Ana Sayfa Blog Sayfa 41

Girişimcilere Borusan Sürdürülebilir Fayda Programı ile geleceği birlikte ve daha güçlü tasarlama fırsatı

Bu yıl 80. yaşını kutlayan Borusan, sürdürülebilirlik vizyonuyla uyumlu olarak, Borusan Sürdürülebilir Fayda Programı aracılığıyla çevreye ve topluma değer katmaya devam ediyor. Toplumsal ve çevresel faydayı faaliyetlerinin merkezinde tutan Borusan, daha yaşanabilir bir dünya için attığı önemli adımlardan biri olan programın üçüncü dönemine başlıyor. Yeni dönemde “Herkesin Faydasına” mesajıyla yola çıkan program, toplumsal ve çevresel sorunlara inovatif çözümler üreten projeleri destekleyerek fayda ekosistemini büyütmeye odaklanıyor.

İklim, insan ve inovasyon odak alanlarında sürdürülebilirliği tüm süreçlerine entegre eden Borusan, her geçen yıl Borusan Sürdürülebilir Fayda Programının etkisini daha da artırarak, sürdürülebilir kalkınmada da önemli bir fark yaratmayı amaçlıyor. Program, dönemin ihtiyaçlarına göre sürekli olarak değerlendirilerek, yeni teknolojiler, sosyal gelişmeler ve sürdürülebilirlik alanındaki en güncel yaklaşımlar ışığında yenileniyor. Böylece daha fazla kişiye ulaşması ve daha büyük bir sosyal etki yaratması hedefleniyor.

Lansmanla birlikte Borusan Sürdürülebilir Fayda Programı, çevresel ve toplumsal fayda odaklı projeleri desteklemek amacıyla yeni dönem başvurularını kabul etmeye başladı. Projesiyle sürdürülebilir bir gelecek için değerli bir katkı sunmak isteyen girişimler programa surdurulebilirfayda.com linki üzerinden başvurabiliyorlar.

Deprem bölgesine umut ışığı olan projeler belgeselde

Impact Hub İstanbul iş birliği ile gerçekleştirilen programın üçüncü dönem lansmanının yapıldığı etkinlikte, geçmiş dönem projelerinin hikayelerini anlatan bir belgeselin de ön izlemesi yapıldı. Belgeselde deprem bölgesinin yeniden inşa sürecine pozitif etki katan dört projenin hikayesi paylaşıldı. İkinci dönemde desteklenen bu projeler, toplumsal ve çevresel anlamda deprem bölgesinde önemli etkiler yaratırken binlerce insanın hayatına olumlu yönde etki etti. Üçüncü dönemde de bu başarıların üzerine yenilerinin inşa edilmesiyle daha büyük hedeflere ulaşılması amaçlanıyor.

Kapsamlı bir destek paketi sunuluyor

Bu yıl program, iklim kriziyle mücadele ve eşitsizliklerin azaltılması başlıkları altında daha da derinleşiyor. Yenilenebilir enerji, döngüsel ekonomi, su kaynaklarının sürdürülebilirliği, toplumsal cinsiyet eşitliği, engellilerin yaşam kalitesinin artırılması, eğitimde fırsat eşitliği gibi konularda projeler destekleniyor. Borusan, desteklediği projelere ihtiyaç analizleri, iş modeli geliştirme eğitimleri, finansal destek ve proje tanıtımı gibi hizmetler yer aldığı kapsamlı bir paket sunuyor. Ayrıca proje başına 500 bin TL’ye kadar hibe desteği ile birlikte Borusan’ın ve Impact Hub İstanbul’un iletişim ağlarına dâhil olma fırsatı da sağlanıyor.

Borusan Holding İnsan, İletişim ve Sürdürülebilirlik Grup Başkanı Nursel Ölmez Ateş, Borusan Sürdürülebilir Fayda Programı’nın üçüncü dönemine yönelik olarak şu değerlendirmelerde bulundu:

“80 yıllık köklü geçmişimizle Türkiye’nin gelişimine öncülük etme misyonumuzu devam ettirirken, 200 yıl ve ötesinde varlığımızı sürdürme vizyonumuz doğrultusunda, sürdürülebilirliği tüm süreçlerimize entegre ediyoruz. İklim, insan ve inovasyon odaklı bir yaklaşımla çevresel ve sosyal sorumluluklarımızı yerine getirerek gelecek nesillere daha yaşanabilir bir dünya bırakmayı hedefliyoruz. Bu amaçla hayata geçirdiğimiz Sürdürülebilir Fayda Programımızın üçüncü dönemine imza atmanın heyecanını yaşıyoruz. Bu dönem ‘Herkesin Faydasına’ diyerek sosyal sorumluluk anlayışımızı bir üst seviyeye taşıyoruz. Geçmiş dönem projelerimizin başarı hikayeleri, bu programın ne kadar önemli bir fark yarattığını gösteriyor. Bu başarılar bizi daha da motive ediyor ve sürdürülebilirlik yolculuğumuzda daha büyük adımlar atmamız için ilham veriyor.”

Tarım ürünlerini evinizde ve ofisinizde yetiştirmenizi sağlayan girişim Uptechlabs’in hikayesi

Workup’ın tarım odaklı girişimleri desteklediği girişimcilik programı WorkupAgri‘nin üçüncü dönemine seçilen girişimlerden Uptechlabs, Akıllı LED aydınlatma ve hidroponik bitki yetiştirme sistemleri ile istenilen aroma ve kalitede iki kat az enerji harcayarak yüzde 97 su verimliliği ile zirai ilaç kullanmadan evinizde, ofisinizde veya istediğiniz yerde bitki yetiştirme imkanı sunuyor.

Girişimin kurucu ortağı ve CEO’su Mert Kalaycı, konuğumuz oldu ve girişimle ilgili tüm detayları anlattı.

Decacorn Angels’tan yatırım alan yerli girişim PulpoAR’ın turu devam ediyor

2019 yılında Ar-Ge çalışmaları sonucunda kendi geliştirdiği artırılmış gerçeklik ve yapay zekâ algoritması ile güzellik markalarının, e-ticaret sektörlerindeki fiziksel mağaza deneyimini; web sitelerine, mobil uygulamalara, sosyal medya platformlarına ve akıllı aynalara taşıyan yerli girişim PulpoAR, şirketlerin online cirolarını, müşteri memnuniyetlerini artırırken iade oranlarını düşürmesine de destek oluyor.

  • PulpoAR, Decacorn Angels yatırımcılarından yatırım aldı. Ancak turun devam ettiğinin bilgisini aldık. Dolayısıyla değerleme veya miktarı henüz yazamıyoruz.

PulpoAR Kurucu ortaklarından Onur Candan yatırımla ilgili verdiği demeçte;

“PulpoAR’ın sunduğu teknoloji sayesinde artık son kullanıcılar daha iyi bir alışveriş deneyimi yaşıyor. PulpoAR olarak amacımız, müşterilere en iyi dijital deneyimi sunarak onların dönüşüm oranlarını ve satış performanslarını artırmak. Çalıştığımız firmalarda, teknolojimizin etkisini 3. aydan itibaren görüyoruz. Online cirolar artıyor, iade oranları düşüyor ve müşteriler daha mutlu bir şekilde alışveriş yapıyorlar. Bu sebeple, geliştirdiğimiz ürün pazarda hızlıca karşılık buldu ve tahmin ettiğimizden de hızlı büyüyoruz. Decacorn Angels yatırımcılarından aldığımız yatırım ile yurt dışı pazarında daha agresif bir büyüme stratejisi izlemeyi planlıyoruz. Hedefimiz, Amerika ve Central Europe pazarlarında daha fazla büyüme sağlamak. Uzun vadede ise daha fazla global marka ile çalışarak sektörde lider konuma gelmek istiyoruz. Ayrıca, yeni ürünlerimiz PhotoAI ve Shade Finder ile sektörde fark yaratmaya devam edeceğiz. PulpoAR, Sephora, Yves Rocher ve Google gibi küresel markalarla yaptığı iş birlikleri sayesinde hızla büyümeye devam ediyor. Şirketimiz sanal makyaj, cilt bakım ve AR tabanlı çözümleriyle sektörde fark yaratmayı sürdürüyor. Markalarla kurduğumuz uzun vadeli iş birlikleri, dijital kanallarda müşteri etkileşimlerini artırırken, markaların satış performanslarını da güçlendirmeye katkıda bulunuyor. Bu projelerde, kullanıcıların dijital kanallar üzerinden ürünleri sanal olarak deneyimlemelerini sağlayarak markaların dijital dönüşüm süreçlerine katkıda bulunuyoruz.” dedi.

Ortak Yatırımları önceliklendiren yeni VC fonu: INMerge VC Fund

Orta Asya bölgesinin en büyük inovasyon etkinliği INMerge İnovasyon Zirvesi bu sene 10-11 Ekim tarihlerinde Bakü, Azerbaycan’da gerçekleşti. Türkiye’den girişimlerin ve yatırımcıların da büyük ilgi gösterdiği etkinlikte, YouTube’un kurucusu Steve Chen, Starbucks kurucusu Zev Siegl, Harvard Business School Profesörlerinden Linda Hill, gibi startup ve inovasyon dünyasının önde gelen isimleri konuşmalar gerçekleştirdi. Etkinlik kapsamında düzenlenen 25 bin dolar ödüllü sunum yarışmasının kazananı Gürcistan merkezli Helio AI girişimi oldu.

INMerge Inovasyon Zirvesi’nin ilk gününde yeni kurulan INMerge VC fonunun imza töreni düzenlendi ve detayları basın ile paylaşıldı. Fonun yatırımcıları arasında PASHA Innovation, Azerbaycan İnovasyon ve Dijital Kalkınma Ajansı, Azerbaycan Yatırım Şirketi ve Trendyol Şirketler Grubu yer alıyor.

INMerge VC fonu Kafkaslar, Orta Asya, Doğu Avrupa ve Türkiye gibi gelişmekte olan ekosistemlerde yer alan erken aşama girişimlere yatırımlar yapmayı planlıyor. Aynı zamanda strateji olarak hali hazırda hedeflenen bölgelerde yer alan VC fonlarıyla iş birliğini ilk plana alan INMerge VC fonu, farklı VC fonları ile yapacakları ortak yatırımları önceliklendirip, kendisini bir matching fonu olarak konumlandırıyor.

Yeni duyurulan INMerge VC Fonu özellikle startup yatırımlarının azaldığı bu dönemde, yatırım turunu kapatmakta zorluk yaşayan girişimler için süreçleri hızlandırmayı hedefliyor. Bu hedef doğrultusunda fon bölgede aktif olarak yatırım yapan diğer VC fonları ile işbirliğini ve hali hazırda yatırım turunun büyük bölümünü diğer yatırımcılardan taahhüt almış olan girişimleri öncelenlendirecek.

PASHA Holding tarafından düzenlenen INMerge Inovasyon Zirvesinin amacı Azerbaycan’daki inovasyon ekosisteminin gelişimine katkıda bulunmak, startuplar ile yatırımcıları bir araya getirerek iş birliği fırsatı yaratmak ve fikir alışverişi için bir platform oluşturmaktır.

Türkiye’nin 2035’e kadar Rüzgar Enerji Santralleri yatırım hedefi 80 milyar dolar

T.C. Enerji ve Tabii Kaynaklar Alparslan Bayraktar, yenilenebilir enerji ve enerji dönüşümü 2035 yol haritası toplantısında 11 yılı kapsayan dönemde Türkiye’nin enerji dönüşümü ve yenilenebilir enerji vizyonunu paylaştı.

Her yıl en az 2.000 MW YEKA, denizüstü RES 5.000 MW, uluslararası projeler, mevcut santraller için hibrit kapasite, aynı bağlantı noktasında şebekeye enerji vermeksizin öz tüketim kapasitesi stratejileri ile 2035 yılı hedefi olan 120.000 MW güç hedefine ulaşılacağını açıkladı.

Yenilenebilir enerji güç oranı 2015 yılında 31.610 MW iken 2024 yılında 67.400 MW. Bunun 12.400 MW RES oluşturuyor. Bunlara ek olarak 2024’de; Sivas, Edirne ve Kırklareli başta olmak üzere toplamda yaklaşık 1.200 MW kapasiteli projelerin yapılacağı açıklandı. Yenilenebilir enerji stratejisini şekillendirecek üç ana hedefin ise; arz güvenliği, enerji bağımsızlığı ve 2053 sıfır net hedefi olduğunu, bunları takip eden 3 temel unsurun reform süreçleri, kaynak çeşitliliği ve dijitalleşmenin önemini ve yenilenebilir enerji ve yerlileşme, doğal gaz ve petrol üretimi, nükleer enerji, enerji verimliliği, hidrojen ve yeni teknolojilerin de öncelikli alanlar olduğunun altını çizdi.

Bunlara ek olarak açıklanan Yeşil İletim Altyapısına göre; 2024’te 75.464 km olan AC şebeke hattının, 2035’te 90.500 km’ye çıkacağının, 40 MW HVDC koridoru ile birlikte, 14.700 km HVDC hat ve 40 adet HVDC dönüştürücü merkezi ile büyük bir altyapının hedeflendiğinin de bilgisi verildi.

TÜREB Başkanı İbrahim Erden: “Yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı ülkeler için büyük önem arz ediyor. Sayın Bakanımızın yaptığı açıklamalar hepimizi mutlu etti. Sektörümüz adına yapılacak bu yatırımlar ülkemizin global arenada yenilenebilir enerji kaynakları açısından söz sahibi olması noktasında önemli bir adım sağlayacaktır” açıklamasında bulundu.

FINEXT Hızlandırma Programı’na kabul edilen 13 fintech girişim

Dijitalpark Teknokent ve B-connector tarafından organize edilen FINEXT Hızlandırma Programı‘na kabul edilen 13 finansal teknoloji girişimi belirlendi.

Finansal teknolojiler alanında faaliyet gösteren girişimlerin büyümeleri için eğitim, mentorluk, danışmanlık, çalışma alanı, potansiyel müşteri/partner ve yatırımcı ağı gibi destekler sağlayan program kapsamında 1. seçilen girişim 200.000 TL ödülün sahibi olacak.

Ayrıca 2. ve 3. sırada yer alan girişimciler de sırasıyla 100.000 TL ve 50.000 TL ödül kazanarak projelerini geliştirme fırsatı bulacaklar. Maddi iş geliştirme desteğine ek olarak seçilen 3 girişim 12-13 Mayıs 2025 tarihlerinde Dubai FinTech Summit’te yer alma şansı elde edecek.

Programa seçilen girişimler:

Enqura: Finansal kuruluşlara yapay zeka destekli, kişiselleştirilmiş dijital dönüşüm çözümleri sunuyor. Güvenli ve kullanıcı odaklı finansal hizmetler sağlama konusunda lider.

MagicPAY: Global bir ödeme marketi sunarak, ödeme gateway’leri ve POS çözümleri sağlıyor. Para transferi de bu hizmetler arasında.

Boost Wealth: Yapay zeka ile kişiselleştirilmiş yatırım önerileri sunan, kullanıcıların risk toleransını dikkate alan bir mobil uygulama.

PayWall: İşletmelerin bir entegrasyonla çeşitli ödeme kuruluşlarıyla çalışmasını sağlayan, ödeme süreçlerini optimize eden bir orkestrasyon platformu.

Sweephy: Regülasyonlara uyum süreçlerini otomatikleştiren ve riskleri öngören yapay zeka destekli bir platform.

Carbon Consulting: Türkçe ve finans alanına özgü yapay zeka modelleri geliştiren ve üretken yapay zeka (GENAI) çözümleri sunan bir danışmanlık firması.

QberX: Fintech alanında yenilikçi global ürünler geliştiren ve anahtar teslim yazılım projeleri üreten bir teknoloji firması.

BamBamSignals: Trader’lar için geliştirilmiş çeşitli araçlar ve stratejiler sunan, ayrıca yapay zeka destekli araçlarla trading hizmeti sağlayan bir platform.

Tahsilapp: Fiziksel ve online tahsilat süreçlerini otomatikleştiren, muhasebe işlemlerini kolaylaştıran tahsilat çözümleri sunuyor.

Aposkal: Tüm muhasebe süreçlerini tek bir noktada birleştirerek, işletmelere daha verimli bir muhasebe yönetimi sunan bir platform.

Leasingim: Makine satıcıları, alıcılar ve leasing firmalarını bir araya getirerek leasing süreçlerini dijitalleştiren bir platform.

Ziv4: Finansal piyasalarda yapay zeka destekli botlarla otomatik hisse senedi ve kripto para alım-satımı yapma imkânı sunan bir platform.

Kredibilite: Krediye erişim analizleri sunan ve kredi başvurularını dijital ortamda yapma imkânı sağlayan bir kredi danışmanlığı platformu.

Viseur AI, Kayacan Ventures’dan 6.6 milyon euro değerleme üzerinden ilk yatırımını aldı

Kayacan Holding çatısı altında, Türkiye’nin stratejik ve ekonomik gücünü globalde temsil etmeyi amaçlayan Kayacan Ventures, sağlık ve yapay zekâ teknolojilerinin entegrasyonuna odaklanan Viseur AI‘a 6.6 milyon Euro değerleme üzerinden yatırım yaptı.

2024 yılında kurulan Viseur AI, sağlık sektöründe yapay zeka dönüşümünü hedefleyen bir SaaS girişimi olarak, tıbbi görüntüleme alanında yapay zekâ destekli çözümler sunuyor.

Girişim, Dijital Patoloji, bilgisayarlı tomografi, MR, ultrason ve X-ray gibi görüntülerin yapay zekâ yardımıyla analiz edilmesi, veri sınıflandırma ve raporlama gibi işlemlerle tanı süreçlerinde hız ve doğruluk sağlıyor. Radyoloji ve patoloji hizmeti sunan hastaneler, araştırma merkezleri ve sağlık uzmanlarını hedefleyen Viseur AI, Kayacan Ventures’ın desteğiyle kanser teşhisi başta olmak üzere sağlık sektörüne değer katacak projelerini hızlandırmayı amaçlıyor. Geleceğe yatırımları sayesinde Kayacan Ventures, hem teknolojik girişimlerini desteklemeye hem de toplumsal fayda sağlamaya yönelik stratejik adımlar atmaya devam ediyor.

“Geleceğin teknolojilerine yatırımlarımızı sürdürüyoruz”

Viseur AI’ya yaptığı yeni yatırım ve geleceğe yönelik hedefleri doğrultusunda açıklamalarda bulunan Kayacan Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ulaş Kayacan verdiği demeçte;

“Kayacan Holding olarak, Türkiye’nin stratejik ve ekonomik gücünü uluslararası düzeyde artırmak amacıyla kurduğumuz Kayacan Ventures ile öncü projelere yatırım yapmayı sürdürüyoruz. Viseur AI’ya yaptığımız bu yatırım, yalnızca yapay zeka alanındaki yenilikleri desteklemekle kalmıyor, aynı zamanda toplum sağlığına doğrudan katkı sağlayacak çözümler sunmamıza da olanak tanıyor. Bu tür projelere yatırım yaparken, teknolojinin sağladığı fırsatları en verimli şekilde değerlendirmeyi ve ülkemize değer katmayı hedefliyoruz. 6.6 milyon Euro değerleme üzerinden gerçekleştirdiğimiz bu yatırım, 2030 yılına kadar belirlediğimiz 100 start-up yatırımı hedefimizin önemli bir basamağını oluşturuyor. Kayacan Holding çatısı altında, Kayacan Ventures’ın teknoloji ve sağlık sektörlerinde etkili dönüşümler yaratacak yatırımlarına devam ederek, geleceğin sağlık çözümlerine katkı sağlamak için kararlılıkla ilerleyeceğiz.” dedi.

“Sağlık profesyonellerine destek olmayı hedefliyoruz”

Devrim yaratacak girişimlerinin sağlık alanında geleceği şekillendirebileceğini vurgulayan Viseur AI CEO’su ve Kurucu Ortağı Serkan Sökmen ise demecinde;

“Viseur AI olarak, tıbbi görüntüleme ve veri yönetiminde teknolojiyi öncelik alan bir platform geliştirdik. Amacımız, çeşitli tıbbi görüntüleme yöntemlerinden elde edilen verileri toplamak, sınıflandırmak ve işlemek; böylece sağlık profesyonellerine tanı ve karar süreçlerinde yüksek doğruluk sağlayacak güçlü bir destek sunmak. Yapay zekâ algoritmalarımız, dijital patoloji, bilgisayarlı tomografi, MR, ultrason ve X-ray gibi görüntülerde hızlı ve hassas analizler yaparak, sağlık çalışanlarının daha etkili ve veriye dayalı kararlar almasına yardımcı oluyor. Bu sayede hastaların daha erken ve doğru teşhis almasını sağlıyor, onların tedavi süreçlerine değer katıyoruz. Kayacan Ventures ile birlikte sağlık sektöründeki yapay zeka dönüşümünü hızlandırmayı ve verilerin en iyi şekilde kullanılmasını sağlamayı hedefliyoruz. Tüm bunların ötesinde, Viseur AI olarak, sağlık alanında inovasyonun sınırlarını genişletecek ve insanların hayat kalitesini artırmak için çalışmaya devam edeceğiz.” dedi.

Mediterra Capital, Sistem Global’e ortak oluyor

KOBİ’ler başta olmak üzere, katma değerli üretim hedefleyen şirketlere büyüme odaklı iş servisleri ve danışmanlık hizmetleri sunan Sistem Global‘e, yüksek büyüme potansiyeline sahip Türk şirketlerine yatırım yapan bağımsız bir özel sermaye şirketi Mediterra Capital ortak oluyor.

Sistem Global’in bu yatırım ve ortaklık sonrasında, önümüzdeki üç sene boyunca Türkiye’de ve yurtdışında regülasyon teknolojileri (regtech), İK teknolojileri gibi servis entegre teknolojilerine ve ilgili altyapılara yatırımlar ve satın almalar yapması hedefleniyor.

Sistem Global Kurucu Ortağı Hüseyin Karslıoğlu, Yönetim Kurulu Başkanlığı görevine devam ederken; global girişim sermayesi, strateji ve küresel yönetim uygulamaları konularında önemli deneyimleri olan Mediterra ortaklarından Murat Erkurt ve Ali Nalbantoğlu da Sistem Global Yönetim Kurulu’na katılıyor.

  • Yapılan açıklamada işlemin Rekabet Kurumu onayından sonra tamamlanacağı ifade edildi.

Sistem Global 28 yıldır 15 binden fazla şirkete hizmet veriyor

2021 yılından bu yana çalışan sayısını 2 kat, cirosunu 8 kat büyüten Sistem Global, 28 yıldır KOBİ’ler başta olmak üzere 15 binden fazla şirketin sürdürülebilir değer üretimine katkıda bulunuyor. Türkiye’de 10 farklı şehirde, 650’den fazla iç uzmanı ile hizmet veren Sistem Global, uluslararası faaliyetlerini Birleşik Krallık, Almanya, Singapur, Birleşik Arap Emirlikleri, Hollanda, Suudi Arabistan, Kazakistan, Özbekistan ve İtalya’da sürdürüyor.
Sistem Global, Finansal ve Vergi Danışmanlıkları, Mevzuat & Uyum, Globalleşme, Ar-Ge ve Patent alanlarında hizmetleri ve dijital ürünleri ile Türkiye’deki üretim odaklı KOBİ’lerin yarattığı değerleri globale taşımalarına destek olmaktadır.

Sistem Global Kurucu Ortağı Hüseyin Karslıoğlu bu ortaklıkla ilgili verdiği demeçte;

“Bizler bu yatırımı Sistem Global için teknoloji, insan kaynağı ve uluslararası marka hedeflerine yönelik bir dönemin başlangıcı olarak görüyoruz. Sistem Global’in güçlü teknoloji altyapısı, yenilikçi ve bütünleşik KOBİ odaklı ürünleri ile şirketlerin büyüme ve globalleşmelerine yaptığı katkıyı hızlandıracağız. İş ortaklıkları, kanallar, organik büyüme ve satın alımlarla yaygınlığımızı daha da artırmayı hedefliyoruz.”

500 milyon Euro varlık yöneten Mediterra, Türkiye’nin önde gelen Özel Sermaye fonlarından
Mediterra Kurucu Ortağı Murat Erkurt verdiği demeçte;

“Halihazırda 500 milyon Euro varlık yöneten, Türkiye’nin en köklü Özel Sermaye fonlarından Mediterra olarak önemli yatırım temalarımızdan biri KOBİ’lerin e-dönüşümü. Sistem Global’in teknoloji odaklı hizmetleriyle KOBİ’lerin e-dönüşümü alanındaki liderliğini daha da güçlendireceğine inancımız tam.”

Mediterra Ortağı Ali Nalbantoğlu ise demecinde;

“Sistem Global, 165 milyon Euro büyüklüğünü geçmesini beklediğimiz Mediterra Fon 3’ün ilk yatırımı. Yeni fonla birlikte yatırım yapma iştahımız yüksek. Bu işlem Mediterra’nın teknoloji destekli çözümler sunan işletmelere yatırım stratejisinin bir parçası. Şirketin geçmiş yüksek büyüme performansını, satın almalarla destekleyeceğiz.”

Sanatçıların eserlerini tescil etmelerini sağlayan Musiwars, 3 milyon dolar değerleme üzerinden yatırım aldı

Şarkı sözü yazarları ve beste üreticileri için küresel çapta bir dijital yasallaşma ve eser satışı için çevrimiçi pazaryeri olan Musiwars, 3 milyon dolar değerleme üzerinden aldığı ilk yatırımla uluslararası yolculuğunu hızlandırmak istiyor.

Anonim Şirket olarak yeniden yapılandırılan Musiwars, ilk yatırımını Assessment System Türkiye’nin Kurucusu ve ŞirketOrtağım Melek Yatırımcı Ağı’ndan Bireysel Katılım Yatırımcısı Dr. Levent Sevinç’ten aldı.

Bu destekle birlikte Musiwars, küresel pazarda daha geniş bir kullanıcı kitlesine ulaşmaya ve uluslararası büyüme hedeflerini gerçekleştirmek için sağlam adımlar atmaya hazırlanıyor. Ayrıca bu güçlü destekle büyüme yolunda hızla ilerleyen platform, küresel müzik sahnesindeki oyunculardan biri olmak istiyor.

Musiwars, bu stratejik yatırım ile dijital müzik alanındaki etkisini artırarak, şarkı sözü yazarları ve beste üreticileri için daha fazla fırsat yaratmayı; onların eserlerini küresel pazarda güvenle tescil ettirip, satabilmelerini sağlamayı hedefliyor. Böylece, yaratıcılığı sınırların ötesine taşıyan bu platformla müzik dünyasında devrim etkisi yaratırken, Türkiye’nin bu alandaki öncü konumunu daha da güçlendirmeyi amaçlıyor.

Musiwars’ın yenilikçi yapılanması ve ilk yatırım

Yatırım süreci devam ederken, Musiwars; Bilgiyi Ticarileştirme Merkezi ve Startup Universe’den ön kuluçka, TİM-TEB Girişim Evi’nin ise kuluçka programından mezun oldu.

Girişimin kurucusu Oğuzhan Toracı yatırımla ilgili verdiği demeçte;

“Şimdi, ekibimizle daha büyük adımlar atma zamanı. CEO’muz Av. E. Melis İstikbal, ABD’den CTO’muz R. Barış Taşkıran, CLO’muz Av. G. Can Akdağ ve Katar’dan CMO’muz Beste Eşerler Bozdağ’a sarsılmaz çabaları için en derin şükranlarımı sunuyorum. Birlikte çok daha büyük başarılara imza atacak ve daha parlak günlere doğru emin adımlarla ilerleyeceğiz.”

Altyapı çalışmalarını büyük bir titizlikle sürdüren Musiwars, 2022 yılında T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan ‘Yapımcı Sertifikası’ alarak akredite işletme olmuştu. Aynı yıl, T.C. Ticaret Bakanlığı ve İstanbul Ticaret Odası’nın ‘Milli Katılım’ organizasyonuyla MWC Las Vegas 2022’de ülkemizi temsil ederek, BETA sürümüyle kullanıcılarıyla buluşmuştu. Bu adımlarla birlikte, Musiwars eser sahiplerinin yasal haklarını güvence altına alıp, dijital ortamda tescil ve çevrimiçi satışını sağlayan yenilikçi bir pazaryeri platformu olarak konumunu daha da güçlendirdi. Şimdi ise, edindiği bu tecrübeleri ve altyapıyı kullanarak uluslararası pazarlarda daha büyük hedeflere ulaşmayı amaçlıyor.

İki Türk girişimcinin ABD’de kurduğu Clean & Carry, 2 milyon dolar değerleme üzerinden yatırım aldı

Amerika Birleşik Devletleri’nde iki Türk girişimci Gülay Mirzai ve Barış Adrin Mirzai’nin kurduğu Clean & Carry, çamaşır yıkama hizmetlerine teknoloji odaklı bir yaklaşım getirerek, Uber for Laundry modeliyle hızla büyüyor.

Girişim, bu iş modeliyle kısa süre içinde, Amerika’daki bazı melek yatırımcılardan 2 milyon dolar değerleme üzerinden yatırım aldı.

Biliyorsunuz ABD’de çamaşırhane mantığı yaygın durumda. Clean & Carry ise tam olarak çamaşırhaneler için dijital altyapı sağlarken, Uber Eats veya DoorDash gibi teslimat platformlarına benzer bir modelle önemli bir çözüm sunuyor.

Milyar dolarlık pazarda önemli bir çözüm: Clean & Carry

Clean & Carry, Amerikalı kullanıcılar için çamaşır yıkama ve teslimat sürecini tamamen dijitalleştirerek, bu günlük işi çok daha kolay ve pratik hale getiriyor. Amerikan yaşam tarzının temel ihtiyaçlarından biri olan zaman yönetimini en iyi şekilde optimize eden girişim, milyar dolarlık çamaşır yıkama pazarında büyük bir potansiyele sahip.

Clean & Carry, gig ekonomisiyle entegre bir sistem sunarak, bağımsız sürücüler aracılığıyla çamaşır toplama ve teslimat hizmeti sağlıyor. Bu model, çamaşırhanelere teknoloji ve teslimat altyapısı kurma gerekliliğini ortadan kaldırırken, onlara ek kazanç elde etme fırsatı sunuyor. Şirket onaylı çamaşırhaneler, yıllık 80.000 – 150.000 dolar arasında ek gelir elde etme potansiyeline sahip oluyor.

Kullanıcı dostu uygulama ve kişiselleştirilmiş hizmetler

Clean & Carry’nin mobil uygulaması, kullanıcılara kolay ve hızlı bir şekilde çamaşır toplama ve teslimat randevusu oluşturma imkânı sunuyor. Uygulama üzerinden kullanıcılar, hizmet tercihlerini detaylı bir şekilde kişiselleştirebiliyor. Örneğin, organik deterjan, hipoalerjenik ürünler ya da farklı yıkama, kurutma ve aski tercihleri gibi seçenekler sunularak, her müşteri kendi ihtiyaçlarına uygun hizmeti alabiliyor. Clean & Carry, kullanıcılarına maksimum konfor sunarak, zaman kazandıran bu deneyimi pratik hale getiriyor.

CarryClub üyelik modeli ile düzenli hizmet

Clean & Carry’nin sunduğu CarryClub üyelik modeli, haftalık hizmet alan kullanıcılar için büyük kolaylık sağlıyor. Aylık 9.95 dolar ücretle üyeler, ücretsiz teslimat ve cashback avantajlarının keyfini çıkarıyor.

Clean & Carry’nin aldığı siparişlerin %90’ı single-family (müstakil) evlerden geliyor, ancak geniş bir hedef kitlesi bulunuyor. Öğrenciler, emekliler, çalışan kesim, anneler, işletmeler ve oteller gibi çok çeşitli kullanıcı gruplarına hitap eden Clean & Carry, insanların çamaşır yıkama işini dışarıya vererek zamandan tasarruf etmelerini sağlıyor.

Çamaşırhaneler için sipariş yönetimi ve kontrol paneli

Clean & Carry, sadece kullanıcılar için değil, iş ortakları olan çamaşırhaneler için de kapsamlı bir çözüm sunuyor. Çamaşırhaneler, sipariş takibi ve order management süreçlerini tamamen dijital bir panel üzerinden yönetebiliyor. Bu sayede, siparişler ve teslimatlar sorunsuz bir şekilde organize edilerek, operasyonel süreçler kolaylaştırılıyor.

Hızla büyüyen Clean & Carry, yalnızca 10 ay gibi kısa bir süre içinde 1.500’den fazla siparişi başarıyla teslim etti. Şirketin hedefi, ABD’nin 38 büyük şehrinde hizmet sunmak ve kısa zamanda bu pazarda önemli bir oyuncu olmak. Milyar dolarlık çamaşır yıkama pazarında hızla büyüyen Clean & Carry, teknolojik altyapısı ve yenilikçi modeli ile sektörde fark yaratmaya devam ediyor.