Ana Sayfa Blog Sayfa 4

ABB, robotik bölümünü 5.37 milyar dolara SoftBank’a devrediyor

ABB, robotik bölümünü Japonya merkezli telekomünikasyon şirketi SoftBank’a devrettiğini duyurdu. Tam olarak rakam vermek gerekirse; 5.37 milyar ABD doları değerindeki bu devir sürecinin 2026 yılında tamamlanması planlanıyor.

ABB Yönetim Kurulu Başkanı Peter Voser, konuyla ilgili verdiği demeçte;

“SoftBank’ın sunduğu teklif ABB Robotik’in uzun vadedeki güçlü pozisyonunu ortaya koyarken bu satış işlemi hissedarlarımız için oldukça büyük bir değer yaratacak. ABB olarak satıştan elde ettiğimiz geliri en verimli ve katkı yaratacak şekilde kullanacağız ve uzun vadeli stratejimizde yer alan elektrifikasyon ve otomasyon alanlarındaki lider pozisyonumuzu güçlendirmeye devam edeceğiz.”

ABB CEO’su Morten Wierod ise SoftBank‘ın robotik iş kolu ve bölüm çalışanları için mükemmel bir yeni yuva olacağını ifade ederek şunları söyledi:

“ABB ve SoftBank, dünyanın yapay zeka temelli robotik çağının eşiğinde olduğu ortak görüşünü paylaşıyor. Bu yeni dönemi, robotik iş kolunun ve Softbank’in robotik çalışmalarının birlikte en iyi şekilde şekillendirebileceğine inanıyoruz. ABB Robotik‘in lider teknolojisini ve derin sektör uzmanlığını SoftBank’in yapay zekâ, robotik ve yeni nesil bilişim konularındaki üstün yetkinlikleriyle birleştirerek, alanındaki teknoloji lideri konumunu daha da güçlendireceğine yürekten inanıyorum.”

SoftBank Group. Başkanı ve CEO’su Masayoshi Son ise “SoftBank’in yeni ufku Fiziksel Yapay Zekâ (Physical AI)’dır. ABB Robotik ile birlikte, dünya çapındaki teknoloji ve yeteneklerimizi birleştireceğiz. Yapay Süper Zekâ ve robotik alanlarında insanlığı ileriye taşıyacak devrim niteliğinde bir dönüşümü hayata geçireceğiz” açıklamasında bulundu.

ABB, üç ana iş planına odaklanıyor

ABB, anlaşmanın imzalanmasının ardından faaliyetlerini Elektrifikasyon, Hareket ve Proses Otomasyonu olmak üzere üç ana iş alanı altında sürdürecek. Öte yandan Robotik ve İmalat Otomasyon iş alanında yer alan Makine Otomasyonu Bölümü, Proses Otomasyonu iş alanına entegre edilerek faaliyetlerine devam edecek.

Satışın tamamlanmasıyla birlikte, işlem ABB’ye yaklaşık 2,4 milyar ABD doları tutarında vergi öncesi defter değeri kazancı sağlayacak; işlem masrafları sonrası beklenen nakit gelir ise yaklaşık 5,3 milyar ABD doları olacak. Satışla ilgili ayrışma maliyetlerinin yaklaşık 200 milyon ABD doları olacağı, bunun yarısının 2025 yılı öngörülerine halihazırda dahil edildiği de şirket tarafından açıklandı. İşlemle bağlantılı nakit vergi çıkışlarının ise 400–500 milyon ABD doları aralığında olacağı tahmin ediliyor.

Sektöründe öncü konumda bulunan ABB Robotik’in yaklaşık 7 bin çalışanı bulunuyor. 2024 yılı itibarıyla 2,3 milyar ABD doları gelir elde eden ABB Robotik, ABB Grubu gelirlerinin yaklaşık yüzde 7’sini oluşturuyor. ABB Robotik‘in Operasyonel EBITA marjı ise yüzde 12,1 seviyesine ulaşıyor.

Borusan Ventures, ABD merkezli Flai’nin 4.5 milyon dolarlık yatırım turuna katıldı

Borusan Ventures, otomobil bayilerinin satış ve servis süreçlerindeki müşteri iletişimini sesli Yapay Zekâ teknolojisi ile bir üst seviyeye taşıyan ABD merkezli Flaiye yatırım yaptı.

ABD’nin önde gelen girişim sermayesi şirketlerinden First Round Capital liderliğinde gerçekleşen 4.5 milyon dolarlık tohum yatırım turunda, Borusan Ventures’ın yanı sıra Google eski CEO’su Eric Schmidt’in fonu Innovation Endeavors, Y Combinator ve diğer fonlar da yer aldı.

Defne Kocabıyık Narter: “Flai şimdiden pek çok bayi için değer üretiyor”

Borusan Ventures Kurucusu ve Başkanı Defne Kocabıyık Narter yeni yatırımla ilgili şunları söyledi: “Flai otomotiv sektöründe müşteriyle önemli bir kontakt noktasındaki bir sorunu çözüyor. Kurucu ekibin, özellikle HappyRobot’taki sesli yapay zekâ deneyimi ve kısa sürede birçok bayide somut sonuçlar elde etmesi bizi oldukça etkiledi.”

Silikon Vadisi merkezli Borusan Ventures, ABD ve Avrupa’da enerji, mobilite, lojistik, tedarik zinciri ve endüstriyel teknolojiler gibi alanlardaki erken aşama girişimlere yatırım yapıyor. Borusan Ventures, Borusan Grubu’nun 81 yıllık sektörel deneyiminden yararlanarak global başarı ve uzun vadeli etki hedeflediği girişimlere birçok alanda stratejik destek sağlıyor, yeni pazarlara erişim imkânı sunarak büyüme fırsatları yaratıyor.

Her cevapsız çağrı potansiyel gelir kaybı anlamına geliyor

Yeni bir otomobil hakkında bilgi almak veya aracı için periyodik servis randevusu oluşturmak gibi sebeplerle otomobil bayilerini arayan müşteriler, çoğu zaman uzun bekleme süreleri, yanlış yönlendirmeler veya telesekreter mesajlarıyla karşılaşıyor. Bu durum, bayiler için yüksek operasyonel yük ve müşteri memnuniyetsizliği anlamına geliyor.

ABD’de 450’den fazla otomotiv bayisiyle yakın temas kuran Flai’ye göre en yaygın sorunlar; kaçırılan ve takip edilmeyen çağrılar, birikmiş mesajlar ve çözümsüz kalan talepler oldu. Verilere göre telesekretere düşen müşterilerin %70’i yarım saat içinde rakip bir otomotiv bayisini arıyor. Bu da her cevapsız çağrının doğrudan kaybedilen bir satış olabileceğini gösteriyor.

Flai, müşteri iletişimini yapay zekâ ile iyileştiriyor

Bu soruna çözüm getiren Flai, müşteri aramalarını anında devralıyor. Özellikle mesai saatleri dışında ve yoğunluk yaşandığında çağrı karşılama, servis planlama ve satış takibi gibi kritik iş akışlarını uçtan uca yönetiyor. Böylece bayiler hiçbir müşteriyi atlamıyor ve her konuşma bir randevuya ya da satışa dönüşüyor. Ayrıca her arama anlık olarak kaydediliyor, analiz ediliyor ve bir sonraki adıma taşınıyor. Flai, 7/24 erişilebilirlik, çok dilli iletişim desteği, her müşteriyi hatırlama ve sıfır bekleme süresiyle eksiksiz bir deneyim sunuyor.

Platform, her bayinin kendi işleyişine göre özelleştirilebiliyor. Bayilerin randevu planlama, CRM ve DMS gibi sistemleriyle entegre çalışan Flai; telefon, SMS ve e-posta dahil olmak üzere çok kanallı iletişim desteğiyle tüm müşteri temas noktalarını kapsıyor.
Flai, ABD’de pek çok bayide aktif olarak kullanılıyor ve şimdiden on binlerce müşteri çağrısını başarıyla yönetti. Son iki ayda milyonlarca dolarlık ek gelir sağlarken; en büyük lokasyonlarında her ay yaklaşık 150 bin dolarlık gelir yaratıyor.

Flai, Uber, Netflix ve HappyRobot gibi teknoloji devlerinden gelen, sesli yapay zekâ konusunda uzman bir ekip tarafından kuruldu. Şirketin kurucularından ve CEO’su Ari Polakof, lojistik alanında çağrı merkezi kanalında sunduğu sesli yapay zekâ çözümüyle 2 yıl içerisinde 500 milyon dolar değerlemeye ulaşan HappyRobot’un kurucu mühendislerinden biriydi.

Türkiye’de girişimlere 2025’in ilk 9 ayında 416 milyon dolar yatırım yapıldı

Türkiye girişim ekosisteminde 2025’in ilk dokuz ayında toplam 416 milyon dolar yatırım, 240 turda gerçekleşti. Getir ve BiGG Fonu bağlantılı yatırımlar hariç tutulduğunda ise rakam 414 milyon dolar / 136 tur seviyesinde oldu.

2023’ten bu yana işlem adedinde düşüş trendi sürse de, genel yatırım hacmi hâlâ pandemi öncesi seviyelerin oldukça üzerinde seyrediyor. 2025’in en güçlü çeyreği olan 3. çeyrek, Midas ve Good Job Games gibi büyük turların etkisiyle öne çıktı.

Erken aşama güçlü, geç aşama durgun

2025’in üçüncü çeyreği, Erken Aşama VC (Series A–B) yatırımları açısından yılın en hareketli dönemi oldu. Ancak Geç Aşama yatırımlar son iki yıldır kötü seyrine devam etti.
İlk dokuz ayda yapılan 416 milyon dolarlık yatırımın %64’ü sadece dört girişime gitti. 2024’te ise benzer yoğunlaşma oranı, 11 girişimde %80 düzeyindeydi.

Yatırımcıların gözdesi: Fintech, Oyun ve Yapay Zeka

2025’in ilk dokuz ayında yatırım hacmine göre en fazla yatırım alan dikeyler Fintech, Oyun ve Yapay Zeka oldu. Yatırım adedine göre ise sıralama Yapay Zeka – Fintech – Oyun şeklinde gerçekleşti.

Bölgesel açıdan bakıldığında, Türkiye ilk kez Yunanistan’ın gerisinde kaldı. MENA bölgesinde ise BAE ve Suudi Arabistan, aynı dönemde 1 milyar dolar eşiğini geçti.

Birleşik Krallık, Almanya ve Fransa’da son bir yılda yalnızca sınırlı düşüşler yaşanırken, Türkiye’de daha belirgin bir daralma gözlendi.

Avrupa’ya göre düşük dönüşüm ve yatırım büyüklüğü

Türkiye’de tohum aşamasından erken VC aşamasına geçiş oranı %7 civarında seyrederken, bu oran İngiltere, Fransa ve Almanya’da yaklaşık %50 düzeyinde.

Ayrıca girişimler Türkiye’de ortalama 22 bin dolar sermaye ile yola çıkarken, bu rakam İngiltere’de 373 bin dolar, Fransa’da 1 milyon dolar, Almanya’da 280 bin dolar seviyesinde gerçekleşti.

Kurumsal fonların ağırlığı artıyor

Türkiye’de halihazırda 94 kurumsal girişim sermayesi (CVC) fonu ve 11 kurumsal hızlandırma fonu bulunuyor. Her üç yatırımın birinde en az bir CVC veya kurumsal yatırımcı yer aldı.

Kapananlar hariç GSYF sayısı Eylül 2025 itibarıyla 511’e ulaştı. Yıl içinde 78 yeni GSYF kurulurken, yatırımların %40’ında en az bir GSYF yer aldı.

Paya Dayalı Kitle Fonlama ve Kadın Girişimciler

Eylül 2025 itibarıyla iki yeni paya dayalı kitle fonlama platformu lisans alırken, bir platform kapanınca aktif platform sayısı 11 olarak gerçekleşti. Ancak hem yatırım sayısı hem fon hacmi bazında bu alanda düşüş eğilimi sürdü.

2025’in ilk dokuz ayında kurulan yeni girişimlerin %24’ünde en az bir kadın kurucu yer aldı. Aynı dönemde yapılan yatırımların %25’i kadın kuruculu veya ortak kuruculu girişimlere yöneldi.

Yabancı yatırımcı ilgisi geri dönüyor

2023 ve 2024’e kıyasla, 2025’te uluslararası yatırımcıların Türk girişimlerine ilgisinde belirgin bir toparlanma gözlemlendi.

Google, Türkiye’deki üniversite öğrencilerine 12 ay ücretsiz Google AI Pro planı sunacak

Google, bilgiye erişimi herkes için kolaylaştırma misyonunu Google Arama ve YouTube’un ilk günlerinden bu yana sürdürüyor, yapay zekânın sunduğu yeni olanaklarla bu misyonu eğitim alanında daha da ileriye taşıyor.

Gemini ile yeni nesli temel yapay zekâ becerileri ve en gelişmiş modellerle donatarak öğrencilerin hem sınıfta başarılı olmalarına hem de geleceğin iş gücüne hazırlanmalarına destek oluyor. Kısa süre önce yeni Gemini öğrenme özelliklerini kullanıma sunan Google, şimdi de bu araçları üniversite öğrencilerinin ücretsiz erişimine açıyor.

Yapay zekâ destekli araçlar, öğrencilere yalnızca doğru yanıtı bulma değil, aynı zamanda konuları derinlemesine anlama, yaratıcı çözümler geliştirme ve eleştirel düşünme becerilerini güçlendirme imkânı sağlıyor. Bu kapsamda Google, Türkiye’nin de aralarında bulunduğu çok sayıda ülkede üniversite öğrencilerinin en gelişmiş yapay zekâ araçlarına ücretsiz erişimini mümkün kılıyor. Bu sayede de gençlerin üretkenliğini artırmayı, merak ve yaratıcılıklarını desteklemeyi ve geleceğin iş gücüne yapay zekâ becerileriyle hazırlanmasına katkı sağlamayı hedefliyor.

Üniversite öğrencilerine 12 ay ücretsiz Google AI Pro planı

Türkiye’de 18 yaşını doldurmuş üniversite öğrencileri, 9 Aralık 2025 tarihine kadar plan için kayıt yaptırarak 12 aylık ücretsiz Google AI Pro planı kapsamında yapay zekâ araçlarından ve planın avantajlarından yararlanabiliyor.

Plan kapsamında:

  • Gemini 2.5 Pro modeli, öğrencilerin her türlü soruya yanıt bulmasını, görsel yükleyerek ödev ve yazma süreçlerinde destek almasını sağlıyor. Ayrıca genişletilmiş erişim sayesinde daha fazla özelliğe ve yanıt kapasitesine ulaşılabiliyor.
  • Deep Research, web üzerindeki yüzlerce kaynaktan derlenen kapsamlı araştırma raporlarıyla zaman kazandırıyor. Gemini 2.5 Pro’da genişletilmiş erişim ile daha kapsamlı bilgiye ulaşmak mümkün.
  • NotebookLM, notların ve fikirlerin düzenlenmesine yardımcı olurken sesli ve görsel özetleme özelliğiyle etkileşimli bir çalışma ortamı sunuyor.
  • Veo 3, metin ve fotoğrafları 8 saniyelik sesli videolara dönüştürerek yaratıcı projelere katkı sağlıyor.
  • Nano Banana, yeni görüntü düzenleme modelimiz. Gemini 2.5 Pro’da genişletilmiş erişim ile görselleri yeniden tasarlayabilir, soyut fikirleri dikkat çekici ve pratik görsellere dönüştürebilirsiniz.
  • 2 TB bulut depolama alanı, tüm notlar, fotoğraflar ve belgeler için geniş bir saklama alanı oluşturuyor.

Rehberli öğrenme deneyimi: Gemini Öğrenme Rehberi

Google, yapay zekânın eğitimdeki rolünü derinleştiren Gemini Öğrenme Rehberi modunu da öğrencilere sundu. Bu özellik, yalnızca yanıt üretmek yerine adım adım yönlendirmelerle rehberlik ediyor. Öğrenciler karmaşık konularda düşünme sürecine eşlik eden bu mod sayesinde matematik problemlerini çözebiliyor, makale taslakları oluşturabiliyor, sınavlara hazırlanabiliyor veya tartışma metinlerini yapılandırabiliyor. Yapay zekâ destekli araçlar, aynı zamanda öğrencilerin yaratıcılığını geliştiren bir alan sunuyor. Yeni görüntü üretme modeli Nano Banana, soyut fikirlerin görsele dönüştürülmesine olanak tanıyor. Öğrenciler bu modelle kampüs kulübü için logo tasarlayabiliyor, sunum görselleri oluşturabiliyor veya grup projeleri için konsept fikirleri hızla görselleştirebiliyor. Video üretim aracı Veo 3 ise metinleri ve fotoğrafları sinematik kısa kliplere dönüştürerek film, proje veya sunumlarda görsel anlatımı güçlendiriyor.

Eğitimciler için yeni yapay zekâ araçları

Google, yalnızca öğrenciler için değil, eğitimciler için de yapay zekâ destekli araçların kapsamını genişletiyor. Yakın zamanda tanıtılan Gemini for Education, eğitimcilerin planlama süreçlerini kolaylaştırmak ve ders içeriklerini zenginleştirmek için özel olarak tasarlandı. Ayrıca, Google Workspace for Education kullanıcıları artık Classroom’da Gemini’dan ücretsiz yararlanabiliyor. 30’dan fazla yeni özellik içeren bu entegrasyon, öğretmenlerin daha etkileşimli ders içerikleri hazırlamasına ve öğrencilere kişiselleştirilmiş destek sunmasına imkân tanıyor. Google, dünya genelinde olduğu gibi Türkiye’de de üniversitelerde eğitimcilerin ve öğrencilerin Gemini ve NotebookLM gibi araçlardan en yüksek verimi almalarına ve yapay zekâ okuryazarlığını geliştirmelerine katkı sunuyor.

Skymod, EGİAD Melekleri’nden 100 bin dolar yatırım aldı

2023 yılında İzmir Bilimpark’ta Oltan Dere ve Gizem Argunşah tarafından kurulan Skymod, geleceğin yapay zeka çözümlerini bugünden sunmak için yola çıkmış bir teknoloji girişimidir. EGİAD Melekleri’nden 100 bin dolar yatırım aldığını duyurdu.

Şirket, kurumsal firmaların operasyonel verimliliğini adeta yeniden tanımlamak amacıyla, Türkiye pazarına özel olarak optimize edilmiş kendi büyük dil modeli Goat ve SkyStudio adını verdikleri amiral gemisi ürünle beraber şirketlerin üretken yapay zeka modelleriyle doğal dilde konuşabilecekleri chat, kurum içi organizasyonel verimlilikleri artıran asistan ve ajan iş akışı modülleri ile şirketlerin büyüme stratejilerine kritik katkıda bulunmaktadır.

Ayrıca SkyStudio ile, şirketlerin iş süreçlerine özel olarak tasarlanmış ve onların mevcut ERP, CRM gibi sistemleriyle kusursuzca entegre çalışan üretken yapay zeka ajanları tasarlayarak dijital dönüşümün kapılarını aralıyor. Geliştirilen chat çözümü ile şirketlerin doküman, görsel ve veri analizi gibi modülleri kullanarak adeta kendi verileriyle “konuşmalarını” ve tüm iş akışlarını akıllıca otomatize etmelerini sağlar. Otomotivden perakendeye, üretimden teknolojiye uzanan 30’dan fazla kurumsal müşteri yelpazesine sahip olan Skymod, en üst düzeyde veri güvenliği ve benzersiz özelleştirme yeteneği sunarak küresel rakiplerinden apayrı bir kulvarda ilerlemektedir.

Skymod’un geliştirdiği yapay zekâ çözümleri halihazırda farklı sektörlerde önemli ekonomik sonuçlar doğurdu. Otomotiv, perakende ve gıda gibi alanlarda faaliyet gösteren şirketler; müşteri hizmetleri, teknik destek, e-ticaret, satış, pazarlama, üretim, finans ve içerik üretimi gibi işlevlerde Skymod’un platformu sayesinde hız ve verimlilik kazandı.

EGİAD Melekleri’nin gerçekleştirdiği bu yatırım, Skymod’un Ar-Ge çalışmalarını hızlandırmasına, SkyStudio platformunu geliştirmesine ve yurt dışı açılımını güçlendirmesine imkân tanıyacak. Aynı zamanda Ege Bölgesi’nden doğan girişimlerin, küresel pazarlarda söz sahibi olabileceğini kanıtlayan önemli bir örnek oluşturuyor.

EGİAD Melekleri İcra Kurulu Başkanı Arda Yılmaz, yatırımın stratejik önemine dikkat çekerek şu değerlendirmede bulundu: “Yüksek teknoloji ve inovasyon odaklı girişimlere erken aşamada destek vermeyi önemsiyoruz. Skymod’un vizyonu, global ölçekte rekabet edebilecek bir yapay zekâ markası yaratmak. Bu yatırım, İzmir’den dünyaya açılabilecek güçlü bir hikâyenin başlangıcıdır.”

Skymod’un hedefleri

Yatırım turuna ilişkin konuşan Skymod Teknoloji Kurucu Ortağı ve CEO’su Oltan Dere verdiği demeçte;

“Bu yatırım, ekibimizin vizyonuna ve geliştirdiğimiz patentlenebilir eşsiz teknolojiye olan inancın somut bir göstergesidir. Türkiye’de yapay zeka alanında yerli, güvenli, yüksek doğrulukla çalışabilen ve sektörlerin problemlerine özelleştirilmiş çözümler sunma misyonumuzu sürdürürken, elde ettiğimiz bu ivme ile global pazarlarda da büyümemizi hızlandıracağız. Yakın gelecekte, başta SkyStudio platformumuz olmak üzere, kurumsal firmalara özel çözümlerimizi yeni yeteneklerle zenginleştirerek pazar liderliğine yürüyebileceğimize dair inancımız tamdır.”

Skymod Kurucu Ortağı Gizem Argunşah ise alınan yatırımın şirket için büyük bir motivasyon olduğunu belirterek şunları söyledi:

“EGİAD Melekleri’nin desteği, bizim için yalnızca finansal değil, aynı zamanda stratejik bir ortaklık anlamına geliyor. SkyStudio platformumuzu daha da geliştirecek, yapay zekâ çözümlerimizi farklı sektörlerde yaygınlaştıracak ve Türkiye’den çıkan bir teknoloji lideri olma hedefimize hızla ilerleyeceğiz.”

Bölgesel ekosisteme katkı

EGİAD Melekleri, finansal yatırımın yanı sıra girişimcilere mentorluk, stratejik yönlendirme ve geniş iş ağı desteği sunuyor. Skymod yatırımı da bu yaklaşımın somut bir yansıması oldu. Bu süreç, Ege Bölgesi’nin inovasyon ve teknoloji ekosisteminin güçlenmesine katkı sağlayarak yeni girişimlerin önünü açacak bir gelişme olarak görülüyor.

Yerli sağlık girişimi Vagustim, 1 saatte Kickstarter hedefine ulaştı

Yerli sağlık girişimi Vagustim, 2. nesil ürünü Vagustim V2’yi Kickstarter’da tanıttı ve yalnızca 1 saat içerisinde hedef fon tutarına ulaştı.

2019 yılında Eczacıbaşı Momentum, İTÜ Teknokent, Hasan Kapar, Emre Çorak ve Erman Turan’dan yatırım alan girişim, bugüne kadar 50’den fazla ülkeye ihracat yaptı. İlk versiyon ürünü, Harvard, Duke, UCLA, ETH gibi dünyanın önde gelen üniversiteleri tarafından da tercih edildi.

Vagustim nedir?

Vagustim, vagus aktivasyonu yoluyla stresin azalmasına, uyku kalitesinin artmasına, sindirim ve bağışıklık fonksiyonlarının desteklenmesine katkı sağlayan non-invaziv bir dijital sağlık teknolojisidir. Bilimsel araştırmalarla desteklenen bu yöntem, hem akademik çevrelerde hem de kullanıcılar arasında güçlü bir kabul görmektedir.

Vagustim V2’nin öne çıkan faydası

Yeni nesil Vagustim V2, ilk versiyona kıyasla birçok yenilikle geliyor. Nöromodülasyon alanında dünyada bir ilki başararak AI destekli kişiselleştirme özelliği sayesinde kullanıcının yaş, cinsiyet ve kullanım amacına göre özelleştirilmiş protokoller sunuyor. Farklı kulak yapısına uygun ergonomik kulak aparatlarıyla konforlu ve güvenli kullanım sağlıyor. Şarj edilebilir bataryası ve offline kontrol desteğiyle günlük yaşamda taşınabilirlik ve uzun süreli performans sunarken, global kullanıcı deneyimlerinden öğrenilerek geliştirilmiş yazılımı daha sezgisel bir arayüz ve daha verimli sonuçlar sağlıyor.

Dünya çapında öne çıkan bir nöroteknoloji girişimi

Vagustim, 2020 yılında StartUS Insights tarafından “dünyada en fazla gelecek vadeden 5 nöroteknoloji girişiminden biri” olarak seçildi. Şirket, elde ettiği bilgi birikimi ve kullanıcı deneyimlerini ikinci nesil cihazına yansıtarak, kişiselleştirilmiş wellness alanında yeni bir dönem başlatmayı hedefliyor.

Gelecek hedefleri

Girişimin kurucu ortağı ce CEO Ali Can Erk verdiği demeçte;

“Patentler, akademik araştırmalar ve özgün algoritmalarla desteklenen Vagustim v2, en önemlisi de yıllardır elde ettiğimiz gerçek kullanım verileri sayesinde sektörde devrim yaratan özelliklere sahip. Sağlık teknolojileri alanında son yıllarda öne çıkan nöromodülasyon alanında farklı kullanım amaçlarına yönelik çözümler geliştirerek bunları ticarileştirmeyi ve global ölçekte büyümemizi hızlandırmayı hedefliyoruz. Amacımız, bu alanda dünyanın öncü şirketlerinden biri olmak.”

Workup AStart’ın ilk döneminden mezun olan 8 girişim

Anadolu Sigorta‘nın, Türkiye İş Bankası’nın ana desteğiyle 2017’den bu yana sürdürülen Workup Girişimcilik Programı iş birliğiyle, İş Bankası’nın 2023’te kurduğu yatırım odaklı büyüme destek programı Yapay Zekâ Fabrikası yürütücülüğünde hayata geçirdiği Workup AStart Girişimcilik Programı’nın ilk dönemi, İş Kuleleri’nde düzenlenen Demo Day ile tamamlandı.

Girişimcilik ekosistemi temsilcileri, yatırımcılar, teknoloji liderleri ve kurumsal iş ortaklarının katıldığı etkinlikte, 4 aylık yoğun programı başarıyla tamamlayan girişimciler, çözümlerini ve iş modellerini katılımcılarla paylaştı.

Anadolu Sigorta Girişim Sermayesi Yatırım Fonu kuruldu

Etkinlikte, Maxis Girişim Sermayesi Portföy Yönetimi iş birliğiyle kurulan AStart Girişim Sermayesi Yatırım Fonu da duyuruldu. Fon, sigorta teknolojileri, sağlık, yapay zekâ, mobilite, enerji, afet yönetimi ve sürdürülebilirlik başta olmak üzere farklı dikeylerde girişimcilik ekosistemine uzun vadeli ve sürdürülebilir katkı sağlamayı hedefliyor.

Etkinlik kapsamında, Yapay Zekâ Fabrikası CEO’su Can Bakır’ın moderatörlüğünü yaptığı “Yatırımcı ve Girişimci Gözünden İlham Verici Hikâyeler” panelinde Maxis Yatırım Koordinatörü Selami Düz, Trio Mobil kurucu ortağı Nevzat Ataklı ve Albert Health kurucu ortağı Serdar Gemici deneyimlerini paylaştı.

180’in üzerinde stratejik tanıştırma

Yapay zekâ teknolojilerine odaklanan girişimlerin ağırlıklı olarak bulunduğu programı, sağlık alanında Breathment, Healysense, KuartisMED ve RareSum, siber güvenlik alanında CyberWhiz Security, mobilite alanında Robeff Teknoloji ve afet yönetimi alanında SensedAI tamamladı. Programdan mezun olan girişimler arasında, sigortacılık sektöründe fiyatlandırma ve piyasa kavramlarına yönelik öğretici içgörüler sağlayan ve Anadolu Sigorta’nın kurum içi girişimi olan oyunlaştırma uygulaması Risk Primi de yer aldı.

Dört ay süren programda girişimciler, haftalık takip toplantıları, ilham etkinlikleri, 250’den fazla katılımcının yer aldığı atölyeler, VC Day ile 15 yatırım fonuna erişim ve Corporate Roundtable etkinliğiyle farklı sektörlerden şirket temsilcileriyle buluşma fırsatı elde etti. Toplamda 180’in üzerinde stratejik tanıştırma gerçekleştirildi. Dönem boyunca sağlanan faydalara ek olarak program kapanışında, 4 girişime yurt dışında düzenlenecek olan Slush etkinliğine katılım ödülü verildi.

Workup AStart’ın ilk dönem mezunları

Breathment: Solunum hastalıkları için yapay zekâ destekli egzersiz ve uzaktan takip çözümleri sunan, hastalara kişiselleştirilmiş tedavi, sigorta şirketlerine maliyet tasarrufu sağlayan dijital sağlık girişimi.

CyberWhiz: IoT cihazları için Avrupa regülasyonlarına uyumlu uçtan uca siber güvenlik çözümleri sunan, 20 milyondan fazla kullanıcıya ulaşmış ileri teknoloji odaklı siber güvenlik girişimi.

Healysense: Acil servis hastaları için tomografi verilerinden 6 hastalığı anında tespit edebilen, hekime anlık karar desteği sunan FDA ve CE onaylı medikal yapay zekâ teknolojisi geliştiren sağlık girişimi.

KuartisMED: Yenidoğan ve prematüre bebekler için yapay zekâ destekli medikal takip sistemleri geliştiren ve CE belgeli, klinik doğruluğu kanıtlanmış ürünler sunan ileri seviye dijital sağlık girişimi.

Raresum: Nadir hastalıkların teşhisini hızlandırmak amacıyla geliştirdiği yapay zekâ tabanlı çözümlerle; doktorlara karmaşık vakalar için karar desteği, klinik araştırmalar için ise tarama ve analiz çözümleri sunan bir sağlık teknolojisi girişimi

Risk Primi: Anadolu Sigorta’nın kurum içi girişimi olarak yolculuğuna başlayan, sigortacılık sektöründe fiyatlandırmaya ilişkin kavramları ve piyasa dinamiklerini oyunlaştırarak, kullanıcıların teknik kavramlara ilişkin bilgi birikimini ve içgörüsünü arttırmayı amaçlayan girişim.

Robeff: Endüstriyel tesisler ve depolarda kapalı/açık alanlarda kesintisiz otonom malzeme taşıma ve çekme sağlayan, LiDAR ve yapay zekâ destekli elektrikli araçlar üreten mobilite teknolojileri odaklı girişim.

Sensed AI: Yapay zekâ destekli uydu radar teknolojisiyle binaların yapısal risklerini milimetrik hassasiyetle tespit eden ve bu verilerle sigorta, inşaat ve kamu sektörlerine risk analiz hizmeti sunan girişim.

TikTak’ın GetirAraç’ı satın almasıyla ilgili tüm detaylar

Türkiye’nin lider araç paylaşım ve günlük araç kiralama platformlarından TikTak‘ın GetirAraç’ın tüm hisselerini satın aldığını sizinle paylaşmıştık. Şimdi ise tüm resmi detaylar geldi. Tabi satın almanın nihai bedeli açıklanmadı.

Bu stratejik adım, iki öncü markayı bir araya getirerek İstanbul, İzmir ve Ankara başta olmak üzere şehir sakinlerine çok daha erişilebilir, pratik ve sürdürülebilir bir ulaşım deneyimi sunmayı hedefliyor.

Daha fazla araç, daha iyi deneyim, daha geniş erişim

GetirAraç’ın TikTak çatısı altına katılmasıyla birlikte TikTak filosu yaklaşık 8.500 araca ulaştı. Bu sayede TikTak, Türkiye’nin en büyük araç paylaşım platformu olmanın yanı sıra Avrupa’nın da en büyük üç araç paylaşım şirketinden biri konumuna yükseldi.

Bu gelişme sayesinde kullanıcılar için:

  • Daha geniş araç erişimi: Daha fazla semtte, daha yakın noktalarda, 7/24 erişilebilir araçlar,
  • Daha kısa bekleme süreleri: Gelişmiş filo dağılımı ve akıllı yönlendirme algoritmaları,
  • Daha yüksek araç standartları: Tek bir operasyon yapısında birleşen bakım, temizlik ve kalite süreçleri,
  • Daha kolay kullanıcı deneyimi: Tek uygulama, tek fiyatlama sistemi ve genişletilmiş günlük kiralama seçenekleri sunulacak.

Kısacası, kullanıcılar için daha yaygın, daha hızlı, daha kolay ve daha güvenilir bir şehir içi ulaşım deneyimi başlıyor.

İstanbul, İzmir ve Ankara için yeni nesil ulaşım dönemi

Türkiye’nin en büyük metropollerinde bu stratejik adım, özel araç sahipliğinin azalmasına, trafik yoğunluğunun hafiflemesine ve çevresel sürdürülebilirliğin artmasına katkı sağlayacak.

TikTak Kurucusu ve CEO’su Ersan Öztürk, konuyla ilgili olarak verdiği demeçte;

“2020 yılında yola çıkarken amacımız şehir yaşamını kolaylaştırmaktı. Getir Araç’ın TikTak bünyesine katılmasıyla birlikte, kullanıcılarımıza iki kat daha fazla hizmet verebilecek kapasiteye ulaşıyoruz. Aynı zamanda şehirlerimizi daha yaşanabilir ve çevre dostu hale getirmek için önemli bir adım atıyoruz. TikTak olarak Türkiye’nin ulaşım geleceğini şekillendirmeye devam edeceğiz.”

TikTak’ın büyüme yolculuğunda yeni bir dönüm noktası

TikTak bugün itibarıyla 500 binden fazla aktif kullanıcıya 8,500 araç ile hizmet verecek. 2026 yılında TikTak kullanıcılarının 10 milyon kiralama yapması bekleniyor.
Şirket, önümüzdeki dönemde teknoloji yatırımlarını, elektrikli araç dönüşümünü ve kurumsal iş birliklerini güçlendirerek, hem Türkiye’de hem de Avrupa’da yeni nesil mobilite alanındaki liderliğini pekiştirmeyi hedefliyor.

2020 yılında kurulan TikTak, Türkiye’nin en büyük serbest dolaşımlı araç paylaşım ve günlük kiralama platformudur. İstanbul, Ankara ve İzmir’de faaliyet gösteren TikTak, kullanıcılarına dakikalık, saatlik, günlük ve aylık kiralama seçenekleri sunarak şehir içi ulaşımı pratik, ekonomik ve esnek hale getirir.

TikTak, bireylerin istedikleri araca diledikleri anda erişebildiği, yeni nesil ulaşım anlayışını temsil ediyor. Şirketin iş modeli İstanbul, Ankara ve İzmir’de, 1 dakikadan 1 aya kadar güvenilir ve esnek araç çözümleri sunarak, 5 dakika yakınında araba bulundurma yaklaşımına dayanıyor.

GetirAraç’ın satın alınmasının ardından TikTak filosu 8.500 araca, aktif kullanıcı sayısı 500.000’in üzerine ve yıllık kiralama sayısı 10 milyon adede ulaşacaktır.

DHL’den inovatif yeni adım: DHL Avrupa İnovasyon Merkezi

DHL Group, Almanya’nın Troisdorf kentindeki İnovasyon Merkezi’nin resmi açılışını gerçekleştirerek müşteri odaklı, cesur inovasyonlarla lojistiğin geleceğini şekillendirme taahhüdünde önemli bir adım attı.

Bir önceki tesisin yerini alan ve Bonn’daki Grup genel merkezine yakın konumlanan bu genişletilmiş ve iyileştirilmiş İnovasyon Merkezi, tedarik zincirlerini daha akıllı, sürdürülebilir ve dayanıklı hale getiren teknolojilerin geliştirilmesini ve gerçek dünyada uygulanmasını destekliyor. Bunun yanı sıra müşteriler, girişimciler, akademik kurumlar ve sektör paydaşlarının iş birliği yapabileceği bir platform işlevi görüyor. 5.360 metrekarelik alana yayılan Merkez, DHL Group’un Strateji 2030 vizyonunda temel bir yapı taşı olarak konumlanıyor. Merkezde sergilenen, DHL’in en son yenilikleri arasında yapay zeka (AI), robotik, Nesnelerin İnterneti (IoT) ve sürdürülebilirliği artıran teknolojiler yer alıyor. DHL Group’un Strateji 2030 vizyonu akıllı büyüme, emisyon azaltımlı lojistik ve dijital dönüşüme odaklanırken, İnovasyon Merkezi de yeni nesil lojistik çözümlerine katalizör görevi görüyor.

Çapraz lamine ahşaptan inşa edilen ve yenilenebilir enerjiyle çalışan yeni DHL Avrupa İnovasyon Merkezi, sıfır sera gazı (GHG) emisyonuyla faaliyet göstererek, Grubun sürdürülebilirliğe yönelik bütünsel yaklaşımına örnek teşkil ediyor. Doğal malzeme seçiminden akıllı enerji sistemlerine ve düşük emisyonlu yapıya kadar binanın her bir unsuru, Avrupa’daki yeşil binalar için en yüksek sürdürülebilirlik standartlarından biri olan DGNB Platinum sertifikasına uygun olarak çevresel etkiyi en aza indirecek şekilde tasarlandı. 400 kişiye kadar ziyaretçi ağırlayabilen merkez, çeşitli etkinlik ve atölyelere kolayca uyum sağlayan esnek ve modüler bir düzene sahip olmasıyla dinamik iş birliğini ve inovasyonu destekliyor. Merkez ayrıca, Grubun küresel inovasyon gündemini yönlendirmede kilit rol oynayan DHL Müşteri Çözümleri ve İnovasyon ekibine ve DHL’deki inovasyona katkıda bulunan diğer ekiplere de ev sahipliği yapıyor.

Müşteri odaklı inovasyon stratejisi

İnovasyon Merkezi’nde sergilenen teknolojiler, müşterilerin ve lojistik camiasının önümüzdeki on yıldaki sektör değişimlerini öngörmesine yardımcı olmak için tasarlanmış stratejik bir araç olan DHL Lojistik Trend Radar’da belirlenen temel trendlerle örtüşüyor. DHL, bu trendlerin nasıl önceliklendirildiğini anlamak için farklı sektör ve bölgelerden 2.500’den fazla tedarik zinciri profesyoneliyle küresel bir anket yaptı.

Sonuçlar, Yapay Zeka, Robotik ve Çevresel, Sosyal ve Yönetişim (ESG) trendlerinin önümüzdeki yıllarda tedarik zincirlerini şekillendirmesi beklenen en önemli üç trend olduğunu ortaya koyuyor:

  • Katılımcıların yüzde 44’ü, yapay zekayı gelecekteki lojistik dönüşümünün önde gelen itici gücü olarak tanımladı.
  • Verimliliği ve otomasyonu artırmasıyla değer verilen robotik, yüzde 28 ile ikinci sırada yer aldı.
  • Tedarik zincirlerinde artan sürdürülebilirlik önceliklerini yansıtan ESG ise yüzde 25 ile üçüncü sıradaydı.

Vizyon, operasyonel etkiye dönüşüyor

DHL, yeni teknolojileri geliştirip test etmekle kalmıyor, aynı zamanda bunları küresel operasyonlarda geniş ölçekte uygulamaya alıyor. Bu dönüşümün temel itici güçlerinden biri, şirket genelinde inovasyonun ticarileştirilmesinde merkezi bir rol oynayan, Grubun sözleşmeli lojistik birimi DHL Supply Chain.

DHL Supply Chain, modüler standardizasyon, stratejik iş ortaklıklari ve gelişmiş kontrol platformlarını içeren yapılandırılmış bir yaklaşımla lojistik tesislerinde kolaboratif robotlar, yapay zeka destekli analitik ve otonom taşıma sistemleri gibi teknolojileri başarıyla devreye aldı. DHL Supply Chain bugüne kadar dünya çapında yaklaşık 10.000 otomasyon ve dijitalleştirme projesini hayata geçirdi ve 8.000’den fazla kolaboratif robotu operasyonlarına entegre etti.

DHL Supply Chain Türkiye Ar-Ge Merkezi, sektörü yenilikçi çözümlerle destekliyor

DHL Supply Chain Türkiye Ar-Ge merkezinin öne çıkan projeleri arasında ise DHL çalışanları için geliştirilen, kiosklar, DHL mobil uygulaması ve Smart platformu üzerinden 7/24 erişilebilir olan, büyük dil modelleriyle çalışan yapay zekâ destekli mobil asistan DHL Genie yer alıyor. HSE Game, depo kiosklarında erişilebilen, iş sağlığı ve güvenliği eğitimini oyunlaştırarak sunan bir araç olarak kullanılıyor. Hazard Report, CCTV görüntülerini analiz ederek güvenlik risklerini tespit eden bilgisayarla görme sistemi özelliğini taşırken, RECIRCULATE elektrikli araç bataryalarının geri dönüşümünü ve yeniden kullanımını hedefleyen, Horizon Europe destekli bir proje olarak öne çıkıyor. ESCALATE projesi ise sıfır emisyonlu ağır vasıtaların yapay zekâ destekli lojistikle entegrasyonunu sağlayarak AB’nin Net Sıfır Emisyon hedeflerine katkı sağlıyor.

Almanya’daki yeni DHL Avrupa İnovasyon Merkezi, küresel çapta önde gelen tesislerden biri olarak, DHL Grubu’nun Amerika (Chicago), Asya Pasifik (Singapur) ve Orta Doğu ve Afrika’da (Dubai) bulunan tesisleri de içeren küresel İnovasyon Merkezleri ağının bir parçası. Bu merkezler bir araya gelerek, DHL’in yükselen trendleri belirlemesine, müşterilerle etkileşim kurmasına, yeni teknolojileri test etmesine ve bölgeler ve iş birimleri genelinde etkili çözümler sunmasına olanak tanıyan bağlantılı bir ekosistem oluşturuyor. Coğrafyalar ve sektörler arası iş birliğini teşvik ederek DHL, inovasyonun yalnızca yerel olarak değil, aynı zamanda küresel olarak da ölçeklenebilir olmasını sağlayarak dünya çapında lojistik ve tedarik zinciri yönetiminde gelişimi destekliyor.

EIT Manufacturing, Türkiye’deki ilk yatırımını 100 bin euro ile Beespenser’a yaptı

Yerli girişim Beespenser, Avrupa’nın önde gelen üretim inovasyonu platformlarından EIT Manufacturing’in desteğiyle 100 bin euro’luk yatırım turunu başarıyla tamamlayarak, EIT Manufacturing’den yatırım alan Türkiye’deki ilk şirket oldu.

Bu önemli gelişme, Beespenser’ın dispenser tabanlı baskı teknolojisiyle elektronik üretimini yeniden şekillendirme vizyonunu doğrularken, şirketin Avrupa genelinde büyümesini hızlandırması ve uluslararası ölçekte etkisini artırması için güçlü bir adım anlamına geliyor.

Yeni nesil üretim teknolojilerine doğru

Beespenser, basılı elektroniğe yönelik hızlı, ölçeklenebilir ve sürdürülebilir prototipleme ve üretim araçları geliştirmeye odaklanıyor.

EIT Manufacturing’in yatırımıyla birlikte şirket, teknolojisini genişletmeyi, iş birliklerini güçlendirmeyi ve yeniliği sanayi ve araştırma topluluklarına daha da yakınlaştırmayı hedefliyor.

Avrupa yolculuğu devam ediyor

Beespenser, aldığı bu yatırımla birlikte Avrupa genelinde etkisini genişletmeyi, elektronik üretiminde yenilikçi çözümleri daha fazla sektöre ulaştırmayı ve sürdürülebilir üretim vizyonunu güçlendirmeyi planlıyor.

Girişimden yapılan açıklamada; “Bu yatırım Beespenser’ın küresel büyüme yolculuğunda yalnızca bir başlangıç. En iyisi henüz gelmedi.” ifadelerine yer verildi.