Ana Sayfa Blog Sayfa 63

Enerjisa Enerji’nin iştiraki Eşarj, 1 milyon şarjlanmaya ulaştı

Türkiye’nin enerji dönüşümüne öncülük eden lider dağıtım, perakende satış ve müşteri çözümleri şirketi Enerjisa Enerji’nin iştiraki olan ve Türkiye’de ilk ve en fazla hızlı şarj istasyonuna sahip Eşarj, kurulduğu günden bu yana elektrikli araç kullanıcıları için sunduğu yenilikçi çözümler ve 81 ile hızlı şarj istasyonla yayılan geniş hizmet ağı ile müşterilerine 1 milyon kez şarjlanma deneyimi yaşatarak sektörün öncüleri arasında yer aldı.

2025’te 361 bin elektrikli araç trafikte olacak

2008 yılında kurulan ve Türkiye’nin elektrikli araçlar için ilk şarj istasyonu sağlayıcısı olan Eşarj, ülke genelinde 850’den den fazlası yüksek hızlı (DC) olmak üzere toplamda 1.000’den fazla istasyona ulaşmış durumda. Global otomotiv markalarının elektrikli araç modelleri ve yerli otomobil TOGG’un yaygınlığı arttıkça, elektrikli araç şarj istasyonlarına duyulan ihtiyaç da artıyor. Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu (EPDK)’nun en iyi senaryo tahmininde, bugün 100 bin civarında olan elektrikli araç sayısının 2025 yılında 361 bine kadar ulaşacağı düşünülüyor. Bu durumda şarj soket sayısının da 61 bine yükselmesi gerekirken, Eşarj sadece son 3 yılda 500 milyon lirayı geçen yatırımlarıyla bu dönüşüme en çok katkı sağlayan şirketlerden biri oluyor.

Türkiye araç başına düşen istasyon sayısında Avrupa birincisi

Bugün yenilenebilir enerji kaynaklarından elde ettiği elektrik ile şarjlanma hizmeti veren ve kaynaktan tekere temiz enerji sağlayan Eşarj, yaklaşık 2000 adet soket ve 110 MW’ı aşan kurulu güç kapasitesi ile hizmet verirken, 1 milyon şarjlanmaya ulaşarak sektörüne öncülük ediyor. Araç başına düşen şarj istasyonu sayısında Avrupa 1.’si olan Türkiye, çevre dostu bir ulaşım sisteminde kararlı adımlar ile ilerliyor ve vatandaşların elektrikli araçlara olan ilgisi hızla artıyor.

“2030’da her iki araçtan birinin elektrikli olduğunu görmek mümkün olacak.”

Enerjisa Enerji CEO’su ve Eşarj Yönetim Kurulu Başkanı Murat Pınar verdiği demeçte;

“Eşarj ile birçok ilki yaşadık ve her başarımızda bir sonrakini hedefledik. Bugün 1 milyon şarj işlemine ulaşmamız bizim için hem önemli bir kilometre taşı hem de ülkemizin rotasını Emobiliteye çevirdiğinin kanıtı. Türkiye ve dünyada giderek artan ilgi ile beraber 2030’da her iki araçtan birinin elektrikli olduğunu görmek mümkün olacak. Eşarj olarak, 2023 sonunda 81 ilde 1.000 istasyon hedefimize ulaştık. 2024’te de istasyon sayımızı yeni yatırımlarımızla hızla artırırken bir yandan da müşteri deneyimini en üst noktaya taşımak için çalışmaya devam edeceğiz. Ülkemizin ve dünyanın karbon sıfır hedeflerine katkı veriyor, daha iyi bir gelecek için hiç durmadan çalışıyoruz. Bunu mümkün kılan tüm çalışma arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. dedi.

Eşarj, ilklere imza atmıştı

Elektrikli araçların karbon emisyonlarını azaltmada tam potansiyellerine ulaşmaları için çalışan Türkiye’nin ilk şarj operatörü olan Eşarj, yenilebilir enerji sertifikası alan ilk şarj operatörü (IREC, YEK-G), ilk DC şarj istasyonu ve elektrikli araç markaları ile anlaşmalı ilk şarj operatörü unvanına sahip.

2.1 milyar dolar değerlemeli lojistik teknoloji şirketi Forto, Türkiye pazarına girdi

SoftBank ve Northzone gibi birinci sınıf küresel yatırım şirketlerinin desteklediği Berlin merkezli Forto, Avrupa lojistik ve tedarik zinciri sektöründe en yüksek miktarda yatırım sermayesi alan startupların başında geliyor.

Lojistik ve tedarik zinciri çözümlerinde öncü şirketlerden olan Forto, Berlin dışındaki üslerinden biri olarak İstanbul’u tercih etti. Şirket, bu amaçla İTÜ ARI Teknokent‘te bir teknoloji ofisi açtı.

Şirket ilk aşamada İstanbul ofisinde 20 yazılım mühendisi istihdam edecek. 16 Nisan’daki ofis açılışında 8 yazılım mühendisi işbaşı yaptı. Kalan 12 yazılım mühendisi ise gerekli görüşmelerin ardından bir ay içinde işe alınacak. Forto’nun Berlin ve Londra ofislerinden yöneticilerin yanı sıra ARI Teknokent Genel Müdürü Prof. Dr. Attila Dikbaş’ın da katıldığı açılış töreninde konuşan Forto Chief Product Officer (CPO-Baş Ürün Sorumlusu) Kamil Buğra Rodoper, “Teknoloji ekibimizin bir ayağını da İstanbul’a kurmuş olmaktan ve Türkiye’nin hızla büyüyen teknoloji ve girişim ekosisteminin bir parçası olmaktan dolayı çok heyecanlıyız. Teknoloji ekibimizi İstanbul’da genişletme kararı, Türkiye’nin yetiştirdiği mühendislik ve teknoloji yeteneğine ve o yeteneğin potansiyeline olan inancımızı vurgulamaktadır” dedi.

2.1 milyar dolarlık değerlemeye sahip

600 milyon dolara yakın yatırım ve 2.1 milyar dolarlık bir değerleme ile bir unicorn olan Forto’nun uzmanlığının sürdürülebilir küresel tedarik zincirlerinin teknoloji altyapısının geliştirilmesi ve bu yolla global ticaretin önündeki operasyonel ve kalıtsal engellerin kaldırılması üzerine olduğunu belirten Rodoper, “7 ülke ve 15 lokasyonda 700’den fazla personeli istihdam ediyoruz. Forto olarak geleneksel lojistik endüstrisinin halihazırdaki yöntemlerini sorgulamaya, mevcut lojistik uygulamalarının ve teknoloji altyapısının kronik problemlerini yapay zeka tabanlı sistem çözümleri geliştirerek ortadan kaldırmaya kararlıyız” dedi.

İstanbul’daki teknoloji merkezi, Forto’nun sektörde ileri teknoloji ve yazılım çözümleri sunma stratejisini hızlandırmada önemli bir rol oynayacak. Teknoloji merkezinin ana odak noktaları arasında yapay zeka tabanlı belge ve iş akışı otomasyon çözümleri ile öngörüye dayalı kargo yönetim ve tahsis sistemleri yer alacak.

Küresel lider olmayı hedefliyor

2016 yılında FreightHub olarak kurulan Forto, teknoloji, veri ve endüstri uzmanlığını birleştirerek lojistik ve tedarik zincirini yeniden tanımlıyor ve sürdürülebilir küresel tedarik zincirlerinin yönetiminde küresel bir lider olmayı hedefliyor. Avrupa ve Asya’daki genişlemesinin yanı sıra, yerel acente ağı ve 100’den fazla Hava & Deniz taşımacılığı ortaklığı ile Forto, dünya markaları için sürdürülebilir küresel tedarik zincirlerinin sağlanması konusundaki kararlı yatırımlarını sürdürüyor. Forto’nun ölçeklenebilir lojistik çözümleri, farklı sektörlerden şirketlere hitap ederek, işletmelerin etkili, şeffaf ve sürdürülebilir lojistik uygulamalarıyla hedeflerine ulaşmalarına yardımcı olmayı amaçlıyor.

Ankara merkezli yazılım şirketi OBSS, Avrupa’dan sonra Azerbaycan ofisiyle Orta Asya’ya açılıyor

Global alanda ölçeklenebilir yazılım çözümleri ile müşterilerinin dijital dönüşüm yolculuklarında güvenilir bir çözüm ortağı olan yerli şirketlerden OBSS, İstanbul, Ankara, Amsterdam ve Londra’daki ofislerinin ardından şimdi de 18 yıllık tecrübesiyle Bakü’de müşterilerine katma değerli çözümler sunacak.

Finans, sigortacılık, telekomünikasyon, perakende ve daha birçok sektöre verdiği teknoloji danışmanlığı ve uçtan uca yazılım çözümleri hizmetleriyle bilinen OBSS, Azerbaycan’la birlikte Avrupa’dan sonra Orta Asya pazarında da büyümeyi hedefliyor.

“Yurtdışı pazarlarda büyümeye devam edeceğiz”

OBSS Kurucusu ve CEO’su Zafer Şen yeni açtıkları Bakü ofisi hakkında verdiği demeçte;

“OBSS’yi, girişimcilik ruhuyla 2005 yılında bir yazılım ve danışmanlık şirketi olarak kurduk. Bugün ise Türkiye’nin en büyük kurumsal teknoloji danışmanlık şirketlerinden biri olarak, aynı heyecanla faaliyetlerimize devam ediyoruz. Türkiye, İngiltere ve Hollanda’daki ofislerimizin ardından yeni ofisimizi kardeş ülkemiz Azerbaycan’da açmanın mutluluğunu ve gururunu yaşıyoruz. Azerbaycan’da vereceğimiz hizmetlerle global büyüme yolculuğumuza devam edeceğiz. Azerbaycan’da pek çok farklı sektörden önemli şirketlere danışmanlık hizmeti veriyoruz. Bu şirketlerin arasında Azerbaycan’ın en büyük bankası International Bank of Azebaijan da halihazırda müşterimiz olarak yer alıyor. Bu önemli referansın ardından Bakü’de büyümeyi, yeni ofisimizle birlikte, orta ve uzun vadede Kazakistan ve Özbekistan gibi bölge ülkelerine de hizmet vermeyi hedefliyoruz. Yenilikçi yazılım çözümleri ile teknoloji danışmanlık hizmetlerimizi farklı ülkelerle buluşturmaya ve büyümeye devam edeceğiz.”

Dijital oyun endüstrisindeki girişimciler için yeni fon: PlayGate GSYF

11 ay önce dijital oyun endüstrisinde girişimcilere kapısını açan Dijital Oyun ve Oyun Teknolojileri Girişimcilik Merkezi StartGate‘in kurucusu ve CEO’su Mustafa Cihat Durmuş, Aktif Portföy ile stratejik bir iş birliğine imza attı.

Dijital oyun endüstrisindeki girişimcilere destek verecek olan Aktif Portföy’ün oyun dikeyindeki ilk özel yatırım fonu PlayGate GSYF‘yi kuruldu. Oyun endüstrisinin büyümesi ve gelişmesi için PlayGate Ventures ile mobil, PC ve konsol oyunları, e-spor ve teknolojileri, NFT, bulut oyunları, eğitim ve simülasyon oyunları, interaktif film, Metaverse, VR/AR ve AI gibi alanlara yatırım yapılacak. Türkiye oyun ekosisteminin desteklenmesine büyük katkı sağlayacak olan fon, yatırımcılarına yüksek getiri potansiyeli de sunacak.

Büyüklüğünün 750 milyon TL’ye ulaşacağı öngörülen fon ile başarı potansiyeli olan dijital oyun ve oyun teknolojileri girişimcilerine yatırım yapılacak.

StartGate’in desteklediği oyun stüdyolarının değerlemesi: 52 milyon dolar

StartGate’in, başta Noko Games, Wendigo Games, Ponchiqs, Game Actor, Arvis Games, Trivians, Misclick Games, Pigeoon, Albert Medya ve Femme Fatale olmak üzere desteklediği oyun stüdyolarının toplam değeri 52 milyon dolara ulaştı.

StartGate’de elde ettikleri başarının kendilerine güç verdiğini ve buradan yola çıkarak PlayGate Ventures’i kurduklarını söyleyen Durmuş, PlayGate GSYF’na yerel ve global tüm yatırımcıların ortak olabileceğini de sözlerine ekledi.

StartGate‘in kurucusu ve CEO’su Mustafa Cihat Durmuş verdiği demeçte;

“Fonumuz yerel ve global tüm yatırımcılara açık bir fon olacak. Özellikle yurt dışındaki yabancı yatırımcıların bu endüstriye olan ilgisini fonumuz aracılığıyla ülkemize getirmeyi hedefliyoruz. Dünyada bu alanda yatırımlar büyüyor ve yatırımcısına ciddi kazanç sağlıyor. Diğer yandan yatırımcılar da yatırımlarını doğru bir kanalla güçlü oyunculara yapmak istiyor. PlayGate GSYF’nun bu anlamda StartGate’in de gücünü arkasına alarak, bölgemizin en büyük fonlarından biri olacağına inanıyoruz. StartGate’in kısa sürede elde ettiği başarının arkasında ulusal ve uluslararası network’ü güçlü, alanında en başarılı isimlerden oluşan ekibimiz oldu. StartGate’e küresel bir vizyon sunan M. Faruk Durmuş, Dr. Arzu Aydın, Berk Uder, Burcu Erol, Efe Kethüda ve Umut Ersaraç başta olmak üzere StartGate ekibinin deneyim ve donanımını PlayGate’e de taşıdık. Ayrıca StartGate’in güçlü mentor havuzu da PlayGate’in yatırımcıları ve stüdyoları için destek vermeye hazır olacak.”

Aktif Portföy genel müdürü Yasin Atikler ise verdiği demeçte;

“Türkiye’nin en kapsamlı finansal teknolojiler ekosistemi olan Aktif Bank iştiraki Aktif Portföy olarak, girişimcilik ekosistemini desteklemeyi ve yeniliklere öncülük etmeyi önemsiyoruz. StartGate iş birliğiyle hayata geçirdiğimiz PlayGate Girişim Sermayesi Fonu ile bu alandaki kararlılığımızı bir kez daha ortaya koyuyoruz. 30 milyar TL’lik fon büyüklüğü ile finans sektöründe öncü bir portföy şirketi olarak; ülkemiz için çok önemli olduğuna inandığımız oyun endüstrisinin, PlayGate GSYF ile ivme kazanacağına ve Türkiye’den dünyaya açılan birçok başarı hikayesine öncülük edeceğine inancımız tam. Yatırımcılarımızın ve girişimcilerimizin desteğiyle bu heyecan verici yolculukta, yenilikçi fikirlerin ve oyunların hayat bulduğunu görmek için sabırsızlanıyoruz. Bu iş birliğinde emeği geçen StartGate ekibine teşekkür ederiz.”

Türkiye’nin yeni ve sessiz unicorn adayı: Spyke Games | Eski Peak çalışanlarından yeni girişim!

Spyke Games kurucu ortağı ve CEO’su Rina Onur Şirinoğlu, egirişim’in konuğu olarak Spyke Games’in tüm hikayesini anlattı. Spyke Games, eski Peak çalışanlarının kurduğu bir oyun girişimidir.

 

Proje ilerleme takip platformu geliştiren Arventek, 1.5 milyon dolar değerleme üzerinden yatırım aldı

Arventek, inşaat ve yenilenebilir enerji sektörlerinde dijital dönüşümü hızlandırmayı amaçlayan yapay zeka destekli proje ilerleme takip platformu geliştiren bir girişim olarak büyüme yolunda önemli bir adım attı.

Merve Mança ve Sedat Mança tarafından İTÜ Çekirdek ve Teknopark İstanbul Cube Incubation girişimi olarak 2020 yılında kurulan Arventek, liderliğini ŞirketOrtağım Melek Yatırımcı Ağı‘nın üstlendiği yatırım turunda 1.5 Milyon Dolar değerleme üzerinden ilk tur yatırımını aldı.

Yatırım turuna iş dünyasının önde gelen Melek Yatırımcıları ve inşaat sektörü profesyonellerinin de aralarında bulunduğu bireysel yatırımcılar katıldı. ŞirketOrtağım Ağı Üyelerinden deneyimli Melek Yatırımcı Osman Şener Sezgin’in lider yatırımcılığını yürüteceği bu yatırım turu Arventek’ in büyüme hedeflerine önemli bir ivme kazandıracak.

Arventek kurucu ortağı ve CEO’su Sedat Mança, konuyla ilgili verdiği demeçte;

“Bu yatırım turu, inşaat sektöründe dijital dönüşümü destekleme hedefimiz için önemli bir adımı temsil ediyor. İnşaat sektörü profesyonellerinin de yatırım turumuz içinde yer alması, globale açılma stratejimizi hızlandıracak. Otomatik proje ilerleme takibinde kategori lideri olma vizyonumuz ile çalışmalarımızı sürdüreceğiz.”

Arventek’ in temel ürünü olan RemoteSite, yapay zeka tabanlı otomatik proje ilerleme takip platformu olarak öne çıkıyor. Bu platform, dronlarla toplanan verileri kullanarak projeleri 2 ve 3 boyutlu gerçeklik modelleri üzerinden takip etmeyi sağlıyor. RemoteSite, müteahhitler, müşavirler ve işveren ekiplerine inşaat projelerini gerçek zamanlı olarak görselleştirme, ilerlemeleri takip etme ve uzaktan kontrol etme imkanı sunuyor. Bu teknoloji, hataları azaltarak maliyet tasarrufu sağlarken, anlaşmazlıkları önleyerek projelerin planlama ve tasarım aşamasından yapım ve işletme aşamasına kadar her aşamasında izleme olanağı tanıyor. RemoteSite, güneş enerjisi tesisleri, demiryolları, karayolları, boru hatları, havaalanları, endüstriyel tesisler ve enerji nakil hatları gibi büyük altyapı projelerindeki kritik sorunlara çözüm getiriyor.

Arventek’ in Kurucu Ortağı ve CTO’su Merve Mança ise demecinde

“Müşterilerimize gerçek zamanlı bilgiler ve güçlü operasyonel verimlilikler sunuyoruz. Sektördeki en iyi teknolojiyi geliştirmeye yönelik çalışmalarımız devam ediyor. Geliştirmekte olduğumuz yapay zeka modülümüz, müşterilerimiz için kritik önem taşıyan benzersiz doğruluk ve verim elde etmemizi sağlayacak.”

Bugün itibariyle RemoteSite Platformu, Türkiye ve Romanya’daki inşaat ve yenilenebilir enerji projelerinde 50’den fazla kurumsal kullanıcısı ile projelerin ilerleme takibini daha kolay, hızlı ve verimli bir şekilde yönetmekte ve inşaat sektöründe dijital dönüşümün öncüsü olmaya devam etmektedir.

iyzico, Paynet’i 87 milyon dolara satın alıyor

Türkiye’nin başarılı ve öncü finansal teknoloji şirketi iyzico, bayi ağı kanalında tüm kredi kartına taksitli tahsilat fikriyle tohumları atılan Paynet’i, Türkiye’nin en büyük teknoloji şirketlerinden olan Arena Bilgisayar’dan 87 milyon dolara satın alıyor.

120 binden fazla üye işyeri ve 6 milyon bireysel kullanıcısı ile iyzico, yenilikçi teknolojileriyle sahip olduğu zengin ürün portföyüne Paynet’in B2B ve B2B2C ödeme ve tahsilat alanındaki tecrübelerini ekleyerek, üye iş yerlerinin büyümelerindeki yol arkadaşlığını daha da güçlendireceğini belirtiyor.

Ödemeler dünyasına 2013 yılında yeni bir soluk kazandıran ve finansal teknoloji sektörünün büyümesinde önemli rol oynayan iyzico’nun CEO’su Orkun Saitoğlu satın almayla ilgili verdiği demeçte;

“Bu satın alma ile iyzico sunduğu ürün yelpazesini genişleterek rekabetçi finansal teknoloji sektörünün güçlü bir oyuncusu haline gelecek. Prosus’un küresel alanda sahip olduğu konumu ve hedeflerini de göz önüne alarak iyzico’nun 10.yılında orta vadeli bir strateji açıklamıştık. Bu stratejimiz ile üye iş yerlerimizin büyümesine rehberlik etme ve dijital dönüşüm süreçlerinde tamamlayıcı hizmetler sunmanın yanı sıra son kullanıcılar için de alışveriş deneyimini uçtan uca sahiplenip ödeme opsiyonlarını çeşitlendirmeyi hedefledik. Paynet ile attığımız bu güçlü adım ve onların B2B ödeme ve tahsilat alanındaki tecrübelerini iyzico bünyesine katmak, mevcut stratejimiz ışığında yaptığımız bir satın alma oldu. Finansal hizmetleri demokratikleştirmek ve herkes için erişilebilir kılma vizyonu ile yolumuza devam ediyoruz. iyzico, bu vizyonu sürdürmeye ve Paynet satın almasıyla yarattığı sinerji ile de finansal teknoloji sektörüne liderlik etmeye devam edecek.”

Paynet’in B2B ve B2B2C alanında Türkiye’nin öncü finansal teknoloji şirketi haline gelmesini sağlayan iş modelini geliştiren ve gerekli organizasyonu kuran Arena Grup CEO’su Serkan Çelik verdiği demeçte;

“Öncelikle Arena Grubu olarak, teknoloji sektöründe Türk girişimciler tarafından kurulmuş iki Türk şirketi arasındaki en büyük satın alma işlemini iyzico gibi saygın bir kuruluş ile birlikte gerçekleştirmiş olmaktan duyduğumuz mutluluğu ifade etmek isterim. Paynet’i sektörede özel kılan en önemli kabiliyeti B2B ve B2B2C alanındaki uzmanlığı ve tecrübesidir. Paynet, kendi sektörlerinin devleri olan büyük şirketler ile onların KOBİ iş ortakları ve bu iş ortakları ile son kullanıcı tüketiciler arasında hem sanal hem de fiziksel dünyada gerçekleşen her türlü ödeme ve diğer finansal işlemleri tek bir platform üzerinde dijitalleştirmektedir. Bu dijitalleştirme hizmetini birbirlerinden çok farklı sektör ve iş modellerinde faaliyet gösteren müşterilerimiz için zaman ve fiziksel mekan sınırlamaları olmaksızın gerçekleştirebilmek ve bunu olabilecek en gelişmiş teknolojik çözümler ile hızlı ve düşük maliyetle sağlamak Paynet’in en büyük başarısıdır. iyzico’nun B2C ve Paynet’in B2B ve B2B2C alanlarındaki tecrübelerinin ve teknolojik kabiliyetlerinin birleşmesi ile ortaya çıkacak finansal teknoloji şirketinin Türkiye için dünya çapında bir başarı hikayesi yaratacağına olan inancımı belirtmek isterim.”

Hisse devirleri, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası ve Rekabet Kurulu onayları dahil gerekli yasal süreçlerin tamamlanması ve satın alma sözleşmesinde yer alan koşulların karşılıklı olarak yerine getirilmesini takiben tamamlanacaktır. Bu işlemde Paynet ve Arena’nın münhasır finansal danışmanlığını Odin Financial Advisors üstlenmiştir.

Avrupa otobanlarını tek bir platformda toplayan yerli girişim: Exotoll

Exotoll, Avrupa kıtasında bulunan ülkeler arasındaki otoyol sistemlerinin entegrasyonunu sağlayarak ekosistem oluşturan yerli bir girişimdir.

Paya dayalı kitle fonlama platformu Fonangels’ta 10 milyon TL hedefle paylarının yüzde 10’u karşılığında yatırım turuna çıkmaya hazırlanan Exotoll, şu anda ön talebe çıktı.

Berkay Dinçer, Altan Çolak, Kenan Güvenç ve Bekir Çolak tarafından kurulan Exotoll, Avrupa’daki otoyol geçiş sistemleri, karayolları cezaları ve trafik cezaları Avrupa ülkeleri arasında seyahat eden sürücülerin zamanlarında tasarruf sağlamayı hedefliyor. Avrupa kıtasında bulunan ülkelerin otoyol geçiş ücretlendirmeleri, trafik cezaları ve karayolları ihlal ödemelerinin tek bir uygulama üzerinden takibini ve yönetimini sağlayan Exotoll, Avrupa’nın ilk otoyol ekosistemi adayı olmasıyla da öne çıkıyor.

200 bin euro yatırımla kurulan girişim, aynı zamanda avrupa da bulunan herhangi bir ülkedeki kaçış ihlalleri ve trafik cezalarının ödenmesini sağlıyor. Bu da size aylar sonra faiziyle adresinize gelecek cezaları anında ödemenizi ve kurtulmanızı sağlıyor.

Exotoll kurucu ortağı ve CEO’su Berkay Dinçer verdiği demeçte;

“Rakiplerimizden farkımız bir ekosistem oluşumuzdur. Rakiplerimiz sadece ürün satışına odaklanırken bizler müşterilerimize zamandan tassaruf sağlatıyoruz. Vignette, sigorta ürünleri, plaka tanımlama sistemleri, ceza ödeme sistemi, HGS Hizmetleri Hedefimiz A’dan Z’ye avrupa da seyahat eden her sürücüye yanında taşıyacakları mobil uygulama olmak.”

Sayıştay Başkanlığının yayınladığı veriler ve Exotoll ekibinin yaptığı araştırmalara göre yabancı plakalı araçlar, trafik cezaları ve karayolları ihlalleri sebebiyle Türkiye ekonomisine yılda ortalama 2.4 Milyar TL toplam zarar vermektedir. 2022 yılında Türkiye’de yabancı plakalı araçların ihlalli geçiş sayısı 26 milyon 737 bin 333 adet olmuştur. Exotoll ekibi Türkiye ekonomisine bu geçiş ihlallerinin ücretlendirmelerini geri kazandırmak istemesiyle beraber yabancı plakalı araç sahibi olan gurbetçilerin de bilgilenmesi amacıyla Avrupa’da büyük bir reklam kampanyası başlatmayı planlamaktadır.

Türk teknoloji şirketlerini tek platformda toplayan yerli girişim: PitGrowth

Teknoloji dünyasını bir araya getirme misyonu güden ve Microsoft Türkiye’de yıllarca startuplar ile iş birliği içerisinde olan Serkan Yağız‘ın da kurucu ortağı olduğu PitGrowth, Türkiye’den başlayarak, teknoloji şirketlerini bir platformda buluşturarak sektöre yenilikçi bir soluk getiriyor.

PitGrowth, 15 binden fazla Türk teknoloji şirketini listelemesiyle sektördeki potansiyeli herkes için erişilebilir kılıyor.

PitGrowth’un 2022 yılında Serkan Yağız ve Özkan Yağız ile başladığı yolculuk, güvenilir hizmet sağlayıcılar ve dış kaynaklara erişimi kolaylaştırmayı hedefleyen bir network kurma amacıyla başlamıştı. Sadece 1.5 yılda, şirket hizmet sağlayıcılar ile teknoloji şirketleri arasında 1 milyon dolarlık ticari hacim oluşturdu.

Girişimin ikinci aşamasında ise odak noktasını kurumsal şirketlere çevirdi. PitGrowth, bu aşamada erişilebilirliği artırmak, görünürlüğü sağlamak, dijital dönüşümü hızlandırmak ve teknoloji şirketlerinin ilerlemelerini takip etmek için bir platform hayata geçirdi. Teknoloji ekosistemindeki girişimler, ISV’ler, scaleup’lar ve diğer teknoloji şirketlerinin gelişmelerini takip etmek zor olabilirken, PitGrowth’un sunduğu olanaklarla bu süreç daha kolay hale geliyor. Küresel ölçekteki şirketlerin büyüme ve ölçeklenmelerini anlık olarak takip edebilmek, inovasyona ayak uydurmak artık daha mümkün.

PitGrowth platformu, kurumsal şirketlerden yatırımcılara, inovasyon hub’larından teknoparklara, danışmanlardan tedarikçilere kadar geniş bir katılımcı kitlesini bir araya getiriyor. Anlık sektörel analizler, trend endüstriler, detaylı ürün ve şirket analizleri, yapay zeka destekli sayfa içi arama gibi özelliklerle birlikte, kullanıcılar sektördeki tüm gelişmeleri takip etme imkanına sahip olacaklar.

Teknoloji ekosisteminde yer alan birçok şirketin PitGrowth ile detaylı trend analizleri takip edebilmesi, anlık aksiyonlar alabilmesi artık daha kolay hale geldi. Kurumsal şirketler ise, dijital dönüşümde şirket özelinde talep listeleri oluşturup teknoloji şirketlerini aradıkları teknoloji ve ürünler konusunda duyurularını yapabilecek. Teknoloji şirketleri, potansiyel iş ortakları bulabilecek, görünürlüklerini artırabilecek ve satış sunumu hazırlamalarına gerek kalmadan müşterilerini yatırımcılarını ve ekosistemi tek bir tuşla bilgilendirebilecekler.

“Detaylara iniyoruz. Büyümeyi merceğe alıyoruz.”

Girişimin kurucu ortağı Serkan Yağız “Teknoloji şirketlerinin büyüme süreçlerini yakından inceleyerek yatırımcılar, potansiyel fırsatları önceden yakalayabilecek; kurumsal şirketler ise kullanım senaryoları ve gerçekleşmiş kullanım analizleri üzerine teknoloji şirketlerini radarlarına alacak. Bununla birlikte, teknoloji şirketleri tek bir noktadan 360 derece sektördeki her bir paydaşa gelişimlerini ve yeni referanslarını duyurabilecekler. Girişimlerin detaylarına iniyoruz ve büyüme süreçlerini merceğe alıyoruz”

Dijital dönüşümde çevikliğin ve iletişimin maksimum olduğu bir yapı ortaya çıkarmaya çalıştık. Böylece teknoloji şirketleri PitGrowth ile hem lokal hem de globalde görünürlüklerini artırabilirler.

Amazon Web Services’tan üretken yapay zeka destekli asistan: Amazon Q

Amazon Web Services (AWS), yazılım geliştirmeyi hızlandırmak ve şirketlerin dahili verilerinden yararlanmak için en yetenekli üretken yapay zeka (AI) destekli asistan olan Amazon Q‘nun genel kullanıma sunulduğunu duyurdu. Amazon Q yüksek doğrulukta kod oluşturmanın yanı sıra test etme, hata ayıklama ve geliştirici istekleri üzerine oluşturulan yeni kodu dönüştürebilen ve uygulayabilen (örneğin, java sürüm yükseltmeleri gerçekleştirebilen) çok adımlı planlama ve akıl yürütme özelliklerine sahip.

Amazon Q ayrıca verileri mantıklı bir şekilde özetlemek, trendleri analiz etmek ve verilerle ilgili diyalog kurmak amacıyla kurumsal veri havuzlarına bağlanarak çalışanların şirket politikaları, ürün bilgileri, iş sonuçları, kod tabanı ve çalışanlar gibi birçok konu hakkında sorularına yanıt almalarını kolaylaştırıyor. AWS ayrıca, çalışanların şirket verilerinden üretken yapay zeka uygulamaları oluşturmasına olanak tanıyan yeni ve güçlü bir özellik olan Amazon Q Apps’i de duyurdu. Çalışanların istedikleri uygulama türünü doğal dilde basitçe tanımlamaları üzerine Q Apps, istedikleri görevi yerine getiren bir uygulamayı hızlı bir şekilde oluşturarak günlük işlerini kolay ve verimli bir şekilde düzene koymalarına ve otomatikleştirmelerine yardımcı oluyor.

AWS Yapay Zeka ve Veri Başkan Yardımcısı Dr. Swami Sivasubramanian konuyla ilgili verdiği demeçte;

“Amazon Q, geliştiricilerin daha üretken olmalarına ve kurumsal kullanıcıların karar alma süreçlerini hızlandırmalarına yardımcı olan sektör lideri doğruluk, gelişmiş yetenekler ve sınıfının en iyisi güvenlik özellikleriyle günümüzde mevcut olan en yetenekli, üretken yapay zeka destekli asistandır. Bu servisi re:Invent’te duyurduğumuzdan bu yana geliştiricilerin ve kurumsal kullanıcıların elde ettikleri üretkenlik kazanımlarına hayran kaldık. İlk göstergeler, Amazon Q’nun çalışanların işlerinde yüzde 80’den fazla daha üretken olmalarına yardımcı olabileceğine işaret ediyor. Gelecekte sunmayı planladığımız yeni özelliklerle bunun artmaya devam edeceğini düşünüyoruz.”

Amazon Q Developer, geliştiricilere destek sağlıyor

Geliştiriciler bize zamanlarının yalnızca yüzde 30’unu (veya daha azını) kodlamaya ayırdıklarını, geri kalanını ise sıkıcı ve tekrarlayan görevleri yerine getirerek geçirdiklerini söylüyor. Bu görevler, internette en iyi uygulamaları araştırmak veya belgelere, forumlara ve çalışma arkadaşlarınıza danışarak işlerin nasıl yürüdüğünü öğrenmek olabilir. Geliştiricilerin ayrıca altyapıyı ve kaynakları yönetmeleri, hataları giderip sorun çözmeleri ve operasyonel maliyetlerini anlamaları da gerekiyor. Proje değiştirdiklerinde, programlama mantığını anlamak için mevcut kod tabanını öğrenmek için zaman harcamak zorunda kalıyorlar. Son olarak, kodu test etme ve yeniden düzenleme, uygulamaları yükseltme, hata ayıklama ve optimizasyon, güvenlik açığı taraması yapma ve uygun güvenlik düzeltmelerini zamanında uygulayarak güvenliği sağlama gibi görevleri de bulunuyor. Şirketler, geliştiricilerinin bu kodlama karmaşasına daha az, son kullanıcıları için benzersiz deneyimler yaratmaya daha fazla zaman ayırmalarını ve daha hızlı dağıtım yapabilmelerini sağlamak istiyor.

Q, geliştiricilere ve BT uzmanlarına kodlama, test etme ve uygulamaları yükseltmeden, sorun gidermeye, güvenlik taraması ve düzeltmeleri gerçekleştirmeye ve AWS kaynaklarını optimize etmeye kadar geniş bir yelpazede tüm görevlerinde yardımcı oluyor. Amazon Q’nun sunduğu gelişmiş ve özel üretken yapay zeka özellikleri başlıca şöyle:

  • En doğru kodlama önerileri: Amazon Q, neredeyse gerçek zamanlı kod önerileri ve tavsiyeleri oluşturarak geliştiricilerin daha hızlı ve daha güvenli bir şekilde çalışmalarına yardımcı oluyor. Blackberry, BT Group ve Toyota gibi müşteriler, geliştirici üretkenliğini artırmak ve kuruluşlarında inovasyonu hızlandırmak için Q’yu kullanıyor. Amazon Q Developer, çok satırlı kod önerileri gerçekleştiren asistanlar için sektördeki en yüksek kod kabul oranlarına sahip; BT Group Q’nun kod önerilerinin yüzde 37’sini, National Australia Bank ise yüzde 50’sini kabul ettiklerini bildiriyor. Q ayrıca, daha alakalı ve kullanışlı kod önerileri sağlamak için müşterinin dahili kod tabanından güvenli bir şekilde yararlanan güçlü bir özelleştirme yeteneğine de sahip. Bu yetenek sayesinde Q, kodunuz üzerinde uzmanlaşıyor ve zamandan daha da fazla tasarruf etmek için daha uygun öneriler sunuyor. Q, özelleştirmeleri tamamen gizli tutuyor ve altta yatan temel model (FM) bunları eğitim için kullanmıyor, böylece müşterilerin değerli fikri mülkiyetleri korunmuş oluyor.
  • Amazon Q Developer Agents: Q, özelliklerin uygulanması, belgeleme ve kodun yeniden düzenlenmesinden yazılım yükseltmelerinin gerçekleştirilmesine kadar bir dizi görevi otonom olarak yerine getirebilen, agents (görev yürüten aracılar) adı verilen benzersiz bir yeteneğe sahip. Geliştiriciler, Amazon Q’dan bir uygulama özelliği yerine getirmesini isteyebiliyor (örneğin, bir sosyal paylaşım uygulamasında “favorilere ekle” özelliği oluşturmasını istemek) aracı da mevcut uygulama kodlarını analiz ederek adım adım bir uygulama planı oluşturuyor. Geliştiriciler, aracı uygulamaya koymadan önce planı gözden geçirmek ve yinelemek için aracıyla birlikte çalışabiliyor, birden çok adımı birbirine bağlayabiliyor ve kaynak dosyalar, kod blokları ve test paketleri üzerinde güncelleştirmeler uygulayabiliyor. Bu görevleri yerine getiren Q, kodlama yeteneklerini kıyaslayan bir veri seti olan SWE-Bench Leaderboard’da yüzde 13,4 ve SWE-Bench Leaderboard’da (Lite) yüzde 20,5 puan alarak bugün mevcut olan yazılım geliştirme asistanları arasında en yüksek puanları elde etti.

Uygulama yükselmek için harcanan aylarca hatta yıllarca zamandan tasarruf sağlamak için Q, tüm yükseltme sürecini otomatikleştirebiliyor ve yönetebiliyor. Şu anda halihazırda Java dönüşümleri mevcut ve yakında Windows’tan Linux’a geçişi kolaylaştırmak için .Net dönüşümleri de kullanıma sunulacak. Bunun için geliştiricilerin entegre geliştirme ortamlarında (IDE) Amazon Q’dan projelerini “dönüştürmesini” istemeleri yeterli, ondan sonra aracı, uygulama kaynak kodunu analiz ediyor, hedef dilde veya sürümde yeni kod oluşturuyor, testleri yürütüyor ve tüm kod değişikliklerini tamamlıyor. Amazon’daki beş kişilik bir ekip Q’yu kullanarak 1.000’den fazla üretim uygulamasını Java 8’den Java 17’ye sadece iki günde yükseltti (uygulama başına ortalama süre 10 dakikadan az oldu), böylece aylarca zaman tasarrufu sağlandı ve uygulama performansı iyileştirildi. Daha önce bu uygulamaların çoğunun yükseltilmesi her biri için birkaç gün sürüyordu.

Sınıfının en iyisi güvenlik açığı taraması ve düzeltmesi: Q, açığa çıkan kimlik bilgileri ve log dosyası enjeksiyonu gibi tespit edilmesi zor güvenlik açıkları için kodu tarıyor. Tek bir tıklamayla uygulama koduna göre uyarlanmış düzeltmeleri otomatik olarak önererek geliştiricilerin düzeltmeleri hızlı bir şekilde güvenle kabul etmelerine olanak tanıyor. Q’nun güvenlik tarama yetenekleri, popüler programlama dillerinin çoğunda tehdit algılama konusunda önde gelen, kamuya açık olarak karşılaştırılabilen araçlardan daha iyi performans göstererek, geliştiricilerin uygulamalarının güvenliğini ve kod kalitesini önemli ölçüde artırmaya yardımcı oluyor.

AWS uzmanı olan Q, AWS ortamınızı optimize etme konusunda da uzman: AWS konusunda uzman olan Amazon Q Developer, BT uzmanlarının bulut ortamlarını optimize etmelerine yardımcı olmanın yanı sıra hataları ve ağ sorunlarını algılayıp çözmek, bulut sunucularını seçmek, yapılandırılmış sorgu dili (SQL) sorgularını optimize etmek, işlem hatlarını ayıklamak, dönüştürmek ve yüklemek ve uygulama mimarisi hakkında rehberlik sağlamak gibi görevler de gerçekleştiriyor. Amazon Q Developer, müşterilerin bulut ortamlarını optimize etmelerine daha fazla yardımcı olmak için müşterilerin AWS hesap kaynaklarını ve yapılandırmalarını listelemelerine yardımcı olan, fatura bilgilerini ve eğilimlerini analiz eden ve böylece hesaplarını yönetmelerini kolaylaştıran yeni bir özellik sunuyor. Örneğin, BT uzmanları “Şu anda ABD Doğu 1’de hangi bulut sunucular çalışıyor?” veya “S3 klasör şifrelemem nedir?” ya da “Geçen ay bölgeye göre EC2 maliyetlerim ne kadardı?” diye sorduğunda Amazon Q Developer, kaynakları ve ayrıntıları daha fazla bilgi edinebileceğiniz bağlantılarla birlikte özet bir yanıtta listeliyor.
Amazon Q’nun konuşma arayüzü, geliştiricilere Q’nun konuşma deneyimini en sevdikleri yazılım geliştirme çözümlerinde kullanma olanağı sağlamak için AWS Console, Slack veya Visual Studio Code ve JetBrains gibi entegre geliştirme ortamları dahil olmak üzere ihtiyaç duyulan her yerde kullanılabiliyor. AWS, Q deneyimini geliştiricilerin çalıştığı daha fazla yere yaymak için çözüm ortakları ağına Datadog ve Wiz’i de ekliyor ve GitLab Duo ile AWS ve GitLab müşterilerine ortak bir arayüz sunacak olan bir entegrasyon yapıyor. Geliştiriciler, Amazon Q’nun üretken yapay zeka özelliklerini bildikleri, kullandıkları ve güvendikleri çözümlerle entegre ederek yazılımları daha hızlı güncelleyip oluşturabiliyorlar.

Amazon Q Business ile kuruluşlar üretken yapay zekanın tam potansiyelini kullanabiliyor

Kuruluşların, birden çok belgeye, sisteme ve uygulamaya yayılmış büyük miktarda verileri bulunuyor. Her kuruluş ve departmandaki çalışanlar, her hafta dahili kaynaklarda bilgi aramak, analizleri bir araya getirmek, raporlar yazmak, sunumlar oluşturmak, panolardan içgörüler toplamak ve içeriği farklı kitlelere uyarlamak için saatler harcıyor. Üretken yapay zeka bu zorlukların çözülmesine yardımcı olabilir. Ancak, günümüzde mevcut olan çözümler işletme verilerine veya dahili kaynaklara bağlı olmamanın yanı sıra güvenlik göz önünde bulundurularak sıfırdan oluşturulmamıştır. Bu engeller nedeniyle birçok kuruluş üretken yapay zekanın tam potansiyelinden güvenli bir şekilde yararlanamıyor.

Q Business, kurumsal sistemlerinizdeki verilere ve bilgilere dayalı olarak soruları yanıtlayabilen, özetler sunabilen, içerik oluşturabilen ve görevleri güvenli bir şekilde tamamlayabilen, üretken yapay zeka destekli bir asistan. Çalışanların daha yaratıcı, veri odaklı, verimli, hazırlıklı ve üretken olmalarını sağlıyor:

Q, diğer tüm üretken yapay zeka asistanlarından daha fazla veri kaynağını bir araya getiriyor: Amazon Q Business, wiki’ler, intranetler, Atlassian, Gmail, Microsoft Exchange, Salesforce, ServiceNow, Slack ve Amazon Simple Storage Service (Amazon S3) gibi yaygın olarak kullanılan 40’tan fazla iş aracına kolay ve güvenli bir şekilde bağlanıyor. Bu, günümüzde mevcut olan diğer tüm üretken yapay zeka asistanlarının bağlandığından daha fazla. Q’yu kurumsal veri havuzlarınıza yönlendirmeniz yeterli, daha sonra Q tüm verilerinizi arıyor, mantıklı bir şekilde özetliyor, eğilimleri analiz ediyor ve veriler hakkında son kullanıcılarla diyalog kuruyor. Bu, kurumsal kullanıcıların kuruluşlarının neresinde olursa olsun tüm verilerine erişmelerine yardımcı oluyor.

Güvenlik ve gizlilik göz önünde bulundurularak sıfırdan oluşturuldu: Amazon Q Business, her bir kullanıcı için etkileşimleri kişiselleştirmek üzere müşterinin mevcut kimlikleri, rolleri ve erişim izinleriyle sorunsuz bir şekilde entegre olurken en yüksek güvenlik seviyesini de koruyor. Kurumsal bilgilere dayalı olarak doğru yanıtlar üretiyor ve müşterilere hassas konuları kısıtlama, belirli anahtar kelimeleri engelleme ve uygunsuz içerikleri filtreleme özellikleri sunuyor. Q ayrıca, temel alınan modelleri başkaları için eğitmek üzere müşteri içeriğini asla kullanmıyor. Amazon Q Business, genel Soru-Cevap (MultiHop-RAG veri kümesi kullanarak) yanı sıra finans (FiQA veri kümesi örneği kullanarak) ve teknoloji (LoTTE veri kümesi örneği kullanarak) gibi sektörler için doğruluk, gerçeğe uygunluk ve yardımseverlik konularında diğer tüm asistanların yayınlanmış sonuçlarından daha iyi performans gösteriyor.

Yaratıcı üretken iş zekası, analistlerin dakikalar içinde ayrıntılı panolar oluşturmasına ve kurumsal kullanıcıların hızlı bir şekilde öngörü elde etmesine olanak tanıyor: Amazon Q, gelişmiş üretken yapay zeka teknolojisini, AWS’in bulut için oluşturulmuş birleşik İş Zekası (BI) servisi olan Amazon QuickSight’a getiriyor. QuickSight’ta Amazon Q ile müşteriler, iş analistlerinin doğal dil kullanarak dakikalar içinde BI panoları oluşturmasına ve kolayca görselleştirme ve karmaşık hesaplamalar yapmasına olanak tanıyan bir Üretken BI asistanına sahip oluyor. Ayrıca, kurumsal kullanıcıların panoların yapay zeka destekli yönetici özetlerini alabildiği, panolarda sunulanlara ek olarak verilere ilişkin sorular sorabildiği ve temel içgörüleri, eğilimleri ve itici güçleri öne çıkaran ayrıntılı ve özelleştirilebilir veri hikayeleri oluşturabildiği tek iş zekası ürünü olma özelliği taşıyor. Örneğin kullanıcılar, “yöneticilerle yapılacak bir iş değerlendirmesi için işletmenin geçen ay nasıl değiştiğine dair bir hikaye oluşturmak” istediklerinde Amazon Q saniyeler içinde, işletmenin nasıl iyileştirileceğine dair belirli fikirler de dahil olmak üzere içgörüler ve destekleyici görseller içeren bir sonuç oluşturabiliyor. Kullanıcılar, Q tarafından üretilen içeriği paylaşılması kolay bir belge veya sunum şeklinde düzenleyebiliyor, metni, görüntüleri ve temaları istedikleri gibi değiştirebiliyor ve metni yeniden yazmak veya iyileştirmek için Amazon Q’yu kullanabiliyor.

Her çalışanın saniyeler içinde üretken yapay zeka destekli uygulamalar oluşturmasına yardımcı olan türünün ilk örneği özellik: AWS henüz önizleme aşamasında olan yeni Amazon Q Apps özelliğini duyuruyor. Amazon Q Apps, çalışanların önceden herhangi bir kodlama deneyimi gerektirmeden şirket verilerine dayanan üretken yapay zeka destekli uygulamaları kolay ve hızlı bir şekilde oluşturmasına olanak tanıyor. Q Apps ile çalışanların, istedikleri uygulamayı doğal dilde basitçe tanımlamaları veya Amazon Q Business’ın bir sorunu çözmelerine yardımcı olduğu mevcut bir görüşmeyi kopyalamaları yeterli, sonrasında tek bir tıklamayla Q, istedikleri görevi yerine getiren ve kuruluş içinde kolayca paylaşılabilecek bir uygulamayı anında oluşturuyor.

Örneğin, yeni işe alınan çalışanlar için oryantasyon planları oluşturmak uzun ve zahmetli bir süreç olabiliyor. Yeni çalışana uygun içeriği bulmak için farklı veri depolarında ve belgelerde saatlerce arama yapılmasının yanı sıra bu içerikler genellikle güncel olmuyor ya da rol özelinde değil çok genel bilgiler oluyor. Q ile bir İK uzmanı, yeni bir çalışan için şirketin mevcut en iyi uygulamalarını kullanan bir oryantasyon planı oluşturacak ve dahili veri kaynaklarından yararlanarak oryantasyon planını iş rolüne göre kişiselleştirecek bir çalışan kimliği giriş alanı bulunan bir uygulama istediklerini söyleyebilir. Bunun üzerine Amazon Q Apps, saniyeler içinde, en son en iyi uygulamaları kullanarak çalışana, rolüne ve departmana göre uyarlanmış kişiselleştirilmiş bir oryantasyon planını otomatik olarak oluşturabilen bir uygulama yaratır. İK uzmanı daha sonra bu uygulamayı şirket genelindeki işe alım müdürleriyle paylaşarak onların da kendi ekipleri için anında kişiselleştirilmiş oryantasyon planları oluşturmalarını sağlayabilir. Artık Amazon Q Apps ile kullanıcılar, kurumsal bilgilere dayalı bir uygulamayı kolayca, hızlı ve güvenli bir şekilde oluşturarak iş üretkenliklerini artırabilir.

Amazon Q, şimdiden sektör lideri şirketler tarafından kullanılıyor

GoDaddy, dünya çapında milyonlarca girişimcinin işlerini kurmasına, büyütmesine ve ölçeklendirmesine yardımcı oluyor. GoDaddy Veri ve Analitik Kıdemli Direktörü Ed Sarausad, “QuickSight’taki Amazon Q, sürekli olarak geçici panolara güvenmek zorunda kalmadan verilerimize iş soruları sormamıza olanak tanıyor. Örneğin, artık şirket genelinde iş performansındaki anormallikleri çok daha kolay bir şekilde keşfedip inceleyebiliyoruz. Bu değişim sadece süreçlerimizi kolaylaştırmakla kalmıyor, aynı zamanda analitik yeteneklerimizi de artırıyor. Daha önce sorulmamış, derin sorularla yeni içgörüler ortaya çıkarma fırsatı bizi çok heyecanlandırıyor. Bu, daha hızlı ve daha derinlemesine yanıt vermemizi sağlayarak veri öğrenme yolculuğumuzu geliştiriyor” dedi.

Smartsheet, birlikte çalışma ve iş yönetimi için kurumsal bir SaaS (hizmet olarak yazılım) teklifi sunuyor. Smartsheet Kurumsal Gelişim ve Stratejiden Sorumlu Kıdemli Başkan Yardımcısı Bani Bedi, “Amazon Q Business, Smartsheet’te bilgi yönetimini kolaylaştırıyor ve çalışan verimliliğini hızlandırıyor. Önceden, 3.300 çalışanımızın ihtiyaç duydukları bilgileri genel yardım belgelerinde, eğitim kurslarında ve tüm çalışanlara açık yüzlerce Slack yardım kanalında bulmaları çok zordu. İş gücümüze anında yanıt vermek için organizasyonel bilgimizi tek bir yapay zeka motorunda birleştirdik ve çalışan verimliliğini önemli ölçüde artırdık. Artık çalışanlar herhangi bir Slack kanalında @AskMe’yi etiketleyerek soru sorduklarında Amazon Q onlara anında yanıt veriyor. CEO’muz, yanıt almak ve araştırma yapmak için Amazon Q Business’ı kullanıyor ve bir çalışanın iş akışını kesintiye uğratmadan ihtiyaç duyduğu bilgilere ulaşıyor. Tüm bunları, mevcut kimlik sistemimizi kullanarak tek bir kod satırı yazmadan birkaç hafta içinde gerçekleştirdik. Dahası, mühendislik ekiplerimiz, olay durumlarını özetlemek, eylem alınacak öğeleri belirlemek, API belgelerine erişmek ve teknik sorunları daha verimli bir şekilde gidermek için Amazon Q’yu kullanıyor, böylece müşterilerimize olağanüstü ürünler sunmaya odaklanabiliyorlar” şeklinde konuştu.

Toyota Connected North America, Toyota’nın bulut tabanlı dijital Connected Mobility Intelligence Platform’unun geliştirilmesine öncülük ediyor. Toyota Connected North America Mühendislik Başkan Yardımcısı Dave Tsai, “Toyota olarak olağanüstü dijital deneyimler sunmaya ve müşterilerimiz için sürekli olarak sınırları zorlamaya kararlıyız. Destekleyici platformlarımızdan bazılarına daha yakından bakmamız ve mimariyi, teknoloji borcunu ve eskiyen 4GL kod havuzlarımız gibi gerekli yükseltmeleri değerlendirmemiz gerektiğini fark ettik. Amazon Q Business, ekibimize en kritik ihtiyaç alanları hakkında içgörüler sağlayarak teknik borç değerlendirmemizin etkinliğini yüzde 25 hızlandırdı. Amazon Q Developer’ın Code Transformation özelliğiyle, uygulama ve hizmet yükseltmelerini yüzde 30 oranında hızlandırmak için üretken yapay zekanın gittikçe artan yeteneklerinden faydalanmayı amaçlıyoruz” dedi.