Tarım teknolojilerine odaklanan yerli girişim Doktar, 7.5 milyon euro yatırım aldı

Doktar, Avrupa’nın önde gelen sürdürülebilirlik yatırımcıları Almanya merkezli European Circular Bioeconomy Fund (ECBF) ve Hollanda merkezli Pymwymic’in liderliğinde 7,5 milyon euroluk bir yatırım turunu tamamladı. Mevcut yatırımcısı Diffusion Capital Partners (DCP) da bu tura katıldı.

Bu yatırım, Doktar’ın ürün portföyünü genişletmesine ve bütünsel hizmet modelini küresel
ölçekte büyütmesine katkı sağlayacak.

Doktar, yapay zeka, bağlantılı cihazlar ve entegre yazılımlarla tarımda dijital dönüşüme öncülük eden bir tarım teknolojileri şirketidir. İklim, Sürdürülebilirlik ve Etki (CSI) platformu, anlık tarımsal analizler ve izlenebilir çevresel sonuçlar sunarak kurumların yenileyici tarım uygulamalarını hassas ve şeffaf bir şekilde yaygınlaştırmalarını mümkün kılıyor. 2017 yılında kurulan Doktar, sürdürülebilir tarımı hem uygulanabilir hem de kârlı kılma misyonuyla küresel ölçekte faaliyet göstermektedir.

Tarımın Geleceği Dijitalleşiyor

2017 yılında kurulan Doktar, tüm tarımsal kararları bilgiye dayalı olarak optimize eden dijital bir tarım platformu geliştirdi. IoT (Nesnelerin İnterneti) cihazları, uydu ve drone görüntüleri, yapay zeka destekli analizler ve akıllı yazılımlarla çalışan sistem, sahadan gelen verileri uygulanabilir tavsiyelere dönüştürerek çiftlik düzeyinde izlenebilirlik ve karar desteği sağlıyor.

Doktar, Türkiye ve Hollanda’daki merkezlerinden yönetilen operasyonlarıyla, iş ortakları
aracılığıyla 10’dan fazla ülkede faaliyet gösteriyor ve 250.000 hektarlık alanda sürdürülebilir
tarım uygulamalarını destekliyor. Bugün, dünyanın en büyük on gıda ve içecek şirketinden altısı, tedarik zinciri hedeflerine ulaşmak için Doktar’ın dijital altyapısını kullanıyor. Bu iş birlikleri sayesinde, kamuya açıkladıkları 2030 hedeflerine yönelik somut adımlar atıyor ve iddialı taahhütlerini ölçülebilir başarılara dönüştürebiliyorlar.

Doktar’ın bütünsel yaklaşımı, kurumların iklim değişikliğinin etkilerine karşı dirençli hale
gelmelerine yardımcı olurken; tarım işletmelerinin gelirlerini artırmalarına ve gıda üreticilerinin sürdürülebilirlik stratejilerini verimli bir şekilde hayata geçirmelerini sağlıyor.

Büyümenin merkezinde sürdürülebilirlik

Sürdürülebilirlik, şirketin stratejik önceliği olmaya devam ediyor. Doktar, iş ortaklarını ve
müşterilerini yenileyici tarım uygulamaları, suyun etkin yönetimi ve üretimde izlenebilirlik
konularında daha yaygın ve etkili adımlar atmasını sağlıyor. Bu yeni yatırım, Doktar’ın
platformunu daha gelişmiş çözümlerle zenginleştirmesini ve küresel paydaşların hem çevresel hem de ticari olarak ölçülebilir sonuçlar elde etmesini sağlayacak.

Yatırımcılardan Doktar’ın stratejisine tam destek

Yatırım turuna liderlik eden fonların temsilcileri, Doktar’ın teknolojiyi ve ölçülebilir etkiyi
birleştiren modelinin önemine dikkat çekti. ECBF Ortağı Isabelle Laurencin, yatırım kararlarının temelini şu sözlerle açıkladı: “Doktar’a yatırım yaptık çünkü tarım bilgisini, büyümeye açık teknolojileri ve ölçülebilir çevresel etkiyi benzersiz bir şekilde bir araya getiriyor.”

Pymwymic Yönetici Ortağı Rogier Pieterse ise bu yaklaşıma bir boyut daha ekleyerek,; “Doktar sadece dijitalleşme sağlamıyor; sürdürülebilirliğin ölçülebilir ve izlenebilir hale gelmesine öncülük ediyor,” ifadelerini kullandı.

Diffusion Capital Partners Ortağı Merve Akgün ise demecinde; “Doktar’ın geliştirdiği yenilikçi teknolojiler ile tarımsal dönüşüme sağladığı katkıları yakından izleme imkanı bulduk,” dedi. “Çiftçilere ve gıda üreticilerine çevresel etkisi yüksek, katma değerli ve ölçeklenebilir çözümler sunan Doktar’ın küresel ölçekte büyümesini desteklemeye devam etmekten mutluluk duyuyoruz.”

Doktar Kurucu Ortakları Tanzer Bilgen ve Selim Uçer, yatırımla ilgili verdiği ortak demeçte;

“Bu yatırım, tarımın dijitalleşmesi yolunda attığımız önemli bir adımdır. Avrupa, Kuzey ve Güney Amerika’daki genişlememizi hızlandırırken, entegre ve veri odaklı çözümlere yönelik artan küresel talebi karşılama kabiliyetimizi de güçlendirecek. Tarım sektörünün hem verimlilik hem de sürdürülebilirlik alanında artan bir baskı altında olduğu bu dönemde, tedarik zincirinin tamamında ölçülebilir ve denetlenebilir etki yaratacak dijital altyapıyı güçlendiriyoruz.”

Güncel İçerikler