Ana Sayfa Blog Sayfa 44

Yemeksepeti’nin içerik platformu Yemek.com, Mediazone tarafından satın alındı

Yemeksepeti’nin popüler içerik platformu Yemek.com, Türkiye’nin en büyük dijital medya operasyonlarından biri olan Mediazone’a katıldı. 11 Aralık 2024 itibarıyla imzalanan anlaşma sonucunda Yemek.com’un tüm hakları Mediazone’a devredildi. Bu satışla birlikte Yemek.com, medya dünyasındaki yolculuğuna yeni bir çatı altında devam edecek.
Eylül 2014’te Yemeksepeti bünyesinde kurulan Yemek.com, yemek dikeyinde Türkiye’nin en geniş kullanıcı kitlesine ulaşan içerik platformu olarak dikkat çekiyor. Kullanıcılarına 30 binden fazla yemek tarifi ve içerik sunan platform, her gün milyonlarca kişiye erişiyor.

Güçlü içerik platformunu yeni kitlelere ulaştıracak

Yurt içi ve yurt dışında birçok ödül kazanan ve tıklanma rekorları kıran Yemek.com, artık Mediazone çatısı altında yayın hayatını sürdürecek. Bünyesinde Mynet, Maçkolik, Onedio, TV Ekstra ve Webtekno gibi önemli medya, spor ve eğlence kuruluşlarını barındıran büyük bir medya kuruluşu olarak öne çıkan Mediazone ailesine Yemek.com’un katılmasıyla birlikte, bu güçlü içerik platformunun daha da büyümesi ve yeni kitlelere ulaşması hedefleniyor.

Sosyal medyada milyonlarca kişiye ulaşıyor

Yemeksepeti’nden yapılan açıklamada, Yemek.com’un 10 yıllık medya yolculuğunun büyük bir başarı hikayesine dönüştüğü ve Mediazone ailesine katılarak daha geniş bir medya ekosisteminde varlığını sürdüreceği ifade edildi. Yemek.com’un içerik üretimindeki tecrübesi ve Mediazone’un geniş medya ağıyla sinerji yaratılması bekleniyor.

Yemek.com; web sitesi, mobil uygulaması ve sosyal medya hesapları aracılığıyla öğretici ve ilham verici yemek içerikleriyle milyonlarca kişiye dokunuyor. Instagram’da 4,3 milyon, YouTube’da 2 milyon, Facebook’ta 2,9 milyon ve Tiktok’ta 570 bin takipçiye sahip olan Yemek.com, sosyal medya gücüyle de dikkat çekiyor.

Etki girişimciliği hızlandırma programı Workup4Future’ın ikinci dönemine seçilen 7 girişim

Türkiye İş Bankası’nın, etki girişimlerine yönelik programı Workup4Future’ın ikinci dönemi 7 girişim ile başlıyor. Programa seçilen girişimler, Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları doğrultusunda ve afet önleme alanında teknolojik çözümler üretiyor.

Bankanın ana desteğiyle ve Tenity hızlandırıcılığında hayata geçirilen Workup4Future ile sürdürülebilirlik odaklı startupların desteklenmesi, ölçeklendirilmesi ve ekosistemin büyümesine katkı sağlanması hedefleniyor.

Banka yöneticileri, program ekibi, mentorlar ve paydaşlarıyla yapılan jüri günü sonucunda programın ikinci dönemine Cognitiwe, Corpowid, ecoNow, Kfobix, Qavis, Rotomat ve Zoi Enviromental Technologies girişimleri seçildi.

Teknoloji ve altyapı desteği, iş modelini geliştirme, yatırımcılarla buluşma

Girişimler, 4 ay boyunca teknoloji ve altyapı desteği, alanında uzman mentorlarla buluşma, odaklı eğitimler, iş modelini geliştirme ve ölçeklendirme, etki ölçümü ile bu alanda aktif yatırım yapan Maxis Ventures, Founder One, Arya GSYF ve TİBAŞ Ventures başta olmak üzere yatırımcılarla bir araya gelme imkanlarına sahip olacak.

Ayrıca, İş Bankası ve grup şirketleri ile Tenity’nin ulusal ve uluslararası ağı ile müşteri kazanımı, kavram kanıtlama çalışmaları ve ürün/hizmet satışı olanaklarına ulaşabilecek ve İş Kule Workup Alanı’nda ücretsiz ofis olanağından yararlanabilecek.

Workup4Future’ın geçtiğimiz yıl tamamlanan ilk döneminden doğal afetlerin yanı sıra “karbon salımının azaltılması”, “sürdürülebilir şehirler” ile “erişilebilir ve temiz enerji” gibi Sürdürülebilir Kalkınma Amaçlarına yönelik teknoloji geliştiren 6 girişim mezun oldu.

Workup4Future’ın 2. dönemine seçilen 7 girişim

Cognitiwe, perakendecilerin ve hızlı tüketim ürünleri (FMCG) tedarikçilerinin raf stok yönetimini optimize etmelerine, atıkları azaltmalarına ve karlılıklarını artırmalarına yardımcı olan yapay zekâ destekli ürünler geliştiren girişim.

Corpowid, internet siteleri için kapsamlı dijital erişilebilirlik çözümleri sunan ve epilepsi, disleksi, görme bozuklukları, DEHB ve bilişsel zorlukları olan kullanıcılar için sitelerin erişilebilirliğini artıran girişim.

ecoNow, bireylerin çevre dostu eylemlerini ödüllendirerek günümüz ticaret dinamiklerini dönüştüren oyunlaştırılmış bir yaşam tarzı uygulaması – superapp.

Kfobix, enerji iletim ve üretim altyapılarında karşılaşılan buzlanma ve korozyon sorunlarını çözen, uzun ömürlü süperhidrofobik nanokompozit kaplama teknolojisi geliştiren girişim.

Qavis, kuantum teknolojisi destekli sürdürülebilir rota optimizasyonu ve karar destek sistemleriyle şehir içi teslimat süreçlerindeki karmaşıklığı çözen yenilikçi SaaS platformu.

Rotamat, lojistik sektöründe akıllı rota optimizasyonu ile operasyonel verimliliği artıran, operasyonun takibini ve anlık izlenmesini sağlayan, karbon ayak izini hesaplayarak karbon nötr dağıtımı destekleyen, sürdürülebilirliği verimlilikle buluşturan bulut tabanlı yazılım çözümü.

Zoi Environmental Technologies, biyoteknoloji ve inovasyona odaklanan, otomatik biyoremediyasyon teknolojisi üreten çevre teknolojileri şirketi.

Türk oyun şirketi Agave Games, 18 milyon dolar Seri A yatırım aldı

Kısa süre önce dünya çapında ses getiren Find the Cat’i piyasaya süren mobil oyun stüdyosu Agave Games, Felix Capital ve Balderton Capital‘in birlikte yönettiği ve e2vc‘nin de katıldığı Seri A yatırım turunda 18 milyon dolar topladı.

Bu yatırım, Ağustos 2022’deki 7 milyon dolarlık tohum turunu takip ederek toplam finansmanı 25 milyon dolara çıkardı. Çekirdek tur; Balderton Capital liderliğinde, Felix Capital, E2VC ve Tripledot Studios’un kurucu ortağı Akın Babayiğit‘in katılımıyla gerçekleşti.

Find the Cat, piyasaya sürüldüğünden bu yana mobil oyun dünyasında fırtınalar estirerek 2024 yılında en hızlı büyüyen oyunlardan biri haline geldi ve ABD, Japonya, Avrupa ve dünyanın diğer birçok ülkesindeki uygulama mağazalarında en üst sıralarda yer aldı. Eğlenceli oynanışı ve büyüleyici tasarımıyla gündelik bulmaca türünde yeni bir ölçüt oluşturan oyun, ilk çeyreğinde 10 milyon indirmeyi aştı.

Agave Games CEO’su Alper Öner, “Bu yatırım, sıradan bulmaca oyunlarını yeniden tanımlayacak yeni fikirler keşfederken Find the Cat’in başarısını ikiye katlamamıza olanak tanıyor” dedi.

Bu yatırım, Find the Cat’e yatırım yapmaya ve geliştirmeye devam etmek, yeni oyunlar üretmek ve mobil oyun yetenekleri için bir merkez haline gelen İstanbul’daki ekibi büyütmek için kullanılacak. Agave Games, oyunlarına yönelik artan talebi karşılamak için önümüzdeki 18 ay içinde İstanbul’daki iş gücünü iki katından fazla artırarak ürün ve büyüme ekiplerini benzersiz yeteneklerle genişletmeyi planlıyor.

Perakende sektörüne analiz ve raporlama hizmeti sunan yerli girişim Trendbox’ın hikayesi

Türkiye İş Bankası’nın girişimcilik programı Workup’ın 12. döneminden mezun olan girişimlerden Trendbox, perakende sektörünün alışveriş verilerini gerçek zamanlı olarak analiz ederek, şirketlerin pazarlama stratejilerini oluşturması için bir rapor sunan yerli teknoloji girişimdir.

 

Finansal ihtiyaçları tek platformda toplayan Kobe, 2.5 milyon dolar değerleme üzerinden yatırım aldı

2.5 milyon dolar değerleme üzerinden yatırım alan yerli finansal teknoloji girişimi Kobe, holistik yaklaşımıyla Kobi’lerin dijital dönüşüm süreçlerine hız ve yenilik katacak bir dizi özelliği bir arada sunuyor.

Kobe, sektördeki asimetrik güç dengelerini fark ederek, sunduğu ürün ve hizmetlerle bu asimetrileriyi demokratikleştirmeyi hedefliyor. Günümüzde, işletmelerin ödeme ve finansal süreçlerini yönetmekte yaşadığı karmaşayı gidermek için sunduğu yapay zeka destekli çözüm platformu ile finansal operasyonel süreçlerin optimize edilmesine olanak tanıyor.

Kobe’nin teknoloji altyapısı: Venhancer

Kobe, Venhancer ile yaptığı iş birliğiyle teknoloji ve altyapı alanında önemli bir adım attı. Venhancer’ın alanında uzman ekibinin teknoloji yaklaşımıyla ihtiyaca en uygun şekilde geliştirilen Kobe, ürünlerini daha hızlı ve etkin bir şekilde müşterilerine sunarak müşteri deneyimini maksimum kaliteyle sunmayı hedefliyor.

Mert Ağacan, Çetin Emre Sadi, Alp Aytok ve İlker Osman Akalın tarafından kurulan Kobe, tüm KOBİ ve işletmeler için operasyonel finansal süreçleri tek bir platformda bir araya getiren kapsamlı bir çözüm merkezidir.

Nakit akışından fatura finansmanına, kredi erişiminden ödeme ve tahsilata kadar her adımı optimize eden, yapay zeka destekli bir yapı sunarak, işletmelere finansal verimlilik ve sürdürülebilir büyüme yolunda rehberlik ediyor.

Kurumsal esenlik çözümleri sunan yerli girişim Wellbees, super app’ini yayına aldı

Kurumsal esenlik çözümü Wellbees, çalışanların ihtiyaçlarını ve iyi olma halini daha kapsamlı bir şekilde desteklemek için geliştirdiği kurumsal esenlik hizmeti sunan super app’ini yayına aldı.

Esnek yapısıyla özelleştirilerek şirketlerin ihtiyaçlarına yanıt veren uygulama, yapay zeka destekli yapısı ile çalışanların kullanımlarını analiz edip daha kişisel öneriler sunmak üzere geliştirildi. Wellbees CEO’su Melis Abacıoğlu super app ile çalışanların yalnızca iş hayatını değil, tüm yaşam kalitesini yükseltmeyi amaçladıklarını söylerken Wellbees CTO’su Kerem Gönülkırmaz ise şirketlerin kültürel yapısını desteklediklerine dikkat çekti.

Kurumsal esenlik çözümü Wellbees’in CEO’su Melis Abacıoğlu, geçtiğimiz Nisan ayında aldıkları köprü yatırımın ardından teknoloji yatırımlarını artıracaklarını ve veri analizine odaklanacaklarını açıklamıştı. Şirket bu kapsamdaki çalışmaları kapsamında Türkiye’nin ilk ve tek sadece kurumsal esenlik hizmeti sunan super app’i (süper uygulama) olan Wellbees 6.0’ı hayata geçirdi.

Melis Abacıoğlu: “Şirketleri geleceğin dünyasına hazırlıyoruz”

Super app ile yalnızca iş süreçlerini değil, çalışanların hayatının tamamını desteklemeyi hedeflediklerini belirten Wellbees CEO’su Melis Abacıoğlu, “Çalışan esenliğinin kapsamını genişletmek, fiziksel, zihinsel ve duygusal ihtiyaçları bir arada ele almak artık kaçınılmaz bir gereklilik. Uygulamamız sayesinde çalışanlar ihtiyaç duydukları hizmetlere daha hızlı erişim sağlarken şirketler de çalışanlarının yaşam kalitesini artıracak. Teknolojiyle insanı çok daha güçlü bir şekilde buluşturduğumuz bu yeni versiyon, şirketleri geleceğin iş dünyasına hazırlayacak. Wellbees olarak Türkiye’de kurumsal esenlik alanında bir ilke imza attığımız için gurur duyuyoruz” dedi.

Kerem Gönülkırmaz: “Kültürel yapıyı ve kurum kültürünü destekleyen bir yapı kurduk”

Wellbees CTO’su Kerem Gönülkırmaz ise şunları söyledi; “6.0 versiyonumuz ile çalışanların ihtiyaçlarına bireysel düzeyde dokunurken sunduğumuz esnek yapı ile şirketlerin kendilerine has kültürel yapılarını desteklemeyi de amaçladık. Teknoloji, özellikle de yapay zeka, çalışan deneyimini dönüştürmek ve iş yerlerinde esenlik bilincini güçlendirmek için büyük bir fırsat sunuyor. Şirketler bu uygulama ile bir esenlik platformunun yanı sıra çalışan bağlılığını artıran ve kurum kültürünü pekiştiren bir araca da sahip olacak.”

Kullanıcı davranışı analiziyle kişisel öneriler

“Ben Aramam, Bulurum.” sloganıyla canlıya alınan uygulama üç temel prensiple şekillendirildi. ‘Bul’ özelliği, çalışanların uygulama içinde aradıkları bilgilere ve hizmetlere daha hızlı ulaşmasını sağlıyor. Yapay zeka destekli arama motoru, kullanıcı davranışlarını analiz ederek kişisel öneriler sunmak üzere geliştirildi. ‘Yol Göster’ mekanizması, şirketlerin çalışanlarına sunmak istediği öncelikleri belirleyerek, story (hikaye) gibi yeni özelliklerle uygulama içi görünürlük sağlıyor. Böylece çalışanların tüm hizmetlerden haberdar olmaları kolaylaşıyor. ‘Esnek Ol’ özelliği ise platformun şirketlere özel çözümler sunabilmesini sağlıyor. Uygulama, üçüncü parti servislerle entegre edilerek şirketlerin ihtiyaçlarına göre özelleştirilebiliyor.

Wellbees 6.0 aynı zamanda geniş bir içerik yelpazesi sunarak çalışanların profesyonel ve kişisel gelişimini destekliyor. Uyku, duygu, adım ve su takibi, anketler, psikolog, diyetisyen ve spor eğitmeni destekleri, meydan okumalar, kişiye özel günlük hedefler, meditasyon ve yoga pratikleri, egzersizler, kutlama kartları, gelişim programları gibi özellikler, çalışanların günlük hayatına katkı sağlıyor. WellMarket ve İkinci El Market gibi sürdürülebilirlik odaklı çözümler de uygulamanın dikkat çeken özellikleri arasında yer alıyor. Platform ayrıca özel panel üzerinden sunduğu verilerle insan kaynakları profesyonellerine şirketin esenlik durumunu takip edebilme olanağı tanıyor. Hazırlanan detaylı raporlar, şirketlere çalışanlarına yönelik alacakları aksiyonlar konusunda yol haritası sunuyor. Platformun sunduğu faydalar arasında şirketlerin sigorta giderlerindeki azalma da dikkat çekiyor. Uygulamadaki tüm yeniliklere web platformu üzerinden de erişim sağlanabiliyor.

2013 yılında kurulan Wellbees, şirketin ortakları CEO Melis Abacıoğlu, COO Seçil Gürcüoğlu ve CTO Kerem Gönülkırmaz’ın önderliğindeki 50 kişilik ekibiyle 100’e yakın ülkede 250 bini aşkın çalışana kurumsal esenlik çözümü sunuyor.

KamyondaPOS yenilenen markası Kamyonda ile Pars VC’den yatırım aldı

Pars VC, lojistik sektöründe çözümler üreten yerli girişim Kamyonda‘ya yatırım yaptığını duyurdu.

Kamyonda, tüm bankaların POS cihazlarını tek bir uygulama üzerinde birleştirerek ödeme
süreçlerini kolaylaştıran bir platform. Bunun yanı sıra, sigorta, e-fatura, HGS ve indirimli yakıt gibi hizmetler sunarak lojistik sektörünün en kritik ihtiyaçlarına çözümler sağlıyor. Hızlı tahsilat, güvenli ödeme altyapısı ve kullanıcı dostu arayüzüyle lojistik sektöründe nakit akışını yönetmeyi kolaylaştıran platform, aynı zamanda sektördeki nakliye organizatörlerine ve kamyon sahiplerine operasyonel maliyetleri düşürme ve süreçlerini optimize etme fırsatı sunuyor.

Pars VC, yenilikçi girişimcileri desteklemek ve sektörlerinde fark yaratmalarını sağlamak için yalnızca bir yatırımcı değil, aynı zamanda stratejik bir iş ortağı olarak hareket ediyor.

Kamyonda’nın sunduğu yenilikçi çözümler, Pars’ın geniş yatırım ağı ve sektör deneyimiyle birleşerek Kamyonda’nın hem yerel hem de uluslararası pazarda etkisini artırmasını sağlayacak.

Pars VC’nin bu yatırımı, yalnızca finansal bir destekten ibaret değil; aynı zamanda lojistik
sektöründe dijitalleşme ve verimliliği artırmaya yönelik bir stratejik adım. Pars, bu yatırım ile portföyündeki çeşitliliği artırırken, Türkiye’nin finansal teknoloji odaklı girişim ekosistemine olan bağlılığını bir kez daha ortaya koyuyor.

Kamyonda’nın kurucusu Burak Şerbetçi verdiği demeçte;

“Bu Kamyonda’nın aldığı ilk yatırım, bizim için en önemli kriter birlikte uyum içerisinde çalışacağımız lojistik alanındaki tecrübemizi fintek alanındaki tecrübeyle ileriye taşıyabileceğimiz bir ortaklık kurmaktı, Pars ile yaptığımız ilk görüşmede de bunu hissettik. Benzer şirket kültürlerimiz ile güzel bir sinerji yakaladık ve lojistik sektörünün dijitalleşmesine birlikte katkı sağlayacağımız için çok heyecanlıyız.”

Bu iş birliği, Kamyonda’nın büyüme yolculuğunda önemli bir dönüm noktası olurken, Pars VC’nin girişimcilik ekosistemine stratejik katkılar sağlama vizyonunu bir kez daha ortaya koyuyor.

Borusan Sürdürülebilir Fayda Programı’nın üçüncü dönemine seçilen projeler

Borusan, 80. yaşını kutladığı bu özel yılda, sürdürülebilirlik vizyonunu güçlendirmeye devam ediyor.

Toplumsal ve çevresel faydayı faaliyetlerinin merkezinde tutan Borusan, daha yaşanabilir bir dünya için 2022 yılında hayata geçirdiği Borusan Sürdürülebilir Fayda Programı’nın üçüncü döneminde destekleyeceği projeleri açıkladı. Toplumsal ve çevresel sorunlara inovatif çözümler üreten projelere odaklanan ve yeni dönemde “Herkesin Faydasına” mesajıyla yola çıkan program, bu yıl rekor sayıda başvuru aldı. Programa Türkiye’nin dört bir yanından olmak üzere 58 ilden tam 428 başvuru gerçekleşti.

Üçüncü döneminde iklim kriziyle mücadele ve eşitsizliklerin azaltılması başlıkları altında daha da derinlik kazanan program kapsamında; yenilenebilir enerji, döngüsel ekonomi, su kaynakları, toplumsal cinsiyet eşitliği, engellilerin yaşam kalitesi ve eğitimde fırsat eşitliği gibi konuları merkeze alan projeler değerlendirildi. Başvuruların tematik dağılımı incelendiğinde, katılımcıların hem eşitsizliklerin azaltılması hem de iklim kriziyle mücadele başlıklarına duyarlı yaklaşımları ve ele aldıkları konular dikkat çekti. Başvuruların 157’si her iki temayı birden kapsarken, 141 başvuru iklim krizi ile mücadele, 130 başvuru ise eşitsizliklerin azaltılması odaklı oldu.

3 farklı alandaki projeler desteklenecek

Jüri, yaptığı değerlendirmeler sonucu programın yeni döneminde destekleyeceği üç projeyi belirledi. Kullanıcıların deneyimlerini paylaşıp müzelerin gelişimine katkı sağlayabilecekleri bir proje olan Bongo Art Project‘te erişilebilir müzeler arşivi oluşturularak, müzelerin erişilebilirlik durumlarına yönelik haritalama çalışması yapılması ve müze yönetimlerine rehberlik edilmesi amaçlanıyor.

Türkiye’nin Nesli Tehlike Altındaki Sesleri projesinde iklim değişikliği nedeniyle nesli tehlike altına giren kuşlar ve müzik aletleriyle müzisyenlerin seslerinin bir araya geleceği bir müzik albümü çalışması yapılarak biyoçeşitlilik kaybına dikkat çekilmesi planlanıyor.

Roof Coliving projesi ile de mahalle pazarlarında gıda israfının azaltılması, esnafın çalışma koşullarının iyileştirilmesi ve sürdürülebilirlik çerçevesinde de döngüsel ekonomi çözümleri geliştirilmesi hedefleniyor. Borusan, desteklediği projelere ihtiyaç analizleri, iş modeli geliştirme eğitimleri, finansal destek ve proje tanıtımı gibi hizmetler yer aldığı kapsamlı bir paket sunuyor. Ayrıca proje başına 500 bin TL’ye kadar hibe desteği ile birlikte Borusan’ın ve Impact Hub İstanbul’un iletişim ağlarına dâhil olma fırsatı da sağlanıyor.

“Programa gösterilen yoğun ilgi ve projelerin kalitesi geleceğe dair umutlarımızı artırıyor”

Borusan Sürdürülebilir Fayda Programı’nın üçüncü dönemine yönelik görüşlerini dile getiren Borusan Holding İnsan, İletişim ve Sürdürülebilirlik Grup Başkanı Nursel Ölmez Ateş verdiği demeçte;

“Bu yıl 80. yaşını kutlayan Borusan Grubu olarak 200 yıl ve ötesinde varlığımızı sürdürme vizyonumuzla her adımımızı çevreye ve topluma değer katma hedefiyle atıyoruz. Üçüncüsüne imza attığımız Borusan Sürdürülebilir Fayda Programı’na Türkiye’nin dört bir yanından, çok sayıda başvuru aldık. Bu ilgi, programımızın sürdürülebilirlik alanındaki etkisi ve toplumdaki duyarlılığın artmasının da bir göstergesi. Özellikle gençlerin, iklim değişikliği ve sosyal adalet konularına yönelik yenilikçi çözümler üretmeye istekli olmaları, daha yaşanabilir bir dünya için çaba göstermeleri geleceğimiz için umut verici. Başvuruların özgünlüğü ve kalitesi de bizi çok etkiledi. Başarıyla geçen ilk iki dönemin ardından yeni dönemde de fark yaratacağını düşündüğümüz ve desteklemeye karar verdiğimiz projelerimizle ‘Herkesin Faydasına’ diyerek heyecanla yola çıkıyoruz. Tüm proje sahiplerine başarılar diliyorum.”

Yerli girişim Ekmob, GoCust ile İngiltere ve Polonya üzerinden globale açıldı

2023 yılının ortalarından itibaren tohumlarının atıldığı global büyüme planları çerçevesinde yurtdışı operasyonlarının startını veren Ekmob, GoCust ile İngiltere ve Polonya’da faaliyetlerine başladı.

Ekmob, 2017 yılında Türkiye’de Satış Gücü Otomasyonu (SFA) alanında öncü olarak faaliyetlerine başlamış ve tamamen kendi AR-GE üretimi olan yazılımıyla satış ekiplerinin en yakın destekçisi haline gelmiştir. Mobil öncelikli bir SFA platformu olan Ekmob, şirketlerin B2B ve D2D satış süreçlerini tek bir çatı altında toplarken; satış ekiplerinin günlük operasyonlarını, müşteri ve fırsat yönetimini, satış işlemlerini ve müşteri memnuniyeti süreçlerini etkin bir şekilde yönetmelerine olanak tanır.

Ekmob CFO’su Bekir Uğur yeni atılımlarıyla ilgili verdiği demeçte;

“2024 yılını, tüm hedeflerine ulaşmış, hedeflerinin bir kısmını çok daha üst seviyede kapatmış olarak ancak 2025 yılına çok daha büyük hedefler koyarak kapatıyoruz. İngiltere’de merkezi bir operasyon kurduk. Ekmob’u yapay zeka özellikleri olan bir ürün olmanın ötesinde yapay zekayı merkezine alan bir ürün haline getirmek, hem Avrupa’da hem de Ortadoğu ülkelerinde satışa sunmak üzere aksiyonlarımızı aldık. Bu operasyonların ilk ayağını İngiltere’de şirketimizi kurarak tamamlamış olduk. Avrupa ve Ortadoğu ülkeleri ilk hedef olmakla birlikte, ardından nüfusun yoğun olduğu Asya ülkeleri ile A.B.D. ve Kanada pazarlarına da 2026 sonlarından itibaren giriş yapmak istiyoruz. Global operasyonlarımızın başlaması ve global pazarlardaki seri satışların yapılmasının yanı sıra, yapay zekayı merkezine yerleştirmiş bir teknoloji ile birlikte ekonomik olarak da daha yüksek büyümeye ulaşmayı hedefliyoruz. Ancak bundan daha da önemlisi bu büyümenin 2025 ve 2026 yıllarında da yine aynı oranlarda devam edeceği yönünde oyun planlarımız hazır. Biz artık Ekmob’u global bir oyuncu olmaya hazırlıyoruz.”

Ekmob, ekiplerin toplantı notları, aktiviteleri ve yazışmalarını yapay zeka ve doğal dil işleme (NLP) teknolojileriyle analiz ederek, olumsuz durumları anında tespit eden ve çözüm için gerekli aksiyonları hızla almalarına imkan tanıyan bir yapay zeka destekli asistandır. Bu akıllı altyapı sayesinde satış ekipleri, zaman kaybetmeden proaktif çözümler üretebilir ve müşteri memnuniyetini en üst düzeyde tutabilir. ERP, CRM ve iş zekası (BI) araçlarıyla entegre çalışan Ekmob SFA, satış ekiplerinin ihtiyaç duyduğu tüm verilere tek bir mobil uygulamadan erişim sağlayarak iş süreçlerini kolaylaştırır. Bu özellikleriyle Ekmob, satış süreçlerinde %40’a varan verimlilik artışı sunarken, satış ekiplerinin günlük operasyonel yükünü hafifletip daha verimli bir performans sergilemelerine destek olur. Adeta bir asistan gibi, ekiplerin yanında yer alan Ekmob, verimliliği ve müşteri memnuniyetini bir arada sunan güçlü bir çözüm sunmaktadır.

EasyCep ile elektronik ürünlerimizi güvenilir ve kolay bir şekilde nasıl sattık?

Yeni teknolojiler ve ürünler çıktıkça, kullanıcıların yaşadığı en büyük problemlerden biri, eski cihazı satma sorunu. İkinci elden satış yaparken; tanımadığımız insanlarla görüşmek zorunda kalıyor, ilan verdiğimiz sitelerde günlerce bekliyor, bilmediğimiz insanlarla da iletişimlerimizi paylaşmak durumunda kalıyoruz. Biz de geçtiğimiz yıl yeni iPhone modeli çıktığında, eski cihazımızı birkaç yerden satmayı düşündük ama emin olabilirsiniz ki, yukarıdaki problemlerle karşılaşacağımızdan pek yanaşmadık.

Sonrasında yenilenmiş elektronik ürün marketi EasyCep ile tanıştık ve bu satış süreçlerinin ne kadar kolay ve güvenilir olduğunu öğrendik. Ödememizi de çok hızlı bir şekilde EasyCep cüzdanımıza aldık.

Bu yıl da yeni iPad modeline geçmek için ikinci kez EasyCep kullanmaya karar verdik ve bu içeriği bir iş birliği kapsamında, bir deneyim olarak sizlere aktarmak istedik. Eski macbook air ve ipad pro’muzu EasyCep’e sattık ve yenisine geçmek için kolay ve hızlı bir şekilde finansmana eriştik ve en önemlisi cihazlarımızı kurumsal bir şirkete sattığımızın da rahatlığını bir kez daha deneyimlemiş olduk.

Bu içeriği yerli teknoloji girişimi EasyCep ile iş birliği kapsamında üretttik.