığı en kritik zorluklara yeni bakış açıları getirmemize yardımcı oldu. Amacımız, markaların her bir müşteri için benzersiz bir deneyim sunmasını mümkün kılmak ve markalar ile tüketicileri arasındaki diyaloğa köklü bir değişim getirmek.”

Özellikle makroekonomik dalgalanmaların yaşandığı bu dönemde, markaların müşteri deneyimini, değer yaratan en kritik faktör olarak belirlemesi Insider’a olan talebi artırıyor.

Fortune Global 500 listesindeki şirketlerin üçte biri ve aralarında Samsung, Nike, GAP, Pizza Hut, Santander, Singapore Airlines ve Lexus’un da bulunduğu 1200’den fazla dünya markası, müşteri deneyimlerini güçlendirmek, ekiplerinin üretkenliğini ve verimliliğini olabilecek en üst seviyeye taşımak ve kârlı büyümeyi sağlamak için Insider’a güveniyor. Insider; perakende, seyahat, kozmetik ve otomotiv dahil olmak üzere geniş bir yelpazeye yayılan markalara hizmet sağlıyor.

129 Net Revenue Retention: Insider

Insider’ın bu olağanüstü büyümesinin, hem markaları geleceğe hazırlayan teknolojiler geliştirmesine hem de müşteri başarısına olan adanmışlığına dayandığını söyleyebiliriz. Şirketin bu başarısı, SaaS sektör ortalamasının üzerinde olan yüzde 129 Net Revenue Retention oranıyla da kendisini gösteriyor.

Insider, ödüllü müşteri hizmeti ve kullanıcı adaptasyonu yaklaşımında, ezber bozan teknolojisini yerel piyasalardaki sektör uzmanlarının desteğiyle birleştiriyor. Insider, platformunu kullanmaya başlayan markalara kesintisiz bir veri geçişi süreci ve diğer platformlardan üç kat daha hızlı bir değer elde etme süresi (Time to Value) garantiliyor (kullanıcılar tarafından bağımsız olarak doğrulanmıştır). Insider’ın buradaki amacı, birlikte çalıştığı markaların, yeni müşteri edinimi, gelir, ortalama sipariş değeri ve müşteri yaşam boyu değeri gibi temel performans ölçütlerini en üst düzeye çıkarmak.

Insider, dünya çapında müşteri deneyimi ve pazarlama profesyonellerine daha fazla değer sağlamak için sektöründeki en iddialı ürün yol haritasını uygulamaya devam ediyor. En son teknolojileri ve yeni kanalları piyasaya en hızlı şekilde sunabilen bir şirket olarak bilinen Insider’ın en önemli misyonlarından biri de, pazarlama uzmanlarının karşılaşabileceği problemleri, bu zorluklar daha ortaya çıkmadan öngörebilmek ve bu öngörüler ışığında geleceğe yönelik teknoloji çözümleri üretebilmek.

Günümüzde pazarlama profesyonellerinin karşılaştığı en kritik sorunlar arasında, markaların 360 müşteri görünümü elde edememesi ve müşterilerini bireysel olarak tanıyamaması yer alıyor. Insider bu problemi, müşteri hareketlerine dair tüm veriyi birbirine bağlayarak, yapılandırarak ve tek bir profil altında birleştirerek çözüyor. Oluşan tekil müşteri görünümü sayesinde markalar, hedef kitlelerini, tüketicilerin gerçek zamanlı davranışlarına veya öngörülen amaçlarına göre segmentlere ayırabiliyor. Markalar daha sonrasında, oluşturdukları bu nokta atışı segmentler için WhatsApp, SMS, Web, E-posta ve Mobil Uygulama gibi kanallarda, üretken yapay zeka (Generative AI) kullanarak saniyeler içerisinde müşteri yolculukları tasarlayabiliyorlar. En Kolay Kullanım, En Kolay Kurulum ve En Hızlı Değer Elde Etme Süresi kategorilerinde, sektöründeki diğer çözümleri geride bıraktığı kullanıcılar tarafından bağımsız olarak doğrulanan Insider platformu, kullanıma hazır şablonları, güçlü üretken yapay zeka özellikleri (Sirius AITM) ve müşteri yolculuğu yönetimi arayüzü sayesinde; pazarlama, CRM, dijital ve e-ticaret ekiplerinin daha etkili ve verimli bir şekilde işbirliği yapmasını sağlıyor.

Insider kurucu ortağı ve CEO’su Hande Çilingir sözlerine şöyle devam etti:

“Insider, kurulduğu günden bu yana, müşteri deneyimi ve pazarlama sektörü için geleceğe yönelik yenilikçi ve akıllı çözümler geliştiriyor. 2014 yılından beri, yapay zeka alanında dedike çalışan mühendis kadromuz ile öngörüsel yapay zeka ve makine öğrenimi modelleri geliştiriyoruz. Insider’ı kurduğumuz ilk yıllarda, dönüşüm oranı optimizasyonu teknolojilerini, yapay zeka tabanlı öngörüsel algoritma ve modeller ile birleştirebilen ilk müşteri deneyimi platformunu piyasaya sürmemizin sonucunda, Sequoia Capital’ı Türkiye’ye ilk getiren şirket olmuştuk. Yapay zeka alanındaki on yıllık başarı geçmişimiz ve köklü deneyimimiz sayesinde Generative AI, kullanıcılarımızın üretkenlik ve verimliliğini artırmak, düşük etkili, varsayıma dayalı işleri ortadan kaldırmak ve alanımıza gerçek bir değer getirmek konusunda bize benzersiz bir avantaj sağladı.‘’

Insider, dünyada bir kadın tarafından kurulan, üst düzey yöneticilerinin %70’i kadın olan ve hisselerinin büyük oranda kadınların elinde olduğu sıra dışı bir teknoloji unicornu

Insider, Anlaşma Sağlanmış Tekrar Eden Gelirinin (CARR) 200 milyon dolara ulaştığını duyurmak için Dünya Kadınlar Günü’nü seçti. Kadın kurucuya sahip şirketlerin, yapay zeka alanındaki girişim sermayesi yatırım anlaşmalarının %3’ünden azını oluşturduğu (The Alan Turing Institute, 2023) ve kadınların, Müşteri Deneyimi sektöründeki liderlik pozisyonlarının küresel çapta sadece %28’ini oluşturduğu (McKinsey & Company, 2023) göz önünde bulundurulduğunda Insider normlara meydan okumaya devam ediyor.

Insider’ın yakın zamanda ulaştığı diğer dönüm noktaları da elde ettiği başarıyı destekliyor:

Insider, Diyalog Bazlı Mesajlaşma ve Platformu MindBehind’ı satın alarak yapay zeka merkezli teknoloji çözümünü genişletmişti. Bu stratejik satın alım ile birlikte resmi Meta İşletme Çözüm Sağlayıcısı (Business Service Provider) yeteneği kazanarak markaların WhatsApp gibi popüler kanallarda, tüketicileriyle çift yönlü sohbetler gerçekleştirmesine öncülük etti.

Insider, şirket birleşmesi ve satın alma stratejisini hızlandırmak için 105 milyon dolarlık bir yatırım daha aldı. Bu yatırımla beraber şirketin aldığı toplam fon miktarı 274 milyon dolara ulaşmış oldu.

Insider bu yatırımı, platformunu genişletmek ve güçlü bir inorganik büyüme sağlamak için şirket satın alımlarında kullanıyor olacak.

MUBI, Financial Times tarafından Avrupa’nın en hızlı büyüyen şirketlerinden biri olarak gösterildi

Global çevrimiçi film seçkisi, yapım şirketi ve film dağıtımcısı MUBI, Financial Times’ın Avrupa’nın en hızlı büyüyen 1000 şirketi sıralamasında üst üste üçüncü kez listelenerek Medya ve Telekomünikasyon sektöründe altıncı sırada yer aldı.

Financial Times tarafından Statista ortaklığıyla yayınlanan FT 1000 2024 endeksi, 2019 ile 2022 yılları arasında gelir bazında en yüksek yıllık bileşik büyüme oranlarına ulaşan Avrupalı şirketleri listeliyor.

MUBI’nin 2019 ve 2022 yılları arasındaki %73 oranındaki yıllık bileşik büyümesi, 2022’den sonra da hızlı artışına devam ederek Avrupa’nın en hızlı büyüyen şirketlerinden biri olmasını sağladı.

2007’de Efe Çakarel tarafından kurulan ve dünya çapında 190 ülkeden erişilebilen MUBI, 16 milyondan fazla üyeyle dünyanın en büyük sinemasever topluluğu. MUBI, Ocak 2022’de ünlü yapım şirketi The Match Factory’yi ve Match Factory Productions’ı, Şubat 2024’te ise ünlü film dağıtımcısı Cinéart’ın çoğunluk hisselerini satın almıştı.