Günlük ulaşım için geliştirilmiş global uygulama Yandex Go, Türkiye’deki büyümesini Adana ve Mersin’e genişleterek sürdürüyor. Yandex Go, her iki şehirde de hem kent sakinlerine hem de ziyaretçilere tanıdık bir dijital platform üzerinden daha fazla ulaşım seçeneği sunmayı hedefliyor.
Ankara, İzmir ve Antalya’dan sonra Adana ve Mersin’de de hizmete başlayan Yandex Go’nun bu adımı, Türkiye genelinde dijital dönüşümü ve daha akıllı ulaşım çözümlerini yaygınlaştırma stratejisinin önemli bir parçası olarak öne çıkıyor. Şirket, sunduğu hizmetlerle günlük ulaşımı herkes için daha hızlı, daha kolay ve daha erişilebilir hale getirmeyi amaçlıyor.
Yandex Go Türkiye Ülke Müdürü Semih Altuğ konuyla ilgili verdiği demeçte;
“Adana ve Mersin lansmanıyla birlikte, Türkiye’nin kentsel ulaşım ekosistemi için uzun vadeli stratejimizde önemli bir ilerleme kaydediyoruz. Hedefimiz; insanları ülke genelindeki ana güzergahlara bağlayan, teknoloji odaklı bir hizmet ağı kurmak. Böylece güvenilir, yenilikçi ve uygun maliyetli ulaşım imkânı sağlamak istiyoruz. Sürekli gelişime odaklanıyor, taksi hizmetlerini kullanıcılarımız için daha erişilebilir ve ulaşılabilir kılmak adına çalışıyoruz.”
Yandex Go akıllı çözümlerle ulaşımı kolaylaştırıyor
Yandex Go’nun platformu, gelişmiş konum belirleme ve akıllı yönlendirme teknolojileriyle yolcuları en yakın uygun lisanslı taksiyle eşleştirerek bekleme süresini en aza indiriyor, verimliliği en üst düzeye çıkarıyor. Ödemeler ise esnek bir şekilde; uygulama içinden kredi kartıyla ya da nakit olarak yapılabiliyor.
Hizmet yalnızca lisanslı taksilerle iş birliği yapıyor ve bu araçları dijital çözümlerle donatarak operasyonlarını kolaylaştırıyor, şeffaflığı artırıyor ve Türkiye genelinde taksi sektöründe standartları yükseltiyor. Yandex Go, en yeni teknolojileri devreye alarak hem iş ortağı sürücülere hem de yolculara destek olmayı; her yolculuğu daha verimli, güvenilir ve ekonomik hale getirmeyi amaçlıyor.
Türkiye’nin öncü finansal teknoloji şirketlerinden biri olan iyzico, geliştirdiği yeni nesil yapay zekâ ürünü kolai ile alışveriş deneyimini dönüştürmeye devam ediyor.
iyzico mühendisleri ve ürün ekiplerinin ortak çalışmasıyla geliştirilen üretken yapay zekâ destekli alışveriş asistanı kolai, iyzico mobil uygulamasında kullanıma sunuldu. Adını Kolay ve AI kelimelerinin birleşiminden alan (KOL + AI) kolai, iyzico’nun kullanıcıların ürün ve kampanya keşfinden satın alma sürecine kadar tüm alışveriş yolculuğuna eşlik eden hizmetlerine ivme katıyor.
kolai ile kullanıcılar, merak ettikleri ürünleri, markaları ya da kampanyaları kolayca bulabiliyor, ihtiyaçlarına göre kişiselleştirilmiş öneriler alabiliyor ve alışveriş süreçlerini iyzico mobil uygulaması üzerinden uçtan uca tamamlayabiliyor. Yakında devreye girecek ürün karşılaştırma özelliğiyle de kullanıcılar, fiyat ve içerik gibi kriterler üzerinden detaylı incelemeler gerçekleştirebilecek.
kolai, alışverişin her adımına rehberlik ederken; iyzico ekosistemindeki 165 bini aşkın üye iş yerini de tek bir dijital pazaryerine dönüştürüyor. Böylece üye iş yerleri, milyonlarca iyzico kullanıcısına en doğru zamanda, en doğru ürünle erişme fırsatı elde ediyor. Fintek ekosistemine yeni bir soluk getiren kolai, kullanıcı deneyimini zenginleştirirken, üye iş yerleri için görünürlük ve erişim gücünü artıran yeni bir ticaret katmanı yaratıyor.
“Kullanıcı deneyimini zenginleştirirken, üye işyerlerinin de operasyonlarını güçlendiriyor”
kolai’nin kullanıcı deneyimini ve işletmelerin dijital yolculuğunu dönüştüreceğini belirten iyzico Satış ve Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Şebnem Dağ Güven,
“kolai ile üretken yapay zekânın gücünü, kullanıcıların ürün arama sürecini kolaylaştırmak, ihtiyaca göre öneriler sunmak ve üye iş yerlerimizin dijital vitrinini akıllı bir şekilde yönetmek için kullanıyoruz. Böylece iyzico ekosistemindeki 185 bini aşkın üye iş yeri, bir nevi dijital pazaryeri gibi çalışarak 7 milyon kullanıcıya kişiselleştirilmiş şekilde ulaşabiliyor. İşletmeler ödemelerini hızlı ve kolay bir şekilde yönetirken; doğru kullanıcıyla, doğru zamanda, akıllı temas kurma kabiliyeti de kazanıyor. Hem ticari görünürlüğü hem de satış verimliliğini yeniden tanımlayan bu dönüşüm, fintek ekosisteminde yapay zekânın ilk kez bu kadar rafine ve işlevsel bir rol üstlendiği örneklerden biri. kolai ile iyzico’nun kullanıcı ve üye iş yeri faydasını gözeten bütüncül yaklaşımının, veriye dayalı ticaret mimarisinin ve ‘finansal hizmetleri herkes için demokratikleştirmek’ vizyonunun güçlü bir temsilcisini sektöre kazandırmaktan mutluluk duyuyoruz.”
“Kolai, ürün ve mühendislik ekiplerimizin ortak vizyonunun bir sonucu.”
iyzico Ürünlerden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Onur Doğruer ise;
“iyzico, dijital dünyanın dinamikleri içinde doğmuş ve bu dünyanın hızına göre evrilmiş bir teknoloji şirketi. kolai de bu kültürün somut bir yansıması. Kullanıcılarımızın alışveriş sürecindeki gerçek ihtiyaçlarını anlamak, onların doğal dilde kurduğu cümleleri doğru yorumlayarak en uygun ürünle buluşturmak hedefimizdi. Bu doğrultuda iyzico ürün ve mühendislik ekiplerinin ortak çalışmasıyla hayata geçirdiğimiz kolai, kullanıcı yolculuğunun her adımında rehberlik sunarak süreci daha hızlı, kolay ve etkili hale getiriyor. Aynı zamanda iş ortaklarımıza da daha geniş kitlelere kolay erişim, müşteri kazanımı, operasyonel verimlilik ve hızlı büyüme açısından değer katan bütünsel bir çözüm sunuyor. Ürün geliştirme süreçlerimizde merkezine aldığımız kullanıcı içgörüsü, deneyim tasarımı ve yenilikçilik yaklaşımıyla, alışverişi herkes için kolay, güvenli ve erişilebilir kılmaya devam edeceğiz.”
ABD merkezli ileri teknoloji girişimi Aalo, enerji sektörünün geleceğini dönüştürmeyi hedefleyen çalışmaları için önemli bir dönüm noktasını geride bıraktı. Şirket, Valor Equity Partners liderliğinde yürütülen Seri B yatırım turunu 100 milyon dolar ile tamamladı.
Yatırım turuna; Fine Structure Ventures, Hitachi Ventures, Crosscut, NRG Energy, Vamos Ventures, Tishman Speyer, Kindred Ventures, 50Y, Harpoon Ventures, Crescent Enterprises, Alumni Ventures, MCJ, Gaingels, Nucleation Capital ve Hypernova gibi dünyanın önde gelen yatırım fonları katıldı.
Aalo Atomics, ABD merkezli bir ileri nükleer teknoloji girişimidir. Ana hedefi, küçük ve ölçeklenebilir mikro nükleer reaktörler geliştirerek bunları modüler enerji santralleri şeklinde kurmak. Bu sistemlerle hem elektrik üretmeyi hem de veri merkezleri gibi yüksek enerji ihtiyacı olan tesisleri doğrudan beslemeyi amaçlıyor.
Aalo’nun Teknolojisi
İlk ürünleri Aalo-1 adlı mikro reaktör.
Beş adet Aalo-1 reaktörü bir araya geldiğinde Aalo Pod adını verdikleri sistem oluşuyor. Tek türbine bağlanarak 50 MW elektrik üretebiliyor.
Tasarım ilhamını, Idaho Ulusal Laboratuvarı’nda geliştirilen ve açık kaynak haline getirilen Marvel adlı küçük modüler reaktör projesinden alıyor.
Amaç, daha düşük maliyetle, daha hızlı kurulabilir nükleer enerji çözümleri sunmak.
İş Modeli ve Stratejisi
Şirketin nihai hedefi, kWh başına 3 sent maliyet seviyesine inmek. Bu, doğal gaz ve güneş enerjisiyle rekabet edebilecek bir fiyat.
İlk reaktörlerini (Aalo-X) 2026 yazında Idaho Ulusal Laboratuvarı kampüsünde çalışır hale getirmeyi planlıyor.
İlginç bir farklılık olarak, bu prototipin yanında deneysel bir veri merkezi de bulunacak.
Yani nükleer enerji + veri merkezi ikilisini birlikte denemek istiyorlar.
Türkiye’den ise İTK Ventures ve Startupfon, bu turda yer alarak Aalo Atomics’in küresel büyüme yolculuğuna katkı sundu.
Enerji teknolojisinde yeni bir sayfa
Aalo Atomics, yatırım turundan elde edilen kaynakla önümüzdeki yıl Amerika Birleşik Devletleri’nde devreye alınacak ilk gelişmiş nükleer santral olan Aalo-X’i inşa etmeye hazırlanıyor. Şirket, 2026 yazında sıfır güç kritikliğine ulaşmayı hedefliyor.
Reaktörün yanında kurulacak deneysel veri merkezi, nükleer enerji ile veri merkezlerinin entegrasyonuna dair dünyadaki ilk prototiplerden biri olacak. Austin’de faaliyete geçen 40 bin metrekarelik pilot üretim tesisi, Aalo Pod’ların seri üretimini mümkün kılacak. Uzun vadede şirket, enerjiyi daha hızlı, sürdürülebilir ve düşük maliyetli bir şekilde sunarak maliyetleri 3 cent/kWh seviyesine kadar düşürmeyi amaçlıyor.
İlk gelişmiş nükleer santral için hazırlıklar başladı
Aalo Atomics’in kurucu ortağı ve CEO’su Matt Loszak, yatırım turunun şirketin gelecek hedefleri için kritik öneme sahip olduğunu belirterek şunları söyledi: “Artık ilk nükleer santralimiz olan Aalo-X’i inşa etmek için gerekli kaynağa sahibiz. Önümüzdeki yaz sıfır güç kritikliğine ulaşmayı hedefliyoruz. Bu, Amerika Birleşik Devletleri’nde onlarca yıl sonra devreye alınacak ilk gelişmiş nükleer santral olacak.”
Loszak, Aalo Atomics’in vizyonunu ise şöyle özetledi: “Seri üretime dayalı, filolar halinde kurulabilen nükleer enerji sistemleri; yapay zeka çağının geleceğini beslemenin en iyi yolu. Hızlı kurulabilen, her yerde uygulanabilen, çok az arazi ve su gerektiren, her an erişilebilir ve tamamen temiz bir çözüm sunuyor.”
Gelecek perspektifi
Seri B yatırımı, Aalo Atomics’in modüler ve ölçeklenebilir nükleer enerji çözümleri geliştirme yolculuğunda kritik bir adımı temsil ediyor. Türkiye’den yatırımcıların katılımı ise hem şirketin uluslararası güvenilirliğini artırdı hem de Türkiye’nin ileri teknoloji ekosisteminin küresel ölçekteki rolünü güçlendirdi.
Aalo Atomics, bu yatırımla birlikte temiz, güvenilir ve erişilebilir enerjiyi dünyanın dört bir yanında hayata geçirmeyi hedefliyor.
İçim Süt’ün akademi ve teknoloji sağlayıcılarıyla iş birliği yaparak başlattığı “Çiğ Süt Arz, Miktar ve Fiyat Tahminleme Simülasyonu” projesi, binlerce yapılan başvuru arasından TÜBİTAK desteği almaya hak kazanan 12 projeden biri oldu.
Proje kapsamında geliştirilen yapay zekâ ve makine öğrenmesi tabanlı tahminleme altyapısı ile çiğ süt tedariğinde bölgesel ve mevsimsel değişimleri yüksek doğrulukla öngörerek üretim planlamasında verimlilik artışı hedefleniyor. Bu sayede arz-talep dengesi daha kontrollü ve öngörülebilir biçimde yönetilecek ve sektör paydaşları için uzun vadeli, sürdürülebilir ve veriye dayalı karar alma ortamı sağlanacak.
Recep Ateş: “Arz-talep dengesine dayalı, öngörülebilir ve sürdürülebilir bir yapı kuruyoruz”
İçim Süt Süt Alım Direktörü Recep Ateş, projeyle üretim planlamasını doğrudan etkileyen çiğ süt tedarik sürecindeki öngörü başarısını artırmayı hedeflediklerini belirtti:
“Süt üretimine etki eden tüm parametrelerin istatistiksel verilerini takip ediyoruz. Proje ile arz-talep dengesini sağlamak ve sektör paydaşları için öngörülebilir, sürdürülebilir bir süreç yönetimi oluşturacağız.”
Mehmet Belgen: “Yapay zekâ destekli karar sistemleriyle dijital dönüşümü ölçeklenebilir hale getiriyoruz”
İçim Süt Dijital ve Bilgi Teknolojileri Direktörü Mehmet Belgen ise şunları ifade etti:
“Bu proje, yapay zekâ ve makine öğrenmesi tabanlı algoritmalar sayesinde çiğ süt üretiminde mevsimsel ve bölgesel varyasyonları yüksek doğrulukla öngörmeyi kolaylaştıracak. Böylece arz-talep dengesine dayalı karar destek sistemlerinin etkinliğini artırırken, tarım ve gıda sektöründe veri odaklı dijital dönüşümün ölçeklenebilirliğini somutlaştıracağız.”
Yapay zeka destekli çözümlerle işletmelerin operasyonel verimliliğini artıran yerli girişim Mamentis, yapay zeka girişimlerine odaklanan Kayacan Ventures‘tan yatırım aldı.
Esnek mimarisi sayesinde farklı dil modelleriyle uyumlu çalışan ve özel ile genel bulut altyapılarına sorunsuz entegre olan Mamentis, kullanıcılara üretici veya model bağımlılığı olmadan güvenilir, ölçeklenebilir yapay zeka çözümleri sunuyor.
İngiltere’deki başlangıç ofisinden sonra Türkiye’de operasyonlarını genişleten Mamentis, şirketler ve bireyler için yeni nesil yapay zeka ajanlarını kolayca geliştirme ve yönetme imkanı sağlayan entegre bir bulut sistemi sağlıyor.
4 milyon dolar değerleme ile kapanan yatırım turu, Mamentis’in ürün geliştirme hızını yükseltmesine, pazar payını büyütmesine ve yapay zeka teknolojilerini daha fazla kullanıcıya eriştirmesine katkı sağlayacak.
Mamentis Kurucusu Onur Yüksektepeli, alınan yatırımla ilgili verdiği demeçte;
“Yapay zekanın taşıdığı büyük potansiyelin farkındayız, fakat bu teknolojinin sağlam ve güvenilir bir altyapıyla herkes tarafından erişilebilir hale gelmesi şart. Mamentis olarak biz, işte bu kritik noktada rol üstleniyoruz; platform ve model bağımsız yapımızla, işletmelerin ve bireysel geliştiricilerin gereksinimlerine özel yapay zeka çözümleri üretmelerini kolaylaştırıyoruz. Kayacan Ventures’ın yatırımı, vizyonumuzu hayata geçirme sürecimizde bize güçlü bir destek sağlayacak ve yapay zekayı daha fazla kişiye ulaştırma hedefimizi ivmelendirecek.”
Türkiye’nin önde gelen yenilikçi girişimlerinden Kapadokya merkezli Kodgem, yapay zeka modelli giyilebilir sağlık teknolojileri alanındaki vizyonunu bir adım ileri taşıyor.
Infinia‘dan 4.5 milyon dolar değerleme üzerinden stratejik yatırım alan Kodgem, küresel ölçekte artan talebi karşılamak üzere üretim kapasitesini 10 kata kadar artırmayı hedefliyor. Bu iş birliği, yalnızca iki şirketin güçlerini birleştirmesi değil; aynı zamanda sürdürülebilir, yenilikçi ve geleceğe yön veren teknolojilerin küresel ölçekte yaygınlaşması adına önemli bir dönüm noktasını temsil ediyor. Hali hazırda 62 ülkeden gelen sipariş ve talepleri daha hızlı karşılamayı amaçlayan Kodgem, yatırım kapsamında özellikle seri üretim altyapısı, tedarik zinciri ve kalite güvence süreçlerini güçlendirecek.
Infinia’nın Stratejik Vizyonu: Sürdürülebilir, Yenilikçi ve Geleceğe Yön Veren Teknolojiler
Infinia tarafından ise yapılan bu yatırım, şirketin stratejik vizyonunun doğal bir uzantısı olarak görülüyor. Elektronik yazılım ve donanım alanındaki güçlü mühendislik yetkinlikleriyle öne çıkan Infinia, kurulduğu günden bu yana çeşitli sektörlere yönelik sürdürülebilir ve yenilikçi teknolojik çözümler sunmaktadır. INFINIA, sürdürülebilirlik, yenilik ve çevre dostu teknolojiler vizyonunu yalnızca kendi projelerinde değil, aynı zamanda geleceği dönüştürme potansiyeline sahip girişimlerde de hayata geçirmek istemektedir. Kodgem’in yapay zekâ destekli giyilebilir sağlık teknolojileri de bu vizyonun güçlü bir parçası olarak öne çıkıyor.
Yapay zeka destekli giyilebilir sağlık teknolojilerinde yeni bir dönüm noktası
üKodgem; yapay zekâ destekli Straight Plus gibi ürünlerle doğru duruşu teşvik eden, kullanıcının hareket örüntülerini analiz eden ve uzun süreli kötü postürü akıllıca ayırt eden çözümler sunuyor. INFINIA Mühendislik ile yapılan bu iş birliği, şirketin küresel ölçeklenme yolculuğunda üretim gücünü ve operasyonel verimliliğini artıracak.
Kodgem Kurucu Ortağı ve CEO’su Fatih Durmaz yatırımla ilgili verdiği demeçte;
“Bu yatırım, Yapay Zekâ Modelli Giyilebilir Sağlık Teknolojileri vizyonumuzu daha geniş kitlelere ulaştırmamız için önemli bir eşik. INFINIA ile kurduğumuz stratejik ortaklık sayesinde üretimimizi 10× ölçeğe taşıyarak 62 ülkeden gelen talebi çok daha etkin biçimde karşılayacağız.”
Bunun yanında Kodgem, tamamen kendi Ar-Ge’siyle geliştirdiği ve duruş üzerine özel olarak eğitilmiş yapay zekâ modeli Model-Str-211’i daha da ileri taşımayı hedefliyor. Bu çerçevede şirket, cihazla birlikte aktif egzersiz deneyimini mümkün kılan yeni özelliklerini de kullanıcılarla buluşturmaya hazırlanıyor.
Ayrıca Kodgem, Clinic+ adını verdiği yeni çözümle, X-ray’e girmeden ve vücuda yerleştirilen cihazlar üzerinden, Kifoz, Lordoz ve Skolyoz gibi omurga ölçümlerini AI desteğiyle kestirmeyi amaçlıyor. Clinic+’ın ilk MVP’sinin yakın dönemde sahaya çıkarılması planlanıyor.
Kodgem Hakkında
Amiral ürünü Straight+, doğru duruşu destekleyen akıllı bildirimler ve ayrıntılı raporlamalarla kullanıcıların günlük postür alışkanlıklarını iyileştirmeye yardımcı olur.
Türkiye’de 2025 yılının ilk yarısı, gıda ve yiyecek sektöründe yüksek enflasyonun maliyet baskısı yaratmaya devam ettiği bir dönem oldu. Bu yıl itibarıyla restoranlara gelen adisyon sistemi kullanma zorunluluğu da maliyetleri artırdı. İşletmeler, artan vergi yükleri ve kârlılık baskısıyla başa çıkmak için, operasyonel verimliliği ve gider minimizasyonunu önceliklendirmek zorunda kaldı.
Bu noktada, yerli finansal teknoloji şirketi NarPOS’un sunduğu çözümler, işletmelerin artan maliyet ve vergi baskısı altında operasyonel verimliliği artırmasına ve gelirlerini büyütmesine önemli katkı sağladı.
NarPOS, stratejik finans danışmanı raporlarına göre; 2025 yılının ilk yarısında gelirlerini geçen yıla kıyasla yüzde 250 artırdı. Komisyon işlem hacmi, ikinci çeyrekte bir önceki yılın tamamına oranla yüzde 88 artarak şirket tarihindeki en yüksek seviyeye ulaştı. Yıl sonu için belirlenen 5,5 milyar TL komisyon geçişi hedefi doğrultusunda emin adımlarla ilerleyen şirket, brüt kâr marjını yüzde 70’in üzerinde korurkenFAVÖK de pozitif seyrini sürdürdü.
Aynı zamanda şirket, Ar-Ge harcamalarını yüzde 15 artırarak yenilikçi ürün ve teknolojilere yatırım yapmaya devam etti.
Müşteri memnuniyetinde yeni bir dönem
NarPOS, müşteri edinim maliyetlerini sadece 10 gün gibi kısa bir sürede geri döndürürken yapılan yatırımı hızla gelire çevirmeyi başardı. Müşterilerden elde edilen gelir de kayda değer şekilde arttı. Ortalama müşteri başına gelir (ARPA) yüzde 34 yükseldi. Dijital pazarlamada yüksek potansiyelli potansiyel müşteri (nitelikli lead) sayısı yüzde 115 artarken lead maliyeti yüzde 40 düştü. Bu sayede NarPOS, daha az harcama ile gerçekten değerli müşterilere ulaşarak pazarlama yatırımlarının verimliliğini en üst düzeye çıkardı.
Şirket, müşteri memnuniyetinde de önemli adımlar attı. Kaçan çağrılar yüzde 58 azalırken, hizmet yanıt süreleri 12 dakikadan 2,7 dakikaya geriledi. Bu gelişmeler, NarPOS’un müşterilerine daha hızlı, etkili ve kaliteli hizmet sunduğunu ortaya koyuyor.
Dijital stratejiler büyümenin itici gücü
NarPOS’un hızlı büyümesinde, hedef odaklı ve verimli dijital pazarlama stratejileri belirleyici bir rol oynuyor. Şirketin dijital pazarlama yatırımları, 3,26 kat getiri (ROAS) ile yüksek bir verimlilik sergiledi; yani her 1 TL’lik harcama, NarPOS’a 3,26 TL gelir olarak geri döndü.
Bu sonuç, NarPOS’un pazarlama bütçesini sadece artırmakla kalmayıp; doğru kitleye, doğru mesajla ulaştırdığını ve yatırımın kısa sürede somut kazanca dönüştüğünü gösteriyor. NarPOS, dijital kanalları etkin kullanarak hem müşteri tabanını büyütüyor hem de pazarlama harcamalarının verimliliğini en üst düzeye taşıyor.
İlyas Akça: “”Dijitalleşme ve inovasyonla sektörde lider konumdayız”
NarPOS Kurucu Ortağı ve CEO’su İlyas Akça konuyla ilgili demecinde;
İlyas Akça, NarPOS Kurucu Ortağı ve CEO’su
“2025’in ilk yarısı, sektörümüz için zorlukların yoğunlaştığı; ancak dijitalleşme ve verimlilik arayışının da zirveye ulaştığı bir dönem oldu. Bugüne kadar olduğu gibi, 2025 yılının ilk yarısında da zorlu ekonomik koşullara rağmen hem müşterilerimizin operasyonel verimliliğini artırmayı hem de kendi büyümemizi hızlandırmayı başardık. Yatırımlarımızın kısa sürede gelir getirmesi, dijital pazarlama stratejilerimizin doğruluğu ve Ar-Ge odaklı yaklaşımımız, bizi sektörde lider konuma taşıyor. Hedefimiz, teknolojiyi ve inovasyonu kullanarak her zaman müşterilerimize daha hızlı, daha verimli ve daha kaliteli hizmet sunmak.”
NarPOS’un 2025 yılının ilk yarısında kaydettiği başarı hikayesi, verimlilik, müşteri memnuniyeti ve inovasyonun bir arada nasıl yönetilebileceğinin çarpıcı bir örneğini sunuyor. Şirket, kısa sürede elde ettiği etkileyici sonuçlarla sektördeki lider konumunu güçlendirmiş oldu.
ODTÜ Teknokent merkezli sağlık teknolojisi girişimi SmartAlpha’nın geliştirdiği yapay zeka yazılımı, ABD Gıda ve İlaç Dairesi’nden (FDA) klinik kullanım onayı alarak tıbbi cihaz olarak tanındı.
SmartAlpha, Türkiye’de bu onayı alan ilk yapay zeka şirketi oldu.
Tüm dünyada hastanelerde yaşanan yoğunluk ve uzun randevu bekleme süreleri, bu soruna çözüm arayan girişimler için önemli bir çalışma alanı haline geliyor. Gittikçe yaygınlaşan yapay zeka teknolojileri de bu sorunun çözümünde her geçen gün daha çok önem kazanıyor. SmartAlpha’nın geliştirdiği tıbbi görüntüleme asistanı, ultrason muayenesi esnasında görüntüyü anında analiz ediyor ve hekime yönlendirmelerde bulunarak süreci kolaylaştırıyor. Böylece, yapay zeka sayesinde kolay ve güvenli bir şekilde ultrason muayenesi yapma olanağı doğuyor.
“Sağlık sektöründe en çok ülkeye satış yapabilen yapay zeka şirketlerinden biriyiz”
Utku Kaya, SmartAlpha Kurucusu
SmartAlpha Kurucu Ortağı Utku Kaya, FDA onayıyla ilgili verdiği demeçte;
“Yapay zeka kullanılarak geliştirilen birçok başarılı teknoloji, ne yazık ki küresel pazarda ticarileşme fırsatı bulamıyor. Sağlık sektörü, bu konuda en zorlu alanlardan biri olmanın yanı sıra, aynı zamanda en büyük potansiyeli de barındırıyor. Biz SmartAlpha olarak, önce Avrupa’da, şimdi de ABD’de bu aşamayı tamamlamış olduğumuz için mutluyuz. Şu anda sağlık sektöründe dünyada en çok ülkeye satış yapabilen yapay zeka şirketlerinden biriyiz. Bu da ileri teknoloji ihracatı anlamına geliyor. Bize güvenen yatırımcılarımıza ve insan hayatına dokunan teknolojiler üretmeyi hedef edinmiş ekibimize çok şey borçluyuz. Sıradaki hedefimiz; Kuzey Amerika ve Uzak Doğu’daki operasyonlarımızı büyütmek.”
Melek ve kurumsal yatırımcılar tarafından destekleniyor
SmartAlpha’nın aldığı klinik onay, geliştirdiği yapay zeka destekli görüntü analiz teknolojisinin, ABD’deki kliniklerde sezaryen, meme cerrahisi, diz ve omuz ameliyatları gibi geniş bir yelpazedeki klinik uygulamalarda ağrı giderimi amacıyla kullanılmasının önünü açıyor. Yakın zamanda evde kullanılabilecek yeni yapay zeka ürünleri için de resmi başvurular yapmayı planlayan yerli girişim, bu ürünlerin özellikle ev kazaları ve yaşlı bakımında erken teşhis amacıyla kullanılmasını hedefliyor.
Ankara merkezli sağlık teknolojisi girişimi, mühendis ve hekimlerden oluşan 20 kişilik bir ekiple faaliyet gösteriyor. Geçtiğimiz yıl dünyanın önde gelen sağlık teknolojisi şirketlerinden Siemens Healthineers ile işbirliğini duyuran girişim, melek ve kurumsal yatırımcılar tarafından da destekleniyor.
Hepsiburada kaynaklarından özel olarak edindiğimiz bilgiye göre, yerli finansal teknoloji şirketi Hepsipay‘in B2B operasyonları kapanıyor. Kısacası “Hepsipay ile Öde” dönemi bitti. Şirket Dijital Cüzdan olarak yoluna devam edecek. İşletmeler artık bu ödeme yönteminden faydalanamayacak.
Hepsiburada’nın egirişim’e özel açıklaması:
“Hepsiburada olarak müşterilerimizin hayatını iyileştirecek yenilikçi çözümler geliştirmeyi önceliğimiz olarak görüyor, fintech stratejilerimizi de bu vizyon doğrultusunda şekillendiriyoruz. Bu kapsamda Hepsiburada ile birlikte perakende ve e-ticaret alanında faaliyet gösteren şirketlere de sunduğumuz “Hepsipay ile Öde” hizmeti bundan böyle sadece Hepsiburada platformunda kullanılacak.
Hepsipay, farklı ödeme ve vadelendirme çözümleri ile Hepsiburada müşterilerinin hayatını kolaylaştıran hizmetler sunmaya devam edecek. Önümüzdeki dönemde de finansal hizmetler ve ödeme çözümleri alanında çalışan ekiplerimiz, 17 milyon müşterimizin hayatına değer katan yenilikçi fintech çözümleri geliştirmeyi sürdürecek.”
Türkiye’nin önde gelen yatırım uygulaması Midas, Seri B turunda 80 milyon dolar yatırım aldı. Bu tutar, bugüne kadar Türkiye’de bir fintech şirketine yapılan en büyük yatırım olarak kayda geçti. Bu yatırımla birlikte Midas’ın aldığı toplam yatırım tutarı 140 milyon doları geçti.
Midas, Borsa İstanbul, Amerikan borsaları, yatırım fonları ve kripto paraları tek bir platformda buluşturarak 3,5 milyon kullanıcıya hizmet veriyor. Şirket, aldığı yeni yatırımı özellikle uluslararası standartlarda güvenlik yatırımlarını daha da ileri taşımak ve ileri seviye yatırımcılar için yeni ürünleri hızla hayata geçirmek amacıyla kullanacak.
Dünyanın En Güçlü Fintech Yatırım Fonları, Midas’ın Vizyonuna Ortak Oldu
Seri B yatırım turu, fintech dünyasının en saygın fonlarından QED Investors liderliğinde gerçekleşti. Tura; Dünya Bankası’nın yatırım kolu International Finance Corporation (IFC), HSG (eski adıyla Sequoia China), Revolut CEO’su Nik Storonsky’nin kurucusu olduğu QuantumLight, Spice Expeditions LP ve George Rzepecki de yeni yatırımcı olarak katıldı. Mevcut yatırımcılar Spark Capital, Portage Ventures, Bek Ventures ve Nigel Morris ise bu tura da katılarak Midas’a olan güvenlerini bir kez daha ortaya koydu.
Yatırıma katılan bu fonlar; TikTok, Alibaba, Coinbase, Nubank, Revolut, Twitter ve Slack gibi dünyaca tanınan teknoloji devlerinin erken dönem yatırımcıları olarak biliniyor. Rekor büyüklükteki bu tur, dünya çapındaki yatırımcıların Midas’a duyduğu güveni ve Midas’ın sektördeki öncü konumunun uluslararası alanda tanındığını gösteriyor. Bu yatırım, Türkiye fintech ekosistemi için de tarihi bir dönüm noktası niteliğinde.
QED Investors ortağı Yusuf Özdalga, “Midas, Türk yatırımcıların hem yerli hem de küresel ölçekte geniş yatırım fırsatlarına, en ileri fintech çözümleriyle erişimini mümkün kıldı. QED olarak Midas’ın Seri B turuna liderlik etmekten gurur duyuyoruz. Egem ve ekibinin yarattığı güçlü ürün ve performans kültürüyle iş birliği yapmak bizim için büyük bir heyecan. Türkiye’de, bölgede ve ötesinde bu büyüme yolculuğunun bir parçası olmayı dört gözle bekliyoruz” dedi.
Midas, Türkiye’de yatırımı dönüştürüyor
2020’de kurulan Midas, bireysel yatırımcıların finansal piyasalara erişimini köklü biçimde değiştirdi. Komisyonsuz, masrafsız ve kullanıcı dostu yatırım deneyimi sayesinde milyonlarca kişi ilk kez Midas aracılığıyla piyasalarla buluştu. Bugün 3,5 milyondan fazla kullanıcı, Midas sayesinde toplamda 2 milyar TL’nin üzerinde işlem komisyonu tasarrufu elde etti. Kullanıcıların yarısı, hayatlarındaki ilk yatırımı Midas üzerinden yaptı.
Midas, Türkiye’de yatırım maliyetlerini köklü biçimde düşürerek piyasada yeni bir standart belirledi. ABD borsalarında işlem ücretlerini %90 azaltmasının ardından, 2025’te Borsa İstanbul işlemlerinde tüm komisyonları kalıcı olarak kaldırdı. Canlı veri ve saklama hizmetlerini ücretsiz sunarken, para transferlerini de saniyeler içinde & masrafsız hale getirdi. Bu adımlar, Midas’ı Türkiye’de bireysel yatırımcıların ilk tercihi konumuna taşıdı.
Midas, Yeni Ürünler ve Güvenlik Yatırımlarıyla Büyüyor
Yatırımı geniş kitleler için erişilebilir hale getiren Midas, şimdi ise ileri seviye yatırımcıların ihtiyaçlarına odaklanıyor. Kredili yatırım, gelişmiş analiz araçları ve Midas Pro’nun ardından, Seri B yatırımıyla birlikte ABD ve Türkiye borsalarında türev ürünler devreye alınacak.
Eylül ayında sunulacak ABD opsiyon sözleşmeleri, bu stratejinin ilk adımı olacak. Yatırımcılar ücretsiz canlı veri, rekabetçi fiyatlandırma ve sade ekranlarla işlem yapabilecek; böylece “Midas Standardı” türev ürünlere de taşınmış olacak.
Midas, bu yatırım turuyla birlikte kullanıcı varlıklarının güvenliği ve hizmet sürekliliğine yönelik yatırımlarını daha da ileri taşıyor. Uluslararası standartlarda güvenlik uygulamaları ve güçlü teknolojik altyapı sayesinde yatırımcılarına her koşulda güvenilir ve kesintisiz bir deneyim sunuyor.
“Türkiye’de Yatırımı Daha Erişilebilir ve Güvenli Hale Getiriyoruz”
Midas CEO’su Egem Eraslan, “Kurulduğumuz günden bu yana amacımız yatırımı herkes için erişilebilir, düşük maliyetli ve pürüzsüz bir deneyim haline getirmekti. Bugün milyonlarca kişi yatırımlarını günlük yaşamlarının doğal bir parçası olarak Midas üzerinden yönetiyor. Yeni yatırımla birlikte, tüm yatırım ihtiyaçlarını tek platformda buluşturan kapsamlı bir ekosistem inşa ederken, güvenlik ve teknolojik altyapıya yaptığımız yatırımları da güçlendiriyoruz. Böylece hem Türkiye’de hem de küresel ölçekte bireysel yatırımcıların ihtiyaçlarına yanıt veren bir fintech şirketi olarak büyümeye devam edeceğiz” dedi.