Ana Sayfa Blog Sayfa 49

Big Bang Startup Challenge’ın ilk global adımı: Big Bang London Demo Day

Paylaşan:
Hilmi Öğütcü
-

İTÜ ARI Teknokent, geçtiğimiz günlerde teknoloji girişimcileri için başlattığı “global hub’lar” ile girişimlerin globalleşme süreçlerine desteklerini artıracağını duyurmuştu.

Aynı bakış açısıyla, 12 yıldır düzenlediği girişimcilik etkinliği Big Bang Startup Challenge etkinliğini de bu yıl Türkiye sahnesine ek olarak, Londra’da düzenleyecek.

Big Bang London Demo Day, 26 Eylül’de Londra’da iş dünyasının merkezlerinden olan Canary Whorf bölgesindeki Level 39’da gerçekleşecek. Türkiye’den seçilen alanında öncü 15 girişim, online ve fiziksel olarak 1000’i aşkın global yatırımcıyla bir araya getirilecek.

Globalde ilk adım: Big Bang Global Demo Day

Yer ve zaman sınırının kalktığı günümüzde globalde etki alanını genişlettiklerini ifade eden ve “global ekosistem kurma” misyonuyla hareket ettiklerini belirten İTÜ ARI Teknokent Genel Müdürü Prof. Dr. Attila Dikbaş verdiği demeçte;

“2012 yılından bu yana teknoloji girişimcilerini yatırımcıların, basının ve kamuoyunun karşısına çıkardığımız ve milyarlarca kaynak ile buluşturduğumuz Big Bang Startup Challenge etkinliğinin etki alanını genişleterek, girişimcilerimiz için globalde yeni bir fırsat başlatıyoruz. İTÜ ARI Teknokent’in 2024’te başlattığı globalleşme stratejileri ve faaliyetlerinin bir parçası olarak global pazarlarda Demo Day’ler düzenleyeceğiz. İlk global demo day’imizi 26 Eylül’de Londra’da gerçekleştireceğiz. ‘Türkiye’den ihracat’ hedefiyle seçilmiş 15 teknoloji girişimini 60’dan fazla yatırımcıyla fiziksel ortamda, 1000’den fazla yatırımcıyla ise online ortamda buluşturacağız. 250 bin pound ila 2 milyon pound aralığında yatırım arayan girişimleri 1-20 Eylül arasında yatırıma hazırlık kampına alacağız. 26 Eylül’de ise Big Bang London Demo Day’de çok etkili ve etkin bir network ile buluşturacağız. İnanıyorum ki, İTÜ ARI Teknokent’in yürüttüğü Innogate uluslararası programları, tüm Türkiye için İstanbul’dan globale açılan bir inovasyon kapısı olacaktır.”

Red Bull Basement, yeni nesil girişimcileri Tokyo’ya davet ediyor

Paylaşan:
Hilmi Öğütcü
-

Red Bull Basement, genç ve yenilikçi fikirleri hayata geçirmek isteyen girişimciler için yepyeni bir fırsat sunuyor.

Yapay zeka teknolojisiyle desteklenen bu global program, katılımcılara mentorluk, network imkanları ve dünya çapında projeler hayata geçirme imkanı veriyor. Türkiye’den seçilecek olan finalist yarışma sonunda, Aralık 2024‘te Tokyo’da düzenlenecek Dünya Finalinde ülkemizi temsil etme şansı yakalayacak.

Fikirlerinizi dünya ile paylaşın

Red Bull Basement, öğrencilere ve yeni nesil girişimcilere mentorluk, sektör liderleriyle network kurma ve global bir platformda yer alma fırsatı sunuyor. Türkiye’den seçilecek olan finalist, Aralık 2024’te Tokyo’da düzenlenecek Dünya Finalinde ülkemizi temsil etme şansı yakalayacak.

Dünya Finali’ni kazanan ekip ise Haziran 2025’te Los Angeles ve Silikon Vadisi’nde düzenlenecek 3 haftalık eğitim programına katılarak, fikirlerini küresel pazara taşıma imkanı bulacak.

Yapay zeka destekli bir yarışma

Fikirlerine ve projelerine güvenen üniversite öğrencileri, Red Bull Basement’a katılarak, fikirlerini geliştirmek için AI sohbet robotundan destek alabilirler. Jüri tarafından değerlendirilecek olan projeler arasında, en yenilikçi ve potansiyelli olanlar finale yükselecek.

Projeye başvuru yapmak isteyen öğrenciler, Red Bull Basement sitesinden başvurularını tamamlayabilir.

Yandex’ten Türk girişimcilere özel program: Yandex Startup Programı

Paylaşan:
Hilmi Öğütcü
-

Makine öğreniminden güç alan akıllı ürün ve hizmetler geliştiren teknoloji şirketi Yandex, Türkiye’deki girişimlere günümüzün rekabetçi ortamında başarılı olmaları için ihtiyaç duydukları araç ve kaynakları sağlamak üzere tasarladığı Yandex Startup Programı‘nı duyurdu.

İnovasyonu destekleme taahhüdü bulunan Yandex, ister yeni başlasın, isterse bir sonraki büyük atılımına hazırlansın her startup’ın parlama şansını hak ettiğine inanıyor. Yandex Startup Programı, Türkiye için özel olarak tasarlanmış olmasıyla öne çıkıyor.

Program, startup’ların farklı gelişmişlik seviyelerine hitap eden Başlangıç ve Gelişim olmak üzere iki özel kategori sunuyor.

Katılımcılar; Yandex Maps API, Yandex Cloud, Yandex Weather ve Yandex Ads gibi Yandex’in işletmelere yönelik en son teknoloji ve çözümlerine erişim sağlayarak gerçek potansiyellerini ortaya çıkarabilecekler.

Yandex Maps API İş Geliştirme Müdürü Şerza Saka, yöneticisi olduğu Startup Programı ile ilgili şu açıklamalarda bulundu: “Girişimciler ve startup’lar dünyayı dönüştüren ve bizi ileriye taşıyacak hizmet ve ürünleri üretme gücüne sahip. Sadece 2023 yılında 901 milyon dolar tutarında 347 yatırım işlemi ile Türkiye’nin startup ekosisteminde aktif bir büyümeye tanık oluyoruz. Yerel girişimcilere dünya standartlarındaki teknolojilere erişim sağlamak ve operasyonlarını kolaylaştırmak adına, işletmeler için mevcut tüm Yandex hizmetlerini tutarlı bir şekilde birleştirerek sunan, Türkiye pazarına özel olarak uyarlanmış bir Startup Programı geliştirdik. Tech İstanbul, Türk Telekom Ventures ve Startup Market gibi Türkiye’deki bir dizi hızlandırıcı ve kuluçka platformuyla ortaklık kurarak şimdiden belirli bir yol katettik. Bu sadece bir başlangıç. Güçlü araç ve hizmetlerimizden oluşan bir paketle, Türkiye’deki startup ve işletmelerin hedeflerine ulaşmalarına yardımcı olma konusunda kararlıyız.”

Neden Yandex Startup Programı?

Yandex Startup Programı’na katılmak, tek bir ekosistemdeki tüm temel araçlara özel koşullarda erişim sağlıyor. Startup’lar, katılımcı tüm servislerin çözümlerini kullanmayı seçebilecekleri gibi ihtiyaçlarına en uygun belirli servisleri de seçebiliyor.

Programın bir parçası olan Yandex hizmetleri:

Yandex Maps API: Web siteleri veya uygulamalar için detaylı interaktif haritalar, lojistiği optimize etmek ve müşteri hizmetleri kalitesini artırmak için özel yönlendirme, navigasyon ve coğrafi konum çözümleri.

Yandex Cloud: Ölçeklenebilir altyapı, veri depolama, işleme ve analiz, makine öğrenimi ve geliştirme araçları ve iş birliği için hizmetler.

Yandex Weather: Dünya çapında herhangi bir konum için doğru ve kapsamlı bir şekilde yerel tahminler sağlayan yapay zekâ tabanlı bir hava durumu ve iklim hizmeti.

Yandex Ads: Web siteleri ve uygulamalar için reklam çözümleri ve analitik araçlar.

Programa katılmak isteyen startup’lar, tüm avantajlardan yararlanmak için bugün başvuruda bulunabilirler. Yandex Startup Programı hakkında daha fazla bilgi almak ve başvuruda bulunmak için web sitesini adresi ziyaret edebilirsiniz.

İşletmelere altyapı hizmeti sunan Ultegra, Yavuz Altun’dan yatırım aldı

Paylaşan:
Hilmi Öğütcü
-

Dijital ticaret sektörüne “Ultra Hızlı Dijital Ticaretin Yeni Adı” sloganıyla giren yerli girişim Ultegra, Happy Center CEO’su Yavuz Altun‘dan Girişimci Sahnesi’ndeki 4 dakikalık sunumunun ardından yatırım aldı.

İşletmelerin ticarete yönelik A’dan Z’ye tüm ihtiyaçlarını tek bir yazılımda sunan Ultegra, e-ticaret altyapısından, pazaryeri entegrasyonuna, sipariş/stok yönetim sistemlerinden, merkezi envanter yönetimine, ödeme altyapısından, e-fatura sistemine, ticarete dair tüm süreçleri kapsayan bileşenleri bünyesinde bulundurarak, işletmelerin karşılaştığı problemlere sonuç odaklı çözümler sağlıyor.

Bu neden önemli?

Editör Not: Girişimcilerin yatırımcılara karşı yaptığı sunumlarda ilk izlenim, aslında bu da bu noktada, sunumların çok net ve anlaşılır olması, girişimcilerin yatırım almasını kolaylaştırıyor. Problem ve çözümü çok net anlatırsanız, nasıl gelir elde edeceğinizi iyi sunarsanız, bazen o sahnelerde çok hızlı sonuç alırsınız.

Yatırımı yapan, girişimcilik ekosisteminin de yakından tanıdığı “Katlamalı Büyüme Stratejisi” isimli kitabı Türkçe ve İngilizce olarak yayınlanan Happy Center’ın CEO’su Yavuz Altun. Altun, şirketin sunumunun ardından Ultegra’ya 7 haneli bir yatırım yapma kararı aldı. Taraflar yatırım tutarının gizli kalması konusunda anlaştı. Kısacası, en az 1 milyon TL yatırım aldığını biliyoruz.

Sektörü iyi bilen ekip tarafından kuruldu

2019 yılında Osman Okan, Ömer Faruk Akaryıldız ve Duygu Erim tarafından kurulan girişim, kurucularının e-ticaret alanındaki birinci el tecrübelerinden yola çıkarak hem sektörün hem de Türkiye’nin gerçeklikleri değerlendirilerek oluşturuldu.

Dijital ticaret için ihtiyaç duydukları bileşenleri farklı firmalardan almak durumunda kalan işletme sahipleri, bir yandan problem yaşadıklarında sorunun kaynağına ulaşmakta güçlük çekerken bir yandan da yüksek maliyetlere katlanmak zorunda kalıyorlar. Ultegra, “tek muhatap” mottosuyla hızlı, güvenli ve sorunsuz dijital ticaret deneyimini garanti ederken, üçüncü partilerden oluşan ek masrafları tamamen ortadan kaldırıyor. Ayrıca Ultegra sayesinde, optimize ve otomatize edilen süreçler yüzde 50’ye varan iş verimliliği sağlıyor.

Mantar kullanarak vegan deri üreten yerli girişim M-Based’in hikayesi

Paylaşan:
Hilmi Öğütcü
-

Ankara merkezli M-Based, mantar tabanlı alternatif malzeme teknolojileri geliştirerek çevre dostu ve sürdürülebilir malzemelerin kullanımını yaygınlaştırmayı amaçlayan bir biyoteknoloji girişimidir.

Miselyum kullanarak ürettikleri vegan deri, hayvansal ve petrol tabanlı suni deriye çevreci bir alternatif sunar.

Ankara merkezli uydu uzay teknolojileri şirketi Plan-S’in hikayesi

Paylaşan:
Hilmi Öğütcü
-

Ankara merkezli uydu uzay teknolojileri üzerine çözümler üreten ve uzaya uydu gönderen yerli şirket Plan-S kurucu ortağı ve CEO’su Tugay Güzel ile girişimin hikayesi üzerine keyifli bir video içerik ürettik.

Yerli fintech Turan, tüm ülkelerden Türkiye’ye para transferi hizmetine başlıyor

Paylaşan:
Hilmi Öğütcü
-

Türk dünyasının finans uygulaması Turan, başta Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan gibi Türk Devletleri olmak üzere tüm ülkelerden Türkiye’ye saniyeler içinde para transferi gerçekleştirebilinmesine olanak sağladığını duyurdu.

Özellikle Türk Devletleri arasında para transferi sürecini dijital dünyaya taşıyan uygulama, ilk ülke açılımını Azerbaycan ile gerçekleştirmişti. Türkiye’den diğer Türk Devletleri’ne para transferi özelliğini duyurduktan kısa bir süre sonra tüm ülkelerden de Türkiye’ye para transferi özelliğini kullanıcılarıyla buluşturan uygulama Zolotoya Korona, Ria, Swiss Remit, Payporter, Intelexpress, Guavapay, Dahabshiil, Al-Morisi gibi önemli global ağlar/hizmet sağlayıcıları üzerinden dünyanın her yerinden doğrudan Turan hesaplarına para transferi yapılmasına olanak sağlayacak.

“Dünya üzerindeki tüm Türklerin finans köprüsü olabilmeyi başardık”

Konuyla ilgili konuşan Turan’ın Ürün ve Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Taner Oğuz verdiği demeçte;

“Dünyadaki tüm Türk diasporasını finansal köprüler ile birbirine bağlamaya devam ediyoruz. Yeni açılımımız ile birlikte Rusya’da, Gagavuzya’da, Tataristan’da ve hatta Afrika’da yaşayan Türkler, Türkiye’ye saniyeler içinde para transferi yapabilecek. Turan hesaplarından ise bu transferler diğer Türk Devletleri’ne ya da Avrupa’ya aynı dakika içinde gönderilebilecek. Bu açılımımız ile birlikte dünya üzerindeki tüm Türklerin para transferi ağındaki ortak bir köprü olabilmeyi başarabildik. İşbirliğimiz sayesinde bölgedeki ödeme alma kanalları ile bize destek veren ve bu köprüyü kurmamızda uzmanlığından dolayı PayPorter’a ayrıca teşekkür ediyoruz.”

Avrupa’ya komisyonsuz para transferi devam ediyor

Avrupa ve Türk Devletleri arasında yüzde 100 dijital ve güvenli para transferi koridorları oluşturmayı amaçlayan Turan uygulaması, özellikle Türk diasporasının yoğun yaşadığı Almanya, Avusturya, Fransa, Hollanda ve Macaristan’daki tüm bankalara komisyonsuz para transferi hizmeti sunmaya devam ediyor. 2024 yılı içinde Azerbaycan’da yaşayan kullanıcılarına da Azerbaycan’a özel bir cüzdan sunmayı planlayan uygulama, Türkiye ve Azerbaycan arasında cüzdandan cüzdana sıfır maliyetli para transferine olanak sağlayacak.

Mobil uygulamaları büyüten ve geliştiren yerli girişim Mars Studios’un hikayesi

Paylaşan:
Hilmi Öğütcü
-

Mobil uygulamaların pazarlama ve büyüme stratejileri alanında çözümler sunan ve yatırım turunu yeni tamamlayan yerli girişim Mars Studios‘un kurucu ortağı Destan Keskinkılıç ile girişiminin hikayesi üzerine güzel bir video içerik ürettik.

Gıda ve tarım sektöründeki kadın girişimcilere odaklanan EWA Türkiye 2024’e seçilen girişimler

Paylaşan:
Hilmi Öğütcü
-

Avrupa Birliği’nin Gıda İnovasyon Fonu (EIT Food) tarafından desteklenen EWA programı, Türkiye’de Impact Hub İstanbul‘un gıda ve tarım girişimcilik platformu Foodback yürütücülüğünde, Avrupa Yenilik ve Teknoloji Enstitüsü Gıda Birimi (EIT Food) desteğiyle hayata geçiriliyor.

Bu sene dördüncüsü düzenlenen programa beş yılda toplam 850’nin üzerinde başvuru yapıldı. EIT Food tarafından iletilen kriterler ışığında değerlendirilen başvurulardan önce 20 kişilik bir aday listesi oluşturuldu, sonrasında EWA ekibi tarafından çevrimiçi görüşmelerde 10 girişim belirlendi.

EWA Türkiye 2024’e seçilen girişimciler:

Helios – Gizem Uysal: Helios, havadaki karbondioksiti yakalayıp sera ortamına geri salarak bitki verimliliğini artıran ve karbon emisyonunu azaltan ileri teknolojik malzeme içeren bir sera örtüsü geliştirmektedir.

TedaBir – Ebru Ipek Aktukmak: TedaBir, gıda sektöründeki tedarikçilerin operasyonlarını dijitalleştirerek müşterileriyle online bağlantı kurmalarını, iş akışlarını kolaylaştırıp operasyonel verimliliği artırmalarını ve yeni müşteri edinerek işlerini büyütmelerini sağlayan bir platformdur.

Beetech – Fatmanur Poyraz Ekinci: Beetech, arı sağlığını koruyarak sürdürülebilir tarımı desteklemeyi ve insan sağlığına fayda sağlayan yenilikçi ve fonksiyonel arı ürünleri geliştirmeyi amaçlamaktadır. Ayrıca, temiz içerikli arı ürünlerinin geniş kitlelerce ulaşılabilir olmasını hedeflemektedir.

PostBiotech – Zerrin Cantürk, Miriş Dikmen: PostBiotech, organik atıklar kullanarak fermantasyon teknolojisi yardımıyla yeni formüle ederek geliştirdiği, hayvan yem katkı maddesi ve gıda koruma alanlarında kullanıma uygun postbiyotik üretmektedir.

Bio4life – Saadet Alpdagtas: Bio4life, biyoteknolojik prosesleri amaca uygun dizayn ederek tarımsal/endüstriyel atıkların değerlendirilmesini ve moda sektörü için biyomateryal geliştirilmesini sağlamaktadır.

Yugen – İpek Tüysüzoğlu, Nida Çelebi: YUGEN, çevresel zarara yol açan nar kabuğu atıklarını ileri dönüştürerek tekstil alanında en yüksek çevresel etkiye sahip olan gerçek ve suni deriye alternatif, bitki bazlı deri üretmektedir.

BarleyCo – Özge Boz, Evrim Özge Paşaoğulları: BarleyCo, yıllık bitki saplarından paketleme sektörü için sürdürülebilir selülozik hammadde üreten bir girişimdir.

Posamas – Hande Güventürk: Posamas, fermente üzüm suyu üretiminde ortaya çıkan yan ürünleri kozmetik, gıda ve sağlık sektörleri için çok fonksiyonlu ürünlere dönüştürmektedir.

Raymare – Bahar Gök: Raymare, fındık kabuğu atıklarından yenilikçi biyostimulant üretimi yapmaktadır.

Future Ventures – Cansu Yegin: Future Ventures, sıfır atık politikasıyla, tarım üreticileri ve son tüketiciler için daha sağlıklı kenevir ve tohum temelli ürünler geliştirmektedir.

Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Foodback Kurucu Ortağı Tuğçe Ergün Cireli, 5. Senesine girdiğimiz EWA programı tüm Avrupa’da büyüyor, biz de bunun parçası olduğunuz için çok mutluyuz. 4 yılda EWA Türkiye programından mezun olan 40 girişimciden 6’sı yatırım aldı. Programa 5. senesinde 850’nin üzerinde başvuru yapıldı. EWA Türkiye, 4 yılda girişimlere toplamda 1 milyon TL finansal destek verdi, program topluluğundaki mentor/uzman kişi sayısı 200’ü aştı, EWA Türkiye programına 5 yılda; tarım teknolojileri, gıda işlenmesi, gıda güvenliği & izlenebilirlik, atık yönetimi, yeni nesil gıda & içecek sektörlerinde teknoloji geliştiren girişimciler başvuru yaptı. 5. Yılımızda da her zamankinden daha güçlü 10 girişimcimiz ile yolumuza devam ediyoruz.

Programa başvuru kriterleri

Program, kurucusu veya kurucu ortağı kadın olan Türkiye’deki girişimcilere yönelik tasarlandı. Katılımcılarda ayrıca, tarım ve gıda sektörlerinde etki yaratacak erken aşama girişim sürecinde olmaları, girişim şirketleşmiş ise faaliyetlerinin iki seneyi geçmemesi ve şirket kurulum aşamasından bu yana toplamda en fazla 30 bin avro yatırım almış olmaları şartları arandı.

DeepL, LLM teknolojisi tarafından desteklenen yeni nesil dil modelini duyurdu

Paylaşan:
Hilmi Öğütcü
-

Küresel ölçekte dil yapay zekası şirketi olarak konumlandırılan DeepL, özellikle çeviri ve metin düzenleme için özel olarak tasarlanmış, LLM teknolojisi tarafından desteklenen yeni nesil dil modelinin tanıttı.

En son güncelleme, DeepL’in işletmeler için Dil Yapay Zekası platformunda bir dönüm noktası olma özelliği taşıyor ve çeviri kalitesinde endüstri standartlarını yeniden belirliyor.

Yeni çözüm, bu alanda eşi benzeri olmayan üç özelliği bir araya getiriyor:

DeepL’in son çözümü; dil için özel olarak tasarlanmış bir LLM’den yararlanarak, yanlış bilgi riskini azaltıyor ve çeşitli kullanım alanları için insan benzeri çeviri hizmeti sunuyor.

Tescilli Veriler – Yalnızca herkese açık bir şekilde internet üzerinde eğitim veren genel amaçlı modellerden farklı olarak DeepL’in çeviri modeli, içerik oluşturuyor ve yedi yıldan uzun süredir toplanan özel verilerden yararlanıyor.

İnsan Modeli – Çeviri kalitesine odaklanan DeepL, en yüksek kalitede çeviri için modele “öğretmenlik” yapmak üzere özel olarak seçilmiş ve eğitilmiş binlerce dil uzmanından yararlanıyor.

Son yapılan araştırmalara göre; bu yeni çözüm yapay zeka çeviri kalitesinde çıtayı önemli ölçüde yükseltti. Yapılan kör testlere göre DeepL’in çevirisi; dil uzmanları tarafından Google Translate’den 1,3 kat, ChatGPT-4’ten 1,7 kat ve Microsoft’tan 2,3 kat daha fazla tercih ediliyor.

DeepL CEO’su ve Kurucusu Jarek Kutylowski düşünceleriyle ilgili verdiği demeçte;

“Bu gelişme, DeepL’in işletmelere yönelik üstün LLM destekli Dil Yapay Zeka çözümlerinin yalnızca başlangıcı. Biz DeepL olarak araştırma odaklı bir şirketiz. Çeviri ve yazı kalitesini iyileştirmek, verimliliğini artırmak ve farklı dillere uyarlanabilirliğin sınırlarını zorlamak için sürekli olarak platforma yatırımlar yapıyoruz. Amacımız, dünya çapındaki müşterilerimize gelişmek ve globalleşmek için ihtiyaç duydukları sektör lideri teknolojiyi sürekli olarak güçlendirmek ve önlerindeki dil engelini yıkmak.”

DeepL, 2017 yılındaki kuruluşundan bu yana, dünya çapındaki işletmelerin en çok tercih ettiği Dil Yapay Zekası sağlayıcısı haline geldi. Marka, şirketlerin global pazarda büyümeleri için kritik öneme sahip olan son teknolojiye sahip çeviri ve yazma çözümleri sunarak işletmelerin şirket içi operasyon süreçleri de dahil olmak üzere çeşitli alanlardaki iletişim zorluklarını ele alıyor ve müşteri desteği sunuyor.

Hatalı çeviri riskini ortadan kaldırıyor

Genel amaçlı yapay zeka sistemlerinden farklı olarak DeepL’in son teknolojiye sahip çeviri ve yazma çözümleri, dil için özel olarak ayarlanmış özel yapay zeka modellerine dayanıyor. Bu da çeşitli kullanım durumları için daha hassas ve doğru çeviriler sunarak hatalı çeviri riskini ortadan kaldırıyor. Çevirilerde doğruluğun kritik öneme sahip olması sebebiyle bu iş için özel olarak eğitilmiş yapay zeka modelleri son yıllarda bu alanda en güvenilir ve tercih edilen çözüm haline geldi.

Eski modele göre 1,7 kat daha doğru çeviri sunuyor

DeepL’in yeni nesil modelinin piyasaya sürülmesi, halihazırda endüstri lideri olan markada önemli bir gelişmeyi temsil ediyor. Önde gelen dilbilimcilerle yapılan kör testler, yeni LLM’de, İngilizce’den Japonca’ya ve Basitleştirilmiş Çince’ye kadar olan kombinasyonlarda eski modele göre 1,7 kat daha doğru çeviri yaptığını gösterdi. Çevirierin doğruluğunun artması sayesinde kullanıcıların zaman tasarrufu yapmalarına destek olunurken; aynı zamanda daha doğru iletişim kurmalarına olanak sağlanıyor.

Yeni nesil model tarafından desteklenen çeviriler DeepL Pro kullanıcılarına; İngilizce, Japonca, Almanca ve Basitleştirilmiş Çince dillerinde kullanıma sunuldu. Diğer diller de yakın zamanda eklenecek.

Yeni LLM, kullanıcılara çeviri deneyimi üzerinde daha fazla kontrol sağlayan “yeni nesil model” seçilerek web tercümanı içinde etkinleştirilebiliyor. DeepL Pro kullanıcıları ayrıca, kurumsal düzeyde güvenlik ve uyumluluk standartlarıyla (ISO 27001 sertifikası, GDPR/SOC 2 tip 2 uyumluluğu) korunuyor ve çeviri modellerini eğitmek için hiçbir zaman Pro çevirileri kullanılmıyor.

DeepL, son olarak bu ay başında yapay zeka çözümlerini entegre etmek isteyen işletmelerin gelişen ihtiyaçlarını karşılamak üzere tasarlanmış bir dil teknolojisi olan DeepL for Enterprise’ı piyasaya sürmüştü. DeepL’in dünya çapındaki hızlı büyümesi ve artan müşteri talebi, şu anda Fortune 500’ün yüzde 50’si dahil olmak üzere dünya çapında 100binden fazla işletmeyi, hükümeti ve diğer kuruluşları içeren hızla genişleyen müşteri ağına da yansıyor.

Şirket ayrıca, Mayıs 2024’te ünlü son aşama yatırım şirketi Index Ventures liderliğinde 2 milyar dolarlık değerlemeyle 300 milyon dolarlık yatırım almıştı.

1...484950...1.0971.097 Sayfanın 49. Sayfası

egirişim Medya Hizmetleri A.Ş.