egirişim Summit 2024 video serimizin yeni konukları; geçtiğimiz yıl hayata veda eden ve bugün içeriğini hazırlarken içimizin derinden cız ettiği sevgili Merve Bahar, DOMiNO Ventures yönetici ortağı Mustafa Kopuk, TechOne VC yönetici ortağı Yiğit Arslan ve Weplay Ventures yönetici ortağı Burak Yılmaz, VC’lerin gözünden girişimcileri yorumladı.
Yaşam simülasyonu oyunu inZOI, Steam’da 1 milyon satışa ulaştı
inZOI adlı yaşam simülasyon oyununun Steam üzerinde dünya çapında Erken Erişim’e açılmasından yalnızca bir hafta sonra, 1 milyondan fazla satış yaptığını duyurdu. Bu, KRAFTON tarafından yayınlanan bir oyunun şimdiye kadar ulaştığı en hızlı satış rakamı olma özelliği taşıyor.
inZOI, 28 Mart 2025’te küresel PC oyun platformu Steam üzerinde Erken Erişim’e çıktı. Oyun lansmandan bir gün önce platformun En Çok İstek Listesi’ne Eklenen Oyunlar arasında 1 numaraya yerleşirken çıkışından sadece 40 dakika sonra ise Dünya Çapında En Çok Satanlar Listesi’nde (satış gelirine göre) 1 numaraya yükseldi. inZOI, Kuzey Amerika ve Asya’yı da kapsayan bölgelerde satış sıralamalarında ilk sıralarda yer almaya devam ediyor.
inZOI, satış başarısının ötesinde farklı açılardan da oyuncular tarafından beğeniyle karşılandı. 4 Nisan itibarıyla Steam incelemelerinde %83 oranında olumlu puanlama görülürken oyun, ‘Çok Olumlu’ ratingine ulaştı. inZOI ayrıca Twitch’te 175.000 eş zamanlı izleyiciye ulaşarak Oyun Kategorisi’nde 3. sıraya yerleşti. inZOI’nin oyun içi UGC (Kullanıcı Tarafından Oluşturulan İçerik) paylaşım platformu olan “Canvas”, oyuncu topluluğundan büyük ilgi gördü ve lansman gününde 470.000’den fazla yüklenen içerikle 1,2 milyondan fazla oyuncuya ulaştı.
inZOI’nin çıkışı öncesinde KRAFTON, dünya çapındaki büyük oyun fuarlarına katılarak, uluslararası içerik üreticileriyle iş birlikleri kurarak ve oyuncu topluluğuyla aktif olarak iletişimde kalarak oyuna dikkat çekti. Özellikle çevrimiçi gerçekleştirilen inZOI Global Showcase ve oyunun demo sürümü büyük ilgi gördü; önde gelen oyun medyası ve mecraları da oyunla ilgili güncellemelerden okurlarını düzenli olarak haberdar ederek beklentiyi daha da artırdı.
KRAFTON’un inZOI ile ilgili bilgileri yayınlama konusundaki adım adım yaklaşımı ve oyuncu dostu iletişim stratejisi, oyuncu topluluğuyla oyun arasında güvene dayanan olumlu bir temel oluşturmaya yardımcı oldu.
CEO CH Kim, demecinde; “inZOI’yi Erken Erişim’e çıkararak dünya çapındaki oyuncuların beğenisine sunmaktan dolayı mutlu ve heyecanlıyız” dedi ve ekledi, “Oyuncularla aktif olarak iletişim kurmaya ve inZOI’yi KRAFTON’un uzun vadeli franchise IP’si olarak geliştirmeye devam edeceğiz.” dedi.
Oyunun gelecekteki güncellemeleri, mod desteği ve yeni şehirler de dahil olmak üzere yeni içerikler sunacak ve tüm güncellemeler ve DLC’ler tam sürüme kadar ücretsiz sağlanacak.
Yeni nesil İK yönetimi platformu idenfit, Hollanda pazarına açıldı
Yapay zekanın iş süreçlerini dönüştürdüğü ve teknolojinin mevcut çalışma biçimlerini yeniden şekillendirdiği bir dönemin koşullarından insan kaynakları (İK) ve işgücü yönetimi birimleri de doğrudan etkilendi.
Gartner tarafından yürütülen bir araştırmada, teknolojinin İK yöneticileri için en önemli yatırım önceliği olmaya devam ettiğini ortaya koyarken, 360 derece İK ve işgücü yönetimi çözümleri sunan idenfit, geliştirdiği yenilikçi İK teknolojilerini sınırların ötesine taşımak için ilk Avrupa ofisini Hollanda’da açtı.
Konuyla ilgili değerlendirmelerini paylaşan idenfit Kurucu ve CEO’su Nazım Onur Bayındır;
“Tüm insan kaynakları ve işgücü yönetimi süreçlerini tek bir platformda toplayan idenfit olarak, küreselleşme stratejimize Hollanda’da açtığımız ilk Avrupa ofisimizle hız veriyoruz. Türkiye’de geliştirilen inovatif insan kaynakları ve işgücü yönetimi teknolojileri, Avrupa’daki şirketlerle de buluşacak.”
İK liderleri “teknoloji şart” diyor
Gartner tarafından yürütülen araştırmada, üç İK yöneticisinden ikisinin, teknolojiye yaklaşımı iyileştirmek için harekete geçilmezse işlevlerini yitireceklerini düşündüğü görüldü. Küresel verilere göre 2024’te iki şirketten birinin İK teknolojisi bütçesini artırdığını hatırlatan Nazım Onur Bayındır;
“İK yönetimi, işe alımdan yetenek kazanımına, puantaj takibinden performans yönetimine, özlük yönetiminden bordro yönetimine uzanan çok boyutlu bir kavram. idenfit olarak geliştirdiğimiz teknolojiler, yasal uyumun ön planda olduğu, işletmeler için stratejik önem taşıyan bu birimin zaman ve enerji gerektiren iş süreçlerini otomatikleştirerek hem insan kaynakları ekiplerinin verimliliğini artırıyor hem de çalışan memnuniyetine katkıda bulunuyor. Kapsamlı ürün ve özellik setiyle idenfit İK yazılımı, perakende, turizm, dağıtım ve lojistik, enerji, eğitim gibi farklı sektörlerin insan kaynağı ve işgücü yönetimi ihtiyaçlarına yanıt veriyor.”
İlk Avrupa ofisini Hollanda’da açtı
2020’den bu yana Türkiye’de faaliyet gösteren idenfit’in insan kaynakları yönetimine getirdiği bütünsel yaklaşımı Avrupa’ya da taşımak istediğini vurgulayan Nazım Onur Bayındır;
“Bu kapsamda çalışan verilerini güvenli ve şeffaf bir şekilde, dijital ortamda koruma altına alan, kullanıcı dostu mobil uygulamasıyla uzaktan çalışma modellerine de kolayca uyum sağlayan idenfit’in küreselleşme yolculuğundaki ilk büyük adımı, Hollanda ofisiyle atıyoruz. Avrupa’daki genişleme stratejimiz kapsamında, bölgedeki şirketlere daha yakın olmak ve yerel iş dünyasına özel çözümler sunmak için 3 Mart’ta Hollanda’da resmen faaliyetlerimize başladık. Avrupa pazarına girişimiz, idenfit’in küresel büyüme hedefleri doğrultusunda attığı stratejik bir adım. idenfit olarak, bulut tabanlı insan kaynakları ve işgücü yönetimi yazılımımızla iş süreçlerini daha verimli, akılllı, hızlı ve kullanıcı dostu hale getirmek için çalışıyoruz. Hollanda ofisimiz aracılığıyla Avrupa’daki diğer ülkeler ve şirketler artık idenfit’in gelişmiş İK çözümlerine daha kolay erişebilecek.”
TEKNOFEST Girişim Programı’nın 4. dönemine seçilen 5 girişim
İlk kez 2022 yılında hayata geçirilen TEKNOFEST Girişim Programı, geride kalan üç dönemde 46 girişime toplam 9.6 milyon TL’lik maddi destek sağladı.
Yeni dönemle birlikte girişimcilere; eğitimden mentorluk hizmetine, ofis ve prototipleme atölyelerinden yatırımcı görüşmelerine kadar 11 farklı alanda kapsamlı destek sunuluyor. Programı başarıyla tamamlayan girişimciler ise 800 bin TL’ye kadar hisseye dönüştürülebilir yatırım desteği almaya hak kazanıyor.
Milli Teknoloji Hamlesi doğrultusunda genç girişimcilere yol gösteren T3 Girişim Merkezi, Girişim Programı aracılığıyla girişimlerin ulusal sınırları aşarak dünyada söz sahibi olmasına zemin hazırlıyor.
TEKNOFEST Girişim Programı’nda 4. dönem vizyonerleri sahneye çıkıyor
Milli Teknoloji Hamlesi vizyonuyla girişimcilik ekosistemini güçlendirmeye devam eden TEKNOFEST Girişim Programı, 4. döneminde desteklenecek yenilikçi girişimleri açıkladı. Tarımdan otomotive, sürdürülebilirlikten mobiliteye kadar farklı alanlarda çığır açan çözümler sunan bu girişimler, teknolojiyi sadece üretmenin ötesine taşıyarak toplumsal faydaya dönüştürüyor. Türkiye’nin dört bir yanından çıkan bu fikirler ise, ulusal ve uluslararası ölçekte etki yaratma potansiyeliyle dikkat çekiyor.
Agrovech: Tarım ve sanayide sürdürülebilirliği önceliklendirerek; yapay zeka destekli drone, uydu ve IoT teknolojileriyle geniş arazilerin akıllı, verimli ve bütüncül bir şekilde izlenmesini mümkün kılıyor.
Newky: Araç anahtarları, elektronik kontrol üniteleri ve bağlantılı araç sistemlerini hedef alan tehditlere karşı proaktif ve gerçek zamanlı koruma sağlayan Newky, yeni nesil bir otomotiv siber güvenlik çözümü sunuyor.
Vignetim: Avrupa’daki dijital vinyet ve otoyol geçiş sistemlerini tek çatı altında toplayarak, sınır ötesi seyahatleri kolaylaştıran ve ölçeklenebilir yapısıyla mobiliteye yeni bir soluk getiren yenilikçi bir platform geliştiriyor.
Wastespresso: Kahve posalarını geri dönüştürerek yüksek katma değerli biyo-kompozit malzemelere dönüştüren Wastespresso, plastik kullanımını azaltırken karbon emisyonlarını da %30’a varan oranda düşüren ölçeklenebilir bir sürdürülebilirlik çözümü sunuyor.
Yanhak: Şirketlerin çalışanlarına sunduğu yan hakları tek bir dijital platformda bir araya getirerek, en uygun fiyatlarla erişim imkânı sağlayan ve çalışan bağlılığını güçlendiren yenilikçi bir insan kaynakları çözümü oluşturuyor.
En çok tercih edilen online ingilizce platformları
İngilizce öğrenmek isteyenler için çevrimiçi platformlar esneklik ve erişilebilirlik açısından önemli avantajlar sunuyor. Bu avantajları keşfetmek ve online yollar ile İngilizce öğrenmeyi hedefleyen kişiler popüler uygulamalara yöneliyor.
Aranızda online İngilizce uygulamaları ve platformları arayışına girenleriniz varsa bu yazıda en çok tercih edilen online İngilizce platformlarından; Flalingo, Cambly, Open English ve Preply‘yi detaylı bir şekilde inceleyeceğiz.
Değerlendirmelerimizde kullanıcı yorumları, Trustpilot puanları ve platformların sunduğu özellikleri dikkate alacağız.
Flalingo
Flalingo özellikle Türk kullanıcılar için geliştirilmiş yerli bir online İngilizce eğitim platformudur. Yapay zeka destekli interaktif dersleri ve kişiselleştirilmiş eğitim çözümleriyle dikkat çekiyor. Kullanıcılar seviyelerine ve hedeflerine uygun ders planları oluşturabilirler. Trustpilot üzerinde 5 üzerinden 4.8 gibi yüksek bir puana sahip olan Flalingo, kullanıcı memnuniyeti açısından son dönemlerde öne çıkıyor.
Avantajları
- Kişiselleştirilmiş Eğitim: Yapay zeka destekli derslerle bireysel ihtiyaçlara uygun öğrenim imkanı.
- Esnek Ders Planlaması: Kullanıcılar kendi programlarına göre ders saatlerini ayarlayabilirler.
- Uygun Fiyatlandırma: Uzun süreli paketlerde avantajlı fiyat seçenekleri sunar.
Dezavantajları
- Sınırlı Uluslararası Yaygınlık: Daha çok Türkiye pazarına odaklandığı için uluslararası kullanıcılar için sınırlı erişim olabilir.
Cambly
Cambly ana dili İngilizce olan eğitmenlerle birebir canlı konuşma pratiği yapma imkanı sunan popüler bir platformdur. 24 saat erişim sağlayarak kullanıcıların istedikleri zaman ders almasına olanak tanır. Flalingo’ya oranla Cambly’nin Truspilot puanlarının oldukça düşük olduğu görülüyor. Trustpilot üzerinde 5 üzerinden 2.2 gibi düşük bir puana sahip olması kullanıcı memnuniyeti konusunda bazı soru işaretleri yaratıyor.
Avantajları
- Esnek Ders Saatleri: Günün her saati erişim imkanı.
- Ana Dili İngilizce Olan Eğitmenler: Doğrudan native speaker’larla pratik yapma fırsatı.
Dezavantajları
- Yüksek Fiyatlandırma: Diğer platformlara göre daha yüksek maliyetli olabilir.
- Sınırlı Ders İçeriği: Daha çok konuşma pratiğine odaklandığı için yazma ve okuma becerileri için yeterli materyal sunmayabilir.
- Düşük Kullanıcı Memnuniyeti: Trustpilot puanının düşük olması hizmet kalitesi konusunda endişelere yol açabilir.
Open English
Open English ise özellikle Latin Amerika ve İspanyolca konuşan ülkelerde popüler olan bir platform olarak biliniyor. Türkiye pazarında da oldukça yüksek bir kullanıcı sayısına sahiptir. Küçük gruplar halinde yapılan canlı dersler ve kapsamlı bir müfredat sunuyor. Trustpilot üzerinde 5 üzerinden 3.9 puana sahip olan Open English genel olarak olumlu geri bildirimler alıyor.
Avantajları
- Grup Dersleri: Diğer öğrencilerle birlikte öğrenme imkanı.
- Kapsamlı Müfredat: Kelime bilgisi, gramer ve dinleme becerilerini geliştirmek için ek materyaller.
Dezavantajları
- Birebir Ders Eksikliği: Bireysel derslerde esneklik sağlamayabilir.
- Fiyatlandırma Şeffaflığı: Fiyat bilgilerine erişim sınırlı olup genellikle telefonla iletişim gerektirir.
Preply
İncelediğimiz son platform olan Preply, kullanıcıların kendi eğitmenlerini seçerek birebir ders alabilecekleri global bir uygulamadır. Geniş bir eğitmen havuzu sunarak farklı bütçe ve ihtiyaçlara hitap ediyor. Trustpilot üzerinde 5 üzerinden 4.1 puana sahip olan Preply kullanıcılar arasında genel olarak olumlu bir izlenim bırakıyor.
Avantajları
Eğitmen Seçimi: Kullanıcılar kendi ihtiyaç ve bütçelerine uygun eğitmenleri seçebilirler.
Esnek Ders Planlaması: Ders saatleri öğrenci ve eğitmen arasında karşılıklı olarak belirlenir.
Dezavantajları
- Eğitmen Kalitesinde Değişkenlik: Eğitmenlerin deneyim ve öğretim kalitesi farklılık gösterebilir.
- Fiyat Dalgalanması: Eğitmenlerin belirlediği ücretler geniş bir aralıkta olabilir. Bu da bütçe planlamasını zorlaştırabilir.
Online İngilizce öğrenme platformları arasında seçim yaparken bireysel ihtiyaçlar, öğrenme hedefleri ve bütçe dikkate alınmalıdır.
Flalingo yüksek kullanıcı memnuniyeti ve kişiselleştirilmiş eğitim yaklaşımıyla öne çıkarken; Cambly esnek ders saatleri ve anadili İngilizce olan eğitmenleriyle dikkat çekiyor. Open English grup dersleri ve kapsamlı müfredatıyla tercih edilirken; Preply ise geniş eğitmen havuzuyla birebir ders almak isteyenler için uygun bir seçenek sunuyor.
TikTok, 8 Mayıs’ta Instagram rakibi olan TikTok Notes uygulamasını kapatıyor
TikTok, TikTok Notes kullanıcılarına uygulamanın kapatılacağını bildirerek, onları ByteDance’e ait olan Lemon8 uygulamasına yönlendiriyor.
TikTok sözcüsü, yaptığı bir açıklamada, “TikTok deneyimini tamamlamak ve geliştirmek amacıyla, topluluğumuzun fotoğraf içeriklerini paylaşabileceği özel bir alan oluşturma çalışmalarımızı Lemon8 ile sürdürüyoruz” dedi.
TikTok, TikTok Notes’u kapatma kararına dair belirli bir neden belirtmese de, uygulamanın yeterince benimsenmediği ve bu nedenle Lemon8’e odaklanılmasının tercih edildiği düşünülüyor. Aralık 2024 itibarıyla Lemon8‘in dünya genelinde yaklaşık 12.5 milyon aylık aktif kullanıcısı bulunuyordu.
Kullanıcılara gönderilen bir bildiride, TikTok, uygulamanın kapatılmasının “hafife alınarak alınmadığını” belirtti. TikTok, kullanıcılara TikTok Notes verilerini indirip kaydetmelerini ve “yaratıcılıklarını Lemon8’de paylaşmaya devam etmelerini” öneriyor.
TikTok; “Lemon8, TikTok Notes’a benzer bir deneyim sunan ‘daha da fazla özellik’ içeren bir yaşam tarzı uygulamasıdır” açıklamasını yaptı.
Lemon8, 2020 yılında Japonya’da kuruldu ve daha sonra ABD, Güneydoğu Asya pazarlarında büyüdü. Uygulama, kullanıcıların slayt gösterileri ve fotoğraf koleksiyonları paylaşmasına ve “Takip Edilenler” ve “Sizin İçin” akışları aracılığıyla içeriklere göz atmasına olanak tanıyor. Lemon8, kullanıcılara yaratıcı araçlar, filtreler, efektler, çıkartmalar, metin şablonları ve daha fazlasını sunuyor.
TikTok, Lemon8’i TikTok Notes’a bir alternatif olarak sunarken, ByteDance da potansiyel bir ABD yasağı karşısında uygulamayı TikTok’un bir alternatifi olarak konumlandırmaya çalışıyordu. Geçen Kasım ayında, kullanıcıların TikTok hesaplarıyla doğrudan Lemon8’e erişmeleri mümkün hale getirildi ve kullanıcıların uygulamalar arasında fotoğraf içeriklerini çapraz paylaşma yeteneği yayına alındı. Bu hamle, ByteDance’in içerik oluşturucuları, TikTok’un olası bir yasaklanması durumunda ayrı bir kayıt yaptırmalarına gerek kalmadan yeni platforma taşımak istemesi olarak görüldü.
Galaksiya’nın spin-off’u Time Reactor, 2 milyon dolar değerleme üzerinden yatırım aldı
Yapay zeka, sanayi sektöründe büyük bir dönüşüm yaratıyor. Üretim hatlarından ve makinelerden gelen zaman serisi bazlı veriler yapay zeka ile analiz edilerek, olası arızalar önceden tespit ediliyor ve üretim süreçleri daha verimli hale getiriliyor. Dolayısıyla bu alana yapılan yatırımlar da hız kesmeden devam ediyor.
Bu dönüşümün önemli oyuncularından biri olan Time Reactor, Siskon Endüstriyel Otomasyon ve Yazılım’dan 2 milyon dolar değerleme ile yatırım aldı.
Bu yatırımla birlikte Time Reactor’ün kestirimci bakım ve kestirimci kalite alanlarındaki çözümlerini daha geniş bir sanayi ekosistemine ulaştırması ve hem Türkiye’de hem de global pazarda daha güçlü bir konuma gelmesi hedefleniyor. Bununla birlikte, endüstride yapay zeka destekli veri analitiği çözümlerinin yaygınlaştırılması, üretim süreçlerinde verimliliğin artırılması, hata oranlarının düşürülmesi ve sanayi işletmelerinin kestirimci bakım teknolojilerine erişiminin kolaylaştırılması amaçlanıyor.
Halaç: “Time Reactor dönüşümün öncülerinden biri olacak”
Time Reactor’ün yolculuğu hakkında bilgiler veren Time Reactor CTO’su Tayfun Gökmen Halaç verdiği demeçte;
“Finans, üretim ve enerji gibi alanlarda kullanılan zaman serisi verilerinin özel yapay zeka çözümlerine duyduğu ihtiyacı görerek iki yıl önce çalışmalara başladık ve TÜBİTAK destekli bir projeyle derin sinir ağları üretebilen bir yapay zeka geliştirdik. Araştırma sürecinde elde ettiğimiz başarıların birçok akademik çalışmadan daha ileri seviyede olduğunu görünce bu teknolojiyi ayrı bir ürüne dönüştürme ve bir spin-off olarak konumlandırma kararı aldık. Görüntü ve metin tabanlı yapay zeka çözümlerinde yaşanan yapay zeka devrimi, yakında zaman serisi verilerinde de gerçekleşecek ve Time Reactor bu dönüşümün öncülerinden biri olacak. Time Reactor, üretim süreçlerinde anomali tespiti ve geleceğe yönelik tahminleme yapabilen bir yapay zeka platformudur. Zaman serisi bazlı verileri işleyerek sanayi tesisleri, üretim bantları ve otomasyon sistemlerinde verimlilik ve optimizasyon sağlar. Yapay zeka uzmanına duyulan ihtiyacı azaltarak şirketlerin daha hızlı ve etkin çözümler üretmesine olanak tanır. Siskon’un bu yatırımı da hem Time Reactor’ün gelişimine hem de yapay zekanın sanayideki etkisinin artmasına önemli katkı sağlayacaktır.”
Ekinci: “Türkiye’nin endüstriyel dönüşüm yolculuğu için önemli bir adım”
Siskon ile yapılan iş birliğini değerlendiren Galaksiya Bilişim Teknolojileri Kurucu Ortağı Erdem Eser Ekinci ise demecinde;
“Üretken yapay zekanın (Generative AI’ın) sunduğu son teknoloji imkânlarıyla, makineleri yalnızca veri üreten sistemler olmaktan çıkarıp, geçmişi anlayarak geleceğe dair iç görü sağlayan otonom varlıklara dönüştürmek artık mümkün. Sanayide verimlilik ve süreç optimizasyonu da günümüz endüstrisinin en kritik konularından biri. Biz de Time Reactor ile üretim süreçlerinde büyük veri analitiği ve yapay zeka teknolojilerini kullanarak, işletmelere öngörülebilirlik kazandırıyoruz. Siskon’un yatırımı, bu teknolojilerin daha geniş ölçekte benimsenmesini sağlarken, yerli yapay zeka çözümlerinin sanayi ekosistemine entegrasyonunu hızlandıracaktır. Bu iş birliğiyle Türkiye’nin endüstriyel dönüşüm yolculuğu için önemli bir adım attığımızı düşünüyoruz.”
Yerli teknoloji şirketi YEO Teknoloji ile Enerjisa Üretim, 6.9 milyon dolarlık iş birliği yaptı
Yenilenebilir enerji ve mühendislik alanında küresel oyuncularla güçlü iş birlikleri gerçekleştiren YEO Teknoloji, Türkiye’de Enerjisa Üretim‘in rüzgar enerjisi santrali yatırımlarındaki en önemli iş ortaklarından biri olma konumunu güçlendiriyor.
YEO Teknoloji, Enerjisa Üretim’in 11 türbinden oluşacak 46,2 MW gücündeki Aydın Dampınar Rüzgar Enerji Santrali yatırımının elektrifikasyon, otomasyon ve enerji iletim hattı işlerini üstlendiğini açıkladı. Toplam 6.9 milyon dolar değerindeki iki ayrı sözleşmeyle birlikte inşa edilecek santral, yılda 119.898 tonluk karbon salımını engelleyecek.
Enerjisa Üretim ile gerçekleştirilen anlaşma, YEO Teknoloji’nin rüzgar enerjisi projelerindeki uzmanlığını ve mühendislik gücünü bir kez daha kanıtladı. YEO Teknoloji, elektrifikasyon, otomasyon, enerji iletim hattı tasarımı, mühendislik, tedarik, montaj, test ve devreye alma süreçlerinin tamamını üstlenerek projeye uçtan uca çözüm sağlayıcı olarak katkı sunacak.
YEO Teknoloji CEO’su Tolunay Yıldız iş birliğiyle ilgili verdiği demeçte;
“Türkiye’nin yenilenebilir enerji dönüşümüne mühendislik gücümüzle katkı sağlamaya devam ediyoruz. Enerjisa Üretim’in rüzgar projelerindeki en büyük iş ortaklarından biri olmaktan mutluluk duyuyoruz. Hedefimiz, yenilenebilir enerji alanındaki uzmanlığımızı Türkiye ve küresel pazarlarda yeni projelerle sürdürmek.”
Gelişmiş enerji depolama çözümlerinden, elektrik şebekelerine, yüksek gerilim trafo merkezleri, yenilenebilir enerji santralleri, endüstriyel tesislerin enerji dönüşümünden hidrojene kadar farklı alanlarda projeler yürüten YEO Teknoloji, 3 kıtada ve 30’dan fazla ülkede 400’den fazla proje tamamladı.
YEO Teknoloji, dekarbonizasyon, desantralizasyon ve dijitalizasyon odaklı çalışmalarıyla daha yaşanabilir bir dünya için ‘Bizce mümkün’ sloganıyla büyümeye devam ediyor.
Yerli derin teknoloji girişimi Smart City and Partners, Helsinki üzerinden Avrupa’ya açılıyor
Aşırı hava olayları, biyoçeşitlilik kaybı ve ekosistem çöküşü gibi çevresel riskler, Dünya Ekonomik Forumu tarafından yayımlanan 2025 Küresel Riskler Raporu’nun 10 yıllık dönemde ilk sıraya koyduğu en önemli riskler olarak öne çıktı. Ekosistem dengelerini bozarken şirketleri de milyarlarca dolarlık kayıplarla karşı karşıya bırakan risklerin yükselişi, yapay zeka destekli çevresel risk yönetimi çözümlerini kritik hale getirdi.
Yapay zeka destekli uzaktan algılama teknolojilerini kullanan EyeOnBlue ürünüyle coğrafi ve çevresel riskleri analiz ederek erken uyarılar oluşturan Smart City and Partners, Türkiye’nin sayılı derin teknoloji (deeptech) girişimlerinden biri olarak yurt dışı genişleme planlarını paylaştı.
Finlandiya hükümeti tarafından ülkeye davet edildiklerini söyleyen SCP Kurucusu Anıl Sevinç verdiği demeçte;
“Daha önce Çanakkale ve Tekirdağ’daki orman yangınlarını dört gün önceden tahmin ederek yetkililerle işbirliği yaptık. Ankara’da meydana gelen yoğun yağışları analiz ederek, nisan ve temmuz aylarında yaşanan sellerin aylar öncesinden tahmin edilebilmesini sağladık. Maden sahalarındaki kayma ve göçme risklerini düzenli olarak izleyerek, potansiyel tehlikeleri önceden belirliyoruz. Yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olan sekiz gölümüzü sürekli olarak izleyen yapay zeka destekli sistemimizin yanı sıra, Ocak ayı itibarıyla Marmara Denizi’nde müsilaj oluşumunu takip eden bir gözlem mekanizması devreye alacağız.” dedi.
Yapay zeka desteğiyle afet risklerini yönetiyor
Yapay zeka ve uzaktan algılama (remote sensing) teknolojilerini birleştiren, teknolojilerle verileri milimetre hassasiyetinde analiz edebildiklerini belirten Anıl Sevinç;
“EyeOnBlue adını verdiğimiz ürünümüz, aracı yapay zeka (Agentic AI), InSAR (Interferometric Synthetic Aperture Radar) ve optik uydu görüntüleme teknolojilerini kullanıyor. Coğrafi ve çevresel riskler başta olmak üzere, pek çok parametreyle 30 yıla kadar uzanan tarihsel verileri inceliyor. İleriye dönük tahminlemeyle afetleri önceden tahmin ediyor” dedi.
NATO Innovation Hackathon 2025 finalisti
Smart City&Partners’ın NATO Innovation Hackathon 2025’te 60’tan fazla ekip arasından ilk 10 finalistten biri olması başarısına da değinen Sevinç, “Projemiz HeliGuard AI, yapay zeka destekli karar destek sistemiyle savaş, afet bölgelerinde askeri ve kurtarma helikopterleri için güvenli iniş noktalarını tespit ederek hayat kurtarmayı hedefliyor” dedi.
KWORKS’24 Demo Day’de katılımcılarla buluştu
Smart City&Partners, Koç Üniversitesi Girişimcilik Araştırma Merkezi KWORKS’ün 2024 döneminde yürüttüğü hızlandırma programına seçilen 13 girişimden biri olarak konumlandı. 500’den fazla başvurunun yapıldığı, teknoloji girişimleri için özel olarak tasarlanan hızlandırma programlarıyla ticarileştirmeye değer görülen en iyi girişimlerden biri olarak, 7 Kasım’da gerçekleştirilen KWORKS’24 Demo Day’de potansiyel yatırımcılarla ve etkinlik katılımcılarıyla bir araya geldi.
Deeptech dikeyinde faaliyet gösteren sayılı Türkiye merkezli girişimden biri olan Smart City&Partners’ın Kurucusu Anıl Sevinç;
“Özellikle uydu ve uzay teknolojilerini kullanarak pek çok riskin önüne geçmek mümkün. KWORKS’24 Demo Day sahnesinde bu bakış açımızı, Ankara’dan Finlandiya’ya uzanan serüvenimizi ve derin teknolojiyi ticarileştiren SaaS modelimizi ayrıntılarıyla paylaşma fırsatı bulduk. Smart City&Partners olarak bugüne dek kendi özkaynaklarımızla geldik. Büyümemizi desteklemek üzere yatırım almayı hedefliyoruz.”
Helsinki’den Avrupa’ya açılacak
Smart City&Partners olarak Finlandiya hükümeti tarafından stratejik teknoloji geliştirdikleri için pazara davet edildiklerini söyleyen Anıl Sevinç;
“Bu kapsamda Helsinki ofisimizi açıyoruz. 2025 itibarıyla Avrupa başta olmak üzere küresel pazarda büyümeyi hedefliyoruz. Hâlihazırda City of Helsinki, Espoo ve Vantaa belediyeleriyle konsept kanıtı (Proof of Concept | PoC) çalışmaları yürütüyor, Avrupa Birliği projeleri ve Galileo gibi inisiyatiflerle işbirliği yaparak uluslararası ağımızı genişletmek istiyoruz. Yapay zeka tabanlı otonom risk analiz sistemimizi birkaç adım ileri taşımak için yürüttüğümüz Ar-Ge projemiz ve Avrupa pazarında attığımız genişleme adımlarıyla 2026’ya kadar afet yönetimi çözümlerinde küresel pazar lideri olma hedefiyle, daha güvenli ve sürdürülebilir bir gelecek için çalışıyoruz.”
21 yıllık hikayenin sonu: Güler Sabancı, Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanlığı görevini bırakıyor
Merhum Sakıp Sabancı’nın vefatının ardından Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanlığı’nı devralan, 21 yıllık süreçte Holding’in stratejik yapılanması ve dünya ölçeğindeki büyük başarılarına liderlik eden Güler Sabancı, 27 Mart’taki Genel Kurul’da son kez Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı unvanıyla hissedarlarla bir araya gelecek.
Sabancı Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanlığı, Sabancı Üniversitesi Kurucu Mütevelli Heyeti Başkanlığı ve Sakıp Sabancı Müzesi Yönetim Kurulu Başkanlığı görevlerine devam edecek Güler Sabancı, filantropi, eğitim ve sanat alanında yapacağı öncü çalışmalarla, Türkiye’nin çağdaşlaşma yolculuğuna ve toplumsal kalkınmasına destek olmayı sürdürecek.
“Birçok görevi başarı ile tamamlamış olmanın verdiği iç huzuru ile yönetim kurulu başkanlığı görevini bırakıyorum.”
Güler Sabancı, konuyla ilgili yayımladığı mesajında şu ifadeleri kullandı:
“Bugün Topluluğumuz, güçlü finansal yapısı, yeniliğe ve teknolojiye açık kültürü, üstün insan kaynakları, kurumsallaşmada öncü yönetim sistemleri ve örnek iş ahlâkı; dolayısıyla yüksek itibarı ile yeni bir döneme hazırdır. Başta Sakıp Bey olmak üzere Sabancı Kardeşler ile başlayan 47 yıllık çalışma hayatım için, miras bırakan, hayatta olan ve olmayan tüm büyüklerimi minnet ve şükranla anıyorum. 21 yılı Yönetim Kurulu Başkanı olarak, Yönetim Kurulu Üyelerimiz, yönetim ekibimiz ve Sabancılı çalışma arkadaşlarımla, hep beraber Topluluğumuzu ülkemizde ve yurt dışında önemli bir seviyeye getirmiş; birçok görevi başarıyla tamamlamış ve Topluluğumuzun itibarını hak ettiği şekilde temsil etmiş olmanın verdiği iç huzuru ile Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanlığı görevini bırakıyorum.”
“Başkanlık görevine, yönetim kurulu üyesi Hayri Çulhacı önerilecek”
Sabancı Holding’in yeni Yönetim Kurulu, 27 Mart 2025 tarihinde düzenlenecek Genel Kurul’da seçilecek. Yeni Yönetim Kurulu’nun görev dağılımı kapsamında, Başkanlık görevine, halen Yönetim Kurulu Üyesi olarak görev yapan Hayri Çulhacı’nın önerilmesi planlanmaktadır. Hayri Çulhacı 35 yıldır Sabancı Topluluğu’nda bulunmakta olup, Sabancı Holding’de Yürütme Kurulu Üyeliği, Akbank Yönetim Kurulu Başkan Vekilliği ile Sabancı Holding ve İştiraklerinde Yönetim Kurulu Üyelikleri yapmıştır.