Ana Sayfa Blog Sayfa 55

Otonom drone ve yapay zeka çözümleri geliştiren Hummingdrone, 2 milyon dolar değerleme üzerinden yatırım aldı

Güneş enerjisi santrallerinin performansını artırmak amacıyla yenilikçi havadan denetim çözümleri geliştiren Hummingdrone; İş Bankası Yapay Zeka Fabrikası, 100. Yıl Yatırım Fonu liderliğinde gerçekleşen ön tohum yatırım turunda 2 milyon dolar değerleme üzerinden yatırım aldı.

2019 yılında Orkun Aşa tarafından kurulan Hummingdrone; geliştirdiği otonom drone ve yapay zeka çözümleri ile güneş enerjisi santrallerinin dijital dönüşümüne liderlik ediyor, enerji üretim performansını en üst düzeye çıkarıyor. INSPECT isimli özgün yapay zeka tabanlı platformu aracılığıyla güneş varlıklarının performansı ile ilgili detaylı içgörüler sunan Hummingdrone; EPC (engineering, procurement and construction), O&M (operation and maintenance), OEM (original equipment manufacturer) firmalarının ve GES (Güneş Enerjisi Santrali) yatırımcılarının üretim performansını yükseltmek, potansiyel riskleri ve üretim kayıplarını tespit ederek önlemek ve yatırım getirilerini artırmak adına çalışıyor.

İş Bankası Yapay Zeka Fabrikası, 100. Yıl Yatırım Fonu’nun liderlik ettiği yatırım turunda 2 milyon dolar değerleme üzerinden yatırım alan Hummingdrone’un yatırımcı portföyünde İTÜ ARI Teknokent ve Ertunç Özcan Şirketi’ne ek olarak Figen Korun, Orhan Mutlu Topal, Kerim Baran ve Altuğ Akça gibi melek yatırımcılar da yer aldı.

Temiz enerji yatırımlarının iklim krizi ile mücadelede üstlendiği rolün önemini vurgulayan Hummingdrone Kurucu’su Orkun Aşa verdiği demeçte;

“Bugün küresel olarak tüm canlı ekosistemleri etkisi altına alan iklim krizinin en büyük tetikleyicileri arasında insan faaliyetleri sonucu atmosfere salınan sera gazları bulunuyor. Bu salımın temel sebebi yoğun fosil yakıt kullanımı. Küresel sera gazı emisyonlarının 4’te 3’ü mevcut enerji sistemlerinden kaynaklanıyor. Enerji sistemlerinin küresel karbondioksit emisyonu içindeki oranı ise %90. Enerji endüstrisinde gözlenen yatırım eğilimleri, iklim krizinin önüne geçmek ve küresel ısınmayı Sanayi Devrimi öncesi döneme göre 1.5°C ile sınırlandırma şansımızı korumak için ihtiyaç duyduğumuz noktaya henüz gelmedi. Fakat umudumuz var.” dedi ve “Son yıllarda temiz enerji alanında yapılan yatırımlar fosil yakıtlara yapılan yatırımlara kıyasla daha yüksek. Yeşil enerji alanında yapılan bu yatırımların katlanarak artacağı ve fosil yakıtlara kıyasla 10 katına çıkacağı öngörülüyor.”

Hummingdrone olarak inovasyonu önceliklendirerek iklim krizi ile mücadele etmek ve enerji alanında kaydedilen bu dönüşüme dijital bir yaklaşım getirerek öncülük etmek adına kararlı olduklarının altını çizen Aşa, “Yenilenebilir enerji kaynakları arasında gelişen teknolojiler ile ilk sıraya oturan güneş enerjisi endüstrisinin dijital dönüşümüne öncülük etmeyi amaçlayarak bu alanda yapılan yatırımların çok daha yüksek bir etkiye sahip olması ve yatırım geri dönüş süresinin kısalması adına çalışıyoruz. Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları pusulasında geliştirdiğimiz özgün yapay zeka tabanlı INSPECT platformumuz ile sürdürülebilir ekonomik büyümeyi güvence altına almak hedefiyle ilerliyor; iş ortaklarımızın operasyonel maliyetlerini en aza indirirken üretim potansiyellerine ulaşmalarını sağlıyoruz. Böylece güneş enerjisi alanında yapılan yatırımların çok daha verimli ve etkili olmasına katkı sunuyoruz.” şeklinde konuştu.

Yatırıma liderlik eden İş Bankası Yapay Zeka Fabrikası (YZF), 100. Yıl Yatırım Fonu Yeni Nesil Girişimcilik Başkanı Barış Karakullukçu verdiği demeçte;

Hummingdrone’un sürdürülebilir enerjinin geleceğini inşa ettiğini belirtirken “Güneş enerjisi sektörüne yönelik geliştirdiği otonom drone ve özgün yapay zeka çözümleriyle dikkat çeken Hummingdrone, sürdürülebilir ve temiz enerji kaynaklarını dönüştüren bir güç haline geldi. Orkun Aşa liderliğindeki şirketin sektördeki öncü konumunu daha da pekiştireceğine olan inancımız tam. Bu yatırım turu ile ekibin; yenilikçi çözümlerini daha da ileriye taşıyacağını biliyor, bu iş birliğinin gelecekteki enerji çözümlerine katkı sağlayacağına inanıyoruz. YZF olarak Hummingdrone’un başarı hikayesinin bir parçası olmaktan gurur duyuyor ve sürdürülebilir enerjinin geleceğini inşa etme yolculuğunda başarılarının devamını diliyoruz.” dedi.

Yeni nesil girişimcilik ve yatırım merkezi fonprime’ın ilk lokasyonu Ankara’da açılıyor

Türkiye’nin önde gelen kitle fonlama platformlarından fonbulucu ve ülkemizin co-working alanının önde gelen merkezlerinden Kolektif House iş birliğiyle hayata geçirilen fonprime yeni nesil girişimcilik ve yatırım merkezlerinin ilki Ankara’da açılıyor.

Toplamda 19 şehirde açılması planlanan fonprime merkezleri, modern ofis alanları ile girişim şirketlerinin ihtiyaç duydukları nitelikli hizmetlere tek bir noktadan kolayca ulaşabilmelerini sağlayacak.

fonbulucu Kurucusu ve CEO’su Hakan Yıldız, Kolektif House CEO’su Ahmet Onur, fonprime CEO’su Emre Akgümüş’ün konuşmalarını yapacağı açılış, 27 Haziran Perşembe günü saat 16.30 da Ankara Next Level Loft’ta gerçekleşecek.

fonprime girişimcilik ve yatırımcılık merkezleri, geleneksel co-working prensiplerinden farklı bir işleve sahip olacak. Paylaşım ekonomisinin ön plana çıktığı bu günlerde fonprime ile girişimcilerin ihtiyaç duyduğu tüm hizmetler çok daha uygun maliyetle tek bir merkezden verilirken, kurum ve kuruşlar da kiralama yapabilecek. Tüm fonprime merkezlerinin finansmanı fonprime Girişim Sermayesi Yatırım Fonu tarafından yapılacak. fonprime GSYF’ye yatırım yapan yatırımcılar, bir yandan girişimcilik ekosistemine destek verirken diğer yandan da kiralama geliri elde edebilecek.

2 milyon dolara yakın bir yatırım tutarıyla hayata geçirilen merkez, Ankara’nın en kolay ulaşılabilir noktasında bulunuyor.

Toplam 2 bin 730 metrekare alana sahip olan ve yüksek tavanlı etkinlik alanıyla dikkat çeken Kolektif House Next Level lokasyonunun yeni cazibe merkezi olması bekleniyor. Henüz açılışı dahi yapılmadan kapasitesinin üzerinde talep gören lokasyonda hazır ofis, ortak çalışma alanı kullanımı sağlayan gezgin üyeliği, sanal ofis gibi her ihtiyaca uygun çalışma alanı çözümleri sunuluyor. Kolektif House Next Level’da şirketlerin ihtiyaçlarına terzi usulü yaklaşımla enterprise – özel tasarım ve suit ofis çözümlerinin de verileceğini de eklemek gerekiyor.

Spyke Games’ten Rina Onur ile Revel Games’ten Ayşe İnal’ın, egirişim Summit 2024 konuşması

Spyke Games kurucu ortağı Rina Onur ile Revel Games kurucu ortağı Ayşe İnal, egirişim Summit 2024’te Sabahat Gümüştaş’ın moderatörlüğünde, oyun girişimciliğinin bugününü ve yarınını konuştu.

Geliştiricilere odaklanan Daytona, 500 Emerging Europe’un da katıldığı turda 5 milyon dolar yatırım aldı

Açık kaynaklı bir geliştirme ortamı yöneticimi sunan New York merkezli Daytona, bugün küresel çapta geliştiriciler için geliştirmeyi demokratikleştirme misyonunu desteklemek amacıyla 5 milyon dolarlık tohum turda yatırım aldı.

Upfront Ventures‘ın liderlik ettiği tura mevcut yatırımcı 500 Emerging Europe da girişime olan inancını kanıtlayarak ikinci kez yatırım yaparak katıldı.

Girişim yeni yatırımını; ürün geliştirme ve pazarlama, satış ve mühendislik rolleri için işe alım süreçlerinde kullanacak ve geliştiricilere yönelik geliştirme ortamlarını genişletme sürecini hızlandırmasını sağlayacak.

Daytona, 2023’ün sonlarında kurumsal geliştiriciler için kendi çözümünü tanıttığından bu yana yıllık tekrar eden gelirini (ARR) neredeyse iki katına çıkmış.

Şirket ayrıca bireysel geliştiricilere yönelik açık kaynaklı bir sürüm hayata geçirdi ve bu sürüm, iki ay önceki ilk başlangıç anından bu yana çok büyük ilgi gördü, GitHub‘da 5 binden fazla yıldız toplamış ve sürekli olarak en çok yıldız alan listede yerini almış. Bu durum, bu alana olan güçlü bir talebin göstergesi olarak yorumlanıyor.

Daytona, başlangıçta büyük işletmeler için geliştiricilerin iş görevleri otomatize etmesini, sorunsuz işbirliği yapmalarını ve verimliliği artırmalarını sağlarken aynı zamanda kurumsal güvenlik gereksinimlerine de uygun çözümler sunmak amacıyla ortaya çıkmış.

Bu faydaların büyük organizasyonlar dışında da yaygınlaştırılmasının önemini fark eden Daytona, bireysel geliştiricilere de aynı düzenli geliştirme deneyimini sunmak için kurumsal platformunun ana bileşenlerini açık kaynak haline getirdi.

Geliştirici topluluğunda yaygın olan ve uyumsuz geliştirme ortamlarının önemli verimlilik kayıplarına yol açtığı “benim makinemde çalışıyor” sorunu, IEEE Journal’a göre geliştiricilerin üretken zamanlarının %56’sını kaybetmelerine neden oluyormuş.

Daytona, herhangi bir geliştiricinin tek bir komutla tam çalışan bir ortam oluşturmasını sağlayarak bu sorunu doğrudan ele alıyor: “daytona create.”

Daytona’nın kurucu ortağı ve CEO’su Ivan Burazin verdiği kısa demeçte;

“Amacımız her geliştiriciyi daha üretken hale getirmek ve gereksiz karmaşıklıkları ortadan kaldırarak yeni başlayanlar için giriş engelini azaltmak. Bugün, bir geliştirme ortamı kurmak, 1900’lerde bir arabayı çalıştırmak gibi, birçok adım ve hata noktası içeriyor.”

Upfront Ventures’ın ortağı ve Daytona’nın yeni yönetim kurulu üyesi Kevin Zhang ise demecinde;

“Dünyanın en ileri görüşlü şirketleri, ekipleri için tek tip bir geliştirme ortamı sağlamak amacıyla bulut geliştirme ortamlarına yöneldi. Daytona’nın kurucuları, 10 yıldan uzun bir süre önce ilk bulut IDE’lerinden birini oluşturduklarından bu yana bu yönde çalışıyorlar. Konu uzmanlıkları ve tutkuları, güçlü güvenlik gereksinimlerini de karşılayan sevilen bir geliştirici deneyimi oluşturmaları için onları benzersiz bir şekilde konumlandırıyor.”

Google’ın yapay zeka modeli Gemini, Türkçe olarak da kullanıma açıldı

Kullanıcıların yaratıcılıklarını ve üretkenliklerini artırmalarına olanak tanıyan Gemini, mobil uygulaması yeni dil ve ülkelerde kullanıma sundu.

Hareket halindeyken de Gemini’dan yardım alınabilmesine olanak tanıyan Gemini mobil uygulaması artık aralarında Türkçenin de olduğu daha fazla dil ve bölgede kullanılabiliyor. Artık kullanıcılar telefonlarındaki Gemini uygulamasıyla araba lastiği değiştirmeden, teşekkür notu yazmaya kadar pek çok konuda yardım alabilmek için Gemini’a yazabilir, konuşabilir veya resim ekleyebilir.

Gemini uygulamasına nasıl erişilebiliyor?

Android kullanıcıları Gemini‘a erişmek için Gemini uygulamasını uygulama marketinden indirebiliyor veya Google Asistan aracılığıyla kaydolabiliyor.

Kullandığınız Android telefona bağlı olarak Gemini’ı köşeyi kaydırarak, güç düğmesine basarak veya “Hey Google” diyerek kullanabilirsiniz. Bu özellik, hem Gemini’a kolay erişim sağlıyor hem de doğrudan ekran üzerinden yardım sunan bir deneyim vadediyor. Google Asistan’da yer alan zamanlayıcıları ayarlama, arama yapma ve hatırlatıcıları ayarlama dahil çoğu ses özelliği, Gemini uygulaması aracılığıyla da kullanılabilecek. Gelecekte daha fazla özelliğin de desteklenmesi için de çalışmalar devam ediyor.

iOS sisteminde ise önümüzdeki haftalarda Gemini’a doğrudan Google uygulamasından erişim olanağı sunulacak. Yaratıcılığınızı güçlendirmek, bir seyahat planlamak ya da sosyal medyada paylaşımlar yazma konusunda yardım almak için Gemini düğmesine dokunmanız ve Gemini ile sohbet etmeniz yeterli.

Google, Gemini uygulamasını ve web deneyimini dünya çapında daha fazla insana ulaştırmaya devam edecek.

250 milyon dolar yatırım alan Getir, yeni şirket yapılanmasını duyurdu

Hızlı market teslimat sektörünün öncüsü Getir, bugün 250 milyon dolarlık yeni bir yatırım aldığını duyurdu.

Bu yatırım sonrası stratejik bir yeniden yapılanmaya da giden Getir, bundan sonra her biri farklı pazar fırsatlarına odaklanan iki ayrı grup olarak faaliyetlerine devam edecek.

İlk grup Getir’in Türkiye’deki online market ve yemek teslimatı hizmeti işine odaklanırken, ikinci grup ise Getir’in e-ticaret, finans, mobilite ve ABD’deki FreshDirect’in de olduğu diğer faaliyetlerini yürütecek.

Getir’in mevcut hissedarlarından Mubadala Investment Company, şirkete ek sermaye sağlayarak Getir’in Türkiye’deki online market ve yemek teslimat hizmeti işinde yönetime ve çoğunluk hissesine sahip olacak.

Nazım Salur ve Getir’in kurucuları ise yeni yapılanma sonrası oluşan grupta azınlık hisselerine sahip olmaya ve yönetim kurulunda yer almaya devam edecek.

Yeniden yapılanma, Getir’in Türkiye’de daha fazla kaynak ile online market teslimatı sektörünün lideri olarak bu alana daha güçlü odaklanmasını sağlayacak. Getir, Türkiye’deki online market teslimatı sektöründeki tecrübesi ve güçlü ekibi ile kaliteli hizmet ve eşsiz müşteri deneyimi sunmaya devam edecek.

Yeniden yapılandırma kapsamında oluşturulan, Nazım Salur ve Getir kurucularının büyük ortak olarak yöneteceği diğer grup ise, e-ticaret alanında faaliyet gösteren n11, mobilite alanında GetirBiTaksi ve GetirAraç, kariyer platformu Getirİş ve New York’ta market ürünleri teslimatı alanında faaliyet gösteren FreshDirect hizmetlerini yönetecek.

Mubadala ve yeni yatırım turundaki diğer yatırımcılar ise bu hizmetleri kapsayan grupta azınlık hissesine sahip olacak.

Getir’in finansal alanda hizmet vermek amacıyla gerekli izinlerin alınmasının ardından hayata geçirmeye hazırlandığı GetirFinans’ın ortaklık yapısı ise yüzde 40 Getir’in kurucuları, yüzde 32 Mubadala ve yeni yatırım turundaki diğer yatırımcılar, yüzde 20 İş Bankası’nın yatırım fonu Maxis ve yüzde 8 Crankstart şeklinde olacak.

Gerekli onay süreçlerinin tamamlanmasının ardından yeni yapılanma kapsamında her iki grup da mevcut şekilde Getir uygulaması çatısı altında faaliyet göstermeye devam edecek. Getir kullanıcıları tüm hizmetlere mevcut Getir uygulamasından erişecek ve kullanıcılar açısından herhangi bir farklılık söz konusu olmayacak.

Yeni yapılanmayı değerlendiren Getir Kurucusu Nazım Salur verdiği demeçte;

“9 yıl önce 10 dakikada market ürünleri teslimatı ile dünyada bir ilki başlatmış olmaktan gurur duyuyoruz. Yarattığımız ve öncüsü olduğumuz bu sektördeki başarımız Getir’in tüm çalışanlarının ve yatırımcılarımızın özverisi ve sıkı çalışması olmadan mümkün olamazdı. Bugüne kadarki katkıları için hepsine teşekkür ediyorum. Oluşturduğumuz bu yeni yapı, Getir’in Türkiye’de online market ve yemek teslimatı hizmetlerinin daha iyi konumlandırılmalarını sağlarken, benim ve kurucu ortaklarımın gelecek vaat eden diğer Getir hizmetlerine yeterli zaman ayırmamıza imkân verecek.”

Getir Yönetim Kurulu Üyesi ve Mubadala Diversified Investments Platform CEO’su Hani Barhoush ise yeniden yapılanma ve son yatırımla ilgili olarak şunları söyledi:

“Mubadala, her zaman Getir’in uzun vadeli ve kararlı bir yatırımcısı oldu. Son yatırımımız ise şirketin Türkiye’deki ana faaliyet alanının vaat ettiği geleceğe duyduğumuz güçlü güveni yansıtmaktadır. Yönetim Kurulu adına, Getir’e yıllar boyunca kazandırdığı vizyon ve liderlik için Nazım Salur’a takdir ve şükranlarımızı sunuyor ve kendisiyle iş birliği yapmaya devam etmeyi sabırsızlıkla bekliyorum.”

Getir Yönetim Kurulu, şirketin Türkiye’deki online market ve yemek teslimat hizmetlerinin liderliğine, kurulduğu ilk günlerinden bu yana Getir’de pek çok alanda görev almış ve son olarak Türkiye’deki market hizmetinin CEO’su olan Batuhan Gültakan’ı atadı.

Getir, söz konusu stratejik yeni yapılanma ile faaliyetlerini ayırarak, her iki grupta da yenilikçi ve çevik yönetim anlayışıyla, kaynakları ve stratejik hedefleri daha etkili bir şekilde yapılandırmayı amaçlıyor.

Nevzat Aydın’ın yatırımı Shark Gitar, gitaristlerin ilgisini çekecek 6 yeni patentini duyurdu

Geçtiğimiz haftalarda Nevzat Aydın‘ın yatırım yaptığı Shark Gitar, geniş kişileştirilmiş tasarım, kolayca değiştirilebilen bileşenler ve entegre efektler ile maksimum performans ve esneklik sunuyor.

Shark Gitar Kurucu Ortağı Cem Köksal, Shark Gitar’ın 6 patentin ve birçok yeniliğin ardından, dünyanın seri üretime girecek en gelişmiş elektrogitarı olarak tasarlandığını belirterek, “Gitar dünyası, köklü bir geçmişe ve geleneklere sahip. Shark Gitar olarak biz de, elektrogitarın bu eşsiz mirasına saygı duyuyor ve geleneksel tasarımın ruhunu korurken, gitaristlerin karşılaştığı bazı zorluklara devrimsel çözümler sunuyoruz. Yıllardır süren araştırma ve geliştirme çalışmalarımız sonucunda, gitaristlere hem tanıdık hem de çığır açıcı bir deneyim sunan Shark Gitar’ı yarattık. Gitarımız, geleneksel elektro gitar tasarımına sadık kalırken, patentli teknolojilerimizle modülerlik, çok yönlülük ve portatiflik olanakları sunuyor.

Shark Gitar çok sayıda yeni inovasyon içermekle beraber, başlıca özellikleri; patentli bileşenleri ve tasarımı sayesinde rahat ve tutarlı bir performansa izin veriyor. Ayrıca sapı, gövdesi ve manyetikleri saniyeler içinde değiştirilebilen, ayrıca kart formatında analog efekt pedalları ile modüler bir gitar özelliği de taşıyor.” dedi.

Patentleri ve inovasyonları hakkında bilgi veren Köksal; “Sap, elektronik sistem, tremolo, üst eşik, kart şeklinde pedallar ve manyetik modüllerinin her biri kendi başlarına birer patent. Geleneksel olarak, bir gitarda manyetik değiştirmek, belirli bir düzeyde teknik beceri ve çaba gerektiren zaman alıcı bir iş olan lehimlemeyi gerektirir. Tak & Çalıştır Shark Pickup Modülü ile; müzisyenlere saniyeler içinde manyetik değiştirmeyi sağlayan çığır açan lehimsiz bir modül tasarımı sunuluyor.

Cem Köksal, Shark Gitar kurucusu

Shark Elektronik Modülü, fiziksel olarak gövdenin içinde yer alan bir anakart olarak görev yapıyor. Bu modül Shark Gitar’ın kalbi ve beyni. Bu güçlü sistem, manyetikler dahil, analog pedalları, ton düğmeleri ve çok daha fazlası dahil olmak üzere gitarın tüm bileşenleri için bir merkez görevi görüyor. Shark Elektronik Modülü’nün en dikkat çekici özelliği ise gitar üzerinde benzeri görülmemiş ton ve analog sinyal kontrol imkanı.

Kart Formatında Pedallar; Elektro gitar efektleri için geniş bir pedal koleksiyonunu müzisyenler için sınırlayıcı olabilir. Taşıma ve kurulumlarındaki zorluklar bir yana, performans sırasında uzun kablo ve pedal zincirlerinin neden olduğu sinyal kayıpları ve empedans sorunları ses kalitesini düşürebilir. Ayrıca, performans sırasında teker teker pedal ayarlarını yapmak zordur ve bu durum, performans sırasında gitaristi pedalların bulunduğu bölgeye zincirler. Shark Gitarlar, doğrudan gitara entegre modüler Kart Formatında Analog Pedallar ile bu sorunu çözüyor.

Shark Tremolo Sistemi, tremolo kolunun yoğun kullanımı altında bile stabil akort sağlayan bir tasarımdır. Geniş ölçekte tel ayarı yapılabilen bu sistem, Tremolo-Köprü felsefesini baştan yazarak daha kullanışlı ve tutarlı bir performans sunar. Shark Tremolo Sistemi, geniş bir akort aralığına sahip, pürüzsüz çalışan ve patentli bir kilitli akort sistemi içerir.

Shark Gitarların çıkarılabilir Üst Eşik Tasarımı, sapı saniyeler içinde değiştirmeyi sağlayan sistemin bir parçasıdır. Benzersiz kilitleme sistemi, sap değiştirdikten sonra yeniden tel takmayı gerektirmez.

Patentli Çıkarılabilir Üst Eşik Tasarımına tamamlayıcı olarak;

Shark Gövde & Sap Eklemi, gitaristlere gitar gövdesi ve sapı arasında son derece sağlam ve stabil bir bağlantı sunuyor. Bu eklemin en önemli özelliklerinden biri, gitaristlerin enstrümanlarının sapını gövdesinden kolayca çıkarabilmesine olanak tanımasıdır. Bu sayede birden fazla sap kullanılabilir, örneğin perdeli ve perdesiz saplar arasında saniyeler içinde geçiş yapılabilir. Bunlara ek olarak hem bakım ve onarım işlemleri kolaylaşır hem de seyahat ederken gitar daha kompakt bir şekilde taşınabilir.

Gövdenin dayanıklı çerçevesine sıkıca tutturulan saplar, eğilme ve bükülmelere karşı dirençli hale gelir. Sapın içinde bulunan özel T-şekilli Titanyum Omurga ise, sapın tamamen düz ve sağlam kalmasını garanti ederek kusursuz bir entonasyon sağlar. Shark’ın Sap tasarımlarında, zaman içinde oluşabilecek hasarları önlemek ve tutarlı ve doğru bir entonasyon sağlamak için özel malzemeler ve teknikler kullanılıyor. Bu sistem, geleneksel sap tasarımlarının sıklıkla karşılaştığı problemleri ortadan kaldırarak, sap boyunca yüzde yüz tutarlı tuşe ve entonasyon sunuyor.” diyerek sözlerini bitirdi.

Shark Gitar, 20 yıllık bir hayali gerçeğe dönüştürmüş bir şirkettir. 2018 yılında, dünyanın en gelişmiş elektro gitarlarını üretmek ve kendisini piyasadaki üst düzey prestij markalar arasında konumlandırmak amacıyla kuruldu. 5 yıllık bir AR-GE çalışmasının sonucunda, şirket elektro gitarlardaki yeniliklerini 6 ana başlık altında birleştirdi, patentler için başvuruda bulundu ve patent korumaları elde etti. Ar-Ge süreci tamamlandı ve tüm hedeflere ulaşılarak 20 prototip üretildi.

Yerli girişim Obilet, Fransa merkezli BlaBlaCar’dan stratejik yatırım alıyor

Türkiye’nin önde gelen online seyahat ve turizm platformlarından Obilet, stratejik yatırım almak üzere BlaBlaCar ile anlaşmaya vardığını duyurdu. Anlaşmanın kesinleşmesi için gerekli onayların alınmasının ardından, Obilet operasyonel bağımsızlığını koruyarak mevcut faaliyetlerini ve projelerini kesintisiz sürdürecek. Ayrıca, Obilet, BlaBlaCar’ın gelişmekte olan ülkelerde yürüttüğü otobüs biletleme işine de katkıda bulunacak.

  • Obilet’in kurucuları Ali Yılmaz ve Yiğit Gürocak, CEO’luk görevlerine devam edecekler.

2012 yılında kurulan Obilet, yüzlerce otobüs, havayolu, feribot, otel ve araç kiralama firmasının sunduğu yolculuk ve rezervasyon seçeneklerinin karşılaştırılmasını ve satın alınmasını sağlıyor. Yıllık 40 milyondan fazla biletleme ve rezervasyon işlemi ile dünyanın önde gelen seyahat-turizm platformlarından biri olan Obilet, B2C hizmetlerinin yanı sıra B2B iş ortaklarına sefer verisi dağıtımı ve otobüs firmalarına biletleme altyapı yazılımı (IMS) hizmetleri sunuyor. Otobüs biletlemesiyle başlayan Obilet, bu alanda dünya çapında en çok işlem gerçekleştiren ilk 3 platform arasında yer alıyor. Son dönemde yurt dışı pazar açılımına odaklanan Obilet, 15 dilde 50’den fazla ülkeye ait seferleri kullanıcılarına sunarak özellikle Doğu Avrupa’da lider seyahat biletleme platformlarından biri haline geldi.

Fransa merkezli BlaBlaCar ise 21 ülkede yılda 27 milyon aktif kullanıcının yolculuk paylaşımı yapmasını sağlayan bir platform. Şehirler arası topluluk tabanlı seyahatler için sürücüleri ve yolcuları bir araya getiren BlaBlaCar, dünya genelinde lider konumda bulunuyor. BlaBlaCar, multi-modal yolculuklar için ana platform olma vizyonunu taşıyor ve paylaşımlı veya toplu yolculukların yaygınlaştırılmasını kolaylaştırarak karbon emisyonunun azaltılmasına katkıda bulunmayı hedefliyor.

Obilet ve BlaBlaCar, yurtdışı pazarlarda birlikte büyümeyi hedefliyor. Obilet CEO’su Yiğit Gürocak, anlaşmayla ilgili yaptığı açıklamada, Türkiye’nin en önde gelen seyahat-turizm platformu olduktan sonra yurtdışındaki pazarlara yöneldiklerini belirtti. BlaBlaCar ile benzer vizyon ve değerlere sahip olmalarının, otobüs biletlemesi alanında lider olma fırsatının sunulmasının ve BlaBlaCar’ın teknolojisi ile organizasyonel birikiminden yararlanma imkanlarının bu ortaklık teklifini değerlendirmeye motive eden en büyük unsurlar olduğunu ifade etti. Anlaşmanın tamamlanmasının ardından mevcut ekibi büyüterek çalışmalarını hızlandıracaklarını belirtti ve bu anlaşmanın Obilet’in tüm iş ortaklarına ve kullanıcılarına büyük fayda sağlayacağına inandığını söyledi.

BlaBlaCar CEO’su Nicolas Brusson ise, Obilet’in Türkiye’de otobüs sektörünün dijitalleşmesine öncülük ettiğini ve büyüme hikayesini uzun zamandır takip ettiklerini belirtti. BlaBlaCar’ın Obilet’e yapacağı yatırım ile Avrupa dışındaki pazarlarda sürdürülebilir mobiliteye erişim imkanlarını geliştirme misyonunu bir kez daha ortaya koyacaklarını ifade etti.

AWS’ten Üretken Yapay Zeka girişimlerine 230 milyon dolarlık destek

Bir Amazon şirketi olan Amazon Web Services (AWS), üretken yapay zeka uygulamalarının geliştirilmesini hızlandırmak için dünyanın dört bir yanındaki girişimlere 230 milyon dolarlık destek taahhüdünde bulunduğunu duyurdu.

Bu taahhüt ile startup’lara, özellikle de erken aşamadaki şirketlere, yapay zeka (AI) ve makine öğrenimi (ML) teknolojilerini daha iyi kullanmaları için AWS kredileri, mentorluk ve eğitim sağlanacak. Yeni taahhüdün bir kısmı, karmaşık zorlukların üstesinden gelmek için üretken yapay zekadan faydalanan en iyi 80 erken aşama startup’ın her birine uygulamalı uzmanlık ve 1 milyon dolara kadar AWS kredisi sağlayan bir program olan AWS Üretken Yapay Zeka Hızlandırma Programı’nın (AWS Generative AI Accelerator) ikinci grubunu finanse edecek. AWS Üretken Yapay Zeka Hızlandırma programı için başvurular 19 Temmuz’a kadar devam edecek. Başvurular bu adresten adresinden yapılıyor.

AWS Yapay Zeka Ürünleri Başkan Yardımcısı Matt Wood konuyla ilgili verdiği demeçte:

“AWS, 18 yılı aşkın bir süredir diğer tüm bulut sağlayıcılarından daha fazla startup’ın işlerini kurmasına, başlatmasına ve ölçeklendirmesine yardımcı oluyor. Yani tüm AI/ML unicorn’larının yüzde 96’sının AWS üzerinde çalışıyor olması bir tesadüf değil. Bu destek taahhüdümüzle, tüm dünyanın öğrenme, bağlantı kurma ve iş yapma şeklini her yönden etkileyecek yeni yapay zeka uygulamalarının geliştirilmesi için ihtiyaç duyulan yapı taşlarını sağlayarak startup’ların birinci sınıf şirketler kurmasına ve ölçeklendirmesine yardımcı olacağız.”

İlgilenen startup’lar bu fonlara nasıl erişebilecekleri hakkında daha fazla bilgi için https://aws.amazon.com/tr/startups/generative-ai/ adresini ziyaret edebilirler. Startup’lar, AWS kredilerini AWS bilgi işlem, depolama ve veri tabanı teknolojilerinin yanı sıra en düşük maliyetle yüksek performans sunan, enerji açısından verimli yapay zeka çipleri olan AWS Trainium ve AWS Inferentia2’ye erişmek için kullanabilirler. Bu krediler, şirketlerin kendi FM’lerini (temel modeller) oluşturup eğitmelerine yardımcı olan tam olarak yönetilen bir servis olan Amazon SageMaker ve üretken yapay zeka uygulamalarının kolayca ve güvenli bir şekilde oluşturulması için model ve araçlar sunan Amazon Bedrock’a erişim için de kullanılabilir.

AWS Üretken Yapay Zeka Hızlandırma Programı, başarılı startup’ların kurulmasını desteklemeye devam ediyor

AWS Yapay Zeka Hızlandırma Programı, finansal hizmetler, sağlık hizmetleri ve yaşam bilimleri, medya ve eğlence, iş dünyası ve iklim değişikliği gibi alanlardaki karmaşık zorlukların üstesinden gelmek için üretken yapay zekadan faydalanan en iyi erken aşama startup’ları belirliyor. Katılımcılar, makine öğrenimi performansının artırılması, yığın optimizasyonu ve pazara açılma stratejileri ile ilgili oturumlara erişebilecekler. 10 haftalık program, katılımcıları çalıştıkları sektöre bağlı olarak hem iş hem de teknik mentorlarla bir araya getirecek. Startup’ların her biri, üretken yapay zeka çözümleri oluşturmalarına, eğitmelerine, test etmelerine ve piyasaya sürmelerine yardımcı olmak için 1 milyon dolara kadar AWS kredisi alacak. Ayrıca, programın ortağı NVIDIA’nın sektör uzmanlarına, teknolojisine ve teknik oturumlarına erişebilecek ve son teknoloji startup’ları desteklemek için tasarlanmış NVIDIA Inception programına katılmaya davet edilecekler.

AWS, ikinci grup için seçilen startup’ları 10 Eylül’de açıklayacak ve program 1 Ekim’de Amazon’un Seattle kampüsünde yüz yüze oturumlarla başlayacak. Katılan 80 startup’ın tamamı, Aralık ayında Las Vegas’ta düzenlenecek olan re:Invent 2024’e katılmaya ve çözümlerini potansiyel yatırımcılara, müşterilere, çözüm ortaklarına ve AWS liderlerine sunmaya davet edilecek.

AWS’i tercih eden yapay zeka startup’larına yönelik fırsatlar ve AWS Üretken Yapay Zeka Hızlandırma Programı’na başvuru süreci hakkında daha fazla bilgi için startups.aws adresini ziyaret edebilirsiniz.

Hamdi Ulukaya Girişimi’nin Startup Destek Programı’na katılmaya hak kazanan 5 yerli girişim

Türkiye’den dünya çapında öncü girişimlerin doğması için 2017 yılından bu yana girişimci adaylarına ve startuplara iş fikirlerini gerçekleştirmelerinde destek olan Hamdi Ulukaya Girişimi‘nde Ağustos 2023’de başlayan yeni dönem başvurularının ardından yapılan değerlendirmeler tamamlandı ve Startup Destek Programı‘na katılmaya hak kazanan 5 girişim açıklandı.

Girişimciliği tüm Anadolu’ya yaymayı ve sosyal problemlere duyarlı girişimci liderler yetiştirmeyi amaçlayan Hamdi Ulukaya Girişimi’ne katılmaya hak kazanan beş girişim şu şekilde:

Nanomik Biyoteknoloji: Buse Berber Örçen ve Arda Örçen tarafından kurulan ve doğada bulunan molekülleri geliştirdiği mikrokapsül teknolojisini kullanarak tarım, gıda ve kimya sektörü için biyolojik koruyucular geliştiriyor.

Fazla: Olcay Silahlı ve Hasan Arda Eren tarafından kurulan ve teknoloji tabanlı bütünsel atık yönetim çözümleri ile atık oluşumunu kaynağında önleyen, oluşan atıkların en yüksek çevresel, sosyal ve ekonomik fayda ile döngüsel ekonomiye kazanımını sağlıyor.

Malty: Berkan Mifleh, Merve Yetiş ve Elif Özcü tarafından kurulan ve gıda artıkları ve yan ürünlerini sağlıklı atıştırmalıklara dönüştüren bir gıda teknolojisi girişimidir.

Navlungo: İsa Korkmaz, Emrah Arslan ve Ceren Tuna tarafından kurulan ve kullanıcılarına online uçak bileti alma kolaylığında lojistik hizmeti vererek, 130’dan fazla ülkeye anında kargo teklifi alıp, teklifleri karşılaştırarak, gönderim, depolama ve ikmal operasyonlarını yönetmelerini sağlıyor.

ERG Controls: Batuhan Ergör ve Mehmet Ergör tarafından kurulan ve sağlık ve gıda endüstrilerinde el hijyeni izlemesini yapay zeka destekli platformu YIKA ile dijitalleştiriyor.

Bir yıl sürecek Startup Destek Programı kapsamında belirlenen kriterler doğrultusunda uluslararası bir jüri tarafından seçilen 5 girişimin kurucuları, ABD’de uluslararası yatırımcılarla buluşarak iş fikirlerini sunma ve global pazara erişim fırsatı yakalayacak. Hamdi Ulukaya Girişimi program kapsamında ayrıca girişimcilere alanında uzman ve bulunduğu sektöre yön veren isimlerin mentorluğundan yararlanma imkanı sunacak.

Katılımcılar Chobani başta olmak üzere küresel çapta başarılı şirketlerdeki yöneticilerden oluşan bir ağa katılma imkanı da bulacak olan girişimcilere ayrıca bulundukları sektörlere yönelik profesyonel pazar araştırması desteği de sağlanacak. Pazar araştırmasından elde edilen sonuçlar çerçevesinde girişimcilere yeni iş geliştirme yöntemlerinin Hamdi Ulukaya Girişimi ile birlikte uygulanması için güçlü olanaklar sunulacak.