Ana Sayfa Blog Sayfa 44

Dgpays ve Arcapita, NEOPAY’in çoğunluk hissesini Mashreq’ten satın aldı

EMEA bölgesinin önde gelen finansal teknoloji sağlayıcılarından olan Dgpays ve global yatırım şirketi Arcapita, Birleşik Arap Emirlikleri’nin önde gelen bankalarından Mashreq’in sahip olduğu hızla büyüyen ödeme çözümleri sağlayıcısı NEOPAY‘deki çoğunluk hissesini satın alma anlaşmasını ortaklaşa duyurdu. Mashreq ise önemli bir azınlık hissesini elinde tutmaya devam edeceğini bildirdi. Bu işlem, NEOPAY için yaklaşık 385 milyon dolarlık bir işletme değeri anlamında olup, işlemin nihaileşmesi gerekli düzenleyici onaylara tabi olmaktadır.

Bu satın alma, NEOPAY için Orta Doğu’nun hızla büyüyen dijital ödeme sektöründe varlığını genişletme yolunda önemli bir dönüm noktasını temsil ediyor. Konsorsiyum’un stratejik desteğiyle NEOPAY, büyüme ivmesini daha da hızlandırmayı ve Dgpays’in ileri teknoloji çözümlerinden faydalanarak yeni hizmetler sunmayı hedefliyor.

NEOPAY, Birleşik Arap Emirlikleri’nin en hızlı büyüyen ödeme çözümleri sağlayıcısı olarak, üye iş yerleri ve e-ticaret oyuncuları arasında güçlü bir konuma sahip. BAE’de kartlı işlemlerin önümüzdeki beş yıl boyunca çift haneli oranlarla büyüme beklentisi, NEOPAY için önemli fırsatlar sunuyor.

Mashreq bünyesinde stratejik bir birim olarak kurulan NEOPAY, son yıllarda perakende, konaklama, kamu ve e-ticaret gibi kilit sektörlerde çeşitli müşteri kitlesine hizmet vererek önemli bir büyüme kaydetti. NEOPAY’in büyümesi, Birleşik Arap Emirlikleri’nin genç ve dijital okuryazar nüfusu, güçlü GSYİH büyümesi ve hükümetin dijital dönüşümü ve nakitsiz bir ekonomiyi teşvik etmeye yönelik devam eden girişimleriyle şekillenen dinamik ekonomik yapısından güç alıyor.

Dgpays CEO’su Serkan Ömerbeyoğlu verdiği demeçte;

“Mashreq ortaklığı ile NEOPAY’in dönüşüm yolculuğunu desteklemekten heyecan duyuyoruz. Bugüne kadar NEOPAY, BAE’deki dijital ödeme alanında olağanüstü bir büyüme ve inovasyon sergiledi ve bu başarının Orta Doğu’nun daha geniş bir kısmına yayılmasında büyük bir potansiyel görüyoruz. Dgpays olarak her zaman finansal hizmetlerde dijital dönüşümü, ileri teknoloji ve stratejik ortaklıklarla yönlendirmeyi misyon edindik. Fark yaratan fintech çözümlerimizi NEOPAY’in güçlü platformu ile entegre ederek büyüme ve inovasyon için yeni fırsatlar oluşturmayı, bu yenilikçi çözümleri BAE ve daha geniş GCC (Körfez Arap Ülkeleri İşbirliği Konseyi) pazarındaki kurumsal ve KOBİ segmentlerine sunmayı amaçlıyoruz.”

Bu satın alma, Dgpays, Arcapita ve Mashreq arasında stratejik bir uyumu temsil ediyor ve Orta Doğu’da dijital ödemeler sektöründe inovasyon ve büyümeyi destekleme konusundaki ortak kararlılığı vurguluyor.

Goldman Sachs International DIFC Şubesi satıcı tarafa finansal danışmanlık yaparken deNovo Partners, Konsorsiyum’a danışmanlık yapmıştır. Clifford Chance Mashreq’in, Freshfields ise Konsorsiyum’un hukuk danışmanlığını üstlenmiştir. Mashreq’in Yatırım Bankacılığı kolu, taraflar arasındaki işlemin sonuçlandırılmasını sağlamıştır.

Workup Girişimcilik Programı’nın 12. dönem Demo Day sahnesinde sunum yapan girişimler

Türkiye İş Bankası’nın ana destekçiliğinde 7 yıldır kesintisiz yürütülen Workup Girişimcilik Programı‘nın 12. döneminden 6 ve Workup Agri’nin 3. döneminden 3 girişim mezun oldu.

İş Kuleleri Salonu’nda düzenlenen etkinliğe, iş dünyası ve girişimcilik ekosisteminin önde gelen temsilcileri, melek yatırımcılar, girişim sermayesi şirketleri ile hızlandırma ve kuluçka programlarının yöneticilerinin yanı sıra İş Bankası ve iştiraklerinin yöneticileri katıldı.

Bireylerin enerji tüketimlerini daha çevreci hale getirmelerine yönelik çözümler sunan Greenzy ile yapılan iş birliğiyle “karbon nötr” olarak gerçekleştirilen etkinlikte; sarf edilen enerji, kullanılan malzemeler ve katılımcıların ulaşım ve cep telefonu kullanımı uçtan uca hesaplanarak karbon salımı nötrlendi. Demo Day’de aynı zamanda iş birliği kapsamında hayata geçirilen, elektronik cihaz kullanımı kaynaklı enerji tüketimlerinin nötrlendiği yeni uygulama İşCep kullanıcılarının kullanımına sunuldu.

“Workup mezunu 141 girişimin yüzde 50’siyle iş birliği yaptık”

İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran açılış konuşmasında;

“Sürdürülebilir ekonomik kalkınmanın önemli bir bileşeni olarak gördüğümüz girişimlerimizi, girişim programlarımızı, üniversitelerle iş birliklerini, ekosistemin tüm paydaşlarını çok önemsiyoruz. Dijital dönüşümde, yeşil dönüşümde, toplam faktör verimliliği artışında ve ekonomik kalkınmada anahtarın girişimcilerin elinde, zihninde, hayallerinde olduğuna inanıyoruz. Bu nedenle sadece girişimcilerimize inanmakla kalmıyor, birlikte neleri başarabileceğimize bakıyor ve onlarla güç birliği yapıyoruz.

Hakan Aran, mezun olan 6 Workup ve 3 Workup Agri girişimleriyle beraber yürüttükleri girişimcilik programında toplam 141 mezuna ulaştıklarını, mezun girişimlerin %50’siyle iş birliği yaptıklarını, etkinliğin karbon nötr olmasını sağlayan Greenzy iş birliğinin de bunun bir örneği olduğunu belirtti.

85 girişime 23 milyon dolarlık yatırım

Girişimcilik alanında üniversitelerle yapılan iş birlikleriyle bilimin sektörlere, iş hayatına uygulanmasında girişimcilerin bir katalizör görevi göreceğinin altını çizen Aran,

“Ülkemizde bu sayede girişimlerin ürünlerini kullanan geleneksel iş kollarında yaratılacak olan verimlilik artışıyla beraber bir ekonomik büyüme, ekonomik kalkınma hikâyesi de yazıyor olacağız. Amacımız kesinlikle standart bir ekonomik büyüme değil; toplumsal cinsiyet eşitliğini de kadınların güçlenmesini de gelir dağılımı eşitliğini de içerisinde barındıran hem ekonomik hem sosyal kalkınmayla beraber bunu başarmak. O yüzden girişimlerimizi sadece sanayiyle, toplam faktör verimliği artışıyla değil, sosyal etki girişimciliğiyle beraber bir arada değerlendiriyoruz.”

Aran, bu sene hayata geçirdikleri projelere Hollanda’da kurdukları TİBAŞ Ventures’ın da eklenmesiyle farklı yatırım tezlerine sahip 4 fonla hem ülkemizdeki hem de globaldeki Türk girişimcileri destekleyebilecek bir altyapıya sahip olduklarını, yatırım fonları üzerinden bugüne kadar toplam 85 girişime 23 milyon dolar yatırım yaptıklarını vurguladı.

İş Bankası girişimcilik ekosistemine desteğini artırarak sürdürüyor

Girişim hızlandırma programları, yatırım fonları, girişimcilik şubeleri, TÜBİTAK BİGG uygulayıcı kuruluşu olma ve İş Kule Workup Alanı ile girişimcilik ekosistemine ve girişimlere 360 derece destek sunan Banka, ekosistemdeki öncü rolünü sürdürüyor.

Girişimcilik Şubeleri üzerinden dünyanın ilk ücretsiz bulut kullanım hakkını sunan şirket kredi kartını startuplarla buluşturan Banka, İşCep kullanıcısı startuplara özel geliştirdiği “Startup Mode” ile mobil bankacılık uygulamasında girişimcilere özelleştirilmiş bir arayüz de sunmaya başladı.

Workup mezunu 66 girişime yatırımcılardan 35 milyon dolarlık fon

Workup ve Workup çatısı altındaki programlar kapsamında girişimlerin gelişim süreci yakından takip ediliyor. Girişimlerin ihtiyaçlarına yönelik özelleştirilmiş destek sunulurken, uygun yatırımcı stratejilerinin belirlenmesine yardım ediliyor. Programlara seçilen girişimciler, İş Kule Workup alanında çalışma fırsatı, bulut kredileri, teknolojik destek paketleri gibi pek çok imkâna sahip oluyor.

Bugüne kadar 17 bine yakın başvuru alan programa kabul edilen girişim sayısı 189’a, mezun sayısı 141’e ulaştı. Workup mezunu girişimlerin 66’sı, farklı yatırımcılardan yaklaşık 35 Milyon ABD Doları fon sağladı.

İş Bankası ve grup şirketleri, programa dahil olan girişimlerden 70’i ile iş birliği yaptı, ürün ve hizmet satın aldı veya girişimlerle kavram kanıtlama çalışmaları yürüttü. Workup’tan mezun girişimcilerin dörtte üçü girişimcilik ekosisteminde aktif olarak çalışmaya devam ediyor.

Workup 12. dönem mezunları

Branchsight: Çok lokasyonlu markalar için tüm satış noktalarının reklam stratejisinin merkezi bir sistem üzerinden yönetilmesini sağlayan dijital pazarlama platformu.

Korvo: Eğitim veren içerik üreticilerinin etkinlik, online kurs ve dijital ürünlerini sergilemesini, ödeme almasını ve operasyonlarını yönetmesini sağlayan SaaS e-ticaret platformu.

Magfi: Telegram, Discord gibi mesajlaşma uygulamalarındaki topluluklara reklam verilmesini sağlayan reklam teknolojisi.

Shippn: Global kullanıcıların dünyanın her yerinden alışveriş yapabilmelerini sağlama misyonu ile yola çıkarak kurulmuş P2P e-ticaret sağlayıcısı.

Trendbox: Perakende satış noktalarından kendine ait yazılım ve donanımları ile anlık olarak veriyi toplayan ve müşterilerine anlık ve aksiyona yönelik iç görü raporları sunan girişim.

Zuzzuu: Sektörel dikeylerde özelleşmiş yapay zekâ teknolojisi ve yenilikçi özellik setiyle dijital satış ve pazarlama yapan şirketlerin müşterilerine kişiselleştirilmiş deneyimler sunarak gelirlerini artırmalarını sağlayan platform.

Workup Agri 3. dönem mezunları

Ancient Greens: Oluşturduğu buğday çimi ekosisteminde insan ve çevre sağlığına saygı ile atalık tohumları gelişmiş gıda teknolojileriyle harmanlayarak katma değerli, sağlıklı ve kullanımı pratik ürünler üreten girişim.

SoilBiom: Tarım sektöründe sürdürülebilirliği artırmak ve negatif çevresel etkileri azaltmak için bitki, toprak ve biyoçeşitlilik analizlerini temel alarak ürettiği özelleştirilmiş formüllerle çiftçilerin ve firmaların ihtiyaçlarına uygun mikrobiyal gübreler geliştiren etki girişimi.

Uptechlabs: Akıllı LED aydınlatma ve hidroponik bitki yetiştirme sistemleri ile istenilen aroma ve kalitede iki kat az enerji harcayarak yüzde 97 su verimliliği ile zirai ilaç kullanmadan bitki yetiştirme imkanı sunan girişim.

Güneş paneli temizlik robotu üreten Robsys Robotic Systems, ABD pazarına açıldı

15 yılı aşkın süredir Güneş Enerjisi Santrali temizlik robotu alanında faaliyet gösteren Robsys Robotic Systems, GES santrallerinde enerji verimliğini arttırmak ve sürdürülebilirliği sağlamak için profesyonel çözümler üretmeye devam ediyor.

Güneş enerji santrallerinde meydana gelen kirlilik nedeniyle yaşanan enerji kayıplarını önlemek için geliştirdiği temizlik robotlarını 4 kıtada 13 ülkeye ihraç eden Robsys Robotic Systems, geçtiğimiz günlerde ABD’ye ilk ihracatını gerçekleştirdi.

“2025 hedefimiz, 20 ülkeye ihracat yapmak”

Dünyada güneş panelinin olduğu her ülkede faaliyet göstermeyi hedeflediklerini dile getiren Robsys Robotic Systems Genel Müdürü Turgut Çağatay;

“Halihazırda ihracatta 13 ülkeye ulaştık. Başarılı bir büyüme ivmesi yakaladık ve markamız şu anda 80 ülkede tescil edilmiş durumda. Avrupa’da; Almanya, Fransa ve İspanya’ya ağırlıklı olarak ihracat gerçekleştiriyoruz. ABD’ye ilk ihracatımızı gerçekleştirmenin mutluluğunu yaşıyoruz. 2025 hedefimiz ise 20 ülkeye ihracat yapmak. Özellikle mevcut pazarlarda derinleşmeyi, 2025 yılında Latin Amerika, MENA bölgelerine ulaşmayı ve orada kalıcı olmayı önceliklendiriyoruz.” dedi

“Enerji kayıplarını sıfıra indirmeyi hedefliyoruz”

Turgut Çağatay, “Yerel üretim robotlarımız ile yurt içi ve yurt dışında toplam kurulu gücü 55 Gigawatt’ı bulan güneş enerji santrallerine yönelik temizlik çözümleri sunuyoruz. İnceleme yaptığımız birçok projede, temizlenmeyen panellerde yüzde 35’lere kadar varan enerji kayıpları tespit ediyoruz. Ürettiğimiz temizlik robotlarının teknolojisini sürekli geliştirerek, tüm dünyada GES projelerindeki enerji kayıplarını sıfıra indirmeyi hedefliyoruz” dedi.

Global yetenek çözümleri platformu Pulsifi, idenfit ortaklığı ile Türkiye pazarına girdi

150 yıllık köklü geçmişiyle personel devam kontrol sistemlerinde ve insan kaynakları yönetimi süreçlerinde öncü rolü üstlenen yerli teknoloji şirketi idenfit, dijital dönüşümde büyük bir adım daha atıyor.

Global çapta büyük yatırımlar alarak hızla büyüyen ve küresel pazarda liderlik yolunda ilerleyen idenfit, 57 ülkede aktif olarak kullanılan ve değerlendirme merkezi çalışmalarıyla tanınan Pulsifi ile stratejik bir ortaklık kuruyor.

Bu ortaklık ile idenfit‘in insan kaynakları süreçlerini dijitalleştirme alanındaki uzmanlığı ve Pulsifi’nin gelişmiş envanter yönetim sistemleri bir uygulama altında buluşuyor. idenfit, Türkiye’deki firmaların insan kaynakları ve personel devam kontrol süreçlerini bir üst seviyeye taşırken, Pulsifi’nin kapsamlı envanter çözümleri bu süreçlerin verimliliğini en üst düzeye çıkaracak.

Yetenekleri yakalayıp elde tutmanın her zamankinden daha önemli olduğu günümüz şartlarında bu ortaklık, insan kaynakları uzmanlarına stratejik kararlar alma noktasında eksiksiz destek sağlayacak. Pulsifi’nin ileri düzey veri analitiği ve yetenek değerlendirme araçları, idenfit’in kapsamlı insan kaynakları çözümleriyle birleşiyor.

Bu iş birliği, insan kaynakları profesyonellerine zamandan tasarruf sağlayarak daha stratejik ve katma değer yaratan çalışmalara odaklanma imkanı tanıyacak.

idenfit ve Pulsifi’nin bu güçlü iş birliği, iş dünyasında yeni bir dönemin kapılarını aralıyor. Türkiye’deki işletmeler, bu yenilikçi çözümlerle geleceğin iş dünyasında rekabet avantajı kazanıyor.

Yerli girişim Getmobil, 4. Levent’teki yeni Yenileme Merkezi’ni açtı

Türkiye’de 2018 yılından beri teknolojik cihazların değerlendirilmesi, yenilenmesi ve onarımı alanında faaliyet gösteren yerli girişim Getmobil, 4. Levent’teki yeni Yenileme Merkezi’ni açtı.

Büyük ilgi gösterilen açılış töreni, influencerlar, basın mensupları ve Türkiye Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır’ın katılımıyla gerçekleşti.

Getmobil kurucu ortağı Mehmet Uygun, törende yaptığı konuşmada sektördeki yenilikleri ve gelecekteki hedefleri paylaştı. Şirket, kullanılmış elektronik cihazları yenileyerek hem cihazların ömrünü uzatmayı hem de elektronik atıkların azaltılmasına katkıda bulunmayı hedefliyor.

“Amaç, ithalatı azaltmak”

Mehmet Uygun, dünya genelinde teknolojiye olan yüksek ilginin her yıl milyonlarca ton elektronik atık üretilmesine sebep olduğuna dikkat çekti. Bu bağlamda Getmobil, sürdürülebilir bir teknoloji kullanımı ve yenilenmiş cihazların güvenli bir şekilde satışa sunulmasını sağlayarak ithalatı azaltmayı amaçlıyor. Kurucu ortak Mehmet Uygun, 1 yıl içinde bayi sayısını 1000’e, 2 yıl içinde ise 3000’e çıkarmayı hedeflediklerini belirtti.

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır da açılış töreninde yaptığı konuşmada Getmobil’in yenileme merkezinin sektöre önemli katkılar sunacağını vurguladı. Kacır, Türkiye’nin teknoloji üretimindeki başarılarının altını çizerek, elektronik atıkların geri kazanımı ve sürdürülebilir teknolojiye olan önemini dile getirdi. Bakan, yenilenmiş cihazların, elektronik atıkların azaltılmasına ve ekonomiye önemli katkı sağlayacağını ifade etti.

Yazılım altyapımız ve yerinde yenileme çözümlerimizle sektörü dijitalleştiriyor, esnafa ve iş ortaklarımıza da daha sürdürülebilir bir iş modeli sunuyoruz. Yıl sonuna kadar Yerinde Yenileme Merkezleri ile 40 noktada aylık 40 bin cihaz yenileme kapasitesine ulaşmayı hedefliyoruz.”

Dijital dönüşüm dalgasının getirdiği yenilikler hayatımızın artık vazgeçilmez bir parçası

Getmobil Levent Yenileme Merkezi açılış törenine katılan Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır şunları söyledi.

“21. yüzyılda yapay zekâ, nesnelerin interneti, büyük veri, robotik gibi yenilikçi teknolojiler, iş modellerinin belirleyici unsurları olarak öne çıkıyor. Dördüncü Sanayi Devrimi ve beraberinde gelen dijital dönüşüm dalgasının getirdiği yenilikler hayatımızın artık vazgeçilmez bir parçası olarak yer alıyor. Bugün cep telefonları başta olmak üzere mobil cihazlar; iletişim kurmamızın çok ötesinde, yapay zekâ destekli kişisel asistanlarımız, sağlık danışmanlarımız, finansal yöneticilerimiz ve hatta eğitim platformlarımız olarak hizmet veriyor.

E-atık geri dönüşüm tesislerine sağladığımız teşviklerle elektronik atıkların ekonomiye yeniden kazandırılması için ülkemizde önemli bir altyapı oluşturduk. 2012 yılından bu yana elektronik atıkların geri dönüşümüne yönelik toplam yatırım tutarı 2 milyar lirayı aşan 16 yatırım için teşvik belgesi düzenledik. Rekabetçi Sektörler Programı kapsamında hayata geçirdiğimiz “Türkiye’nin Nadir Toprak Elementleri Araştırma ve Yenilik Kapasitesinin Geliştirilmesi Projesi”yle de; Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü (MTA) bünyesinde elektronik atıklardan nadir toprak elementlerinin çevreci yöntemlerle geri kazanımına imkân tanıyacak bir pilot geri dönüşüm tesisi de kuruyoruz.”

Açılış töreninin ardından Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, teknoloji basını temsilcileri ve influencer’larla beraber Getmobil Yenileme Merkezi’nin içinde bir tur gerçekleştirildi ve telefonların nasıl yenilendiği, hangi işlemlerden geçtiği ve resmi satışa nasıl hazır hale getirildiği adım adım izlendi.

Agrovech, Duyaroğlu Şirketler Grubu’ndan 2.2 milyon dolar değerleme üzerinden yatırım aldı

Tarım sektörünü dijitalleştirme ve modernize etme misyonuyla yola çıkan Sakarya merkezli girişim Agrovech, 2.2 milyon dolar değerleme üzerinden yatırım aldı.

Agrovech‘e yine Sakarya’nın en köklü ve yenilikçi holdinglerinden Duyaroğlu Şirketler Grubu yatırım yaptı. Bu anlaşma, Sakarya’daki yerel işletmelerin üniversite kaynaklı girişimlere bugüne kadar yaptığı en büyük yatırım olarak tarihe geçti.

“Global oyuncu olacak”

Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitesi akademisyenlerinin öncülüğünde kurulan Agrovech Tarımda Yapay Zeka Platformu’nun kurucusu Doç. Dr. Ali Furkan Kamanlı bu birlikteliğin Agrovech adına büyük bir öneme sahip olduğunu belirtti. Kamanlı, bu yatırımla sistemlerini geliştireceklerini ve global bir platform olmaya daha yakın olduklarını kaydetti.

Duyaroğlu Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Berkan Duyaroğlu da yatırımla ilgili olarak verdiği demeçte;

“Sakarya’da doğmuş ve büyümüş bir grup olarak, bölgemizden çıkan bu tür yenilikçi ve vizyoner girişimleri desteklemekten büyük mutluluk duyuyoruz. Agrovech, tarımda yapay zeka kullanarak sektörde devrim yaratıyor. Bu yatırım ile sadece bir girişime destek olmakla kalmıyor, aynı zamanda Türkiye’de tarımın dijital dönüşümüne de katkı sağlıyoruz. Gelecekte de bu tür projelere olan desteğimizi artırarak sürdürmek istiyoruz.”

Maliyeti düşürüyor, etkileri en aza indiriyor

Platform, yapay zeka ve veri analitiği teknolojilerini kullanarak çiftçilerin ürün verimliliğini artırmasına, su, gübre ve pestisit kullanımını optimize etmesine olanak tanıyor. Çiftçiler, bu sistem sayesinde bitki analizlerinden hava durumu tahminlerine, zararlı ve hastalıkların erken teşhisine kadar birçok konuda anında ve doğru bilgiye erişebiliyor. Bu da tarımsal faaliyetlerde maliyetleri düşürüp sürdürülebilir üretim sağlarken, çevresel etkileri en aza indiriyor.

Yapay zeka algoritmaları ile tarla verilerini işleyerek en uygun ekim zamanı ve yöntemlerini de öneren platform, aynı zamanda su tasarrufu ve sürdürülebilir gübreleme yöntemleri ile doğal kaynakların korunmasına destek oluyor.

Agrovech’in aldığı bu son yatırımla BTM girişimcilerinin 7 yıldaki toplam yatırım değerlemesi 8,4 milyar TL’yi aştı.

Tech Istanbul ve Yandex Maps API, girişimciler için yeni fırsatlar sunacak

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin kuluçka merkezi Tech Istanbul, geliştirdiği yenilikçi girişimcilik programlarıyla teknoloji ekosistemine büyük katkı sağlamaya devam ediyor. Girişimlerin hızlı büyümesini ve ölçeklenebilir iş modelleri geliştirmesini destekleyen Tech Istanbul, bugüne kadar 415 girişime destek olarak, bu girişimlerin toplamda 22.4 milyon doları aşan yatırım elde etmesine yardımcı oldu.

  • Yandex Maps API, Tech Istanbul Growth 2024’ün mobilite dikeyinde ana partner oldu.

Tech Istanbul Growth, mobilite, çevre & enerji, mobil teknolojiler ve dijital dönüşüm gibi alanlarda İstanbul’un kentsel sorunlarına çözüm geliştiren girişimlere önemli fırsatlar sunuyor.

İBB, bağlı kuruluş ve iştirakleri ile ileri aşama girişimleri buluşturarak PoC (Proof of Concept) geliştirme olanağı sağlayan Tech Istanbul Growth, bu yıl “Mobilite” dikeyine Yandex Maps API’i dahil ettirdi.

Tech Istanbul Growth, “Mobilite” dikeyinde Yandex Maps API sahipleniciliği ile girişimcilere yeni fırsatlar sunacak. Bu iş birliği kapsamında, “Mobilite” dikeyinde teknolojik çözüm üreten ileri aşama girişimler artık Yandex Maps API ile PoC çalışmaları gerçekleştirebilecek. Yandex Maps API’nin temel ürünleri arasında web siteleri ve uygulamalar için veri açısından zengin etkileşimli haritalar, doğru coğrafi çözümler ve trafiği, hava tahminlerini ve diğer parametreleri hesaba katan navigasyon ve rota planlama araçları yer alıyor. Ürünlerini geliştirme ve test etme fırsatı yakalayacak olan girişimciler, Tech Istanbul’un sunduğu destek mekanizmaları sayesinde projelerini daha da ileri taşıma olanağı bulacaklar.

Son Başvuru tarihi 29 Eylül

Tech Istanbul, girişimcilik ekosistemine katkı sağlamaya ve yenilikçi projeleri desteklemeye devam ederken, İstanbul’un teknoloji ve girişimcilik dünyasında uluslararası bir merkez olma yolculuğunda büyük adımlar atıyor.

Başvuru: tech.istanbul

2 milyon dolar değerleme üzerinden yatırım alan yerli girişim Chitosolve, globale açılıyor

İstanbul Üniversitesi ve İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa olarak iki araştırma üniversitesinin paydaş olduğu tek Teknokent olma özelliği taşıyan Entertech İstanbul Teknokent’te kurulan yerli girişim Chitosolve, cilt bakım ürünleri markası Richesse Biologique, 2 milyon dolar değerlendirme üzerinden yatırım aldığını duyurdu.

Almış olduğu yatırımla, ürün çeşitliliğini artırmayı ve Türkiye pazarındaki konumunu güçlendirmeyi amaçlayan marka, önümüzdeki dönemde de yurt dışı pazarlarına açılmayı hedefliyor.

Doğal ve fonksiyonel malzeme geliştirme konusuna öncelik veren bir tekno girişim firması olan BİYOPOL çatısı altında 2023 yılının sonunda bir yatırım alarak spin off şeklinde kurulan “Chitosolve” kozmetik ve medikal alanlarında çalışıyor. Chitosolve girişiminin cilt bakım ürünleri markası Richesse Biologique ise kitosan biyopolimeri ve çeşitli aktifleri içeren cilt bakım ürünlerinden oluşuyor. Çeşitli aktiflerle güçlendirilen formüllerle oluşturulan serum, krem, tonik ve yüz yıkama jeli ürünler hammadde yönünden özgün, etkinliği yüksek. Aynı zamanda ürün içeriği doğal malzemelerden oluşan marka, cam ambalaj ve yosun atıklarından elde edilen kutular kullanarak sürdürülebilirliğe de vurgu yapıyor.

Teknoloji ve doğalı bir noktada buluşturmak çok önemli bir değer

Markanın kuruluş hikayesini anlatan Chitosolve Kurucusu Seda Çakır, doğal ve fonksiyonel malzeme geliştirme konusuna öncelik veren bir tekno girişim firması olan BİYOPOL’un 2015 yılında Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Tekno girişim Desteği ile kurulmuş olduğunu ve firmanın temel faaliyet alanını biyoteknoloji olduğunu söyledi. BİYOPOL olarak birçok sektörde kullanılabilen kitosan biyopolimeri ile ilgili de araştırma ve geliştirme çalışmaları olduğunu söyleyen Çakır, 2016 yılında başarıyla tamamladıkları proje ile kitosanın ilk prototiplerini elde ettiklerini aynı zamanda ülkemizde ilk hayvansal kaynaklı olmayan kitosan biyopolimerinin üretimini gerçekleştirdiklerini kaydetti.

Çok sayıda potansiyeli yüksek yenilikçi iş fikri bulunuyor

Entertech İstanbul Teknokent Genel Müdürü Dr. Muhammed Kasapoğlu ise Türkiye’nin biyomedikal alanda yaptığı çalışmalara hız vermiş durumda olduğunu söyleyerek;

“Sektör henüz potansiyel pazar büyüklüğüne ulaşmamış olsa da son dönemde önemli çalışmalar yürütülüyor. Özellikle Ar-Ge aşamasında bulunan çok fazla potansiyeli yüksek yenilikçi iş fikri bulunuyor. Bünyemizde kurulan Chitosolve markası da katma değeri yüksek ürünler geliştiriyor ve global bir marka olma hedefiyle çalışmalarına devam ediyor. Biz de Entertech İstanbul Teknokent olarak Chitosolve’un bu hedeflerine ulaşması için desteklerimizi sürdürüyoruz.”

Yerli siber güvenlik girişimi Picus Security, 45 milyon dolar yatırım aldı

Türk siber güvenlik şirketi Picus Security, 45 milyon dolarlık küresel ölçekli yatırım turunu tamamladığını duyurdu. Teknoloji odaklı yüksek büyüme gösteren şirketlere yatırım yapan global sermaye şirketi Riverwood Capital liderliğinde ve mevcut yatırımcı Earlybird Digital East Fund’ın katılımıyla gerçekleşen bu yatırım turuyla birlikte, Picus aldığı toplam yatırım miktarını 80 milyon dolara yükseltti. Dünya çapında 500’den fazla kurumsal müşterisi ile Türk teknoloji ekosisteminin küresel arenadaki gücünü bir kez daha gösteren Picus, aldığı bu yatırımla ürün inovasyonlarını geliştirirken, müşteri başarımı, satış ve pazarlama gibi kritik alanlarda da genişleme planları yapıyor.

Siber güvenlik alanında global bir başarı hikayesi yazan Picus, Otomatik Sızma Testi, Siber İhlal ve Saldırı Simülasyonu (BAS) ve Saldırı Tespit Kuralı Doğrulama yeteneklerini aynı platformda bir araya getiren ilk ve tek Ofansif Güvenlik Doğrulama (Adversarial Exposure Validation) çözümünü sunuyor. Picus, birbirinden bağımsız olan siber risk verilerini ilişkilendirerek, siber güvenlik ekiplerinin kritik açıkları önceliklendirmesini, doğrulamasını ve kapatmasını kolaylaştırıyor. Picus, kuruluşundan bu yana birçok yeniliğe öncülük ederken, siber güvenlik sektörünün en hızlı büyüyen alanlarından olan Ofansif Güvenlik Doğrulama alanında da liderlik konumuna yerleşti. Birbirinden kopuk olan siber güvenlik araçlarından gelen veriler, Picus Exposure Data Fabric™ ve Picus Risk Dashboard’u besleyerek daha net bir siber risk resmi sunuyor.

“Türk mühendislerinin eseri olan bu teknoloji, dünya çapında kabul görüyor”

Riverwood Capital Ortağı ve Picus’un yeni Yönetim Kurulu Üyesi Joe De Pinho, Picus’un inovatif yaklaşımı sayesinde kuruluşların siber güvenlik risklerine karşı daha proaktif olmasını sağladığını ifade ederek, şunları söyledi: “Picus’un platformu, Sürekli Tehdit Maruziyeti Yönetimine (Continuous Threat Exposure Management – CTEM) yenilikçi ve açık bir yaklaşım getirerek, kuruluşların siber risklerini daha iyi anlamalarını ve tehdit aktörlerine karşı proaktif olmalarını sağlıyor. Picus’un otomatik sızma testlerini sürekli güvenlik doğrulamasıyla birleştirmesi, sadece bugün için bir oyun değiştirici olmakla kalmıyor; aynı zamanda işletmelerin gelecekte kendilerini nasıl koruyacaklarının da temelini oluşturuyor.”

Regülasyona tabi finansal hizmetler başta olmak üzere, birçok büyük sektöre hizmet veren Picus, Güvenlik Doğrulama Platformu aracılığıyla gerçekleştirdiği bir milyardan fazla siber saldırı simülasyonu ile müşterilerinin siber risklerini azaltmalarına ve savunmalarını güçlendirmelerine olanak tanıyor. Türk mühendislerinin eseri olan bu teknoloji, dünya çapında kabul görüyor.

“Bu başarı, Türk teknoloji sektörünün küresel gücünü gösteriyor”

Picus CEO’su ve Kurucu Ortağı Alper Memiş, bu başarının Türk teknoloji ekosisteminin küresel gücünün bir göstergesi olduğunu belirterek;

“Kuruluşlar, geleneksel zafiyet yönetimi uygulamalarından daha etkili bir yaklaşım arıyor ve önümüzdeki 12-18 ay içinde yeni maruziyet yönetimi teknolojilerini uygulamayı planlıyor. Güvenlik liderlerine, farklı siber güvenlik araçlarından toplanan güvenlik açığı, saldırı simülasyonu ve atak yüzeyi verilerini bir araya getirerek siber tehditlere maruziyetlerini değerlendirme ve doğrulama gücü vermekten gurur duyuyoruz. Siber İhlal ve Saldırı Simülasyonunun öncüsü ve şimdi de Ofansif Güvenlik Doğrulama alanının lideri olarak, müşterilerimizin güvenlik duruşlarını iyileştirmelerine yardımcı olmaktan büyük memnuniyet duyuyoruz.”

Siber Tehdit Maruziyeti Yönetimi ve altındaki Ofansif Güvenlik Doğrulama kategorilerinin ortaya çıkış sürecini aktaran Memiş;

“Kurumsal düzeyde siber güvenlik risklerini yönetmeye yönelik yeni bir yaklaşıma duyulan ihtiyaçtan doğdu. Bu yaklaşım, Sürekli Tehdit Maruziyeti Yönetimi (CTEM) konusundaki farkındalığın artmasıyla şekillendi. CTEM, siber güvenliğe daha ofansif bir bakış açısı getirmiştir. Birçok güvenlik ekibi, siber altyapıların, kuralların ve savunmaların sürekli doğrulamasının artık gerekli olduğunun farkına vararak, güvenlik duruşlarını iyileştirmek için bu yaklaşımı bir rehber olarak benimsemiştir.”

“Picus, Amerika pazarında 1 yılda 3 kat büyüyerek lider konumunu pekiştirdi”

Riverwood Capital’in Kurucu ve Yönetici Ortağı Francisco Alvarez-Demalde, dev yatırımla ilişkin şunları söyledi:

“Picus, yapay zeka ve makine öğrenimi yetenekleriyle siber güvenliği yeniden şekillendiriyor. Bu yetenekler, şirketlerin güvenlik açıklarını daha verimli bir şekilde tespit etmelerine ve ele almalarına yardımcı oluyor. Picus’un Amerika pazarında sadece bir yılda 3 kat büyümesi, alanındaki lider konumunu pekiştiriyor. Alper ve Picus ekibiyle birlikte, işletmelerin gelişen tehditlerin her zaman bir adım önünde kalmasını sağlayan bir platformu inşa etmekten heyecan duyuyoruz.”

45 milyon dolarlık bu yeni yatırım, Picus’un küresel operasyonlarını genişletmek için önemli bir fırsat yaratırken, Türk teknoloji sektörünün uluslararası alandaki yerini de güçlendiriyor.

Pegasus Hava Yolları, İTÜ Çekirdek girişimlerini Big Bang Startup Challenge’da destekleyecek

İTÜ ARI Teknokent ve Pegasus Hava Yolları, girişimcileri 360 derece destekleyerek ürün ve hizmetleri için küresel pazar kanallarını açan, hızlı bir şekilde gelişmeleri için tüm hizmetleri tasarlayan ve sunan İTÜ Çekirdek bünyesinde bir iş birliğine imza attı.

İTÜ Çekirdek’in “Altın Paydaş”ı olarak konumlanan Pegasus Hava Yolları, iş birliği kapsamında müşteri olma, network, sektör bilgisini paylaşma ve mentorluk verme gibi alanlarda teknoloji odaklı girişimleri desteklemenin yanı sıra maddi ödül de sunacak.

İş birliği ile bu yıl 18-19 Aralık tarihlerinde Uniq İstanbul’da gerçekleşecek Türkiye’nin en büyük girişimcilik etkinliği Big Bang Startup Challenge sahnesinde başarılı girişimler, Pegasus tarafından ödüllendirecek. Pegasus, İTÜ Çekirdek’te hava yolu ve ulaşımın yanı sıra geleceğin akıllı yaşamına uygun teknolojiler geliştiren girişimlere de odaklanacak.

Pegasus, İnovasyon Merkezi ile girişimcilerin destekçisi olacak

Pegasus Bilgi Teknolojileri Genel Müdür Yardımcısı Barış Fındık, konuyla ilgili değerlendirmesinde şunları söyledi:

“Pegasus olarak, misafir deneyimi ve operasyonel verimlilikte fark yaratmak için İnovasyon Merkezimiz ile yenilikçi teknolojilere yatırım yapıyoruz. İTÜ Çekirdek iş birliğiyle girişimcilerin büyüme yolculuklarını desteklemek bu çalışmaların önemli bir parçası. İTÜ Çekirdek’e teşekkür eder, tüm girişimcilere başarılar dileriz.”

“Paydaşlarımızla güçlüyüz”

İTÜ ARI Teknokent Genel Müdürü Prof. Dr. Attila Dikbaş ise verdiği demeçte;

“İTÜ ARI Teknokent olarak, güçlü ve sürdürülebilir bir ekosistem oluşturmanın anahtarının önemli bir parçasının paydaşlarımızla kurduğumuz iş birlikleri olduğuna inanıyoruz. Pegasus Hava Yolları gibi sektörel gücüyle girişimciliği destekleyen değerli paydaşlarımızla birlikte, programlarımızın katma değerini artırıyor; girişimcilerimize daha geniş bir vizyon ve destek sunarak başarı yolculuklarını hızlandırıyoruz. İTÜ Çekirdek Kuluçka Merkezimizin 13 yıllık deneyimi ile her yıl etki alanımızı genişleterek, girişimcilerimiz için fikirden globale yolculuk sağlıyoruz. İTÜ Çekirdek olarak bugüne kadar 4.500 teknoloji girişimini yetiştirerek, 1.600’ünün şirketleşmesine katkı sağladık. Bu girişimlerin 11.000 kişilik istihdam yaratmalarına ve 270 milyon doları aşkın yatırım almalarına destek olduk. Paydaşlarımızla gücümüze güç katarak birlikte daha nice başarılara imza atacağız.”