Ana Sayfa Blog Sayfa 112

Agra Fintech, 18 milyon dolar değerleme üzerinden Re-Pie Katılım Karma GSYF’den yatırım aldı

Bankacılık sektörünün en hızlı gelişen ve büyüyen segmenti olan finansal teknolojiler alanında faaliyet gösteren Agra Fintech, yatırımcısının Vakıf Katılım olduğu Re-Pie Katılım Karma Girişim Sermayesi Yatırım Fonu’ndan 18 milyon dolar değerleme üzerinden yatırım aldı.

Mali verilerin analiz edilmesini sağlayarak kredi tahsis, pazarlama, risk ve analitik gibi departmanlara bilgi akışı sağlayan yeni çözümü CreditBarometer ve şirketlerin finansal ihtiyaçlarını tek bir noktadan çözmesini sağlayan FinBind adlı ürünleri ile fintech sektöründe ürünler geliştiren Agra Fintech, bu yatırım ile yeni ürün geliştirme ve globalleşme konularında kendi açısından önemli bir adım atmış oldu.

Yeni yatırımla büyümeye odaklanacak

Vakıf Katılım Genel Müdür Vekili Ahmet Ocak, Re-Pie Portföy Yönetimi A.Ş. Katılım Karma Girişim Sermayesi Yatırım Fonu tarafından ilk yatırımın Agra Fintech’e yapılmasına ilişkin olarak verdiği demeçte;

“Agra Fintech, finansal kuruluşların mali veriler üzerinden yaptıkları her türlü analiz için çözüm sunan bir fintek şirketidir. Agra Fintech, yenilikçi ürünleri ile yüksek katma değerli birçok çözümü bankaların tahsis ve pazarlama departmanlarının kullanımına sunmaktadır. Bununla birlikte iş dünyasının doğru zamanda veriye dayalı doğru finansal ürünlere hızlıca ulaşmasını sağlayacak ekosistemin de temellerini atmaktadır. Vakıf Katılım olarak Girişim Sermayesi Yatırım Fonu’ndan yapılacak yatırım ile hedefini yurt içinde pazar liderliğini pekiştirmek ve yurt dışında büyümek olarak belirleyen Agra Fintech’in hızına hız katacağını düşünüyoruz.”

Dijitalleşmenin yol açtığı büyük veriyi yönetmek ve etkin bir şekilde işlemek için veriye dayalı mali analizin hızlı ve verimli bir şekilde kullanıcıların hizmetine sunulması özellikle finans kuruluşları için büyük önem taşıyor.

Agra Fintech Kurucu Ortağı Taner Toraman ise verdiği demeçte;

“2024 yılında finansal kurumlarda canlıya alacağımız projelerimizle birlikte Türkiye’de verilen her 2 krediden birinin analiz edilmesinde payımız olacak. Mevcut ürünlerimizle klasik yöntemlerin daha önce yapamadığı analizleri saniyeler içerisinde tamamlayabiliyoruz. Vakıf Katılım’ın yatırımcısı olduğu Re-Pie Katılım Karma Girişim Sermayesi Yatırım Fonu’ndan aldığımız yatırımla mali veri analiz sistemimizi derin gömülü finans platformuna çevirerek yapacağımız iş birlikleriyle KOBİ’lerin kullanımına sunacağız.”

Agra Fintech Kurucu Ortağı Muharrem Uğurelli ise, verdiği demeçte;

“Aldığımız yatırım, şirketimizin inovasyon ve teknolojik gelişme odaklı vizyonunu ve finansal teknoloji alanında devrim niteliğindeki yenilikler üretme konusundaki kararlılığını ve öncü rolünü daha da pekiştirmek adına önemli bir dönüm noktasını işaret ediyor. Bu hamle, şirketimizin küresel pazarda etkinliğini artırma ve finansal teknoloji dünyasında geleceğin standartlarını belirleme vizyonunu destekliyor. Agra Fintech’i sektördeki dönüştürücü gücüyle öne çıkan bir lider konumuna taşıyarak, finansal teknoloji dünyasında daha vizyoner bir şekilde yol almayı hedefliyoruz. Şimdiye kadar iç kaynaklarımızla yatırım almadan büyümüştük, bundan sonrada globalleşme hedeflerimize destek verecek yatırımcıları hedeflerimize ortak etmeye çalışacağız.”

Yerli girişim Novus, Inveo Ventures liderliğinde 500 bin dolar yatırım aldı

Geliştirdiği NLP teknolojileriyle kullanıcılarına saniyeler içerisinde güncel, özgün ve doğrulanmış metinler sunan İstanbul ve Boston merkezli girişim Novus, liderliğini Inveo Ventures‘ın üstlendiği turda; Estonya merkezli Startup Wise Guys, ABD merkezli Venture Lane ve Aegan Ventures‘tan 500 bin dolar yatırım aldı.

Novus, aldığı yatırımla birlikte global açılım stratejilerini güçlendirecek, ekibini büyütecek ve yapay zekâ alanında önemli projeler geliştirecek. 2022 yılının Ağustos ayında MIT Sandbox ve Google for Startups programlarını başarıyla tamamlayarak hibe ve kredi desteği alan sayılı girişimlerden birisi olan Novus, son dönemlerin en önemli sektörlerinden birisi haline gelen yapay zekâ alanında öncü kurumlardan biri olmayı hedefliyor.

Asad: “Yapay zekâ devrimine sıfır noktasında tanık olan bir ekibiz”

Novus Kurucu Ortağı ve CEO’su Rıza Egehan Asad, yatırımla ilgili verdiği demeçte;

“Tüm dünyanın içinden geçtiği yapay zekâ devrimine sıfır noktasında tanık olmuş bir ekip olarak, sürecin bir parçası olmaktan dolayı çok heyecanlıyız. Geçtiğimiz süreçte 5 farklı kıtadan 30’dan fazla ülkeden kullanıcılar ve şirketler Novus’u kullanarak 300 milyonu aşkın kelime ürettiler, yüz binlerce kez bilgi doğrulaması yaptılar ve on binlerce kez kendilerine özel dil modelleri eğittiler. Novus olarak geliştirdiğimiz teknolojilerin oluşturduğu değer seviyesinden ötürü gururluyuz. Yerli bir girişim olarak attığımız adımlar gelecek dönemler için bizlere daha büyük sorumluluklar yüklüyor. Yapay zekâ alanındaki bilgi birikimimizle alanın açık kaynak kodlu teknolojilerine katkımızı da en son geliştirdiğimiz ve tescili bize ait olan SEO odaklı dil modelimizle bir kez daha sunmaktan mutluluk duyuyoruz. Novus olarak ürettiğimiz dil modelleri arasına ilk Türkçe büyük dil modelini eklemeyi çok istiyoruz ve bu konuda çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Aldığımız yatırımla teknolojimizi ve değerlerimizi geliştirmeye devam ederken; Türkiye’nin ardından Avrupa ve ABD’de bilinirliği yüksek ve yapay zekâ araştırmalarına yön veren bir şirket konumunda olmak istiyoruz.”

Novus Kurucu Ortağı ve CRO’su Vorga Can ise;

“Türkiye’nin en bilinen yapay zekâ şirketi olma yolunda emin adımlarla ilerliyoruz. ABD’de yaptığımız çalışmalarımızla araştırma ve geliştirme kaslarımız oldukça güçlendi. Aldığımız yatırım ile pazarlama faaliyetlerimizi daha da güçlendirerek, B2B değer yaratma felsefemize uygun, teknolojimizin değerine yakışır bir süreç yürüteceğiz. Bu doğrultuda ilk adımımızı 2023’ün ikinci yarısı itibarıyla Türkiye’de BIST100 seviyesi şirketlere şirket içi (on-prem) yapay zekâ hizmeti vermeye başlayarak attık. Sektördeki rakiplerimizden farklı olarak KVKK ve GVKT’ye uygun şekilde şirket verilerini yapay zekâ modellerimizle buluşturuyoruz. Bankacılık, sigortacılık, imalat ve sağlık gibi sektörlerde büyük markalarla çalışıyoruz. Aylık tekrar eden (MRR) gelirimizdeki yüzde 300’lük artışı da bu sürecin bir yansıması olarak değerlendiriyoruz. Ülkemizin öncü ve lider markalarını yapay zekâ teknolojileriyle buluşturmak bize gurur veriyor. Bu inançla, önce Avrupa devamında ABD’de güçlü bir oyuncu olacağımıza inanıyorum.”

Inveo Ventures Genel Müdürü Haluk Nişli ise;

“Kurulduğumuz ilk günden bu yana belirli bir strateji dahilinde hareket etmeye ve Türkiye startup ekosistemi içerisinde yer alan tüm paydaşlara dokunmaya çalışıyoruz. Novus da bu süreç içerisinde tanıştığımız, özellikle yapay zekâ yatırım trendini yakalayabilmemize olanak tanıyan ve en önemlisi faaliyet gösterdiği sektörde öncü olabilecek bir potansiyeli olduğunu düşündüğümüz girişimlerden bir tanesiydi. Ekibi ve teknolojisiyle Inveo ekosistemine de değer yaratabileceğine inandığımız Novus, portföy girişimlerimizin sadece yerel pazarlarla kalmayıp global pazarlarda da ses getirici etki yaratması arzumuzu gösterebilecek nitelikte bir girişim.”

FLO, yerli girişim BlindLook’un Blind Friendly Place uygulamasını mağazalarına entegre ediyor

FLO, Türkiye’de ve dünyada bir ilk olan ve yerli girişim BlindLook tarafından geliştirilen ürün Blind Friendly Place uygulamasına dahil olarak Erişilebilir bir Dünya projesini bir adım daha ileriye taşıdı.

BlindLook’un hazırladığı sesli betimleme ve yapay zekâ teknolojisini mağazalara entegre eden proje sayesinde görme engelli bireyler FLO mağazalarını ziyaret etmek istediğinde mağaza içerisinde sesli yönlendirmeler alarak aradığı ürüne rahatlıkla ulaşabilecek. Görme engelli bireyler uygulama ile ürünün detaylı betimlemesini ve ayakkabı üzerindeki etiketleri dinleyebilecek. Proje kapsamında görme engelliler mağaza içinde özgürce hareket etmekten, ürünün özelliklerini dinlemeye kadar tüm alışveriş deneyimini özgürce kendi başlarına gerçekleştirebilecek. Bundan sonraki dönemde de kullanıcı geri bildirimleri ile deneyimi daha da pürüzsüz hale getirmeyi hedefleyen FLO, erişilebilir alışveriş deneyimini geliştirmek için çalışmalarına devam edecek.

FLO geçtiğimiz yıl flo.com.tr‘de BlindLook’un geliştirdiği sesli simülasyon teknolojisini kullanmaya başladı. FLO, Görme engelli müşterilerinin web sitesini rahat bir şekilde kullanabilmesini sağlarken, iletişim çalışmalarını da erişilebilir hale getirdi.

FLO ayrıca yine bir reklam filmini BlindLook ve Sesli Betimleme Derneği iş birliği görme engellilerin özel gereksinimlerine uygun şekilde yayına aldı. Uçtan uca erişilebilir bir deneyim geliştirmek isteyen FLO son olarak “Erişilebilir Bir Dünya” projesi kapsamında bu kez de dünyada ve Türkiye’de ilk olacak Blind Friendly Place uygulaması ile Türkiye’deki tüm FLO mağazalarını görme engelli bireyler için özgürce kullanılabilir bir hale getirmek için çalışmalarına başladı.

Daha erişilebilir bir dünya için gönüllü olan FLO, sektördeki öncü adımlarını hızlandırdı.
FLO CEO’su Yenal Gökyıldırım, verdiği demeçte;

“Türkiye’nin öncü ayakkabı şirketi olarak dayanıklı bir toplum için toplumsal sürdürülebilirlik çalışmalarımızı önceliklendiriyoruz. Kimseyi geride bırakmama yaklaşımıyla dezavantajlı gruplar için fırsat eşitliğini sağlayan yüksek etkili projelere yatırım yapıyoruz. Herkesin Ayakkabıcısı olma misyonumuz doğrultusunda adımlar atıyoruz. Sektörün dijital dönüşümüne liderlik eden bir perakende şirketi olarak teknoloji odaklı bir sosyal girişim olan BlindLook’u destekleyerek görme engelli bireyleri kapsayacak şekilde hizmet modelimizi geliştiriyoruz. E-ticaret sitemizin ardından FLO mağazalarımızda da artık görme engellilerin özel gereksinimlerine uygun kapsayıcı ve erişilebilir bir hizmet sağlamaya başladık. Biz bunu Türkiye’de ve dünyada ilk uygulayan perakende şirketiyiz. İstiyoruz ki tüm paydaşlarımız da adımlarını daha kapsayıcı bir alışveriş deneyimi için atsın. Erişilebilir bir dünya için tüm sektörel paydaşlarımızı adımlarımıza ortak olmaya davet ediyoruz.”

BlindLook kurucu ortakları Sadriye Görece ve Cihat Ersin Aydın verdikleri ortak demeçte ise;

“BlindLook olarak neredeyse tamamı görme odaklı bir hayatı, görme engelliler için ses odaklı bir yaşama dönüştürmeye çalışıyoruz. Herkesin özgür ve bağımsız bir şekilde eşit hizmet aldığı bir dünya hayal ediyoruz. Bu hayalimize ortak olan FLO’yla birlikte önce online alışveriş tarafını erişilebilir yaptık ve ardından Blind Friendly Place projemizi hayata geçirdik. Görme engelliler için erişilebilir FLO mağazalarında kapsayıcı ve özgür alışveriş deneyimini birlikte hayata geçirmek bizim için de büyük mutluluk. Fiziksel alışveriş deneyimini de kapsayıcılık çatısı altında görme engelliler için dönüştüren EyeBrand’imiz FLO’ya, tüm görme engelli camiası adına teşekkür ediyoruz. Görme engelli bireylerin tamamen eşit hizmet aldığı bir dünya için çalışmalarımıza hız kesmeden devam etmek istiyoruz.”

Ecomercek, Eczacıbaşı Momentum’dan 125 bin dolarlık ikinci yatırımını aldı

Eczacıbaşı Topluluğu’nun yenilikçi fikirlerin hayata geçmesini sağlamak amacıyla kurulan kurum içi girişimcilik programından doğan ve Şubat 2022’de ilk yatırımını alan Ecomercek, Eczacıbaşı Momentum’dan 125 bin dolarlık ikinci yatırımını aldı.

Bilinçli tüketimi odağına alan Ecomercek, günlük yaşamda kullanılan kozmetik, cilt bakımı, kişisel hijyen ve ev bakım ürünlerindeki her bir içeriği, bilimsel ve akademik veriler ışığında hem çevre hem sağlık etkilerine göre bütünsel bir yaklaşımla değerlendiren bir platform olarak, tüketim alışkanlıklarını dönüştürmek üzere çözümler sunuyor.

Eczacıbaşı Momentum, Eczacıbaşı Topluluğu’nun kurum içi girişimcilik programlarını desteklemeyi, yenilikçi çözümlerin gelişimine ve şirketleşen girişimlerin ölçeklenebilirliğe ulaşmasına destek olmayı hedefliyor.

Eczacıbaşı Momentum Yatırım Müdürü Berktuğ İncekaş, verdiği demeçte;

“Eczacıbaşı Momentum olarak, bu sene yeni ve devam yatırımları ile birlikte yedi yatırım gerçekleştirdik. Tüketim alışkanlıklarını dönüştüreceğine inandığımız Ecomercek girişimine olan desteğimiz, ikinci tur yatırımımızla da devam ediyor.”

Ecomercek Kurucusu Serpil Karadağ da, pazarda binlerce kozmetik, cilt bakımı, kişisel hijyen ve ev bakım ürünü bulunduğunu belirterek şunları söyledi:

“AB ve Türkiye Kozmetik Yönetmeliği’nin yanı sıra uluslararası bilimsel çalışmalar ve akademik yayınlardan elde edilen verilere dayanarak, uzman ekibimiz ve akademik iş birliklerimizle Türkçe dilinde bir platform ve uygulama geliştirdik. Web sitemizde (www.ecomercek.com) yaklaşık 35.000 farklı içerik hakkında bilgi bulabilir ve bu içerikleri barındıran binlerce ürünün detaylı analizine erişebilirsiniz. Ecomercek mobil uygulamamız Eylül ayında Android kullanıcıları için kullanıma sunuldu. Kasım ayında ise iOS platformu için yayınlanacak. Uygulama sayesinde ilgilendiğiniz ürünlerin içeriklerinin sağlık ve çevre üzerindeki etkilerini kolayca görebilirsiniz. Uygulamada, incelediğiniz ürünlerin tarihçesini bulabilir ve sosyal medya hesaplarımıza hızlıca erişebilirsiniz. Müşterilerimizin bilinçli seçimler yapabilmesi adına platformumuzu sürekli güncel tutuyor ve yeni özellikler ekliyoruz. Ecomercek uygulaması, doğru kozmetik ve cilt bakım ürünlerini seçmenizde size rehberlik edecektir.”

Finansal teknoloji odaklı kuluçka merkezi: Cube Ümraniye

Teknopark İstanbul’un finansal teknolojiler odaklı yeni hayata geçirdiği kuluçka merkezi Cube Ümraniye açıldı.

Teknopark İstanbul’un Türkiye’nin oyun, dijital sanat, simülasyon, artırılmış gerçeklik ve mobil uygulama tematik alanlarına sahip ilk uydu kuluçka merkezi Cube Beyoğlu’ndan sonra ikinci kuluçka merkezi olan Cube Ümraniye Kuluçka Merkezi de faaliyetlerine başlayacak. Cube Ümraniye’nin faaliyete geçmesi ile finansal teknoloji alanındaki girişim ve projelerin geliştirilmesinde yaşanan önemli bir boşluk doldurulmuş olacak.

İstanbul Finans Merkezi’nin kalbinde yer alıyor

Teknopark İstanbul’un ikinci uydu kuluçka merkezi olan ve bulunduğu konum itibariyle İstanbul Finans Merkezi’nin kalbinde yer alan Cube Ümraniye; girişimciler ve girişimci adayları için modern çalışma alanları, eğitimler ve etkinlikler, mentorluk hizmetleri, akademik ve teknik danışmanlık, teknoloji ve girişim analizleri, yatırımcı ve iş birliği fırsatları, veri tabanlarına erişim imkanları, finans alanında uzman partner firmalarla iş birlikleri, TTO (Teknoloji Transfer Ofisi) destekleri ve teknopark vergi avantajları gibi birçok olanak sunacak.

Teknopark İstanbul bünyesinde yer alan ve Türkiye’nin ilk ve en büyük, dünyanın ise sayılı kuluçka merkezlerinden biri olan Cube Incubation girişimcilerin projelerini hayata geçirmelerine destek veren bir merkez olmasının yanında dünya çapında start-up buluşlarına sahip olma özelliğini de taşıyor. Merkez bünyesinde barındırdığı girişimcilere 7/24 açık modern çalışma alanları, eğitim ve etkinlikler, mentorluk, danışmanlık, girişim analizi ve teknik analizler ile yatırımcı-firma görüşmeleri gibi birçok imkan ve hizmet sağlıyor.

Ayrıca Teknopark İstanbul bünyesinde yer alan Cube Incubation merkez yerleşkesinin yanında uydu kuluçka merkezlerinin açılışları da devam ediyor. Cube Beyoğlu’nun hizmete girmesinin ardından Cube Ümraniye Uydu Kuluçka Merkezi de ekim ayı itibariyle faaliyetlerine başlıyor. Özellikle bulunduğu konum itibariyle İstanbul Finans Merkezi’ne yakın olan Cube Ümraniye Uydu Kuluçka Merkezi’nin finans teknolojileri alanında girişim ve projelerin hayata geçmesinde önemli rol oynaması bekleniyor.

Google Türkiye, Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Türkiye’nin Hazineleri dijital koleksiyonunu duyurdu

Türkiye’nin dijital dönüşümüne destek olmaya devam eden Google Türkiye, T.C Kültür ve Turizm Bakanlığı iş birliğinde, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü ile Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı’nın sağladığı içeriklerle Google Arts & Culture platformunda oluşturulan Türkiye’nin Hazineleri dijital koleksiyonunu duyurdu.

Dünyaca ünlü tarihçi ve belgesel yapımcısı Bettany Hughes iş birliği ile bir video serisinin de yer aldığı dijital koleksiyona pek çok uzman ve müze müdürü de katkıda bulundu.

Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yılı vesilesiyle, Cumhuriyetin kurulduğu topraklarda bin yıllara dayanan mutfak ve kültür mirasından seçkileri Google Arts & Culture platformuna taşımak hedefiyle hayata geçirilen dijital koleksiyonda, Türkiye’nin ev sahipliği yaptığı tarihi eserler, ören yerleri, sanat ve el sanatları, yemek kültürü gibi hem çok bilinen hem de gizli kalmış pek çok değer ön plana çıkarılıyor.

“Türkiye’nin Hazineleri” başlığıyla Google Arts & Culture platformu üzerinden dünyaya açılan dijital koleksiyon, uzmanların iş birliğiyle hazırlanmış 70’den fazla hikayeye, yazılı ve görsel içeriklere, 10 videodan oluşan belgesel serisine ve Türkiye’de ilk kez kaydedilen 17 yeni “Street View” çekimine ev sahipliği yapıyor.

Google Türkiye Ülke Direktörü Mehmet Keteloğlu ise “Türkiye’nin Hazineleri” ile ilgili verdiği demeçte;

“Google olarak Türkiye’de faaliyetlerimize başladığımız 2006 yılından bu yana ülkemizin güvenle dijitalleşmesi için çalışıyoruz. Kurumların, işletmelerin ve bireylerin dijital dönüşümün getirdiği fırsatlardan faydalanabilmeleri ve dijital ekonominin büyümesi için emek veriyoruz. Ülkemiz ekonomisinin en önemli lokomotiflerinden biri olan turizm sektörünün de sunduğumuz ürün ve hizmetlerle desteklenmesi hep önceliklerimiz arasında yer aldı. Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yılını kutlarken de önemli bir dijital koleksiyon ile ülkemizin değerlerini Google Arts & Culture platformuna taşıyarak hem gelecek nesillere bir hediye bırakmak hem de uluslararası platformda yer alacak bir iş birliği yapmak istedik. Buradan hareketle bizim için çok kıymetli olan Google Arts & Culture platformumuzla yola çıktık. Başta Sayın Bakanım Mehmet Nuri Ersoy ve T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı olmak üzere Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğümüz ileTürkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansımıza kıymetli iş birlikleri ile sağladıkları içerikler için ve ayrıca Bettany Hughes’a da Türkiye’nin sunduğu hikayeleri paylaşmaya en az bizim kadar heyecan duydukları için çok teşekkür ediyorum. Google Arts & Culture: Türkiye’nin Hazineleri Dijital Koleksiyonumuzun, kültürümüzün zenginliği ve derinliği de göz önünde bulundurulduğunda daha nice hikayenin yer alacağı dinamik bir koleksiyon haline geleceğine yürekten inanıyoruz.”

Bettany Hughes ile Türkiye Kültür Varlıkları Belgesel serisi

Dijital koleksiyon içerisinde, dünyaca tanınan İngiliz tarihçi, yazar ve belgesel yayıncısı Bettany Hughes tarafından 10 videodan oluşan bir belgesel serisi de hazırlandı: Osman Hamdi Bey, Ölümden Sonra Hayat, Mevlana ve Mirası, Troya ve Efsaneleri, Bir İnanç Merkezi Olarak: Efes, Mozaikler, Osmanlı Çini ve Halı Sanatı, Cumhuriyet ve Atatürk, Antik Çağlardan Günümüze Mücevher ve Yenikapı Batıkları. Aralarında İlber Ortaylı, Mevlana’nın 22. kuşak torunu Esin Çelebi Bayru, Zeynep İnankur, Fatma Acun, Sevan Bıçakçı, Refika Birgül gibi tarihçi ve uzmanların da yer aldığı videolarda bahsi geçen kültür varlıklarıyla ilgili mini röportajlar gerçekleştirilerek İngilizce ve Türkçe altyazılarla dünyanın dört bir yanındaki kullanıcıların erişimine sunuldu.

Türkiye’nin yemek kültüründen seçkiler de Google Arts & Culture Platformunda
Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı liderliğinde Türkiye’nin zengin mutfak kültüründen oluşan seçkiler de Google Arts & Culture platformunda yer alıyor. Geleneksel Türk kahvaltısından lezzetli dolmalara, çay ve Türk kahvesi kültüründen çorbalara, zeytinyağlılardan on dakikalık mezelere kadar farklı yazılı ve görsel içerikler platformda kendisine yer bularak dünya genelinde kullanıcıların erişimine açılıyor. İçerikler hem Türkçe hem de İngilizce olarak Google Arts & Culture sayfasında yer alacak.

Türkiye’de Google Street View ile gezilebilecek yerlerin sayısı artırıldı

Kültür mirasının dijitalleşmesine katkı sağlamak için gerçekleştirilen Google Street View teknolojisi ile çekimi yapılan ören yerleri ve müzelerin de Google Arts & Culture platformuna entegrasyonu tamamlandı. Dijital koleksiyonun bir parçası olarak İstanbul Arkeoloji Müzeleri, İstanbul Türk ve İslam Eserleri Müzesi, Galata Mevlevihanesi Müzesi, Galata Kulesi, İslam Bilim ve Teknoloji Tarihi Müzesi, Nemrut Ören Yeri, Cumhuriyet Müzesi, Anadolu Medeniyetleri Müzesi, Efes Müzesi, Göbeklitepe, Troya Müzesi, Ani, Ahlat Selçuklu Meydan Mezarlığı, Antalya Müzesi, Sagalassos, Kaymaklı Yeraltı Şehri, Derinkuyu Yeraltı Şehri, Göreme Ören Yeri ve Tunceli Müzesi dijital olarak erişime açıldı.

Uber Balon ile Cumhuriyet’in 100. yılında Kapadokya’dan havalanın

Global teknoloji platformu Uber, uygulama üzerinden balon yolculuğu rezerve etme imkanı sunarak kullanıcılarını Kapadokya’da gökyüzüne taşıyor. Uber Balon, şimdiye kadar uygulama üzerinden kullanıcılara sunulan en benzersiz deneyimlerden birisi olacak. Uber, UNESCO Dünya Mirası Göreme Milli Parkı’nda yapılabilen ve dünyada bucket-list (mutlaka yapılacaklar listesi) deneyimi sayılan balon yolculuğunu, Uber uygulaması üzerinden tek bir tuşa basarak kolayca ulaşılabilecek hale getiriyor.

Otelden tek tuşla balon yolculuğuna

Balon yolculukları güneşin doğuşuyla birlikte Kapadokya Göreme’de başlayacak ve Uber kullanıcıları, büyülü peri bacaları ile kireç taşına oyulmuş görkemli mimarisiyle ünlü Göreme Milli Parkı’nda yaklaşık 1,5 saatlik unutulmaz bir uçuş deneyimi yaşayacak. Kalkışla birlikte kullanıcılar, eşsiz Kapadokya manzarasını yaklaşık 900 metre yükseklikten seyredebilecekler.

Uber kullanıcıları, 23 Ekim tarihinden itibaren bu eşsiz yolculuğu uygulama üzerinden rezerve edebilecek. Uber Balon yolculukları kapsamında tüm otel transferleri de dahil olacak ve kişi başı özel sabit ücretiyle rezerve edilebilecek. Uber, Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yılını kutlamak için 100 balon yolculuğunu Uber kullanıcılarına hediye edecek.

Balon hizmeti Uber dünyasında bir ilk

Balon hizmetiyle birlikte Uber dünyasında bir ilki gerçekleştirmenin mutluluğunu yaşadıklarını söyleyen Uber Türkiye CEO’su Neyran Bahadırlı:

“Dünyaya ulaşımda yeni imkanlar yaratan bir platform olma misyonumuzdan hareket ile, Dünyanın en ikonik seyahat deneyimlerinden biri olan Kapadokya’da balonla gökyüzüne uçmayı uygulamamıza ekleyerek, tam anlamıyla insanların nereye isterlerse gitmelerini kolaylaştıran bir teknoloji platformu olmaktan gurur duyuyoruz. Ekim ve Kasım ayları boyunca rekor sayıda turistin Kapadokya’yı ziyaret etmesi beklenirken, Uber Balon ile tüm Uber kullanıcıları tek bir tuşla balon deneyimine kolay ulaşabilecekler.

Uber kullanıcıları için oldukça popüler bir ülke olan ve gün geçtikçe popülerliği daha da artan Türkiye’de, turistler tarafından gerçekleştirilen Uber yolculukları geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre yüzde 30’un üzerinde artış gösterirken, bu sene başından beri Türkiye’de Uber uygulaması 26 milyon kez araç çağırmak için kullanıldı. Bu yıl, faaliyet gösterdiğimiz İstanbul, Ankara ve İzmir’in de içinde bulunduğu toplam 9 şehirde, 38 binin üzerinde taksi sürücüsü yolculuk yapmak için Uber uygulamasını aktif kullandı. Geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre uygulama üzerinden gerçekleştirilen yolculuklar yüzde 50’nin üzerinde artış gösterdi.”

“Cumhuriyetin 100. yılına özel 100 balon yolculuğu Uber kullanıcılarına hediye”

Uber’in dünyada ilk kez Türkiye’de hayata geçirdiği Uber Balon ile, Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yılını kutlamaktan ayrıca mutluluk ve gurur yaşadıklarını ifade eden Neyran Bahadırlı, Cumhuriyetin 100. yılına özel 100 Uber balon yolculuğunu kullanıcılarına hediye edeceklerini de sözlerine ekledi.

Son olarak: “Türkiye, Uber uygulamasını kullanan turistler için en popüler ülkelerden birisi ve Türkiye’de Uber uygulamasıyla yolculuk yapan tüm kullanıcılarımız için biraz daha Uber büyüsü eklemiş olduk. Önümüzdeki yıl Uber uygulamasına gelecek daha fazla bucket-list (mutlaka yapılacaklar listesi) yolculukları için takipte kalın.” dedi.

12 saat öncesine kadar rezervasyon yapılabilecek

Ücretsiz Uber Balon yolculukları 100 adet ile sınırlıdır, hava koşullarına bağlıdır ve 23 Ekim ile 19 Kasım tarihleri arasında geçerlidir. Uber Balon deneyimi yaşamak isteyen kullanıcıların, uygulama üzerinden yolculuklarını rezerve etmeleri gerekmektedir. Uber kullanıcılarının bir sonraki güne rezervasyon yapabilmeleri için aynı gün içerisinde 18.00’e kadar uygulama üzerinden Uber Balon rezervasyonlarını tamamlamaları gerekmektedir.

Yurt dışı açılımını sürdüren Sistem Global, Hollanda ve Birleşik Arap Emirlikleri pazarına girdi

Şirketlere Vergi, Hukuk, Globalleşme, Ar-Ge ve Patent alanlarında büyüme odaklı iş danışmanlığı ve servisleri sunan yerli teknoloji şirketi Sistem Global’in yurt dışı açılımındaki yeni durakları Hollanda ve Birleşik Arap Emirlikleri oldu. Sistem Global müşterilerinin, Avrupa ve Körfez ülkelerindeki ticaret fırsatlarına erişimini kolaylaştırmak amacıyla Amsterdam’da ve Dubai’de ofis açtığını duyuran şirket, bu yeni merkezleri sayesinde, müşterilerine sunduğu globalleşme, yeni pazarlara giriş, ihracat geliştirme ve büyüme hizmetlerinin kapsamını genişletmeyi hedefliyor.

Hollanda’da ve Birleşik Arap Emirlikleri’nde faaliyet göstermek isteyen her ölçekten şirket için pazara giriş stratejilerinin belirlenmesi, şirket kuruluşu, uçtan uca lokalleşme hizmetleri, Hollanda ve Dubai başta olmak üzere Avrupa ve BAE pazarlarında iş geliştirme hizmetleri sunan Sistem Global, bu alanlardaki çalışmalarıyla aynı zamanda Türkiye ile Hollanda ve Dubai pazarları arasındaki ikili ticaretin artırılması ve ihracatın geliştirilmesi için önemli bir misyon üstleniyor.

“Küresel markalarla rekabette kararlıyız”

Konuya ilişkin açıklamada bulunan Sistem Global Vergi ve Finansal Yönetim Danışmanlığı Başkanı ve Ortağı Ülkü Şengül, verdiği demeçte;

“Sistem Global olarak kurulduğumuz günden beri, başta KOBİ’ler olmak üzere katma değerli üretim hedefleyen her ölçekten şirkete sunduğumuz büyüme odaklı iş danışmanlığı ve servisleri ile Türkiye genelinde en yaygın danışmanlık şirketi olmayı ve bu başarıyı globale taşımayı hedefledik. Bu amaca erişirken asıl değerin paydaşlarımızla birlikte büyümekten geçtiğine inandık. Bugüne dek 10 binden fazla şirketin yanında olduk. Bu şirketlerin arasında mikro işletmeler, start up girişimleri, KOBİ’ler, OBİ’ler, büyük ölçekli kurumsal yapılar, 20 yıldan fazla süredir bizimle çalışan ve halka arz süreçlerinde dahi yanında oluğumuz birçok müşterimiz var. Kısacası, 27 sene önce Türkiye’de doğan Sistem Global markasının, profesyonel hizmetler ve yönetim danışmanlığı sektörünün dünyaca ünlü küresel markalarıyla rekabet eden uluslararası bir marka değerine erişmesi için yıllar önce ilk yurt dışı ofisimizi Brüksel’de açtığımız zamanki kararlılığımız bugün güçlenerek devam ediyor. Hollanda ve Birleşik Arap Emirlikleri’ndeki yeni merkezlerimiz, bu alandaki yatırımlarımızın önemli bir aşaması. Hem Türkiye’deki müşterilerimizin globalleşme süreçleri için hem de Türkiye pazarının uluslararası firmalara sunduğu fırsatları dünyaya daha iyi anlatmak için kritik önem arz eden bu merkezlerde, deneyimli uzman kadromuz ve yenilikçi yaklaşımımızla Türkiye adına katma değer üretmek amacıyla var gücümüzle çalışacağız.”

“20’den fazla sektörde ihracat danışmanlığı hizmetleri veriyoruz”

Sistem Global’in şirketlere sunduğu ihracat ve globalleşme hizmetleri hakkında bilgi veren Şengül,

“Londra, Berlin, Singapur, Brüksel, Amsterdam ve Dubai ofislerimiz ile bu bölgelerdeki pazarlarda faaliyet yürütmenin yanı sıra ofisimizin bulunmadığı ülkelerdeki partnerliklerimizle de 3 kıtada 20’ye yakın ülkede aktif hizmet veriyoruz. İnşaat ve yapı malzemeleri, kimyevi ürünler, iç ve dış dekorasyon malzemeleri ve tekstil başta olmak üzere 20’den fazla sektörde ihracat danışmanlığı hizmetleri veriyoruz. İhracatla büyümek isteyen şirketler için 27 yıllık know-how birikimimiz ile tasarladığımız uçtan uca hizmetlerimizle paydaşlarımızın güvenilir bir yol arkadaşı oluyoruz. Yalnızca son 2 yılda, çoğunluğu İngiltere’de olmak üzere 60’ın üzerinde şirketin yurt dışı şirket kuruluşunu gerçekleştirerek uluslararası arenaya adım atmasını sağladık. Yine 2021’den bu yana, aralarında start-up ve scale-up’ların, KOBİ’lerin ve büyük Türk markalarının bulunduğu 100’ün üzerinde firmanın globalde var oluşuna destek olduk. Tüm çalışmalarımızda uzun vadeli sürdürülebilir büyümenin gerektirdiği sağlıklı bir süreç yönetimi sağlamanın yanı sıra sonuç odaklı ilerliyoruz. Örneğin yeni bir pazara giriş yapan firmaların ortalama olarak, ilk 6 ayda ilk siparişlerini almalarını sağlıyoruz.”

Kadir Abdik’ten görevi teslim alan Mudzahid Beslija, BinBin ve Go Sharing’in yeni CEO’su oldu

Mikromobilite alanında yurt dışına açılan Türk şirketi BinBin, yurt dışı yatırımlarıyla büyümeye devam ederken CEO koltuğunda değişim yaşandı. Dünya genelinde 6 ülkede kullanıcılarına pratik ve çevreci bir ulaşım alternatifi sunan şirketin CEO’luk görevine Mudzahid Beslija getirildi.

Yüksek lisans eğitimini RMIT Üniversitesi Melbourne’da tamamlayan Mudzahid Beslija, kariyerine 2013 yılında Daily Mail’in sahip olduğu Kollektiv ile başladı. Bu süreçte, yerel ve küresel pazarlarda işe alım hizmetlerinin satışlarını önemli ölçüde artıran danışmanlık ve yöneticilik görevlerini üstlendi. 2014-2021 yılları arasında TRT’de İnsan Kaynakları Yöneticisi olarak kariyerini sürdürdü. 2020- 2021 yılları arasında ise Getir Lider Ekibi’nin bir üyesi olarak şirketin İnsan Kaynakları sürecine liderlik etti. 2021 yılından beri BinBin ve Go Sharing’in COO görevini üstlenen Mudzahid Beslija, Eylül 2023 itibariyle BinBin ve Go Sharing’in CEO’su ve 1000 Yatırımlar Holding’in icra kurulu üyesi olarak görevine devam etmektedir.

Kadir Abdik, 1000 Yatırımlar Holding Yönetim Kurulu’nda devam edecek

BinBin’in kurucu ortağı ve CEO’su olarak 2019 yılından beri görev yapan Kadir Abdik ise ulaşım, yazılım ve enerji gibi farklı sektörlerde faaliyet gösteren 1000 Yatırımlar Holding Yönetim Kurulu’nda aktif rol almaya devam edecek. Kadir Abdik’ten bayrak teslimi alan Mudzahid Beslija, uluslararası deneyimleriyle sürdürülebilir bir dünya için akıllı ve çevreci şehir ulaşımı hizmeti sunarak, mikromobilite sektörünün küresel dinamiklerine yön verme hedefiyle yatırımlarına devam eden BinBin ve Go Sharing şirketlerini bir adım daha ileri taşıyacak.

Synergia ile iş birliği yapan Co-Founder.Work, İstanbul’da hizmet verdiği ofis sayısını 3’e çıkardı

Ortak çalışma ofisi sektörüne hızlı bir giriş yapan ve önemli bir ivme kazandıran Co-Founder.Work ve bir iş hizmetleri platformu olan Synergia, imzaladıkları yeni stratejik iş birliği anlaşmasını duyurdu.

Co-Founder.Work, girişimciler için bir işbirliği platformu olarak tanınırken, Synergia, işletmelerin büyümeleri için gerekli kaynaklara erişimlerini kolaylaştırıyor. İki şirket, Türkiye başta olmak üzere; Amerika Birleşik Devletleri, İngiltere ve Avrupa Birliği ülkeleri gibi dünyanın birçok noktasında girişimciler için danışmanlık, mentorluk, hızlandırma, kuluçka, pazara açılma gibi alanlarda ortak çalışma ofisleri oluşturmak için birlikte çalışacak. Kurulacak ofisler, girişimcilerin ihtiyaç duyduğu nitelikli, kaliteli, ekonomik, fiziksel, dijital ve entelektüel hizmetleri tek çatı altında toplayacak.

Ortaklık; fikir aşamasından şirketleşmeye, ivmelenmeye, uluslararası pazarlara açılmaya ve yurt dışında şirketleşme faaliyetlerine kadar birçok konuda uçtan uca destek vererek girişimcilere yardımcı olacak. Bu sayede girişimciler, ihtiyaç duydukları birçok hizmete tek merkezden erişim sağlayabilecek.

Bu anlaşma, iki önde gelen şirketin, girişimcilere ve şirketlere daha iyi bir iş birliği, network ve büyüme ortamı sunma misyonlarına odaklanmalarını sağlayacak.

Co-founder.Work Kurucusu Hakkı Alkan, ortaklığın, inovasyonun ön saflarında yer alan herkes için büyük bir kazanç olacağına dikkat çekerek, “Synergia ile yaptığımız bu iş birliği, girişimciler için daha fazla fırsat ve kaynak anlamına geliyor” dedi.

Synergia Kurucu Ortağı Dr. Ali Cihan Kurt ise iş birliğine ilişkin açıklamasında “Co-founder.Work ile işbirliği yaparak hizmet verdiğimiz ofislerin sayısını artırmakla kalmayıp, ABD başta olmak üzere uluslararası arenada girişimcilik ekosistemine daha fazla değer katma yolculuğumuzda büyük bir adım atmış oluyoruz“ sözlerine yer verdi.

Bu stratejik iş birliği ile ilk olarak Synergia ve Co-Founder.Work, İstanbul’da hizmet verdikleri ofis sayısını 3’e çıkarmış oluyor. Önümüzdeki günlerde sisteme dahil olacak yeni lokasyonlarla, İstanbul’un birçok bölgesindeki girişimciler için ortak çalışma ofisleri daha erişilebilir hale gelecek.

Kurulan iş birliğinin yol haritasında, 2024 yılının ilk yarısında ABD ofisinin açılması da yer alıyor.