Ana Sayfa Blog Sayfa 16

Yandex Maps, güzergah boyunca yol ücretlerini gösterecek

Popüler navigasyon ve keşif uygulaması Yandex Maps, Karayolu Trafik Haftası’nda sunduğu yeni özellikle sürücülere yolculuklarını daha verimli ve öngörülebilir şekilde planlama imkânı tanıyor. Uygulamanın son güncellemesiyle birlikte kullanıcılar, rota üzerindeki ücretli yol geçişleri için ödeyecekleri ücretleri önceden görebiliyor. Bu sayede sürücüler, hem seyahat maliyetlerini önceden tahmin edebiliyor hem de alternatif, ücretsiz güzergâhları tercih etme şansına sahip oluyor.

Yeni özellikle birlikte kullanıcılar bir rota oluşturduğunda, sistem ücretli yolları vurguluyor ve Sınıf 1 (binek otomobil) araçlar için geçerli olan ücretleri net şekilde görüntülüyor. İlgili ücret, yalnızca güzergaha dahil olan ücretli yol bölümleri için özel olarak belirtiliyor.

Örneğin İstanbul Avrupa Yakası’ndan Sabiha Gökçen Havalimanı’na giderken önerilen rota, Yavuz Sultan Selim Köprüsü ve Kuzey Marmara Otoyolu’nun (O-7) bir bölümünü içerebiliyor. Yandex Maps , her bir ücretli geçiş için yol boyunca geçerli olan ücretleri kullanıcıya şeffaf şekilde sunuyor. Bu yeni özellik, Yandex Maps ve Yandex Navi’nin hem iOS hem de Android’deki en son sürümlerinde kullanılabiliyor.

Bu güncellemenin ötesinde, Yandex Maps ve Yandex Navigasyon halihazırda daha güvenli ve daha verimli sürüş deneyimini teşvik etmek için tasarlanmış bir dizi faydalı özellik daha sunuyor. İlk olarak, sürücüler hız sınırlarını aştığında sesli uyarılar vererek trafik kurallarına uyulmasını teşvik ediyor. Ayrıca kullanıcılar rotalarını planlarken kötü ve asfaltsız yollardan kaçınma seçeneğini tercih edebiliyor. Ek olarak kullanıcılar, Türkiye’deki şehirlerin haritalarını indirerek internet bağlantısı olmadan da kapsama alanının sınırlı olduğu bölgelerde dahi güvenilir navigasyon hizmetine erişebiliyor. Bunun yanı sıra, yolların kapalı olduğu durumlarda ise, uygulama başlangıç ve bitiş tarihlerini ve saatlerini göstererek sürücülerin alternatif rotalar planlamasına yardımcı oluyor.

Yandex Türkiye, Yandex Maps ve Navigasyon uygulamaları ile Karayolu Trafik Haftası kapsamında, planlanan rota boyunca ücretli yolların ücretlerini tam olarak gösteren yeni özelliğiyle trafik verimliliğine olan bağlılığını bir kez daha vurguluyor. Mevcut ve yeni geliştirdiği tüm bu özelliklerle Yandex Maps ve Yandex Navigasyon Türkiye genelinde sürüş deneyimini daha güvenli, ekonomik ve konforlu hale getirmeyi hedefliyor.

Sneaks Up’a Maxis Girişim Sermayesi, Lycian Capital ve Azimut Portföy ortak oldu

2014 yılında kurulan, sokak kültürü ve spordan ilham alan Sneaks Up, multibrand sneaker, giyim, özel marka koleksiyonları ve deneyim odaklı perakendecilik anlayışı ile büyüme yolculuğunda yeni bir döneme adım attı.

Türkiye genelindeki 65’in üzerinde mağazası ve e-ticaret kanalı ile 10’uncu yılının sonunda öncü spor moda perakende markası haline gelen Sneaks Up, bu yeni ortaklıkla büyüme yolculuğuna güçlü bir şekilde devam ediyor.

Lycian Capital ve Azimut Portföy Yönetimi A.Ş. ortaklığında kurulan LCP Birinci Girişim Sermayesi Yatırım Fonu ve Türkiye İş Bankası Grubu bünyesinde faaliyet gösteren Maxis Girişim Sermayesi’nin yönetimindeki Atlas Büyüme Sermayesi Girişim Sermayesi Yatırım Fonu ile T-Fon Girişim Sermayesi Yatırım Fonu tarafından yapılan ve Deloitte Türkiye’nin satıcı taraf danışmanı olarak hizmet sunduğu önemli yatırım, Sneaks Up’ın Türkiye’de yeni mağaza yatırımları ile büyümesine ve uluslararası büyüme stratejisi ile global spor moda perakende markasına dönüşmesine yardımcı olacak.

Sneaks Up CEO’su ve Kurucu Ortağı Mustafa Ünal verdiği demeçte;

“10. yılımızı geride bırakırken sneaker tutkumuz, güçlü özkaynak ve perakende tecrübemiz, sürdürülebilir iş modelimiz ile büyüyerek ülkemizin perakende sektöründeki öncü markalarından biri olduk. Yeni ortaklığımız ile markamızın kurumsal dönüşümüne hız kazandırırken, yurt içi ve yurt dışı yeni mağaza yatırımları, distribütörlükler, yeni marka ve iş ortaklıkları ile büyüyerek spor moda perakende ekosistemimizi güçlendireceğiz. Sneaks Up’a ve büyüme istikrarımıza duydukları güven için Maxis Girişim Sermayesi Portföy Yönetimi A.Ş (Maxis) ve Lycian Capital ile Azimut Group’a teşekkür ederim. Bu yatırımın halka arz yolculuğumuzun da ilk adımı niteliğinde olduğunu söyleyebilirim.”

Azimut Türkiye CEO’su Murat Salar ise demecinde;

“Sneaks Up’ın spor perakende sektöründeki güçlü konumu ve ayakları yere basan büyüme yolculuğu, bu işbirliği kararını almamızı kolaylaştırdı. Bu yatırım ile, Sneaks Up’ın rekabet gücünü artırarak, hem iç pazarda hem uluslararası arenada güçlü bir oyuncu haline geleceğine inanıyoruz.”

Lycian Capital Kurucu ve Yönetici Ortağı Gökhan Arıkoç ise demecinde;

“Etkileyici bir büyüme ile sektöründe öncü oyuncular arasında yer alan Sneaks Up’a Maxis ile birlikte ortak olma fırsatı bizi gerçekten heyecanlandırıyor. Bu yatırım, güçlerimizi birleştirerek Sneaks Up’ın büyümesini hızlandırmak ve pazardaki liderliğini pekiştirmek için büyük bir imkan sunuyor.”

Maxis Girişim Sermayesi Portföy Yönetimi A.Ş Yönetim Kurulu Üyesi ve CEO’su Özgür Temel ise demecinde;

“Sneaks Up’ın perakende sektöründeki yenilikçi vizyonu ve sektöre kattığı değer, bize önemli bir yatırım fırsatı sundu. Ortaklığımızın halihazırda güçlü bir büyüme potansiyeline sahip olan Sneaks Up için etkili bir itici güç olacağından hiç şüphem yok.”

Akbank ve Arya’dan girişim ekosistemine destek: Girişimci Akademisi

Akbank Girişim Bankacılığı ve Arya Yatırım Platformu, Türkiye’nin girişimcilik ekosistemini desteklemeyi sürdürüyor. 2024 yılında şekillenen bu stratejik iş birliği, 2025’te yeni programlarla güçleniyor.

Yılın ilk çalışması olan Girişimci Atölyesi 300’ün üzerinde katılımcı ile İstanbul’da gerçekleştirildi. Mart ayında başlayan Girişimci Akademisi ise, yüzlerce başvuru arasından seçilen 20 erken ve çekirdek aşamadaki teknoloji girişimine özel tasarlanmış, 5 haftalık bir eğitim ve mentörlük deneyimi ile tamamlandı.

Girişimcilik ekosisteminin ihtiyaçlarına özel çözümler

Akbank’ın 2024 yılında kurduğu Akbank Girişim Bankacılığı ile dinamik yapısını koruyarak girişimleri desteklemeye devam ettiğini belirten Akbank KOBİ Genel Müdür Yardımcısı Bülent Oğuz;

“Akbank olarak girişimcilik ekosistemine sadece finansal değil, aynı zamanda bilgi, mentörlük ve yatırım desteği sunarak ülkemizin teknoloji üretimi alanındaki dönüşümünü destekliyoruz. Bu kapsamda sunduğumuz Teknogirişim Paketi ile bugüne kadar 2000’i aşkın girişimciye ulaştık ve bu modelle girişimlerin hızlı ve verimli bir şekilde ilerlemesine rehberlik ettik. Arya Yatırım Platformu iş birliğinde ise ekosistemin sürdürülebilir büyümesi için çalışıyoruz. 2025 yılına iki önemli programla başladık ve girişimcilerden gelen yoğun ilgi, bu alanda doğru destek mekanizmalarını hayata geçirdiğimize işaret ediyor. Yıl boyunca yenilikçi programlar ve yeni nesil çözümlerle girişimcilerin yanında yer almaya devam edeceğiz.”

Akbank ile oluşturdukları girişimci destek ağını 2025 yılında büyük bir ivmeyle güçlendirmeye odaklandıklarını belirten Arya Yatırım Platformu Kurucusu Ahu Büyükkuşoğlu Serter ise;

“Akbank Girişim Bankacılığı ve Arya Yatırım Platformu’nun ortak vizyonu, Türkiye’nin girişimcilik ekosistemini daha ileriye taşıyarak teknoloji girişimlerini küresel ölçekte güçlendirmektir. Bu kapsamda girişimcilerin tüm ihtiyaçlarına yanıt sunan destek mekanizmalarına ve programlara imza atıyoruz. 2024’te başlattığımız iş birliğimiz, 2025 yılında daha da güçlenerek devam edecek.”

Girişimcileri geleceğe hazırlıyor

Akbank Girişim Bankacılığı ve Arya Yatırım Platformu iş birliğinde düzenlenen Girişimci Akademisi’nin ikinci edisyonuna 20 girişim seçildi. Bu girişimler; Artificlient, AT-AK, Beespenser Teknoloji, Beetech Biyoteknoloji, Beyondplast, Black Paw, Cabir Biyoteknoloji A.Ş., DialoQ, Elaves, Greenity, Handler AI Games, Helimore Havacılık, Marqby, METATIP, Poder, Qavis, Studio Blai, Tovivu, VisionBuild ve ZincirX oldu.

25 modülden oluşan program, girişimcilerin iş fikirlerini şekillendirirken ihtiyaç duyacakları beceri ve vizyonu kazandırmaya odaklanıyor. 5 haftalık yoğun programın ardından düzenlenen demo day’de yer alan girişimcilerden seçilecek olan 2 girişim tanıtım desteği almaya hak kazanacak.

Girişimci Akademisi, kadın ve erkek tüm girişimcilerin katılımına açık ancak, cinsiyet dengesi gözeten girişimler seçim sürecinde önceliklendiriliyor. Girişimcilik ekosisteminde çeşitliliği ve fırsat eşitliğini artırmayı hedefleyen program, farklı bakış açılarına sahip ekipleri destekleyerek yenilikçi iş modellerinin hayata geçirilmesine katkıda bulunacak.

Girişimcilere kapsamlı destek

Akbank Girişim Bankacılığı ve Arya Yatırım Platformu, 2024 yılında 7 farklı program ve atölye ile bini aşkın girişimciye destek sundu. İstanbul, Ankara ve İzmir’de fiziki, diğer il katılımcıları için online olacak şekilde 4 farklı atölye, 1 akademi, 1 mentor check-up ve 1 yatırım hazırlık programı düzenlendi. Girişimci Atölyelerine 300’den fazla girişimci adayı ve girişimci katıldı. Girişimci Akademisi’nden 23 start-up mezun oldu. Ayrıca Yatırım Hazırlık Programı’na seçilen 16 start-up içerisinden seçilen 6 girişim için yatırımcı görüşmeleri devam ediyor.

Akbank, programlara katılan girişimcilere iş birliği, pazarlama ve tanıtım fırsatları da sunuyor. 2024’te 4 girişim ile iş birliği geliştiren Akbank KOBİ Bankacılığı, 2 girişimin de müşteri ağına katıldı. Ayrıca Bankanın Youtube kanalında yayımlanan “KOBİ’den Söylemesi” serisinde girişimcilerin hikayeleri geniş kitlelere ulaşıyor, podcast ve tanıtım desteği ile de girişimciler

Panteon’un oyunu Raid Rush, bilim kurgunun efsanesi Terminator 2: Judgment Day ile güçlerini birleştiriyor

Raid Rush evreni, ikonik bilim kurgu klasiği Terminator 2: Judgment Day ile heyecan dolu bir iş birliğine imza atıyor. 1 Mayıs – 30 Haziran 2025 tarihleri arasında gerçekleşecek bu sınırlı süreli etkinlikte, oyuncular Skynet’e karşı verilen destansı bir savaşın tam ortasında yer alacak.

Panteon’un popüler kule savunma oyunu Raid Rush, bu etkinlikte efsanevi filmden tanıdığımız karakterleri ve tehditleri ağırlıyor. Skynet, gelişmiş savunma teknolojileriyle dolu Raid Rush evrenine saldırıya geçerken, HK-Aerial’lar, HK-Tank’lar ve acımasız T-1000’in karşısına direnişi örgütlemek üzere Sarah Connor, genç John Connor ve yeniden programlanmış T-800 gönderiliyor.

Oyuna eklenen bu üç yeni kahraman, kendilerine özel hikâye bölümleri ve etkileyici yeteneklerle geliyor: T-800’ün tek hedefe odaklanan güçlü pompalı tüfeği, Sarah Connor’ın alan etkili bombardımanları ve John Connor’ın zaman yoluyla direniş askerlerini savaş alanına çağırma gücü, oyunculara yepyeni stratejik seçenekler sunuyor.

Raid Rush oyuncuları, 21 bölümlük özel bir senaryo boyunca ilerlerken, temaya özel ödüller kazanabilecekleri sezonluk etkinliklere katılabilecek. Battle Pass sistemiyle desteklenen bu macera, günlük giriş ödülleri ve sınırlı süreli Terminator 2 içerikleriyle zenginleştiriliyor. Etkinlik, Yodo1 LTD’nin STUDIOCANAL S.A.S. ve Creative Licensing Corporation iş birliğiyle hayata geçirildi.

Etkinlik boyunca güncel kalmak isteyen oyuncular, Raid Rush’ın Instagram hesabını takip edebilir ve resmi Discord topluluğuna katılabilir. Raid Rush: Tower Defense TD, Google Play ve App Store üzerinden ücretsiz olarak indirilebilir.

2 milyar dolar yatırım alan Türk oyun şirketi Dream Games, 5 milyar dolar değerlemeye ulaştı

Mobil oyun sektörünün global ölçekteki dikkat çekici başarı hikâyelerinden biri olan Türk oyun şirketi Dream Games, CVC Capital Partners liderliğinde gerçekleşen yeni yatırım turuyla yaklaşık 5 milyar dolar değerlemeye ulaştığı söyleniyor.

Royal Match ve son olarak Royal Kingdom gibi büyük ses getiren mobil oyunlarıyla bilinen İstanbul merkezli şirket, aldığı bu yatırımla hem mevcut operasyonlarını büyütmeyi hem de global pazarda daha da etkili olmayı hedefliyor.

CVC ve Blackstone’un dahil olduğu bu stratejik yatırım turunda, toplam yatırım tutarının 2 milyar doların üzerinde olduğu belirtiliyor. Yatırım, hem öz sermaye hem de borç finansmanı bileşimiyle yapılandırıldı. Dream Games’in ilk yatırımcıları olan Balderton, Makers Fund, Index Ventures, Sequoia Capital ve IVP bu turda şirketten tamamen çıkış yaparken, şirketin beş kurucu ortağı yönetimdeki kontrolü ve hisselerin çoğunluğunu elinde tutmaya devam edecek. Anlaşmanın 2025’in üçüncü çeyreğinde tamamlanması bekleniyor.

Dream Games’in başarı öyküsü, 2020 yılında Zynga tarafından satın alınan Peak Games’ten ayrılan ekip tarafından kurulduğu günden bu yana istikrarlı bir şekilde yükseldi. Şirketin ilk oyunu Royal Match, 2023 ortasında Candy Crush Saga’yı geride bırakarak dünyanın en çok gelir elde eden mobil oyunu haline geldi. 2024’te piyasaya sürdüğü devam oyunu Royal Kingdom ise LeBron James, Jimmy Fallon, Amy Poehler ve Shakira’nın yer aldığı geniş çaplı bir global reklam kampanyası ile desteklendi.

Şirketin 2023 yılı finansal verilerine göre, toplam gelir 1,5 milyar dolara ulaştı. Bir önceki yıl 644 milyon dolar olan bu gelir seviyesi neredeyse iki katına çıktı. Ancak aynı dönemde pazarlama ve dağıtım harcamaları 1 milyar doları buldu ve şirket yılı 130 milyon dolarlık vergi öncesi zararla kapattı. Bu rakamlar, mobil oyun pazarında kullanıcı kazanımının ne denli büyük bütçeler gerektirdiğini ortaya koyuyor. Dream Games, reklam içermeyen oyun yapısı ve yalnızca oyun içi satın alımlara dayalı gelir modeliyle sektörde fark yaratmaya devam ediyor.

Yatırımcılar da şirketin bu stratejik yaklaşımına güçlü destek veriyor. Balderton’dan Rob Moffat, 2019’da mobil oyun pazarının doygun olduğu yönündeki algılara rağmen Dream Games’in vizyoner ve yüksek odaklı ekibiyle öne çıktığını belirtti. Makers Fund’dan Michael Cheung ise şirketin 2024 yılı itibarıyla 2,5 milyar dolarlık yıllık brüt rezervasyon hacmine ulaştığını vurguladı.

CVC’nin Spor, Medya ve Eğlence biriminin lideri Nick Clarry ise yaptığı açıklamada, Dream Games’in dünya çapında sevilen ve ticari olarak güçlü fikri mülkiyetler yarattığını ifade etti. Daha önce RuneScape’in geliştiricisi Jagex gibi oyun şirketlerine yatırım yapan CVC, bu alandaki büyüme stratejisini Dream Games ile ileri taşıyor.

Bu anlaşma, son dönemde küresel pazarda azalan çıkış fırsatları ve durağanlaşan halka arz ortamında Türkiye’den çıkan nadir büyüme hikâyelerinden biri olarak konumlanıyor. Dream Games, mobil oyun sektöründe hem iş modeli hem de içerik üretimi anlamında yeni bir standart belirlemeye devam ediyor.

Mısır merkezli Khazna, TIBAS Ventures’ın da katıldığı turda 16 milyon dolar yatırım aldı

Mısır merkezli finansal teknoloji girişimi Khazna, 16 milyon dolarlık pre-Series B yatırım turunda önemli bir başarıya imza attı.

Yatırım turuna, aralarında Speedinvest, SANAD Fund for MSME, anb capital, AlJazira Capital, Khwarizmi Ventures, Nclude, ICU Ventures, Quona Capital, DisrupTech Ventures ve TIBAS Ventures’ın da bulunduğu, bölgesel ve uluslararası ölçekte önde gelen yatırımcılar katıldı.

2019 yılında kurulan Khazna, finansal kapsayıcılığı artırma ve dijital dönüşümü hızlandırma hedefiyle yola çıktı. Özellikle bankacılık hizmetlerine sınırlı erişimi olan bireyler ve küçük işletmelere ulaşarak, onların finansal sistemle bağ kurmasını sağlamayı amaçlıyor. Bu doğrultuda geliştirdiği finansal süper uygulama, kullanıcılarına maaş teminatlı ve emekli maaşına dayalı krediler, kazanılmış ücret erişimi (EWA), “şimdi al sonra öde” (BNPL), fatura ödeme gibi entegre finansal çözümler sunuyor.

Khazna bugün yalnızca Mısır’da değil, Suudi Arabistan gibi yeni pazarlarda da büyümesini sürdürüyor. Teknoloji odaklı yaklaşımıyla, ekonomik olarak dezavantajlı kesimlerin güçlenmesine katkı sağlarken, bölgesel finansal teknolojiler alanında da liderlik konumunu pekiştiriyor.

Yatırımcılar, Khazna’nın kurucusu Omar Saleh ve ekibinin vizyonunu, stratejik duruşunu ve kısa sürede gösterdiği etkileyici büyümeyi takdirle karşılıyor. Yeni yatırım turuyla birlikte, Khazna’nın ölçeklenme sürecinin ivme kazanması ve daha geniş kitlelere ulaşması bekleniyor.

Sabancı ARF hızlandırma programının dördüncü dönemine seçilen 15 girişim

Sabancı ARF, şimdiye kadar 43 girişimi mezun etti; girişimcilik ekosistemine toplam üç yılda 221 milyon TL’lik ayni ve nakdi destekle katkı sundu. Yolculuk, dördüncü dönemle birlikte daha da güçlenerek devam ediyor.

Yeni dönemde programa katılmaya hak kazanan 15 girişimle birlikte inovasyon yolculuğum hız kesmeden sürüyor. Şimdi gelin, bu dönemde Sabancı ARF ekosistemine katılan girişimleri yakından tanıyalım.

Seçilen girişimler:

  • AFC Yeşil Teknolojiler: Yerli madenlerden ısı yalıtımlı, süperhidrofobik, antibakteriyel özellikli ve kendi kendini temizleyebilen; hem iç hem de dış dekorasyonda kullanılabilen yenilikçi yüzey kaplama malzemeleri geliştirir.
  • ALGBİO: Mikroalg tabanlı yenilikçi arıtma sistemleriyle atıksu yönetimini etkin şekilde gerçekleştirir; çevresel kirliliği azaltırken atık algleri biyogübre ve plastiğe dönüştürerek döngüsel ekonomiye katkı sağlar.
  • CarboCycle: Sanayi sektörlerine yönelik geliştirilen çevrim içi platform ile karbon emisyonlarını sektör ve üretim kapasitesine göre analiz eder; enerji tüketimine bağlı karbon salımını hesaplayarak en uygun karbon yakalama teknolojilerini önerir.
  • ChemCode: Gıda güvenliği ve yönetim sistemleri geliştirmek amacıyla biyoteknoloji ile bilgisayar bilimlerini birleştirir; patentli teknolojisi sayesinde gıda analiz süresini 30 dakikaya kadar düşürür.
  • Co-Human: 6 eksenli mobil robot kol teknolojisiyle zincir marketlerin operasyonel süreçlerinde çalışan optimizasyonu sağlar; raflara ürün yerleştirme işlemlerini otonom hale getirerek verimliliği artırır.
  • HELIOS: Baca gazı karbon yakalama sürecinde metal-organik çerçeveler (MOF) kullanarak, mevcut yöntemlere kıyasla daha yüksek verimlilikle karbon yakalama teknolojisi geliştirir.
  • KFOBIX: Enerji sektöründe buzlanma ve korozyon gibi kritik sorunlara karşı süperhidrofobik nanokompozit kaplama teknolojisi geliştirir.
  • Light Way Kimya ve Enerji Teknolojileri: Fotovoltaik (PV) panellerin gece saatlerinde de elektrik üretebilmesini sağlayan kaplama çözümü geliştirir; aynı malzeme yol ve şehir aydınlatmalarında da kullanılarak enerji verimliliğine katkı sağlar.
  • Next Step: İnsan hareketinden elektrik enerjisi üreterek alternatif ve sürdürülebilir bir yenilenebilir enerji kaynağı sunar.
  • Novium: GenAI teknolojisiyle malzeme geliştirme süreçlerini hızlandırır; şirket verilerini kullanarak malzeme özelliklerini simüle eder ve firmaya özel çözümler sunar.
  • OMICA: Geleneksel hayvan testlerine çevresel ve etik açıdan sürdürülebilir bir alternatif olarak; 3D hücre kültürleri ve mikrobiyal biyoteknolojiyle cilt dokusunu birebir taklit eden test platformları geliştirir.
  • Rocycling: Endüstriyel filtrelerde kullanılan plastikleri mekanik ve kimyasal yöntemlerle geri dönüştürerek sürdürülebilir atık yönetimine katkı sağlar.
  • SecwAI: GenAI gibi yapay zeka araçlarının kullanımında artan siber güvenlik tehditlerine karşı veri güvenliğini ve gizliliği sağlamaya yönelik çözümler geliştirir.
  • Seismocode: Jeotermal enerji üretimi ve doğal kaynak aramalarında mikrotremör verilerini analiz ederek en uygun sondaj noktalarını belirler; böylece yanlış sondajların önüne geçilir, maliyetler azalır ve başarı oranı yükseltilir.
  • Yugen Company: Deri endüstrisine yönelik olarak nar kabuğundan, mekanik ve dayanım özellikleri geliştirilmiş çevre dostu biyo-deri üretimi sağlar.

Programın Detayları

Sabancı ARF (Almost Ready to Fly), girişimlerin fikirden ürüne ve pazara ulaşma yolculuklarında ihtiyaç duydukları desteği sunan, 20 haftalık yoğun tempolu bir hızlandırma programıdır. Programa kabul edilen girişimler, süreç boyunca Sabancı Topluluğu’nun sektörel bilgi birikiminden, iş birliklerinden ve mentorluk ağından faydalanma imkânı elde eder.

Program kapsamında girişimcilere hem finansal hem de stratejik anlamda çok yönlü destek sunulmaktadır. 30 bin dolarlık başlangıç desteğinin yanı sıra, girişimler Sabancı Center’da sunulan ortak çalışma alanlarına erişir; ürün geliştirme, prototipleme ve test süreçleri için gerekli teknik altyapıya ulaşır. Aynı zamanda, her girişimin özel ihtiyaçlarına göre tasarlanmış eğitimler ve alanında uzman mentorlarla birebir görüşmeler gerçekleştirilir.

Süreç boyunca, girişimciler iş modellerini geliştirme, müşteriye ulaşma ve pazara giriş stratejilerini oluşturma konusunda rehberlik alır. Sabancı Topluluğu şirketleriyle potansiyel iş birlikleri kurma imkânı da bu sürecin önemli bir parçasını oluşturur.

Programın sonunda düzenlenecek final gününde, girişimler iş fikirlerini Sabancı Holding üst yönetiminden oluşan yatırım jürisine sunar. Bu süreçte başarılı bulunan girişimler, 120 bin dolar tohum yatırım desteği alma fırsatı yakalar.

Sabancı ARF, şimdiye kadar üç dönem boyunca toplam 43 girişimi mezun etmiş ve bu girişimcilere üç yılda 221 milyon TL’yi aşan ayni ve nakdi destek sağlamıştır. Dördüncü dönemle birlikte bu katkının daha da büyümesi hedeflenmektedir.

Küresel mobilite şirketi inDrive, İstanbul’da faaliyet göstermek için lisans aldı

Küresel mobilite ve kentsel hizmetler platformu inDrive, İstanbul’da faaliyet göstermek için lisans aldı. Yolcu çağırma uygulaması kategorisindeki lisansını almak için yasal ve teknik tüm gereklilikleri karşılamak amacıyla hizmetlerini güçlendiren platform, böylece artık hem yolculara hem de sürücülere daha fazla seçim özgürlüğü sunabilecek.

inDrive Türkiye Yöneticisi Tolga Baran, konuya dair verdiği demeçte;

“İstanbul vizesini almaya hak kazandığımız için çok gururluyuz. Bu lisans, taksi şoförlerinin inDrive uygulamasını yasal olarak kullanmalarına olanak tanırken yolcularımız da, uygulamanın denetlendiğinden, güvenilir olduğundan emin olabiliyor. Zaman, bütçe ve adanmışlık gerektiren bu lisansı almamız, Türkiye pazarına ne kadar bağlı ve hizmetlerimizi sunmaya ne kadar kararlı olduğumuzun da göstergesi.”

“Yolcular, kendi sürücülerini seçiyor”

Uygulamalarının, kullanıcılara daha fazla seçim özgürlüğü sunması bakımından diğer taksi hizmetlerinden farklılaştığını aktaran Tolga Baran, “Diğer hizmetler müşteriyi otomatik olarak bir sürücüyle eşleştirirken bizim geliştirdiğimiz uygulama, yolcuların, taleplerine yanıt veren sürücüler arasında seçim yapmasına olanak tanıyor. Müşteriler, sürücünün derecelendirmelerini ve yorumlarını, tahmini varış saatini ve araç modelini inceleyebiliyor. Ayrıca sürücünün profil resmini de görebiliyor” ifadelerini kullandı.

17 exit gerçekleştiren Revo Capital, üçüncü fonunun ilk kapanışında 86 milyon dolara ulaştı

Türkiye’nin teknoloji odaklı teknoloji yatırım fonu Revo Capital’ın, üçüncü fonu Revo Capital Fund III ilk kapanışında 86 milyon dolar büyüklüğe ulaştı. Hedef büyüklüğü 100 milyon dolar olan fonun, önümüzdeki bir yıl içinde yapılacak nihai kapanışa kadar bu tutarın üzerine çıkması öngörülüyor.

Fund III, Revo Capital’in 12 yıldır başarıyla uyguladığı stratejiyi sürdürecek: Seri A ve Seri B aşamasındaki teknoloji girişimlerine yalnızca sermaye sağlamakla kalmayıp, büyüme odaklı stratejik destek de sunarak Türkiye’nin dinamik girişimcilik ekosistemini ve üstün mühendislik ile Ar-Ge birikimini küresel ölçekte değer yaratan teknoloji şirketlerine dönüştürmek.

Revo Capital ilk fonunu 2013’te kurduğunda Türkiye girişim ekosistemi henüz başlangıç aşamasındaydı: yalnızca 1.500 girişim ve yıllık 30 milyon doları dahi bulmayan yatırım hacmi vardı.

Bugün geldiği noktada ise dünya sıralamalarında adından söz ettiren, 10.500’ü aşkın girişime sahip bir ekosistem: her yıl ekosisteme katılan 1.000’den fazla yeni girişim ve son dört yılda 6 milyar doları aşan toplam yatırım hacmi… Bu sermayenin yarısından fazlasının Revo Capital portföyüne yönelmiş olması, fonun teknoloji ihracatını büyütme, istihdam yaratma ve sürdürülebilir büyümeyi hızlandırma konularındaki etkisini çarpıcı biçimde ortaya koyuyor.

“Revo Capital, Türkiye’nin en fazla başarılı çıkış gerçekleştiren teknoloji yatırım fonu”

  • Revo Capital, 2013 yılında 66 milyon dolarlık ilk fonunu, 2020 yılında ise talep fazlası ile 90 milyon euro büyüklüğünde ikinci fonunu kurdu.
  • Toplam 180 milyon dolar büyüklüğündeki bu iki fonla bugüne kadar 40 teknoloji girişimine yatırım yaptı ve 17 başarılı çıkış gerçekleştirdi.
  • Midas, İkas, Param, Getir, Paraşüt, Massive Bio, Yazara, Figopara, Foriba, Roamless ve Logiwa gibi Türkiye’nin önde gelen kategori lideri girişimlerinin ilk yatırımcısı oldu.

“Revo Capital, bir yatırımcıdan öte, girişimcilerin yol arkadaşıdır.”

Revo Capital’in Kurucu Ortağı ve CEO’su Cenk Bayrakdar, üçüncü fonun yaklaşımıyla ilgili verdiği demeçte;

“Üçüncü fonumuzla hedefimiz, 25’in üzerinde tohum ve erken aşama girişime yatırım yaparak Türk girişimcilerin küresel pazarlara açılmalarını ve dünya çapında teknoloji şirketlerine dönüşmelerini desteklemek. Biz kendimizi yalnızca bir yatırımcı olarak değil, kurucularla aynı masada oturan bir yol arkadaşı olarak görüyoruz. Portföy şirketlerimizin gelirlerinin %70’inden fazlası uluslararası pazarlardan elde ediliyor. Girişimlerin merkezlerini Londra ve New York gibi küresel teknoloji merkezlerine taşıyıp, Ar-Ge ekiplerini Türkiye’de konumlandırdığı bu hibrit model sayesinde, Fon I döneminde %33 olan yurtdışı merkezli şirket oranı, Fon II’de %84’e ulaştı. Bu sayede girişimler, hem uluslararası yatırım ağına ve sermaye kaynaklarına, hem de küresel iş geliştirme fırsatlarına çok daha kolay erişim sağladı.”

“Türkiye’deki Seri A finansman boşluğunu kapatarak girişimcileri global sahneye taşıyoruz.”

Türkiye’de girişimcilik ekosisteminin hızla büyümesine rağmen, tohum yatırımı alan girişimlerin yalnızca %3,4’ü Series A aşamasına ulaşabiliyor; oysa bu oran Birleşik Krallık’ta %16, Almanya’da ise %21. Revo Capital Fund III tam da bu finansman boşluğunu kapatmak üzere tasarlandı: Seri A ve Seri B turlarına liderlik ederek girişimlerin küresel ölçekte hızla ölçeklenmesini sağlayacak, ayrıca ayırdığı takip yatırım bütçesiyle kurucuları büyüme yolculuğunun her aşamasında destekleyecek.

Böylece Revo Capital, Türkiye’nin dinamik girişimcilik potansiyelini dünyaya taşıyarak önümüzdeki on yılda yeni küresel başarı hikâyelerinin yazılmasına zemin hazırlayacak.

Üçüncü Fonun Yatırı Stratejisi

Yeni fon, Revo Capital’in bugüne kadarki fintech odaklı yatırım yaklaşımını sürdürürken, B2B SaaS, siber güvenlik ve sağlık teknolojileri gibi alanlardaki yatırımlarına da devam edecek. Buna ek olarak, yeni fonuyla enerji ve oyun sektörlerini de stratejik odak alanları arasına dahil ediyor. Yapay zeka ise tüm sektörlerde dönüştürücü bir katalizör ve yatay bir yetkinlik olarak konumlandırılacak; fonun yatırım yaptığı şirketlerden müşterilerine yapay zeka temelli çözümler sunmaları beklenecek.

Üçüncü fon kapsamında yatırımların büyük bir bölümü, Türk kurucusu olan veya Türkiye’de Ar-Ge ekibi bulunan girişimlere yapılacak. Ayrıca, teknik yetenek havuzunun ve sermaye verimliliği yüksek inovasyonların bulunduğu Orta ve Doğu Avrupa’daki fırsatlara da seçici bir şekilde yatırım gerçekleştirilecek.

Yatırım büyüklüğü açısından, Fund III girişimlere 5 milyon dolara kadar yatırım yaparak Seri A turlarına liderlik edecek. Devam yatırımlarıyla birlikte, bir girişime sağlanacak toplam yatırım tutarı 10 milyon dolara kadar çıkabilecek. Bu yatırım, girişimlerin uluslararası pazarlara açılması, kurumsal seviyede ürün geliştirmesi ve önemli müşteri kazanımları için gerekli büyüme sermayesini sağlayacak.

Revo Capital, güçlü kurucu ekipleri erken aşamada desteklemek amacıyla, üçüncü fonunun toplam büyüklüğünün %5’ine karşılık gelen özel bir “Seed Pocket” ayırmıştır. Bu kapsamda, tohum öncesi ve tohum aşamasındaki girişimlere 250.000 ila 500.000 dolar arasında başlangıç yatırımı yapılacak; başarılı bulunan girişimler ise Seri A ve sonraki yatırım turlarında ilave yatırımlarla desteklenmeye devam edilecektir.

Güçlü ve seçkin yatırımcı tabanı

Fund III’ün ilk kapanışı, Revo Capital’in önceki fonundaki başarılı performansı sayesinde, taahhütlerini arttırarak yeniden yatırım yapan üç önde gelen kalkınma finansmanı kurumu tarafından desteklenmektedir: IFC (20 milyon dolar), KfW DEG (20 milyon dolar) ve EBRD (15 milyon dolar).

Fonun öne çıkan yatırımcıları arasında ayrıca Türkiye’nin kalkınma finansmanı kuruluşu olan Türkiye Kalkınma Fonu ve kurumsal girişim sermayesi fonları Finberg, Eksim Ventures, Inveo Ventures ve Yıldız Ventures da yer almaktadır. Yatırımcı tabanı; bölgesel bankaların, önde gelen holding ve kurumların, aile ofislerinin ve Türkiye girişimcilik ekosisteminde başarılı çıkışlar gerçekleştirmiş girişimcilerin katılımıyla daha da çeşitlenmiştir.

Pazarlama teknolojisi platformu Winfluencer, Yapay Zeka Fabrikası’ndan yatırım aldı

Yapay zeka ve pazarlama teknolojilerini (MarTech) bir araya getirerek influencer pazarlamasında yeni bir dönem başlatan Winfluencer, Türkiye İş Bankası’nın iştiraki olan 100. Yıl Girişim Sermayesi Yatırım Fonu tarafından desteklenen Yapay Zeka Fabrikası’ndan yatırım aldı. Yatırımla ilgili finansal değerler açıklanmadı.

İTÜ Çekirdek’te kurulan ve İTÜ ARI Teknokent bünyesinde faaliyet gösteren girişim, bu yatırımı uluslararası büyümesini hızlandırmak amacıyla değerlendirecek.

Winfluencer, markaların sosyal medya içerik üreticileriyle ölçülebilir, güvenilir ve veriye dayalı iş birlikleri kurmasını sağlayan şeffaf bir platform sunuyor. Platform üzerinden markalar, ihtiyaçlarına en uygun içerik üreticilerini hedefleyebiliyor, dakikalar içinde kampanyalarını oluşturabiliyor ve tüm süreci anlık olarak takip edebiliyor. Influencer iş birliklerini dijital pazarlamanın ölçülebilir ve sürdürülebilir bir parçası haline getiren Winfluencer, Tübitak destekli ArGe projeleri ile yenilikçi çözümler sunuyor.

Winfluencer Kurucu Ortağı ve Genel Müdürü Funda Yener, yatırım sürecine dair şu açıklamayı yaptı:

“Influencer pazarlaması, erişim kadar etkiyi de ölçebilmeyi gerektiriyor. Winfluencer olarak, daha verimli ve güvenilir iş birlikleri yapılabilmesi için yapay zekayı işin merkezine koyuyoruz. Yapay Zeka Fabrikası’ndan aldığımız bu destek yurt dışı açılımımızı hızlandırmamızı sağlayacak. Yurt dışında da ajans iş birlikleri ile büyümeyi hedefliyoruz. Bu başarı, sürecin her aşamasında özveriyle emek veren Winfluencer ekibinin; Okan Tübek, Doç. Dr. Tuna Çakar, Mehmet Ali Aydemir, Elif Tuğçe Kurt, Pelin Mişe, Ahmet Yıldız, Çağlar Kabaca , Esra Kiper, Sinan Yıldırım ve Osman Özsoy’un katkılarıyla mümkün oldu; hepsine içtenlikle teşekkür ederim.”

Yatırımın ardından değerlendirmelerde bulunan Yapay Zeka Fabrikası CEO’su Can Bakır, düşüncelerini şu sözlerle paylaştı: “Yapay zekânın pazarlama teknolojileriyle buluştuğu her nokta, veriyle beslenen daha akıllı ve ölçülebilir iş modellerini beraberinde getiriyor. Winfluencer, bu birleşimi influencer pazarlamasına taşıyarak sektöre sürdürülebilirlik ve şeffaflık kazandırıyor. Yapay Zeka Fabrikası olarak, bu dönüşüme öncülük eden girişimleri desteklemeye ve ekosisteme yön vermeye devam ediyoruz. Winfluencer’ın global büyüme hedeflerine katkı sunmak bizim için değerli bir adım; bu küresel dönüşüm yolculuğunda onlara eşlik edebilmekten memnuniyet duyuyoruz.”

Winfluencer, ayrıca araştırma ve geliştirme projeleri kapsamında; ses ve görsel üretim süreçlerini otomatikleştiren, içerik kalitesini analiz eden ve kampanya başarısını önceden tahmin eden yeni nesil çözümler üzerine çalışıyor.