Artan popülerliği ile dikkat çeken “podcast”, sayısı giderek artan pek çok marka tarafından kullanılıyor. Alışılagelmiş medya oynatıcılarında olmayan yetkinlikleriyle “podcast”in markalar tarafından çok daha efektif kullanılabilmesini sağlayan yenilikçi bir uygulama ise podcastteki medya kullanımının verimini çok daha yukarılara taşıyacak gibi görünüyor.
Yerli girişim Poddy, söz konusu modele getirdiği “sesli sosyal medya” çözümü ile markaların hedeflediği kitleye daha odaklı ve geniş bir şekilde yayılmasını sağlıyor. Poddy’nin ekosisteme sunduğu bu yeni medya alanlarını deneyimleyen, Poddy’ye ilk medya yatırımı yapan ve “media first” olan ilk marka tekno güzelliğe ve trendlere yön veren dünyanın 1 numaralı güzellik markası L’Oréal Paris oldu. Yenilikçi dijital çözümlere öncülük eden, etkili ve çarpıcı işlerle güzellik sektöründe kendinden sıkça bahsettiren L’Oréal Paris markası bir kez daha bu iş birliğiyle farkını ortaya koydu.
Poddy’nin yeni medya tipi “podcaps” ile daha fazla kullanıcıya erişmek mümkün
Poddy’nin içerik partneri olan, son iki yılda tüm platformlarda ve tüm kategorilerde en çok dinlenen “Ortamlarda Satılacak Bilgi” show’u için yapılan iş birliğinde, içeriğe marka ve ürün entegrasyonu yapıldı. Buraya kadar her şey alışılagelmiş olsa da Poddy ile yapılabilecekler esas bundan sonra başlıyor. Söz konusu iş birliği, Poddy’nin ekosisteme sunduğu yeni medya tipi “podcaps” ile öne çıkıyor. 60 saniyelik mikro podcastler anlamına gelen “podcaps” sayesinde içeriğin özetleri daha fazla kullanıcıya erişiyor, dileyenler bunu öne çıkarıp erişimini de arttırabiliyor. Podcaps’ler günümüz sosyal medya çağında podcast dinlemeye bile vakit bile bulamayanlara, bir reklam spotu gibi içeriğinin istenen kısmını dinleyicisi ile buluşturabileceği bir imkân sunuyor. Bir ilk olarak show’u dinlerken ekrana tek dokunuşla doğrudan ilgili ürünün satın alma imkânı da markalara podcast’i doğrudan satışa döndürebilme fırsatı veriyor.
Poddy CEO’su Cüneyt Göktürk, verdiği demeçte;
“Podcast ne yazık ki kendi gelirini yaratamadığı için yıllardır istediği o büyümeyi kaydedemiyor, bu durumun devam etmesi halinde ise ne yazık ki podcastin daha fazla yaşamayacağını düşünüyoruz. Ancak Poddy ile temelde podcast dünyasına ilişkin bir gelir modeli oluşturma hedefimiz var. Bu da markalarla yapılan iş birliklerini dinleyicilerin deneyimine zarar vermeden bu geliri üreticilerle paylaşarak onların daha fazla üretmesini sağlamaktan geçiyor.”
“Bunu bir podcastte yapabiliyor olmak sizce de çılgınca değil mi?”
Poddy CEO’su Cüneyt Göktürk markaların podcast’e yaptıkları yatırımın dijital ve sosyal medya rakamlarının çok gerisinde olmasının tesadüf olmadığını söylüyor ve ekliyor.
“Markalar yatırım yaptıkları medya ile hedefledikleri kitle arasında doğru bir bağ kurma peşinde. Bu, sosyal medya ve dijitalde mümkünken şu anda yoğun olarak kullanılan podcast oynatıcıları ne yazık ki markaların ve üreticilerin dinleyiciler ile bağ kurmalarına imkân vermiyor, Poddy ile başta bunu sağlıyoruz. Dinleyici dinlediği içerikle bağ kurabiliyor, beğeniyor, listesine ekliyor, yorumunu anında yazıyor, aynı içerikle dilerse kendi içeriğini üretiyor hatta ürün yerleştirmeyi dinleyip merak ederse doğrudan ürünü satın almaya bile gidebiliyor. Bunu bir podcast’te yapabiliyor olmak sizce de çılgınca değil mi? İşte tüm bu araçlar ve zenginlikleri podcast medyasında kullanabiliyor olmak bu medyanın da çok farklı noktalara gitmesini sağlayacağını düşünüyoruz bu yüzden podcast ölse bile artık Poddy var diyebileceğimiz bir dönem belki de bizi bekliyor.”
Tüm bunları hayata geçirerek Türkiye’de ve dünyada ilk kez kullanan marka L’Oréal Paris cilt bakım markasının grup ürün müdürü Pırıl Metin‘nin bu deneyime ilişkin yorumları ise şöyle:
“Sektöre öncülük eden ve inovatif çözümleri her alanda deneyimlemeye çalışan dünyanın 1 numaralı güzellik markası olarak Poddy ile ilk kez gerçekleştirdiğimiz bu iş birliği ile, podcasti bir sosyal medya içeriği gibi reklamlayabilmeyi ilk kez denemek bizim için de çok heyecan verici. Hem markamız adına podcast medyasına ilişkin birçok farklı araç sunması hem de diğer platformlardan farklı olarak analitik temelli bir iş birliği olması, podcast’e yaptığımız yatırımı daha efektif kılıyor. Biz bu iş birliğini bu senenin en çok ses getiren ve yaza damgasını vuran L’Oréal Paris Revitalift Clinical çok yüksek korumalı güneş kremi ile gerçekleştirmek istedik. Çok farklı markaların özellikle bu dönemlerde yoğun iletişim yaptığı güneş kremi pazarında, L’Oréal Paris çok yüksek korumalı güneş kremi uzman ve bilimsel formülasyonu ile zaten ayrışan bir noktada yer alıyor. Bizler de pazara getirdiğimiz güçlü inovasyonu kullanıcılara güneşin zararlı etkilerinden korunmanın önemiyle beraber anlatmak istedik. Çünkü güneş sadece cildin erken yaşlanması, leke oluşumunda değil, aynı zamanda cilt kanseri gibi ciddi etkilere sahip bir etmen olduğu için çok yüksek korumalı güneş kremiyle kendimizi her gün korumamız gerekiyor. Bu podcast ile de herkesin kendi değerlerini yarattığı, kendine yatırım yaptığı alanları anlatırken cildimize bakmanın öneminin uzun vadeli bir yatırım olduğunu doğal bir entegrasyon ile dinleyicilere hatırlatmak istedik.”