Ana Sayfa Blog Sayfa 15

TikTak, GetirAraç’ın tüm hisselerini satın aldı

Çelik Motor ve Getir tarafından ortaklaşa sahip olunan GetirAraç‘ın sermayesini temsil eden payların tamamı, TikTak‘a devredilmiş.

3 Ekim tarihinde taraflar arasında imzalanan bağlayıcı devir sözleşmesi kapsamında, Çelik Motor’un GetirAraç sermayesindeki %25 oranındaki payı ile Getir Perakende’nin %75 oranındaki paylarının tamamı TikTak’a satılmış olup, pay devir işlemleri aynı tarih itibarıyla tamamlanmıştır.

TikTak, Türkiye’nin öncü paylaşımlı araç kiralama platformlarından biridir. 2021 yılında kurulan şirket, “dakikalık araç kiralama” modeliyle şehir içi ulaşımda esnek, ekonomik ve sürdürülebilir bir alternatif sunmaktadır. İstanbul, Ankara ve İzmir başta olmak üzere birçok şehirde hizmet veren TikTak, kullanıcılarına mobil uygulaması üzerinden 7/24 araç kiralama imkânı sağlamaktadır. Yenilikçi teknolojik altyapısı, genişleyen araç filosu ve kullanıcı odaklı hizmet anlayışıyla TikTak, şehir içi mobilite alanında yeni nesil ulaşım çözümleri geliştirmeye devam etmektedir.

Devir kapsamında, Çelik Motor’a ait %25 oranındaki payların satış bedeli 5.51 milyon dolar olarak belirlenmiş ve söz konusu bedelin belirlenen ödeme planı çerçevesinde tahsil edilmesi öngörülmüştür. Ancak Getir’in sahip olduğu %75’lik hissenin ne kadara devredildiği açıklanmadı.

Bu işlem ile birlikte TikTak, Getir Araç’ın tamamına sahip olarak faaliyetlerini tek çatı altında sürdürmeye devam edecektir.

Bu satış, Getir’in, birçok dikey iş kolunda faaliyet göstermesinden kaynaklanan operasyonel karmaşıklığı azaltma ihtiyacı olabilir. Araç kiralama iş kolu, bazı dönemlerde yüksek sabit maliyet, bakım, filo yönetimi riskleri gibi zorluklar getirir. Bu yüzden Getir, esas işine (market dağıtımı, teslimat, lojistik) yoğunlaşmak için yan iş kollarını elden çıkarabilir.

Türkiye Teknoloji Fonu’ndan 10’dan fazla fona 100 milyon doları aşan yatırım

Türkiye Varlık Fonu çatısı altında 2023 yılında kurulan ve ülkedeki girişim ekosistemini geliştirmeyi, dünya çapında önde gelen girişim sermayesi fonlarını ve girişimcileri ülkemize çekmeyi hedefleyen Türkiye Teknoloji Fonu (TTF), Türkiye’nin teknoloji temelli kalkınma vizyonuna katkı sağlamaya devam ediyor.

TTF, Türkiye’deki girişimcilere yatırım yapan fonları destekleyerek, girişimcilik ekosisteminin kurumsallaşmasına katkıda bulunuyor. Bu sayede ülkemizdeki sermaye piyasalarının derinleşmesini ve uluslararası ölçekte rekabet edebilen teknoloji şirketlerinin gelişimini teşvik ediyor.

TTF, yatırım stratejisini Türkiye merkezli girişim şirketlerine odaklıyor. Kuruluş yeri, araştırma-geliştirme faaliyetleri ya da yönetim ve teknik ekip yapısı itibarıyla Türkiye ile güçlü bağları bulunan şirketlere yatırım yapan fonlara destek veriyor. Bu yaklaşım, yerli girişimlerin küresel pazarlara açılmasını sağlarken sürdürülebilir bir inovasyon kültürünün oluşmasına da katkı sunuyor.

10’dan fazla fona 100 milyon doları aşan yatırım taahhüdü

Bugün itibarıyla 10’dan fazla fona 100 milyon ABD dolarını aşan yatırım taahhüdünde bulunan TTF, yalnızca finansman sağlamakla kalmıyor; yönetişim, stratejik gelişim ve büyüme odaklı desteklerle girişimcilere bütüncül bir değer önerisi sunuyor.

Türkiye Varlık Fonu’nun yurtiçindeki stratejik yatırımlarına kaynak sağlama ve finansal piyasalarda iyileşme ve derinleşmeyi destekleme hedefi, TTF ile teknoloji ve inovasyon alanında daha da somutlaşıyor.

Yatırım yapılan fonların arasında uluslararası alanda tanınan fonlar da mevcut

Türkiye Teknoloji Fonu, girişim sermayesi ekosisteminin gelişimine hız kazandırıyor ve teknoloji tabanlı girişimlerin küresel ölçekte rekabet gücünü artırıyor. TTF programında destek verilen fonlar, yalnızca Türkiye’de yatırımı olan girişim sermayesi ve özel sermaye fonlarıyla sınırlı kalmıyor; uluslararası alanda tanınmış köklü fonları da kapsıyor.

TTF, hem ülkemiz için uzun vadeli stratejik getiriler sağlıyor hem de Türkiye girişimcilik ekosistemi için katalizör görevi üstleniyor. Bu sayede Türkiye’nin yüksek katma değerli teknoloji üreten ve ihraç eden bir ekonomiye dönüşümüne katkı sağlıyor.

Eren Bali’nin kurucuları arasında olduğu yeni girişim: Monogram

Eren Bali, Murat Akbal ve Edouard Tabet tarafından kurulan yeni girişim Monogram, yapay zekâ ile insanların etkileşim kurma biçimini yeniden tanımlamayı hedefliyor.

Monogram’ın amacı, insanların yapay zekâyı kullanma biçimini kökten değiştirmek.

Bugün yapay zekâ modelleri çok güçlü. Fakat onları kullanırken hâlâ eski tarz uygulamalara bağımlıyız. Monogram, bu durumu tersine çevirmek için geliştiriliyor.

Monogram ne yapacak?

  • Uygulamalar artık size uyum sağlayacak.
  • Yapay zekâ, ihtiyaçlarınıza göre kendi kendine arayüz ve iş akışları oluşturacak.
  • Tüm sistem (arayüz, veri ve kontrol katmanı) yapay zekâ ile çalışacak.

Kurucu ortaklardan Eren Bali verdiği demeçte; “Bugün biz uygulamalara uyum sağlıyoruz. Bizim hayalimiz, uygulamaların bize uyum sağlaması. Artık bunun mümkün olduğunu görüyoruz.”

Monogram, yakında ilk uygulamasını paylaşacak ve kullanıcılarını erken erişime davet edecek.

Biz de uygulama yayınlandığında daha detaylı ve daha anlaşılabilir bir içerik yayınlayacağız. Şimdi detaylar henüz gizli durumda.

İstanbul merkezli mobil oyun stüdyosu Cypher Games, 30 milyon dolar yatırım aldı

İstanbul merkezli mobil oyun stüdyosu Cypher Games, liderliğini The Raine Group ve Play Ventures‘ın yaptığı turda 30 milyon dolar yatırım alarak, 2022’deki kuruluşundan bu yana elde ettiği toplam yatırım miktarını 44 milyon dolara çıkardı.

Tura ayrıca MIT Endowment, e2vc ve Big Bets de katıldı. Şirket, daha önce Discord CEO’su Humam Sakhnini, King Kurucusu Riccardo Zacconi ve Tripledot Kurucu Ortağı Akın Babayiğit’in de katıldığı tohum öncesi ve tohum turlarında toplam 14 milyon dolar yatırım almıştı.

Cypher Games Kurucu Ortağı ve CEO’su Anıl Şimşek verdiği demeçte;

“Cypher Games’i kurduğumuz günden bu yana tek bir hayalimiz var: Dünyanın en önde gelen mobil oyununu üretmek. Sadece bunun için çalışıyoruz. Türkiye’de ve dünyada çok beğendiğimiz ve saygı duyduğumuz oyun şirketleri var, her birinden bir şeyler öğreniyoruz. Çevremizde sadece en iyileri görmek istiyoruz. Bu sebeple üretimi zor ve eğlenceli olan, sanatsal yönü ağır basan bir ürün geliştiriyoruz. İlerleyen projelerimizde de mobilde kalacağız. Dünyanın en büyük oyunlarını üretmek için yola çıktık, başka bir hedefimiz yok. Başarana kadar da çalışmaya devam edeceğiz.”

Cypher’ın bu yeni yatırımı, Eylül 2024’te başarıyla tamamladığı 10 milyon dolarlık tohum yatırım turundan tam 10 ay sonra gerçekleşti. Bu tur, şirketin ekiplerini büyütmesine ve ilk oyunu Match Squad’ın geliştirilmesini hızlandırmasına olanak sağlamıştı. Match Squad, match-3 mekaniğini şans tabanlı zar oyunuyla birleştirerek casual mobil oyun kategorisinin en popüler iki türünü tek bir oyunda buluşturuyor.

Şirket, aldığı bu yeni yatırımı yeni ofislerine taşınmak, hali hazırda 55 kişi bulunan ekibini büyütmek ve Match Squad’ın ABD lansmanını gerçekleştirmek için kullanacak. Ekip aynı zamanda 2027 başında ikinci oyunlarına başlamayı planlıyor; yeni oyunun tasarım planları ise şimdiden hazır.

Şimşek ayrıca şunları ekledi:

“Yeni çıkan match-3 oyunlarının birbirinin farklı hikayeler altında tekrarı olduğuna inanıyoruz. Match-3 oynamayı ve üretmeyi çok seviyoruz. Uzun zamandır bu alanda nasıl bir yenilik yaratabiliriz konusuna odaklandık. En mükemmel hissin peşindeyiz. Yeni bir tür yaratmak istiyoruz: ‘Sosyal Match-3’. Kullanıcıların oyunun merkezinde, birbiriyle etkileşimli şekilde oynadığı bir yapının başka herhangi bir oyunda olmadığını biliyoruz. İki en büyük türü birleştirerek en geniş kitleye hitap etmek ve potansiyel oyuncu tabanımızı büyütmek istiyoruz.”

The Raine Group Kurucu Ortağı John Salter, yatırım turu hakkında şunları söyledi:

“Anıl ve Cypher ekibiyle ortaklığımızı derinleştirmekten çok büyük memnuniyet duyuyoruz. Oyunlarındaki şans mekaniğinin yenilikçi entegrasyonu ile match-3 alanının sınırlarını zorlamaya devam ediyorlar. Türkiye’nin en yetenekli insanlarıyla çalışıyorlar ve Match Squad’a baktığımızda bunu fazlasıyla hissedebiliyoruz. Cypher Games ekibi, ‘ortalama’ ile yetinmeyen, sürekli iterasyon ve kalite artışıyla ilerleyen bir yapı sergiliyor. Kurucu ekibin kararlılığı ve yenilikçi yaklaşımı, casual oyun ekosisteminin yönünü belirliyor. Bu vizyonun parçası olmaktan gurur duyuyoruz.”

Play Ventures Kurucu Ortağı Harri Manninen ise şunları ekledi:

“Cypher bugüne kadar dünya genelinde gördüğümüz en güçlü sanat ve tasarım vizyonlarından birine sahip. Ekip, deneyime ve tasarıma büyük yatırımlar yapıyor ve Türkiye’deki en iyi yetenekleri aktif olarak bünyesine katıyor. Cypher Games’in ilk yatırımcıları olarak, şirketin ve kurucularının ilk günden bu yana sergilediği istikrarlı ve etkileyici dönüşüm bizi hala çok etkiliyor ve bu yolculuğa eşlik etmekten gurur duyuyoruz. Asla vazgeçmeyen ve daima daha iyisini arayan bir ekip var Cypher’da. Anıl ve kurucu ekiple konuştuğunuzda, dinleyeceğiniz tek şey ekibe katmak istedikleri üstün yetenekli insanlar olur. Onlar için ekiplerinden daha önemli bir konu yok. Başarılarının ardında yatan tek şeyin de bu olduğuna inanıyorlar. Oyunlarının kısa ve orta vadeli metrikleri ise dünya çapında daha önce görmediğimiz seviyelerde.”

Turan, Kazakistan’daki Kaspi ve diğer banka kartlarına komisyonsuz transferi başlattı

Geçtiğimiz yıl Özbekistan Uzcard ve Humo kartlara para transferi özelliğini, Kırgızistan’da ise Mbank üzerinden para transferini devreye alan Turan, şimdi Kazakistan pazarına da giriş yaparak ürün yelpazesini önemli ölçüde genişletti. Bu hamleyle birlikte Turan, Türk Dünyasında finansal entegrasyonu güçlendirme vizyonunu bir adım daha ileriye taşıdı.

Bölgesel finansal misyon

Turan’ın en önemli hedeflerinden biri, Türk Devletleri arasında yerel para birimlerinde transferi teşvik etmek. Yeni açılan Kazakistan koridoru sayesinde, Türkiye’den gönderilen paralar doğrudan Tenge cinsinden Kaspi ve diğer banka kartlarına üstelik hiçbir komisyon ücreti olmadan ulaşabiliyor. Bu sayede hem maliyetler düşüyor hem de bölgesel ekonomik istikrar destekleniyor.

Turan Kurucusu Özgür Bayraktar verdiği demeçte; “Turan olarak misyonumuz, Türk Devletleri arasında kendi para birimleri üzerinden transferi mümkün kılmak. Böylece hem maliyetleri düşürüyor hem de devletlerin yerel para birimlerinde transfere katkı sağlamaya devam ediyoruz. Kaspi ve diğer banka kartlarına yaptığımız açılım, bu vizyonun önemli bir parçası. Türkiye’de yaşayan soydaşlarımız için para transferini daha kolay, daha erişilebilir ve daha uygun maliyetli hale getirmeye devam edeceğiz.”

Turan Teknoloji Anonim Şirketi, 2022 yılının Nisan ayında kurulmuş bir finansal teknolojiler şirketidir. Tüm Türk Devletleri’nde yaşayan kullanıcılar için yeni nesil finansal çözümler sunmayı amaçlayan Turan, para transferinden dijital cüzdan hizmetlerine kadar geniş bir ürün yelpazesini geliştirmektedir.

Hilal Meriç Bor ve Ahmet Erten’den yeni influencer marketing girişimi: Reboom

Hürriyet ve Boomads’in reklam operasyonlarının başında olan uzun yıllardır tecrübeli iki isim Hilal Meriç Bor ve Ahmet Erten’in kurucuları olduğu Reboom, influencer marketing ekosistemini yeniden tanımlayarak markalara yalnızca kampanya değil, sürdürülebilir etki yaratacak 360 derece pazarlama çözümleri sunmayı hedefliyor.

Yıllardır Türkiye’de ve globalde influencer marketing alanında sayısız başarıya imza atan ekip, Reboom ile sektördeki dönüşümü daha ileriye taşımaya hazırlanıyor. Hızla değişen tüketici alışkanlıkları, sosyal platformların sürekli yenilenen dinamikleri ve ölçümleme teknolojileriyle güçlenen

Reboom; insight odaklı stratejiler, veri tabanlı performans analizi ve yaratıcı hikaye anlatımı ile markalar için ölçümlenebilir sonuçlar üretmeyi amaçlıyor.

Micro ve makro influencer iş birliklerinden veri odaklı performans analizlerine, topluluk yönetiminden içerik üretimine ve uzun dönem celebrity iş birliklerine kadar her adımda yenilikçi ve uzman bir bakış açısı sunuyor.

Ajansın Ötesinde Stratejik İş Ortağı

Reboom, kendisini yalnızca bir ajans olarak değil, markaların uzun vadeli stratejik partneri olarak konumluyor. İçerik üretiminden topluluk yönetimine, pazarlama otomasyonundan yenilikçi kampanya modellerine kadar her alanda markalara sürdürülebilir büyüme ve inovatif çözümler sunuyor.

Yerli teknoloji şirketi vMind’dan yeni hizmet: portvMind Public Cloud

Toplam 26 sektörde 1000’i aşkın referansı ve yüzde 99 müşteri memnuniyetinden aldığı güçle her ölçekten şirkete bulut çözümleri, yönetilen hizmetler ve sistem entegrasyonu çözümlerini uçtan uca “terzi misali” sunan vMind, tescilli markası portvMind Public Cloud yatırımını ve sunacağı katma değeri düzenlediği etkinlikte paylaştı.

Tek noktadan şirketlerin dijital dönüşümlerine öncülük eden vMind’ın 30 Eylül’de Wyndham Grand Levent’te gerçekleştirdiği etkinlikte, vMind CEO’su Volkan Duman, vMind Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Ali Küçüktaş ve vMind CTO’su Kubilay Kaptanoğlu, pazar verilerinin yanı sıra global hiper ölçekleyicilere karşın yerli Public Cloud ile sağlanacak veri egemenliğinin önemine dikkat çekti.

Yıldız Teknopark’ta Türk mühendislerinin tasarladığı inovasyon platformu: portvMind

İşletmelerin dijital dönüşümünü sadeleştirmek, güvenliğini artırmak ve altyapı maliyetlerini optimize etmek için tasarlanan, global standartlarda ancak regülasyonlara uyumlu, veri egemenliği yerelde olan ve her zaman erişilebilir bir bulut deneyimi sunan portvMind Public Cloud, sadece bir altyapı değil, Türkiye’deki işletmelerin, start-up’ların ve geliştiricilerin küresel ölçekte rekabet edebilmesi için Türk mühendisleri tarafından Yıldız Teknopark’ta tasarlanan bir inovasyon platformu olarak dikkat çekiyor.

İşletmelerin dijital dönüşüm yolculuklarını hızlandıran vMind tarafından geliştirilen portvMind Public Cloud, Türkiye’de konumlandırılmış açık kaynak temelli altyapısıyla verileri ülke sınırları içinde tutarken, ‘Kullandığın Kadar Öde’ modeli kapsamında sunduğu dakikalık faturalama sayesinde %30’a varan maliyet avantajı sağlıyor.

Mikroservis mimarisiyle ihtiyaç duyulan hizmeti dakikalar içinde ölçeklendiriyor, GPU-ready kaynaklarıyla yapay zekâ ve veri analitiği projeleri hızlandırıyor. KVKK ve ISO 27001 uyumlu güvenlik katmanı, uçtan uca şifreleme ve ayrıntılı segmentasyon ile regülasyonlara hazır, yüksek koruma sunuyor. 7/24 Türkçe uzman desteğiyle portvMind, global standartlarda bulut deneyimini yerel esneklikle birleştirerek işletmelerin dijital dönüşümünü güvenle hızlandırıyor.

Startup’lara 10.000 TL’lik destek

Global devlerin ön planda olduğu Public Cloud alanında ellerini taşın altına koyduklarını belirten Duman, 7/24 saha mühendis desteğini ek bir ücret almadan vereceklerini, ilk 10.000 TL’lik kullanımı ücretsiz sunduklarını, şirketlerin hemen tek tıkla buluta çıkacaklarını duyurdu.

Arzu Tekir, Çiğdem Toraman ve Didem Altop’un kurucusu olduğu Treeo VC’nin yatırım yaptığı 13 girişim

2023 yılında Arzu Tekir, Çiğdem Toraman ve Didem Altop tarafından kurulan Treeo VC, kısa sürede hem portföyünü genişletti hem de Türk ve Amerikan startup ekosistemleriyle güçlü bağlarını perçinledi.

Treeo VC; Pre-Seed ve Seed aşamasındaki yapay zeka odaklı B2B teknoloji girişimlerine yatırım yapıyor. Fon, özellikle ABD pazarına açılma hedefi olan Türk ve gõçmen kuruculara öncelik tanıyor.

Kuruluşundan bu yana ABD ve Türkiye arasında köprü kurmayı misyon edinen Treeo VC; yatırım yaptığı girişimlerin yanı sıra düzenlediği etkinlikler, içgörü paylaşımları ve stratejik işbirlikleri ile ekosisteme değer katıyor.

“Treeo VC olarak amacımız, Türk girişimcilerin Amerika pazarında sürdürülebilir büyüme ve global başarı elde etmelerine destek olmak. Bu yolculukta yanımızda olan tüm yatırımcılarımıza, girişimcilerimize ve iş ortaklarımıza teşekkür ediyoruz. İlk fonumuzun fonlama sürecini tamamlarken, gelecekte de Türk kurucuların hikâyelerinde yer almayı sabırsızlıkla bekliyoruz.” — Arzu Tekir, Çiğdem Toraman, Didem Altop

Treeo VC’nin 13 yatırımı

Türk kurucuların yanı sıra dünyanın dört bir yanından gelen girişimcilerle büyüyen global bir portföy

Afternoon: Girişimciler için özel olarak geliştirilmiş hepsi bir arada backoffice platformu. Muhasebe, eyalet uyumluluğu, gelir ve satış vergileri gibi finansal süreçleri uçtan uca yöneterek girişimcilerin işlerini kolaylaştırıyor.

BeforeSunset AI: Girişimciler için zaman yönetimi ve odaklanmayı artıran yapay zekâ destekli kişisel üretkenlik asistanı.

Bluedot: Elektrikli araç filoları için kesintisiz şarj ve yönetim platformu. ABD’deki şarj noktalarının %80’inden fazlasına erişim sağlıyor, filoların her yerde takip ve yönetimini mümkün kılıyor.

Claros Farm: Antik tarım bilgeliği ile yapay zekâ teknolojisini bir araya getirerek daha saf, daha doğal ve besin açısından zengin dondurularak kurutulmuş meyveler üretiyor.

Eachlabs: GenAI girişimlerini hızlandırmak için altyapı sunuyor. Binlerce yapay zekâ modeline ve güçlü iş akışı şablonlarına erişim sağlayarak tüketici uygulamaları için hazır backend çözümleri sunuyor. Böylece girişimler aylar yerine günler içinde ürün geliştirebiliyor.

Foundry: Tarayıcı zekâsını yeniden tanımlıyor. Yapay zekâ destekli web ajanları için dünyanın en gelişmiş simülasyon ve veri motorunu sunuyor.

HexemBio: İnsan vücudundaki erken gelişim döneminden ilham alarak, kan ve bağışıklık sistemi için yeni tedavi yöntemleri geliştiriyor. Yaşlanmayla birlikte kan kök hücrelerinin yenilenme gücü azalıyor ve bu da bağışıklığın zayıflamasına, anemiye, enfeksiyonlara ve kansere yol açabiliyor. HexemBio, bu sorunları çözmeyi hedefleyen ilk biyoteknoloji platformunu kuruyor.

Rankai: Yapay zekâ destekli SEO platformu. Site denetiminden anahtar kelime araştırmasına, içerik üretiminden yayınlamaya kadar tüm süreci otomatikleştiriyor. İşletmeler için siteyi tarayarak bağlamı anlıyor, meta verileri ve bağlantı yapısını optimize ediyor, her hafta anahtar kelime odaklı blog içerikleri üreterek ajans kalitesinde SEO’yu çok daha düşük maliyetle sunuyor.

Tamarind Bio: Dünyanın önde gelen protein tasarım araçları için güçlü web arayüzleri ve API’ler sunuyor. AlphaFold/Chai-1, RFdiffusion, ProteinMPNN ve 100’den fazla modeli büyük ölçeklerde çalıştırarak araştırmacıların ve kurumların biyoteknoloji alanında hızlı ilerlemeler kaydetmesini sağlıyor.

Tecto AI: Şirketlerin yapay zekâyı güvenli ve ölçeklenebilir şekilde benimsemesini hızlandırıyor. Piyasadaki yüzlerce AI aracının karmaşası, yavaş onboarding süreçleri ve güvenlik/uyumluluk endişeleri nedeniyle işletmeler zorlanıyor. Tecto, bu sorunları çözerek hangi rollerde yapay zekâ ajanlarının kullanılabileceğini belirliyor, hızlıca devreye alınmasını sağlıyor, performanslarını sürekli izliyor ve regülasyonlara uyumlu kalmalarını garanti ediyor. Kısacası Tecto, şirketler için bir “AI İK sistemi” gibi çalışarak yapay zekâyı ilk günden itibaren daha basit, güvenli ve etkili kılıyor.

ThreeV: Yapay zekâ destekli platformu ile enerji, elektrik-su-gaz şirketlerinin strateji ekiplerine varlık yönetimlerinde “ekstra göz” kazandırıyor. Milyonlarca görüntüyü işleyerek varlıkları sınıflandırıyor, arızaları tespit ediyor ve denetçilerin daha hızlı ve yüksek doğrulukla çalışmasını sağlıyor. Böylece sorunlar çok daha kısa sürede giderilebiliyor.

Trace: Yapay zekâ ajanlarıyla çağrıları uçtan uca çözen bir platform. Banka sistemleri ve harici API’lerle güvenli entegrasyon sağlıyor.

Vly.ai: Kod yazmadan saniyeler içinde kompleks yazılımlar geliştirmeyi mümkün kılan yapay zekâ geliştirici platformu. Vly.ai, tüm ekibinizi teknik hale getirerek uzman içgörülerini ve otomasyonu kullanıyor; böylece daha hızlı büyüyen, daha iyi performans gösteren uygulamaları 10 kat daha düşük maliyetle hayata geçirmenizi sağlıyor.

Rakamlarla Treeo VC

Treeo VC, çeşitliliği ve Türk girişimcileri destekleyen yapısıyla öne çıkıyor.

  • Bugüne kadar 13 yatırım gerçekleştirdi.
  • Bu yatırımların 8’i Y Combinator mezunu girişimler.
  • Treeo VC yatırımcılarının %30’u kadın.
  • Portföy şirketlerinin %46’sı kadın kurucular tarafından kuruldu.
  • Kurucular 11 farklı ülkeden. Amerika ile birlikte Japonya, Rusya, İran, Cezayir, Güney Kore, Çin, Hindistan, Kanada, ve Türkiye gibi ülkelerden eğitim almak için gelen girişimcilerden oluşuyor.
  • 8 girişim, Türk kurucular tarafından hayata geçirildi.
  • Portföy şirketlerinin 10’u San Francisco Bay Area’da, diğerleri New York City, Austin ve Los Angeles’ta kurulu.

Binance TR, 2021’in ilk yarısından bu yana kullanıcı sayısını yüzde 180 artırdı

Binance TR, regülasyonlara tam uyum çerçevesinde faaliyet gösterirken, yüksek likidite, güçlü güvenlik altyapısı, yerel banka entegrasyonları ve Türk Lirası işlem çiftleriyle kullanıcıların kolay ve hızlı işlem yapabilmesini sağlıyor.

Geniş ürün yelpazesi ve sürekli geliştirilen yerel çözümleriyle platform, Türkiye’deki kripto yatırımcılarının farklı ihtiyaçlarına yanıt veriyor.

Binance TR Genel Müdürü Mücahit Dönmez, büyümeye ilişkin verdiği demeçte;

“Binance TR olarak en büyük önceliğimiz, kullanıcılarımızın rahatlıkla işlem yapabileceği, yenilikçi ve erişilebilir bir platform sunmak. 2021’in ilk yarısından bu yana kullanıcı sayımızda yüzde 180’lik bir artış yaşamamız, topluluğumuzun bize duyduğu güvenin açık bir göstergesi. Bizim için yalnızca kullanıcı sayısındaki büyüme değil, aynı zamanda hayatlarına değer katacak ürünler geliştirmek de kritik önemde. Önümüzdeki dönemde de inovasyon ve kullanıcı odaklı yaklaşımımızı sürdürerek Türkiye’de kripto ekosisteminin gelişimine katkı sağlamaya devam edeceğiz.”

Türkiye kripto ekosisteminde güçlü benimsenme ve yüksek likidite

Türkiye, küresel ölçekte kripto varlıkların en yüksek benimsenme oranına sahip ülkelerden biri konumunda. Araştırmalara göre yetişkin nüfusun %50’sinden fazlası kripto varlıklara yatırım yapıyor. Chainalysis’in 2025 Küresel Kripto Benimseme Endeksi’ne göre Türkiye, benimsemede dünyada 14. sırada yer alıyor. TripleA verilerine göre ise %19,3’lük sahiplik oranıyla 3. sırada bulunuyor. Ayrıca Türkiye, kripto borsa trafiğinde ABD, Hindistan, Brezilya ve Rusya ile birlikte ilk 5 ülke arasında gösteriliyor.

Likidite açısından da güçlü bir performans sergileniyor. Kaiko Research’ün 2024 analizine göre tüm Türk Lirası paritelerinde aylık işlem hacmi sekiz ay üst üste 10 milyar doların üzerinde gerçekleşti. Bu yüksek talep, Binance TR’nin TRY işlem çiftlerindeki likiditesi ve 7/24 banka entegrasyonlarıyla birleşerek kullanıcı deneyimini daha da güçlendiriyor.

Binance TR, kullanıcı odaklı çözümleri, güvenlik standartları ve yenilikçi ürünleriyle Türkiye’deki kripto ekosistemine katkı sağlamayı sürdürürken, önümüzdeki dönemde de yerel topluluk programları, eğitim girişimleri ve finansal kapsayıcılık projeleri ile sektörün sürdürülebilir gelişimini desteklemeyi hedefliyor.

Hepsiburada’dan perakende medyada yeni nesil çözüm: HepsiAd

Hepsiburada’nın reklam çözümleri platformu HepsiAd, perakende medyanın ülkemizdeki en güçlü temsilcilerinden biri olarak öne çıkıyor.

HepsiAd; gelişmiş hedefleme, performans optimizasyonu ve çok kanallı reklam çözümleriyle, markaların doğru kullanıcıya doğru anda ulaşmasını sağlıyor. Böylece iş ortakları yalnızca satışlarını artırmakla kalmıyor, aynı zamanda marka bilinirliklerini de güçlendiriyor. Markalara özel, uçtan uca hazırlanan iletişim planlamasıyla hedeflerine en uygun pazarlama stratejilerini uygulamasına yardımcı olan HepsiAd, yüksek erişimli kampanya çıktılarına ulaşmalarını sağlayan ölçülebilir ve maliyet etkin çözümler sunuyor. Ayrıca dünyanın önde gelen platformlarından HBO Max Türkiye’nin exclusive reklam alanları da HepsiAd’in reklam modelleri ile yer alıyor.

Yoğun alışveriş dönemlerinde önemli destekçi

Özellikle yılın en yoğun alışveriş sezonları olan Back to School ve Efsane Kasım gibi dönemler, markalar için hem görünürlük hem de satış hedeflerine ulaşmada en önemli dönemlerin başında geliyor. Bu dönemlerde ekonomik hareketliliğe ivme kazandıran HepsiAd, iş ortaklarına alışveriş yolculuğunun merkezinde yer alma imkânı sunuyor. Markalar, doğru stratejilerle bu yoğun dönemleri HepsiAd ile daha kolay ve etkili bir şekilde yönetebiliyor.

“İş ortaklarımız, %35 daha yüksek dönüşüm oranı ile %50’ye varan satış artışı elde edebiliyor”

Perakende medyanın doğrudan satışa etki eden ölçülebilir sonuçlar sunduğunu belirten Hepsiburada Hepsiad ve Pazarlama Çözümleri Başkan Yardımcısı Onur Gargılı;

“İnteraktif Reklamcılık Derneği’nin (IAB) verilerine göre dijital reklamcılık artık Avrupa’daki toplam reklam harcamalarının üçte ikisinden fazlasını (%67,2) oluşturuyor. Dijital reklam harcamaları 2024 yılında %16’lık büyüme ile 2021’deki ‘dijital patlama’ hariç tutulduğunda, Avrupa dijital reklam harcamalarındaki en güçlü artış olarak kayda geçiyor. Türkiye ise aynı yıl %87,5 ile en hızlı büyüyen pazarlardan biri olarak öne çıkıyor. Ayda 210 milyondan fazla ziyaretçiye ulaşan Hepsiburada ekosisteminin gücü sayesinde iş ortaklarımız, doğru kullanıcıya doğru anda erişebiliyor ve bu sayede ortalama %35 daha yüksek dönüşüm oranı ile %50’ye varan satış artışı elde edebiliyor. Özellikle Back to School ve Efsane Kasım gibi yoğun alışveriş dönemlerinde, doğru hedef kitleye erişilebilmesi için markalara yalnızca kısa vadeli satış değil, uzun vadeli marka bilinirliği ve müşteri sadakati kazanma fırsatı sunuyoruz. Bu kapsamda hedefimiz, iş ortaklarımızın büyüme yolculuğuna veriye dayalı, yenilikçi ve etkin çözümlerle eşlik etmek.”