Ana Sayfa Blog Sayfa 4

Yapay zeka çözümleri sunan yerli girişim Voiser, 10 milyon dolar değerleme üzerinden yatırım aldı

Yapay zeka tabanlı ses ve görüntü işleme teknolojileri alanında ürün geliştiren yerli girişim Voiser, Kayacan Ventures’tan 10 milyon dolar değerleme üzerinden yatırım aldı.

2020 yılında kurulan Voiser; metinleri doğal seslere dönüştüren AI Voiceover, konuşmaları yazıya aktaran AI Transcriber, video ve ses içeriklerini çok dilli biçimde dublajlayan AI Dubbing, kişiye özel ses klonlama sunan AI Voice Clone ve metinden video oluşturan AI Video gibi ürünleriyle medya, eğitim, e-ticaret ve içerik üretimi sektörlerinde hızlı bir büyüme yakaladı. Kullanıcı dostu arayüzü, yüksek üretim kalitesi ve çok dilli yapay zeka altyapısıyla Türkiye’nin en kapsamlı AI içerik üretim platformu haline gelen Voiser, bu yatırımla birlikte ürün portföyünü genişleterek küresel pazarda daha güçlü bir konum elde etmeyi hedefliyor.

Yıldırım: 2 milyon kullanıcıya ulaştık, şimdi hedef dünya liderliği

İçeriklerde seslerin kurumlar ve bireyler için duygusal etkileşimden küresel ölçeklenebilirliğe kadar çok katmanlı bir değer sunduğunu aktaran Voiser AI Kurucu Ortağı Hafzullah Yıldırım verdiği demeçte;

“Voiser AI’ı 2020 yılında kurarken tek amacımız bir teknoloji üretmek değildi; insan hayatına dokunan, sesi herkes için erişilebilir ve dönüştürücü bir güç haline getiren bir vizyon ortaya koymaktı. Bugün geldiğimiz noktada, 2 milyonu aşkın kullanıcıya ulaşan ve 200’den fazla ülkede aktif kullanılan bir platform olarak, bu vizyonun giderek daha fazla insana ilham verdiğini görmek bizim için en büyük motivasyon. Yapay zeka destekli seslendirme, transkripsiyon, dublaj, video üretimi ve ses klonlama gibi çözümlerimizle içerik üretimini demokratikleştiriyor, bireylerden büyük kurumlara kadar her ölçekten kullanıcıya zaman kazandıran, üretkenliği artıran, çok dilli bir dijital deneyim sunuyoruz. Kayacan Ventures’tan aldığımız yatırım, yalnızca büyümemizi hızlandıracak bir kaynak değil; inandığımız vizyonun, teknoloji ve etki odağında daha geniş kitlelerle buluşması için açılmış bir kapı. Önümüzdeki dönemde, global pazarlama stratejilerimizde daha çevik, daha görünür ve daha etkili olacağımız yeni bir dönemin kapılarını aralıyoruz.”

Sönmez: Hep birlikte büyümemizi ve başarılı çalışmalarımızı sürdüreceğiz

Voiser AI’ın Kurucu Ortağı Mehmet Fatih Sönmez ise demecinde;

“Voiser’ı kurarken, sesin dönüştürücü gücüne ve yapay zekanın insan hayatına katabileceği değere yürekten inandık. Bugün geldiğimiz noktada, yalnızca bir ürün değil; ses teknolojileri etrafında şekillenmiş, kullanıcıların içerik üretim süreçlerine hız, çeşitlilik ve yaratıcılık kazandıran bütüncül bir ekosistem inşa etmiş durumdayız. Teknolojimizi bugüne kadar yalnızca ticari amaçlarla değil, insani fayda ekseninde de konumlandırdık. ALS hastalarına seslerini yeniden kazandırmaktan, Ayasofya gibi tarihi yapıların dijitalleştirilmesine ve kültürel mirasın korunmasına kadar birçok anlamlı projeye imza attık. Şu anda Türkiye’nin en büyük markalarının çoğuna voiser.ai üyesi. Sektörlerinin öncüsü markalarla gerçekleştirdiğimiz iş birlikleri ise teknolojimizin ölçeklenebilirliğini, güvenilirliğini ve farklı ihtiyaçlara uyum kabiliyetini açıkça ortaya koydu. Aldığımız bu yatırım, yalnızca bir finansal destek olmanın ötesinde; vizyonumuzu uluslararası ölçekte hayata geçirme yolculuğumuzda stratejik bir dönüm noktası niteliği taşıyor. Voiser olarak sesi sadece bir iletişim aracı olarak değil; bir kimlik, bir bağ kurma biçimi ve dönüştürücü bir güç olarak konumlandırmaya devam edeceğiz.”

İngiltere, girişimler için nasıl bir pazar? ve yatırım süreçleri | Atlas Ventures, Onur Canlıtepe

İngiltere merkezli yatırım şirketi Atlas Ventures kurucu ortağı Onur Canlıtepe, egirişim Videocast serimizin konuğu oldu. Bir girişim İngiltere’den nasıl yatırım alır, İngiltere pazarı girişimler için nasıl bir yer gibi tüm sorularımızı detaylıca yanıtladı.

Eksim Ventures, iki girişim Virasoft ve DefensX’e yatırım yaptı

Eksim Holding’in inovasyona dayalı büyüme vizyonunu girişimcilik ekosistemine taşıyan Eksim Ventures, teknoloji tabanlı girişimlere verdiği destekle sağlık ve siber güvenlik alanlarında etkinliğini artırıyor.

Şirket, bu kapsamda kanser teşhisini hızlandıran yapay zeka destekli dijital patoloji çözümleri geliştiren Virasoft ile “Zero Trust” mimarisiyle kurumlara güvenli internet erişimi sağlayan siber güvenlik girişimi DefensX’e yatırım yaptı.

Virasoft’tan Türkiye’de 200 bini aşkın hasta faydalandı

Dünya çapında yılda 20’den fazla kurumda 400 binden fazla vakaya ulaşarak patologlara destek sağlayan Virasoft, Türkiye’de ise özel ve kamu dahil olmak üzere 20’den fazla hastane ile iş birliği yapıyor ve 3 bini aşkın tıp öğrencisine eğitim platformu sunuyor. Şirket, ülkemize kazandırdığı tele-patoloji, dijital patoloji ve yapay zeka sistemleriyle bugüne kadar 200 bini aşkın hastaya hizmet ulaştırdı.

DefensX 40 binden fazla son kullanıcıyı siber saldırılardan koruyor

Siber saldırıların giderek çeşitlendiği dijital çağda, bulut tabanlı güvenlik yaklaşımıyla işletmelerin riskini en aza indiren DefensX ise Eksim Ventures’ın son yatırım yaptığı girişim oldu. DefensX, özellikle “Zero Trust” mimarisine dayalı güvenli internet erişimi sağlayan teknolojileriyle, kurumların dijital altyapılarını daha güvenli hale getirmeyi hedefliyor. Girişimin yatırım turuna eş yatırımcı olarak katılan Eksim Ventures, bu hamleyle portföyündeki ilk siber güvenlik şirketi yatırımını gerçekleştirdi. 40 binden fazla son kullanıcıya sahip olan DefensX, 1.600’den fazla KOBİ müşterisi ve 200’den fazla BT hizmet sağlayıcısıyla çalışıyor.

“Girişimleri küresel iş ağlarımızla destekleyeceğiz”

Yeni yatırımlara ilişkin değerlendirmelerde bulunan Eksim Ventures Yatırımlar Direktörü Emre Bulut, verdiği demeçte;

“Eksim Ventures olarak stratejik ortaklığımızı girişimciliğin gücüyle birleştirerek geleceğin lider fikirlerine bugünden yatırım yapmaya devam ediyoruz. Yapay zeka tabanlı sağlık ve siber güvenlik alanlarındaki bu iki önemli hamleyle, doğrudan desteklediğimiz girişim sayısı 14’e ulaştı ve kurulduğumuz günden bu yana yapmış olduğumuz yatırım tutarı 20 milyon doların üzerine çıktı” dedi. Açıklamalarını sürdüren Bulut, “Kurumsal stratejimiz doğrultusunda yatırımlarımıza sadece finansal açıdan bakmıyor, yaşadığımız topluma ve yatırım yaptığımız sektörlere katma değer sağlamayı ön planda tutuyoruz. Yatırım yapmayı planladığımız girişimlerin; sürdürülebilir ve uzun vadeli büyüme potansiyeline sahip çözümler sunmalarını, yenilikçilik ekseninde topluma katkı sağlama vizyonuyla hareket etmelerini bekliyoruz. Fon olarak, girişimcilerimize finansal destek sağlamakla birlikte, onlara stratejik rehberlik, operasyonel destek ve küresel bir ağ sunarak büyümelerine katkıda bulunuyoruz.”

SANKO Holding, yerli girişim Binclusive iş birliği ile dijital erişilebilirliğini artıracak

Özel gereksinimli bireylerin dijital dünyaya eşit bir şekilde erişebilmesini hedefleyen SANKO Holding, bu doğrultuda önemli bir adım attı.

SANKO Holding’in yerli girişim Binclusive ile yaptığı iş birliği sayesinde, web sitesini ziyaret eden görme engeli bulunan, az gören, renk körü ve disleksiye sahip özel gereksinimli bireyler, kendilerine özel erişilebilirlik menüsünden yararlanarak içeriklere daha kolay ulaşabilecek.

Erişilebilirlik ve kapsayıcılık, SANKO’nun DNA’sında var

SANKO Holding, sadece iş dünyasındaki başarılarıyla değil, toplumsal fffaydayı ön planda tutan projeleriyle de öne çıkıyor. Çeşitlilik, erişilebilirlik ve kapsayıcılığı kurum kültürünün ayrılmaz bir parçası olarak benimseyen SANKO Holding, uzun yıllardır sürdürdüğü sosyal sorumluluk çalışmalarıyla özel gereksinimli bireyleri birçok farklı alanda desteklemeyi sürdürüyor.

Bu yaklaşımını spora da taşıyan SANKO Holding, Türkiye Milli Paralimpik Komitesi’nin ana sponsorlarından biri olarak, ulusal ve uluslararası platformlarda paralimpik sporcuların yanında yer alıyor.

Binclusive iş birliğinde atılan bu adım, SANKO Holding’in sürdürülebilirlik ve dijital dönüşüm vizyonunun önemli bir parçası olarak öne çıkıyor. 10-16 Mayıs Engelliler Haftası’nda özellikle altı çizilen, engelleri ortadan kaldırmayı ve herkes için eşit bir dijital deneyim sunmayı hedefleyen bu iş birliği, iş dünyasına da ilham veriyor.

Geleceğin derisini üreten yerli girişim M-Based ile tanışın

Günümüzde sürdürülebilirlik, her sektörde olduğu gibi tekstil ve moda dünyasında da öncelikli bir konu haline geldi. Tüketiciler artık sadece şık değil, aynı zamanda çevreye duyarlı ürünler talep ediyor. İşte tam bu noktada, doğanın mucizesi mantardan ilham alarak geliştirdiği yenilikçi teknolojilerle kurulan yerli girişim M-Based dikkatleri üzerine çekiyor.

Uludağ Tekstil İhracatçıları Birliği’nin Ticaret Bakanlığı desteği ve Türkiye İhracatçılar Meclisi koordinatörlüğünde bu yıl altıncısını düzenlediği TechXtile Challenge Tasarım Yarışması’nda M-Based isimli projesi ile birinciliği kazanan Görkem Gökoğlu ile projesinin detaylarını konuştuk.

Mantar Tabanlı Vegan Deri: Bildiğimiz Deriye Yepyeni Bir Alternatif

Yarışmada fikir aşamasını geçmiş, ticarileşmiş projelerin katıldığı Scale Up kategorisinde ipi göğüsleyen Gökoğlu;

“M-Based, mantar tabanlı alternatif malzeme teknolojileri geliştiren öncü bir biyoteknoloji girişimidir. Vizyonu, doğa dostu, sürdürülebilir ve erişilebilir malzemeleri sektör standartı haline getirmektir. Bu vizyonun ilk somut adımı ise Mantar Tabanlı Vegan Deri oldu. Geleneksel hayvansal ve sentetik derilerin çevresel etkileri göz önüne alındığında, M-Based’in geliştirdiği bu inovatif ürün, tekstil sektöründe bir dönüşüm başlatma potansiyeli taşıyor. Mantar Tabanlı Vegan Deri, üretim sürecinde karbon emisyonlarını önemli ölçüde azaltırken, su tüketimini ve atık üretimini minimum seviyede tutuyor. Bu sayede hem çevreye saygılı bir alternatif sunuyor hem de yüksek kalite ve dayanıklılık özellikleriyle dikkat çekiyor.”

Sürdürülebilirlik Sadece Bir İddia Değil, Erişilebilir Bir Çözüm

M-Based Kurucu Ortağı ve CEO’su Görkem Gökoğlu, TechXtile Challenge’da elde ettikleri birincilikle ilgili olarak verdiği demeçte;

“TechXtile Challenge gibi programlar yalnızca bir ödül kazanma fırsatı değil, aynı zamanda geliştirdiğimiz teknolojinin gerçek ihtiyaçlara ne denli dokunduğunu görmek açısından çok kıymetli. M-Based olarak sürdürülebilirliğin yalnızca çevreci bir iddia değil, aynı zamanda erişilebilir ve ölçeklenebilir çözümlerle mümkün olduğuna inanıyoruz. Bu ödül, çıktığımız yolda doğru adımlar attığımızın güzel bir göstergesi.”

Geleceğe Yatırım: M-Based ile Sürdürülebilir Bir Dünya Mümkün

M-Based’in Mantar Tabanlı Vegan Deri ürünü, Ar-Ge sürecinin sonuna gelmiş olup, şu anda moda sektöründeki deri atölyelerinde teknoloji doğrulama süreçlerinden geçiyor. Şirketin hedefi ise önümüzdeki dönemde otomotiv ve mobilya gibi farklı sektörlerde de bu yenilikçi malzemenin kullanımını yaygınlaştırarak hem yerel hem de global pazarda önemli bir oyuncu olmak.

Tekstil sektörü temsilcilerine çağrımız; “Geleceğin sürdürülebilir malzemelerine yatırım yapmak ve dünyaya karşı sorumluluğunuzu yerine getirmek istiyorsanız, M-Based’in yenilikçi çözümlerini keşfedin. Birlikte, daha yeşil ve yaşanabilir bir dünya inşa edebiliriz.”

TechXtile Challenge Tasarım Yarışması’na; T.C. Ticaret Bakanlığı ve Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) başta olmak üzere, Uludağ Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (UHKİB), Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO), Bursa Eskişehir Bilecik Kalkınma Ajansı (BEBKA) ve Bursa Teknoloji Koordinasyon ve Ar-Ge Merkezi (BUTEKOM) gibi birçok kurum ve kuruluş destek veriyor.

Bu kurumların güç birliği ile ortaya çıkan sinerji etkinliğin her geçen yıl daha da büyüyerek bir marka haline gelmesini sağladığını belirten UTİB Başkanı Pınar Taşdelen Engin;

“TechXtile yalnızca dereceye girenlere ödüllerin verildiği bir program değil. Paydaşlarımız ile birlikte genç fikirlerin ortaya çıkmasına, gelişmesine ve sektöre kazandırılmasına destek oluyoruz. TechXtile Challenge her geçen yıl gelişiyor, dönüşüyor. Bu yıl, girişimciliğe olan bakış açımızı sadeleştirerek daha odaklı ve yalın bir yapı ile ilerlemeyi tercih ettik. Genç yeteneklerin özgün fikirleriyle buluştuğumuz bu programda; sürdürülebilirlik, teknoloji ve yenilik odaklı üretim anlayışına güçlü mesajlar taşıdığına inanıyoruz. TechXtile Challenge, uzun soluklu bir yol arkadaşlığıdır. Birlikte, hayallerin ürüne, fikirlerin geleceğe dönüştüğü bir dünyayı inşa etmeye devam edeceğiz. Bu yıl Scale-Up Kategorisi birincisi M-Based’i canı gönülden kutluyorum. Projenin tekstil sektöründe kullanılması, sektör temsilcileri ve yeni yatırımcılar ile buluşması konusunda kendilerini her zaman destek vereceğiz.” dedi.

Sağlıklı atıştırmalıklar üreten yerli girişim Yummate’in hikayesi | Kadriye Çakaloğlu

Yummate, atıştırmalığı sadece hızlı bir lokma olarak görmeyen, onu bir yaşam biçimi olarak benimseyen yeni nesil bir marka. Eğlenceli anların keyifli eşlikçisi olmayı hedefleyen Yummate, lezzetli olmanın yanında besleyici olmayı da önemsiyor.

Pek çok kişinin severek tükettiği “eğlenceli” atıştırmalıklar genellikle yüksek kalorili ve düşük besin değerli olduğu için sonrasında suçluluk hissi yaratabiliyor. Yummate ise bu algıyı kırıyor. Suçluluk duygusu yaratmadan, yüksek lezzet ve besin değerini bir arada sunan ürünler geliştiriyor.

Vegan, glutensiz, yüksek proteinli ve fırınlanmış alternatifleriyle herkesin damak tadına ve beslenme tercihlerine hitap eden Yummate, sağlıklı yaşamla atıştırmalığı buluşturuyor. Lezzetli, eğlenceli ve besleyici seçenekleriyle fark yaratıyor.

Yummate, atıştırmalık alışkanlıklarını dönüştürmek isteyenler için ideal bir eşlikçi.

Girişimin kurucusu Kadriye Çakaloğlu, bize tüm hikayesini anlattı.

Workup Girişimcilik Programı’nın 13. dönemine seçilen 17 girişim

Workup’ın yeni döneminde; dikey bağımsız Workup, tarım teknolojileriyle ilgili Workup Agri, oyun teknolojileri alanındaki girişimleri hızlandırmayı amaçlayan Workup Gaming ve sürdürülebilirlik ile sosyal etki odaklı Workup4Future programları tek çatı altında birleşti.

Tenity ve Invexen yürütücülüğünde, Yapay Zekâ Fabrikası desteğiyle gerçekleştirilecek programda başvuruların ilk değerlendirmesi Entrapeer’ın yapay zekâ ajanları ve gelişmiş skorlama algoritmaları ile yapıldı. Ön değerlendirmenin ardından Workup takımı, Workup mezun ve mentorları, paydaşlar ve yatırımcılar tarafından programın 13. dönemine 17 girişim seçildi.

Girişimlerin hızlanmalarına ve ölçeklenmelerine yardımcı olan Workup, bugüne kadar 17 bine yakın başvuru aldı, programlardan 157 girişim mezun oldu. Mezun girişimlerin 70’i, farklı yatırımcılardan yaklaşık 40 milyon ABD Doları fon sağladı, 70 girişimle çeşitli iş birlikleri yapıldı.

Girişimlere ihtiyaçları doğrultusunda kişiselleştirilmiş program

Programa kabul edilmeleri sonrasında girişimlerin güncel durumları ve desteğe ihtiyaç duydukları konular birebir görüşmelerle tespit ediliyor. Uygun eşleştirmeler ve yönlendirmeler yapılarak girişimlere ihtiyaçları doğrultusunda kişiselleştirilmiş bir program hazırlanıyor.

Seçilen girişimler 6 ay boyunca;

  • Alanlarında uzman kişilerden mentorluk,
  • İş Bankası Grubu iştirakleri başta olmak üzere iş birliği,
  • İş Bankası’nın kurucusu ve yatırımcısı olduğu fonlar başta olmak üzere yatırım imkânlarına erişim,
  • Tecrübeli girişimcilerle deneyim paylaşımı, teknik çalıştaylar ve ilham etkinliklerine katılım,
  • İş Kule Workup Alanı’nda ücretsiz ofis,
  • Ücretsiz bulut sunucu kullanım hakkı ve altyapı destek paketleri,
  • Yurt içi ve yurt dışı fiziki ya da online etkinliklere katılım,
  • Basılı ve dijital mecralarda kendilerini tanıtma olanaklarına sahip oluyor.

Girişimler ayrıca, İş Bankası Girişimcilik Şubelerinin desteğinin yanı sıra yerli ve global çok sayıda iş ortağının startup’lara yönelik sunduğu çözüm ve hizmetlerden ücretsiz ya da indirimli yararlanabiliyor.

Workup’ın 13. dönemine seçilen girişimler

Biomix: Biyogaz ve atık su arıtma tesislerine yönelik enerji verimliliği odaklı yeni nesil karıştırıcı çözümleri geliştiren teknoloji girişimi.

Bomensoft: Operasyon süreçlerini optimize etmek için yapay zekayı hali hazırda bulunan sistemlere entegre eden görüntü işleme platformu.

Cutehill Games: Dünya çapındaki oyuncuların hayal gücünü yakalayan, eğlenceli, keyifli ve görsel açıdan etkileyici mobil casual oyunlar geliştiren oyun stüdyosu.

Cyclothe: Tekstil atıklarının toplanması ve ayrıştırılmasını dijitalleştiren teknolojiler geliştirerek döngüsel ekonomiye altyapı sunan sürdürülebilirlik girişimi.

Deepin: Veri ve yapay zekâ ajanlarının buluştuğu, aynı zamanda bunların bir araya getirilerek özel çalışma alanları oluşturulabilen yenilikçi pazaryeri.

Fikogya: Biyolojik kirlilik sorunlarına karşı geliştirdiği su yüzeyindeki filtrasyon sistemi sayesinde zararlı makro organizmaları sudan ayırıp, su kirliliğinin temel nedenlerini ve kaynaklarını tespit eden girişim.

Fire-Stopper: Yerli maden atıklarından yeşil yöntemle yeni nesil alev önleyici üreten girişim.

Neptune: Kullanıcıların enstrüman çalmayı oyunlaştırılmış bir deneyimle öğrenmelerini sağlayan yapay zekâ destekli mobil uygulama.

Next Big App: Yapay zekâ teknolojileri odaklı mobil uygulama stüdyosu.

Novocycle: Kuru-doğrudan geri dönüşüm teknolojisiyle kimyasal kullanmadan ve parçalama yapmadan lityum-iyon pillerin %96’ya kadar hammadde geri kazanımını sağlayan derin teknoloji girişimi.

Orphex: 30’dan fazla platformdan elde edilen dijital pazarlama verilerini birleştirerek tek bir arayüzde anlamlandıran ve önerileriyle kampanya ve bütçe optimizasyonları sağlayan yapay zekâ destekli veri analiz platformu.

RapidMule: Oyunlaştırma metodolojilerini kullanarak firmaların kullanıcı etkileşimini, bağlılığını ve sadakatini artırmasını sağlayan SaaS tabanlı oyunlaştırma platformu.

Rudiq: Kurumsal şirketlere gayrimenkul, stok, envanter, alacaklar, hisse senedi, tahvil gibi gerçek dünya varlıklarının blokzincir ile tokenize edilmesi ve kredilendirilmesi gibi finansal hizmet altyapıları sunan tokenizasyon girişimi.

Talkie Robie: 2-10 yaş arası çocukların İngilizce konuşma becerilerini oyun tabanlı bir yaklaşımla geliştiren, yapay zekâ destekli bir dil öğrenme uygulaması.

Tekno Sürüm: Büyükbaş hayvan çiftliklerinde ineklerin davranışlarını kamera görüntülerinden analiz ederek, doğum ve topallık gibi belirtileri yapay zekâ desteğiyle gerçek zamanlı bildiren sürü izleme platformu.

Vignetim: Yurtiçi ve yurtdışı seyahat eden bireyler ve araç filo yöneticileri için dijital vinyet, otoyol geçiş ücretleri, eSIM ve sigorta hizmetlerini tek bir platformda sunan entegre bir mobilite asistanı.

WeFarm: Boş tarlaları üretim yapan çiftliklere dönüştürüp, bu topraklarda sağlıklı gıda üreterek tarla sahiplerine düzenli gelir modeli sunan tarım teknolojisi platformu.

Gayrimenkul geliştirme platformu Algoma, DOMiNO Ventures’ın da katıldığı turda 2.3 milyon dolar yatırım aldı

Yapay zeka destekli gayrimenkul geliştirme platformu Algoma, inşaat şirketleri için inşaat öncesi fizibilite ve tasarım süreçlerini otomatikleştiriyor.

Girişim; Zacua Ventures liderliğinde; DOMiNO Ventures, SOSV, Iron Praire Ventures ve ComposeVC’nin katılımıyla 2,3 milyon dolarlık yatırım turunu başarıyla tamamladı.

Şirket, daha önce Norrsken, SOSV (HAX), Allston Venture Fund, ACE Ventures, Matt Forbes ve Will Sternlicht gibi önemli yatırımcılardan da yatırım almıştı.

Seyfihan Uşarer, Josef Bromovsky ve Kyle MertensMeyer tarafından ABD’de kurulan Algoma, inşaat şirketlerine projelerini hayata geçirmeden önce maliyet, karbon ve yasal uygunluk gibi kritik faktörleri analiz edebilecekleri bir yapay zeka destekli SaaS platformu sunuyor. İmar analizi, pazar araştırması, pro-forma modelleme ve bina tasarımı gibi süreçleri tek çatı altında otomatikleştiren platform, haftalar süren manuel işleri birkaç gün içinde tamamlayarak karar alma sürecini hızlandırıyor ve basitleştiriyor.

Algoma, geleneksel inşaat fizibilite süreçlerine hız, netlik ve ölçeklenebilirlik kazandırarak sürdürülebilir kentsel dönüşümün temel araçlarından biri olmayı hedefliyor. Platform, hem ekonomik hem de çevresel açıdan daha güçlü sonuçlar ortaya koyan projelerin daha erken aşamada değerlendirilmesini mümkün kılıyor.

Algoma’nın Kurucu Ortağı ve COO’su Seyfihan Uşarer, hedefleriyle ilgili olarak verdiği demeçte;

“İnşaat şirketlerine aslında süper güçler veriyoruz, yalnızca birkaç gün içinde onların yatırımcı sunumlarına hazır hale gelmelerini sağlıyoruz. Fizibilite analizlerini ekonomik hale getirerek, şirketlerin daha fazla projeyi değerlendirmelerine ve daha az riskle daha iyi kararlar almalarına olanak tanıyoruz.”

DOMiNO Ventures’ın Kurucusu ve Yönetici Ortağı Mustafa Kopuk yeni yatırımla ilgili olarak demecinde;

“Algoma, gayrimenkul geliştirme süreçlerinde hızla artan sürdürülebilirlik ihtiyacına akıllı bir çözüm getiriyor. Erken aşama planlamayı veriyle ve otomasyonla destekleyerek hem zamandan tasarruf sağlıyor hem de çevresel etkiyi azaltıyor. DOMiNO Ventures olarak, geleneksel sektörleri dönüştüren vizyoner girişimleri desteklemeyi önemsiyoruz. Algoma’nın bu yolculuğuna eşlik etmekten büyük memnuniyet duyuyoruz.”

Daha fazla bilgi için: algoma.co

Albaraka Türk, Insha GSYF aracılığıyla Valenspara Ödeme Kuruluşu’nu satın aldı

Katılım bankası Albaraka Türk, gerçekleştirdiği satın alma ile birlikte önemli bir ilke daha imza atarak ekosistemine Valenspara Ödeme Kuruluşu A.Ş.’yi dahil etti.

Geçtiğimiz aylarda Rekabet Kurumu’nun da verdiği onayla ilerletilen süreç sonucunda, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası nezdinde lisanslı Valenspara Ödeme Kuruluşu A.Ş., Albaraka Türk iştiraki Albaraka Portföy Yönetimi A.Ş.’nin yönettiği Insha Girişim Sermayesi Yatırım Fonu aracılığıyla satın alındı.

Bu satın alma ile birlikte Albaraka Türk, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası nezdinde lisans süreci tamamlanmış bir ödeme kuruluşunu ekosistemine alan ilk ve tek katılım bankası olma unvanı da kazanmış oldu.

Finansal teknoloji alanında öncülüğünü sürdüren Albaraka Türk, bu adımıyla yenilikçi POS ürünleri, KOBİ’lerin dijital tahsilat çözümleri, Tüzel ve Bireysel kullanıcılara yönelik hız, esneklik, kolaylık ve verimlilik sağlayacak ödeme kanalları, cüzdan, kart ve inovatif fintek ürünleri ile müşteri odaklı hizmet anlayışını daha da ileriye götürüyor.

Kuveyt Türk’ten bireyler ve işletmeler için yeni fintech: SağlamPay

Katılım finans esasları doğrultusunda geliştirdiği yenilikçi ürün ve hizmetleriyle 36 yıldır müşterilerine hizmet veren Kuveyt Türk, ödeme sistemleri alanında faaliyet gösterecek yeni şirketi Sağlam Ödeme ve Elektronik Para Hizmetleri A.Ş.’yi kurdu.

Katılım finans sektöründe ilk ödeme ve elektronik para hizmetleri kuruluşu olma özelliğini taşıyan şirketin Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası nezdinde lisans süreci devam etmektedir.

SağlamPay markasıyla faaliyete geçecek olan şirket, bireylere ve işletmelere uçtan uca dijital çözümler sunmayı hedefliyor. SağlamPay, işletmelere tüm banka kartlarına taksit imkânı, çoklu POS yönetimi sorununa çözüm ve nakit akışını tek noktadan izleme gibi avantajlar sağlayacak. Aynı zamanda dijital iş çözümleriyle KOBİ’lerin operasyonel verimliliğini artırmayı, bireysel kullanıcılara yönelik dijital cüzdan, ön ödemeli kart, açık bankacılık hizmetleri, yurt içi-yurt dışı para transferi ve yeni nesil sadakat programları gibi uygulamalarla finansal hayatın sadeleşmesini amaçlıyor.

“Güvenli, sade ve herkes için erişilebilir çözümler geliştiriyoruz”

Kuveyt Türk Genel Müdürü Ufuk Uyan verdiği demeçte;

“Katılım finans ilke ve değerleri doğrultusunda yenilikçi çözümler üretmeye devam ediyoruz. BOACARD altyapımız, Miles&Smiles Kuveyt Türk kartlarımız ve CebimPOS gibi uygulamalarımızla güçlendirdiğimiz ödeme sistemleri alanında, şimdi de Sağlam Ödeme ve Elektronik Para A.Ş ile bu vizyonumuzu daha da ileri taşıyoruz. SağlamPay markamızla hem işletmelere dijitalleşme yolunda destek olacağız hem de bireylerin hayatını kolaylaştıracak, güvenli ve sade çözümler sunacağız.”