Ana Sayfa Blog Sayfa 43

Türkiye’nin yeni paya dayalı kitle fonlama platformu: StartupCentrum

Müge Bezgin ve Nizamettin Sami Harputlu tarafından kurulan StartupCentrum, veri odaklı dijital bir platform olarak startupları, yatırımcıları, hızlandırıcı programları ve yetenekleri bir araya getiriyor. Yatırımcılara ve kurumlara özelleştirilmiş hizmetler sunan teknoloji şirketi, ekosistemin büyümesine katkı sağlıyor.

Geçtiğimiz Kasım ayında Türkiye’nin önde gelen portföy yönetim şirketlerinden ARZ Portföy ile iş birliği yaparak StartupCentrum Alpha Girişim Sermayesi Yatırım Fonu’nu kuran StartupCentrum, veriye ve geliştirdiği teknolojiye dayalı çözümleriyle yatırımlarda fark yaratmayı hedefliyor. Ayrıca, Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından akredite edilen StartupCentrum Melek Yatırım Ağı aracılığıyla bireysel yatırımcıları yüksek potansiyele sahip teknoloji şirketleri ile buluşturarak ekosisteme destek oluyor.

Konu hakkında açıklama yapan StartupCentrum Kurucu Ortağı Müge Bezgin verdiği demeçte;

“SPK’dan aldığımız faaliyet izni, sadece StartupCentrum için değil, ekosistemimizin tamamı için büyük bir fırsat yaratacak. Girişimcilerin işlerini daha geniş kitlelere sunması ve yatırımcıların erken aşama şirketlere kolayca erişim sağlaması artık mümkün olacak. Türkiye’de girişimcilik kültürünü güçlendirme hedefimize bir adım daha yaklaştık.”

StartupCentrum Kurucu Ortağı Nizamettin Sami Harputlu ise demecinde;

“SPK onayı ile kitle fonlama platformumuzu hayata geçirirken, birçok kişiyi teknoloji yatırımcısı yapma hedefindeyiz. Bu platform, girişimciler için stratejik bir destek kaynağı olacak ve global arenaya hazırlayacak.”

Bu gelişmeyle birlikte StartupCentrum, girişimcilerin yatırım alabileceği ve yatırımcıların ise erken aşama projelere doğrudan yatırım yapabileceği yeni bir ekosistem oluşturmayı hedefliyor. Platform, Türkiye’nin girişimcilik ekosisteminde önemli bir boşluğu dolduracak ve girişimlerin ihtiyaç duyduğu yatırıma erişimini hızlandıracak.

Boyner Grup ile KAGİDER’in yürüttüğü program İyi İşler, kadın girişimcilerin başvurularını bekliyor

Boyner Grup ve KAGİDER iş birliği ile sürdürülen İyi İşler: Gıda ve Elektronik Dışı Perakendede Kadın Girişimcileri Güçlendirme Programı 10. yılında da Türkiye’nin dört bir yanından kadın girişimcileri bekliyor.

Her yıl 20 kadın girişimcinin başvurusu hedeflenen İyi İşler projesinin 10. dönem başvuruları ise 4 Eylül’de başlıyor.

2015 yılında hayata geçirilen ve dünya çapında takdir toplayan İyi İşler projesi, kadın girişimcilere sağladığı ekonomik ve sosyal faydalarıyla dikkat çekiyor. Proje, 2016 yılında New York’ta gerçekleştirilen Birleşmiş Milletler Kadınların Güçlenmesi Prensipleri Toplantısı’nda örnek program olarak anlatılmış ve Dünya Bankası’nın küresel “SheWorks” raporunda da iyi bir örnek olarak sunulmuştu. 2015 yılından bu yana sürdürülebilir bir şekilde devam eden İyi İşler projesinin 10. yılında da hedef, daha fazla kadın girişimciyi destekleyerek istihdam ve ekonomiye katkı sağlamak.

Tekstil, hazır giyim, ayakkabı, çanta ve aksesuar sektörlerinde faaliyet gösteren kadın girişimciler ve tedarikçilere sürdürülebilir iş modelleri ile işletme kapasitelerini artırmak için yol gösteren İyi İşler projesi aynı zamanda iletişim, stratejik planlama, büyüme ve yeni yatırımlar için finans kaynakları, sözleşme ve iş hukuku, borçlar ve vergi hukuku gibi 21 farklı konuda da 9 haftalık kapsamlı bir eğitim veriyor. Bugüne kadar 100 eğitmenle 500 saate yakın eğitimlerin verildiği projeyi başarıyla tamamlayarak “İyi İşler” sertifikalarını almaya hak kazanan kadın girişimciler, Grup’un online kanallarından da faydalanıyor. İyi İşler girişimcileri, Boyner Grup’un milyonlarca müşterisine ulaşıp pazara erişim ve tanıtım faaliyetlerinden yararlanabiliyor.

“Kadınlarla birlikte ‘İyi İşler’ yapıyoruz”

Boyner Grup İcra Kurulu Üyesi, Strateji ve İş Geliştirme Başkan Yardımcısı Elif Ateşok Şatıroğlu verdiği demeçte;

“Boyner Grup olarak toplumsal cinsiyet eşitliğini her alanda sağlamak çalışma ilkelerimizin odağında yer alıyor. Türkiye’de kadın çalışan oranı yüzde 47, icra kurulundaki kadın oranı yüzde 50 olan tek şirket olarak ‘İyi İşler’le de kadın girişimcileri ve çalışanları desteklemeyi bir proje olarak değil, sorumluluk olarak görüyoruz. 2015 yılında başlattığımız İyi İşler projesinde şimdiye kadar 160’tan fazla kadın girişimciyi mezun ettik. Projeye katılan her kadın girişimci kendi çevresinde bir istihdam ekosistemi yaratıyor. Mezun olan kadın girişimcinin yarattığı istihdam sayısı da 1800 kişiden fazla. 10 yıldır Türkiye’nin farklı bölgelerinden kadınlarla yürüdüğümüz bu yolculukta elde edilen başarı bizler için de gurur verici. İyi İşler’le kadınlara yalnız yürümek zorunda olmadıklarını göstererek onların da çevresindeki kadınlara da cesaret vermesini istiyoruz. 2015’ten beri oluşturduğumuz bu kız kardeşlik bağının her sene daha da güçlenerek başka kadınların hayatına da iyi gelmesini hedefliyoruz. Bu yüzden Boyner Grup olarak hayatın her alanında iş hayatına katılmak isteyen kadınların yanında olmaya devam edeceğiz.”

KAGİDER Başkanı Esra Bezircioğlu ise verdiği demecinde;

“KAGİDER olarak, Boyner Grup ile iş birliği içinde yürütülen ‘İyi İşler’ projesinin 10. yılında yer almaktan büyük bir gurur duyuyoruz. 2015 yılında başladığımız bu projede, kadın girişimcilerin iş dünyasında daha güçlü bir şekilde yer alması, ekonomik bağımsızlıklarını kazanmaları ve fırsat eşitliğini desteklemeleri için önemli adımlar atıyoruz. ‘İyi İşler’ projesi, yalnızca kadın girişimcilerin kişisel ve profesyonel gelişimini desteklemekle kalmayıp, aynı zamanda Türkiye’nin ekonomik ve sosyal kalkınmasına da katkıda bulunuyor. Proje, kadınların iş dünyasında daha etkin ve söz sahibi olmalarını sağlayarak, onların kendi girişimlerini kurmaları ve büyütmeleri için gereken bilgi ve desteği sunuyor. Bu süreçte, kadın girişimcilerimizin yaratmış olduğu istihdam ve ekonomik katkılar, bizler için büyük bir başarı ve ilham kaynağıdır. ‘İyi İşler’ projesi ile kadınların sadece kendi hayatlarını değil, çevresini de olumlu bir şekilde etkilemeye devam edeceklerine inanıyoruz. Bu projeyi, kadın girişimcilerin başarılı hikayeleri ve yaratıcı çözümleriyle daha da ileriye taşıyacağız.” dedi.

Finansal teknoloji şirketi PayBull ve ödeme çözümleri sağlayıcısı Bakiyem, iş birliğini duyurdu

Finansal teknoloji şirketi PayBull ve ödeme çözümleri sağlayıcısı Bakiyem, iş ortaklarının finansal işlemlerini optimize etmelerine, nakit akışlarını daha etkin bir şekilde yönetmelerine ve bayi ağlarıyla olan ilişkilerini güçlendirmelerine olanak tanıyacak bir projeye imza attı.

İş birliği kapsamında sunulacak çözümle birlikte bayiler tek bir platform üzerinden Doğrudan Borçlandırma Sistemi (DBS), kartlı ödeme ve hesaben ödeme gibi çeşitli ödeme seçeneklerini yönetebilecek. Bu sayede hem mükerrer ödemelerin önüne geçilecek hem de ödemelerin doğrudan ERP sistemleriyle entegre edilmesi sağlanacak. Böylece süreçler daha düzenli ve verimli hale gelecek.

Bakiyem’in yenilikçi “Saha Bakiyem” ürünü ile PayBull’un gelişmiş ödeme sistemleri çözümlerini tercih eden müşteriler, iş süreçlerini optimize etme ve bayi ilişkilerini güçlendirme konusunda önemli avantajlar elde edecekler.

Muhasebe yazılımlarıyla sorunsuz entegrasyon

B2B alanında faaliyet gösteren firmaların karşılaştığı en kritik zorluklardan birinin bayi ilişkilerini ve ilgili süreçlerini tek bir entegre platform üzerinden yönetme konusundaki yetersizlik olduğunu söyleyen PayBull CEO’su Selim Güsar verdiği demeçte;

“Bu sorun, operasyonel verimliliği düşürüyor ve potansiyel iş fırsatlarının kaçırılmasına neden olabiliyor. Sunduğumuz çözüm, yaygın olarak kullanılan muhasebe yazılımlarıyla sorunsuz entegrasyon sağlıyor. Bu yazılımlar arasında SAP, Logo, Mikro, Canias, Netsis, Nebim, Microsoft Dynamics, MEGA ve daha birçok popüler program yer alıyor. Bu geniş entegrasyon yelpazesi, firmaların mevcut sistemlerini korurken yeni çözümü sorunsuz bir şekilde benimsemelerini sağlıyor. Kullanıcılar alt bayilerin açık cari hesaplarının gerçek zamanlı görüntüleyebilecek, Sanal POS entegrasyonu ile güvenli ve hızlı online ödeme alabilecek, gelişmiş stok takibi özellikleri ile envanter yönetimini kolaylaştırıp, tedarik zinciri verimliliğini artırabilecek ve kapsamlı ve kullanıcı dostu yönetim panelleri ile tüm süreçlerini tek bir platformdan kontrol ederek detaylı raporlamalarla verimli analizler yapabilecekler.” dedi.

“İş birliğimiz bizi B2B online tahsilat sektöründe liderliğe taşıyacak”

Bakiyem Ödeme Çözümleri CEO’su Umut Yalçın ise ortaklıkla ilgili demecinde;

“Bakiyem olarak en önemli hedefimiz bizim gibi yenilikçi ve müşteri odaklı çözüm ortaklarıyla Türkiye’deki KOBİ’lerin ve büyük ölçekli şirketlerin herhangi bir yatırım gereksinimi duymadan satış ve finans birimlerinin dijitalleşmesini sağlayarak masraflarını kısmak ve gelirlerini artırmak. PayBull ile olan iş birlikteliğimiz özellikle Selim Güsar gibi bir duayen ismin yönlendirmeleriyle bizi B2B online tahsilat sektöründe liderliğe taşıyacak. Uzun yıllardır olan dostluğumuz ve birbirimize olan inancımız sayesinde hedeflerimize bir bir emin adımlarla ulaşacağımızdan hiç şüphem yok.” dedi.

Memotive, Arz Portföy’den 4 milyon dolar değerleme üzerinden yatırım aldı

İnsan Kaynakları ve İdari İşler operasyonlarını tek bir platformda birleştiren ve çalışan verimliliği ile memnuniyetine odaklanan Memotive, Arz Portföy’den 4 milyon dolar değerleme üzerinden yatırım aldı.

Bu yatırımla birlikte, şirket hem Türkiye’deki varlığını güçlendirmeyi hem de global pazarda büyümeyi hedeflemektedir.

Memotive’in Kurucu Ortağı ve CEO’su Duygu Aynur, 2023 yılında başarılı bir melek yatırım turunu tamamladıklarını ve sektördeki güçlü firmaları müşterileri arasına kattıklarını belirtti. Aynur, Arz Portföy’ün yaptığı yatırımın şirketin global arenaya açılımını hızlandıracağını ve bu desteğin, Memotive’in vizyonunu genişletme yolunda kritik bir adım olduğunu vurguladı.

2021 yılında kurulan Memotive, Ar-Ge çalışmalarını 3500 kişilik bir çalışan havuzunda tamamlayarak, beyaz yaka ve mavi yaka ayrımı yapmaksızın tüm çalışanlar için kullanıcı dostu bir platform geliştirdi. Şirket, kuruluşundan itibaren her çeyrekte 3 kat büyüme kaydederek dikkatleri üzerine çekti. Platformun, kullanıcı dostu arayüzü sayesinde portföyündeki firmalar arasında %90’nın üzerinde aktif kullanım oranına sahip olması, başarısının bir göstergesi olarak öne çıkıyor.

Memotive, İK ve İdari İşler süreçlerini dijitalleştirmenin yanı sıra, şirketlerdeki yazılım kargaşasını da sonlandırmayı hedefliyor. Farklı yazılımlarla entegre olarak çalışan platform, firmaların yeni yazılımlara geçiş sürecindeki endişelerini ortadan kaldırarak hızlı adaptasyon sağlıyor. Kullanıcılar için pratik kurulum ve kullanım avantajları sunan Memotive, güçlü bir satış sonrası destek ekibiyle kesintisiz hizmet veriyor.

Arz Portföy Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel Müdürü Murat Onuk, dijital dönüşümün özellikle iş gücü yönetimi ve verimliliği artırma konusunda büyük fırsatlar sunduğuna dikkat çekti. Onuk, “Teknolojinin etkin kullanımı, operasyonel süreçlerin iyileştirilmesi ve çalışan memnuniyetinin artırılması açısından kritik öneme sahip. Arz Portföy olarak, bu alanda çalışan odaklı ve yenilikçi çözümler sunan girişimlere yatırım yapmaya devam edeceğiz” dedi.

Dgpays ve Arcapita, NEOPAY’in çoğunluk hissesini Mashreq’ten satın aldı

EMEA bölgesinin önde gelen finansal teknoloji sağlayıcılarından olan Dgpays ve global yatırım şirketi Arcapita, Birleşik Arap Emirlikleri’nin önde gelen bankalarından Mashreq’in sahip olduğu hızla büyüyen ödeme çözümleri sağlayıcısı NEOPAY‘deki çoğunluk hissesini satın alma anlaşmasını ortaklaşa duyurdu. Mashreq ise önemli bir azınlık hissesini elinde tutmaya devam edeceğini bildirdi. Bu işlem, NEOPAY için yaklaşık 385 milyon dolarlık bir işletme değeri anlamında olup, işlemin nihaileşmesi gerekli düzenleyici onaylara tabi olmaktadır.

Bu satın alma, NEOPAY için Orta Doğu’nun hızla büyüyen dijital ödeme sektöründe varlığını genişletme yolunda önemli bir dönüm noktasını temsil ediyor. Konsorsiyum’un stratejik desteğiyle NEOPAY, büyüme ivmesini daha da hızlandırmayı ve Dgpays’in ileri teknoloji çözümlerinden faydalanarak yeni hizmetler sunmayı hedefliyor.

NEOPAY, Birleşik Arap Emirlikleri’nin en hızlı büyüyen ödeme çözümleri sağlayıcısı olarak, üye iş yerleri ve e-ticaret oyuncuları arasında güçlü bir konuma sahip. BAE’de kartlı işlemlerin önümüzdeki beş yıl boyunca çift haneli oranlarla büyüme beklentisi, NEOPAY için önemli fırsatlar sunuyor.

Mashreq bünyesinde stratejik bir birim olarak kurulan NEOPAY, son yıllarda perakende, konaklama, kamu ve e-ticaret gibi kilit sektörlerde çeşitli müşteri kitlesine hizmet vererek önemli bir büyüme kaydetti. NEOPAY’in büyümesi, Birleşik Arap Emirlikleri’nin genç ve dijital okuryazar nüfusu, güçlü GSYİH büyümesi ve hükümetin dijital dönüşümü ve nakitsiz bir ekonomiyi teşvik etmeye yönelik devam eden girişimleriyle şekillenen dinamik ekonomik yapısından güç alıyor.

Dgpays CEO’su Serkan Ömerbeyoğlu verdiği demeçte;

“Mashreq ortaklığı ile NEOPAY’in dönüşüm yolculuğunu desteklemekten heyecan duyuyoruz. Bugüne kadar NEOPAY, BAE’deki dijital ödeme alanında olağanüstü bir büyüme ve inovasyon sergiledi ve bu başarının Orta Doğu’nun daha geniş bir kısmına yayılmasında büyük bir potansiyel görüyoruz. Dgpays olarak her zaman finansal hizmetlerde dijital dönüşümü, ileri teknoloji ve stratejik ortaklıklarla yönlendirmeyi misyon edindik. Fark yaratan fintech çözümlerimizi NEOPAY’in güçlü platformu ile entegre ederek büyüme ve inovasyon için yeni fırsatlar oluşturmayı, bu yenilikçi çözümleri BAE ve daha geniş GCC (Körfez Arap Ülkeleri İşbirliği Konseyi) pazarındaki kurumsal ve KOBİ segmentlerine sunmayı amaçlıyoruz.”

Bu satın alma, Dgpays, Arcapita ve Mashreq arasında stratejik bir uyumu temsil ediyor ve Orta Doğu’da dijital ödemeler sektöründe inovasyon ve büyümeyi destekleme konusundaki ortak kararlılığı vurguluyor.

Goldman Sachs International DIFC Şubesi satıcı tarafa finansal danışmanlık yaparken deNovo Partners, Konsorsiyum’a danışmanlık yapmıştır. Clifford Chance Mashreq’in, Freshfields ise Konsorsiyum’un hukuk danışmanlığını üstlenmiştir. Mashreq’in Yatırım Bankacılığı kolu, taraflar arasındaki işlemin sonuçlandırılmasını sağlamıştır.

Workup Girişimcilik Programı’nın 12. dönem Demo Day sahnesinde sunum yapan girişimler

Türkiye İş Bankası’nın ana destekçiliğinde 7 yıldır kesintisiz yürütülen Workup Girişimcilik Programı‘nın 12. döneminden 6 ve Workup Agri’nin 3. döneminden 3 girişim mezun oldu.

İş Kuleleri Salonu’nda düzenlenen etkinliğe, iş dünyası ve girişimcilik ekosisteminin önde gelen temsilcileri, melek yatırımcılar, girişim sermayesi şirketleri ile hızlandırma ve kuluçka programlarının yöneticilerinin yanı sıra İş Bankası ve iştiraklerinin yöneticileri katıldı.

Bireylerin enerji tüketimlerini daha çevreci hale getirmelerine yönelik çözümler sunan Greenzy ile yapılan iş birliğiyle “karbon nötr” olarak gerçekleştirilen etkinlikte; sarf edilen enerji, kullanılan malzemeler ve katılımcıların ulaşım ve cep telefonu kullanımı uçtan uca hesaplanarak karbon salımı nötrlendi. Demo Day’de aynı zamanda iş birliği kapsamında hayata geçirilen, elektronik cihaz kullanımı kaynaklı enerji tüketimlerinin nötrlendiği yeni uygulama İşCep kullanıcılarının kullanımına sunuldu.

“Workup mezunu 141 girişimin yüzde 50’siyle iş birliği yaptık”

İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran açılış konuşmasında;

“Sürdürülebilir ekonomik kalkınmanın önemli bir bileşeni olarak gördüğümüz girişimlerimizi, girişim programlarımızı, üniversitelerle iş birliklerini, ekosistemin tüm paydaşlarını çok önemsiyoruz. Dijital dönüşümde, yeşil dönüşümde, toplam faktör verimliliği artışında ve ekonomik kalkınmada anahtarın girişimcilerin elinde, zihninde, hayallerinde olduğuna inanıyoruz. Bu nedenle sadece girişimcilerimize inanmakla kalmıyor, birlikte neleri başarabileceğimize bakıyor ve onlarla güç birliği yapıyoruz.

Hakan Aran, mezun olan 6 Workup ve 3 Workup Agri girişimleriyle beraber yürüttükleri girişimcilik programında toplam 141 mezuna ulaştıklarını, mezun girişimlerin %50’siyle iş birliği yaptıklarını, etkinliğin karbon nötr olmasını sağlayan Greenzy iş birliğinin de bunun bir örneği olduğunu belirtti.

85 girişime 23 milyon dolarlık yatırım

Girişimcilik alanında üniversitelerle yapılan iş birlikleriyle bilimin sektörlere, iş hayatına uygulanmasında girişimcilerin bir katalizör görevi göreceğinin altını çizen Aran,

“Ülkemizde bu sayede girişimlerin ürünlerini kullanan geleneksel iş kollarında yaratılacak olan verimlilik artışıyla beraber bir ekonomik büyüme, ekonomik kalkınma hikâyesi de yazıyor olacağız. Amacımız kesinlikle standart bir ekonomik büyüme değil; toplumsal cinsiyet eşitliğini de kadınların güçlenmesini de gelir dağılımı eşitliğini de içerisinde barındıran hem ekonomik hem sosyal kalkınmayla beraber bunu başarmak. O yüzden girişimlerimizi sadece sanayiyle, toplam faktör verimliği artışıyla değil, sosyal etki girişimciliğiyle beraber bir arada değerlendiriyoruz.”

Aran, bu sene hayata geçirdikleri projelere Hollanda’da kurdukları TİBAŞ Ventures’ın da eklenmesiyle farklı yatırım tezlerine sahip 4 fonla hem ülkemizdeki hem de globaldeki Türk girişimcileri destekleyebilecek bir altyapıya sahip olduklarını, yatırım fonları üzerinden bugüne kadar toplam 85 girişime 23 milyon dolar yatırım yaptıklarını vurguladı.

İş Bankası girişimcilik ekosistemine desteğini artırarak sürdürüyor

Girişim hızlandırma programları, yatırım fonları, girişimcilik şubeleri, TÜBİTAK BİGG uygulayıcı kuruluşu olma ve İş Kule Workup Alanı ile girişimcilik ekosistemine ve girişimlere 360 derece destek sunan Banka, ekosistemdeki öncü rolünü sürdürüyor.

Girişimcilik Şubeleri üzerinden dünyanın ilk ücretsiz bulut kullanım hakkını sunan şirket kredi kartını startuplarla buluşturan Banka, İşCep kullanıcısı startuplara özel geliştirdiği “Startup Mode” ile mobil bankacılık uygulamasında girişimcilere özelleştirilmiş bir arayüz de sunmaya başladı.

Workup mezunu 66 girişime yatırımcılardan 35 milyon dolarlık fon

Workup ve Workup çatısı altındaki programlar kapsamında girişimlerin gelişim süreci yakından takip ediliyor. Girişimlerin ihtiyaçlarına yönelik özelleştirilmiş destek sunulurken, uygun yatırımcı stratejilerinin belirlenmesine yardım ediliyor. Programlara seçilen girişimciler, İş Kule Workup alanında çalışma fırsatı, bulut kredileri, teknolojik destek paketleri gibi pek çok imkâna sahip oluyor.

Bugüne kadar 17 bine yakın başvuru alan programa kabul edilen girişim sayısı 189’a, mezun sayısı 141’e ulaştı. Workup mezunu girişimlerin 66’sı, farklı yatırımcılardan yaklaşık 35 Milyon ABD Doları fon sağladı.

İş Bankası ve grup şirketleri, programa dahil olan girişimlerden 70’i ile iş birliği yaptı, ürün ve hizmet satın aldı veya girişimlerle kavram kanıtlama çalışmaları yürüttü. Workup’tan mezun girişimcilerin dörtte üçü girişimcilik ekosisteminde aktif olarak çalışmaya devam ediyor.

Workup 12. dönem mezunları

Branchsight: Çok lokasyonlu markalar için tüm satış noktalarının reklam stratejisinin merkezi bir sistem üzerinden yönetilmesini sağlayan dijital pazarlama platformu.

Korvo: Eğitim veren içerik üreticilerinin etkinlik, online kurs ve dijital ürünlerini sergilemesini, ödeme almasını ve operasyonlarını yönetmesini sağlayan SaaS e-ticaret platformu.

Magfi: Telegram, Discord gibi mesajlaşma uygulamalarındaki topluluklara reklam verilmesini sağlayan reklam teknolojisi.

Shippn: Global kullanıcıların dünyanın her yerinden alışveriş yapabilmelerini sağlama misyonu ile yola çıkarak kurulmuş P2P e-ticaret sağlayıcısı.

Trendbox: Perakende satış noktalarından kendine ait yazılım ve donanımları ile anlık olarak veriyi toplayan ve müşterilerine anlık ve aksiyona yönelik iç görü raporları sunan girişim.

Zuzzuu: Sektörel dikeylerde özelleşmiş yapay zekâ teknolojisi ve yenilikçi özellik setiyle dijital satış ve pazarlama yapan şirketlerin müşterilerine kişiselleştirilmiş deneyimler sunarak gelirlerini artırmalarını sağlayan platform.

Workup Agri 3. dönem mezunları

Ancient Greens: Oluşturduğu buğday çimi ekosisteminde insan ve çevre sağlığına saygı ile atalık tohumları gelişmiş gıda teknolojileriyle harmanlayarak katma değerli, sağlıklı ve kullanımı pratik ürünler üreten girişim.

SoilBiom: Tarım sektöründe sürdürülebilirliği artırmak ve negatif çevresel etkileri azaltmak için bitki, toprak ve biyoçeşitlilik analizlerini temel alarak ürettiği özelleştirilmiş formüllerle çiftçilerin ve firmaların ihtiyaçlarına uygun mikrobiyal gübreler geliştiren etki girişimi.

Uptechlabs: Akıllı LED aydınlatma ve hidroponik bitki yetiştirme sistemleri ile istenilen aroma ve kalitede iki kat az enerji harcayarak yüzde 97 su verimliliği ile zirai ilaç kullanmadan bitki yetiştirme imkanı sunan girişim.

Güneş paneli temizlik robotu üreten Robsys Robotic Systems, ABD pazarına açıldı

15 yılı aşkın süredir Güneş Enerjisi Santrali temizlik robotu alanında faaliyet gösteren Robsys Robotic Systems, GES santrallerinde enerji verimliğini arttırmak ve sürdürülebilirliği sağlamak için profesyonel çözümler üretmeye devam ediyor.

Güneş enerji santrallerinde meydana gelen kirlilik nedeniyle yaşanan enerji kayıplarını önlemek için geliştirdiği temizlik robotlarını 4 kıtada 13 ülkeye ihraç eden Robsys Robotic Systems, geçtiğimiz günlerde ABD’ye ilk ihracatını gerçekleştirdi.

“2025 hedefimiz, 20 ülkeye ihracat yapmak”

Dünyada güneş panelinin olduğu her ülkede faaliyet göstermeyi hedeflediklerini dile getiren Robsys Robotic Systems Genel Müdürü Turgut Çağatay;

“Halihazırda ihracatta 13 ülkeye ulaştık. Başarılı bir büyüme ivmesi yakaladık ve markamız şu anda 80 ülkede tescil edilmiş durumda. Avrupa’da; Almanya, Fransa ve İspanya’ya ağırlıklı olarak ihracat gerçekleştiriyoruz. ABD’ye ilk ihracatımızı gerçekleştirmenin mutluluğunu yaşıyoruz. 2025 hedefimiz ise 20 ülkeye ihracat yapmak. Özellikle mevcut pazarlarda derinleşmeyi, 2025 yılında Latin Amerika, MENA bölgelerine ulaşmayı ve orada kalıcı olmayı önceliklendiriyoruz.” dedi

“Enerji kayıplarını sıfıra indirmeyi hedefliyoruz”

Turgut Çağatay, “Yerel üretim robotlarımız ile yurt içi ve yurt dışında toplam kurulu gücü 55 Gigawatt’ı bulan güneş enerji santrallerine yönelik temizlik çözümleri sunuyoruz. İnceleme yaptığımız birçok projede, temizlenmeyen panellerde yüzde 35’lere kadar varan enerji kayıpları tespit ediyoruz. Ürettiğimiz temizlik robotlarının teknolojisini sürekli geliştirerek, tüm dünyada GES projelerindeki enerji kayıplarını sıfıra indirmeyi hedefliyoruz” dedi.

Global yetenek çözümleri platformu Pulsifi, idenfit ortaklığı ile Türkiye pazarına girdi

150 yıllık köklü geçmişiyle personel devam kontrol sistemlerinde ve insan kaynakları yönetimi süreçlerinde öncü rolü üstlenen yerli teknoloji şirketi idenfit, dijital dönüşümde büyük bir adım daha atıyor.

Global çapta büyük yatırımlar alarak hızla büyüyen ve küresel pazarda liderlik yolunda ilerleyen idenfit, 57 ülkede aktif olarak kullanılan ve değerlendirme merkezi çalışmalarıyla tanınan Pulsifi ile stratejik bir ortaklık kuruyor.

Bu ortaklık ile idenfit‘in insan kaynakları süreçlerini dijitalleştirme alanındaki uzmanlığı ve Pulsifi’nin gelişmiş envanter yönetim sistemleri bir uygulama altında buluşuyor. idenfit, Türkiye’deki firmaların insan kaynakları ve personel devam kontrol süreçlerini bir üst seviyeye taşırken, Pulsifi’nin kapsamlı envanter çözümleri bu süreçlerin verimliliğini en üst düzeye çıkaracak.

Yetenekleri yakalayıp elde tutmanın her zamankinden daha önemli olduğu günümüz şartlarında bu ortaklık, insan kaynakları uzmanlarına stratejik kararlar alma noktasında eksiksiz destek sağlayacak. Pulsifi’nin ileri düzey veri analitiği ve yetenek değerlendirme araçları, idenfit’in kapsamlı insan kaynakları çözümleriyle birleşiyor.

Bu iş birliği, insan kaynakları profesyonellerine zamandan tasarruf sağlayarak daha stratejik ve katma değer yaratan çalışmalara odaklanma imkanı tanıyacak.

idenfit ve Pulsifi’nin bu güçlü iş birliği, iş dünyasında yeni bir dönemin kapılarını aralıyor. Türkiye’deki işletmeler, bu yenilikçi çözümlerle geleceğin iş dünyasında rekabet avantajı kazanıyor.

Yerli girişim Getmobil, 4. Levent’teki yeni Yenileme Merkezi’ni açtı

Türkiye’de 2018 yılından beri teknolojik cihazların değerlendirilmesi, yenilenmesi ve onarımı alanında faaliyet gösteren yerli girişim Getmobil, 4. Levent’teki yeni Yenileme Merkezi’ni açtı.

Büyük ilgi gösterilen açılış töreni, influencerlar, basın mensupları ve Türkiye Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır’ın katılımıyla gerçekleşti.

Getmobil kurucu ortağı Mehmet Uygun, törende yaptığı konuşmada sektördeki yenilikleri ve gelecekteki hedefleri paylaştı. Şirket, kullanılmış elektronik cihazları yenileyerek hem cihazların ömrünü uzatmayı hem de elektronik atıkların azaltılmasına katkıda bulunmayı hedefliyor.

“Amaç, ithalatı azaltmak”

Mehmet Uygun, dünya genelinde teknolojiye olan yüksek ilginin her yıl milyonlarca ton elektronik atık üretilmesine sebep olduğuna dikkat çekti. Bu bağlamda Getmobil, sürdürülebilir bir teknoloji kullanımı ve yenilenmiş cihazların güvenli bir şekilde satışa sunulmasını sağlayarak ithalatı azaltmayı amaçlıyor. Kurucu ortak Mehmet Uygun, 1 yıl içinde bayi sayısını 1000’e, 2 yıl içinde ise 3000’e çıkarmayı hedeflediklerini belirtti.

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır da açılış töreninde yaptığı konuşmada Getmobil’in yenileme merkezinin sektöre önemli katkılar sunacağını vurguladı. Kacır, Türkiye’nin teknoloji üretimindeki başarılarının altını çizerek, elektronik atıkların geri kazanımı ve sürdürülebilir teknolojiye olan önemini dile getirdi. Bakan, yenilenmiş cihazların, elektronik atıkların azaltılmasına ve ekonomiye önemli katkı sağlayacağını ifade etti.

Yazılım altyapımız ve yerinde yenileme çözümlerimizle sektörü dijitalleştiriyor, esnafa ve iş ortaklarımıza da daha sürdürülebilir bir iş modeli sunuyoruz. Yıl sonuna kadar Yerinde Yenileme Merkezleri ile 40 noktada aylık 40 bin cihaz yenileme kapasitesine ulaşmayı hedefliyoruz.”

Dijital dönüşüm dalgasının getirdiği yenilikler hayatımızın artık vazgeçilmez bir parçası

Getmobil Levent Yenileme Merkezi açılış törenine katılan Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır şunları söyledi.

“21. yüzyılda yapay zekâ, nesnelerin interneti, büyük veri, robotik gibi yenilikçi teknolojiler, iş modellerinin belirleyici unsurları olarak öne çıkıyor. Dördüncü Sanayi Devrimi ve beraberinde gelen dijital dönüşüm dalgasının getirdiği yenilikler hayatımızın artık vazgeçilmez bir parçası olarak yer alıyor. Bugün cep telefonları başta olmak üzere mobil cihazlar; iletişim kurmamızın çok ötesinde, yapay zekâ destekli kişisel asistanlarımız, sağlık danışmanlarımız, finansal yöneticilerimiz ve hatta eğitim platformlarımız olarak hizmet veriyor.

E-atık geri dönüşüm tesislerine sağladığımız teşviklerle elektronik atıkların ekonomiye yeniden kazandırılması için ülkemizde önemli bir altyapı oluşturduk. 2012 yılından bu yana elektronik atıkların geri dönüşümüne yönelik toplam yatırım tutarı 2 milyar lirayı aşan 16 yatırım için teşvik belgesi düzenledik. Rekabetçi Sektörler Programı kapsamında hayata geçirdiğimiz “Türkiye’nin Nadir Toprak Elementleri Araştırma ve Yenilik Kapasitesinin Geliştirilmesi Projesi”yle de; Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü (MTA) bünyesinde elektronik atıklardan nadir toprak elementlerinin çevreci yöntemlerle geri kazanımına imkân tanıyacak bir pilot geri dönüşüm tesisi de kuruyoruz.”

Açılış töreninin ardından Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, teknoloji basını temsilcileri ve influencer’larla beraber Getmobil Yenileme Merkezi’nin içinde bir tur gerçekleştirildi ve telefonların nasıl yenilendiği, hangi işlemlerden geçtiği ve resmi satışa nasıl hazır hale getirildiği adım adım izlendi.

Agrovech, Duyaroğlu Şirketler Grubu’ndan 2.2 milyon dolar değerleme üzerinden yatırım aldı

Tarım sektörünü dijitalleştirme ve modernize etme misyonuyla yola çıkan Sakarya merkezli girişim Agrovech, 2.2 milyon dolar değerleme üzerinden yatırım aldı.

Agrovech‘e yine Sakarya’nın en köklü ve yenilikçi holdinglerinden Duyaroğlu Şirketler Grubu yatırım yaptı. Bu anlaşma, Sakarya’daki yerel işletmelerin üniversite kaynaklı girişimlere bugüne kadar yaptığı en büyük yatırım olarak tarihe geçti.

“Global oyuncu olacak”

Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitesi akademisyenlerinin öncülüğünde kurulan Agrovech Tarımda Yapay Zeka Platformu’nun kurucusu Doç. Dr. Ali Furkan Kamanlı bu birlikteliğin Agrovech adına büyük bir öneme sahip olduğunu belirtti. Kamanlı, bu yatırımla sistemlerini geliştireceklerini ve global bir platform olmaya daha yakın olduklarını kaydetti.

Duyaroğlu Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Berkan Duyaroğlu da yatırımla ilgili olarak verdiği demeçte;

“Sakarya’da doğmuş ve büyümüş bir grup olarak, bölgemizden çıkan bu tür yenilikçi ve vizyoner girişimleri desteklemekten büyük mutluluk duyuyoruz. Agrovech, tarımda yapay zeka kullanarak sektörde devrim yaratıyor. Bu yatırım ile sadece bir girişime destek olmakla kalmıyor, aynı zamanda Türkiye’de tarımın dijital dönüşümüne de katkı sağlıyoruz. Gelecekte de bu tür projelere olan desteğimizi artırarak sürdürmek istiyoruz.”

Maliyeti düşürüyor, etkileri en aza indiriyor

Platform, yapay zeka ve veri analitiği teknolojilerini kullanarak çiftçilerin ürün verimliliğini artırmasına, su, gübre ve pestisit kullanımını optimize etmesine olanak tanıyor. Çiftçiler, bu sistem sayesinde bitki analizlerinden hava durumu tahminlerine, zararlı ve hastalıkların erken teşhisine kadar birçok konuda anında ve doğru bilgiye erişebiliyor. Bu da tarımsal faaliyetlerde maliyetleri düşürüp sürdürülebilir üretim sağlarken, çevresel etkileri en aza indiriyor.

Yapay zeka algoritmaları ile tarla verilerini işleyerek en uygun ekim zamanı ve yöntemlerini de öneren platform, aynı zamanda su tasarrufu ve sürdürülebilir gübreleme yöntemleri ile doğal kaynakların korunmasına destek oluyor.

Agrovech’in aldığı bu son yatırımla BTM girişimcilerinin 7 yıldaki toplam yatırım değerlemesi 8,4 milyar TL’yi aştı.