Türk girişimciler tarafından Almanya’da kurulan yenilikçi kimlik yönetim platformu (IMPaaS) sağlayıcısı Identify‘ın hikayesini kurucuları anlattı.
Taner Ortakasapbaşı ve Neslihan Ortakasapbaşı tarafından kurulan, genel müdürlük görevini de Ali Haydar Ünsal‘ın yürüttüğü Identify’da bugün 50’ye yakın mühendis çalışıyor.
Kurucuların ortak cevapladığı Identify’ın hikayesi:
“Identify Türkiye’nin kuruluşu aslında Almanya’daki şirketimiz BSS’de yaşadığımız kimlik doğrulama sıkıntıları çözme fikrimize dayanıyor. Almanya yaklaşık 5 yıl önce uzaktan kimlik doğrulama ile müşteri olma dönemi başlamıştı. O dönemde biz de büyük bir yapı olduğumuz ve ağırlıklı olarak ödeme sistemleri ve bankalarla çalıştığımızdan müşterilerimizi Almanya’nın BDDK’sı gibi çalışan BAFİN’in regülasyonlarına uydurmak zorundaydık. İlk dönemde bu hizmet için out-source bir şirketle çalışıyorduk ancak günün sonunda elde etiğimiz dönüşüm oranları (converison rate) %40’lar seviyesindeydi. Ve bu oranı artırmak için neler yapabileceğimizi şirketle konuşurken daha iyisinin olamayacağını ve bu oranların kabul edilmesi gerektiği dönüşünü alıyorduk.
Bu da bizim mutlu müşteri stratejimize zarar veriyordu. Pek çok görüşme sonrası bir verim alamayacağımızı anlayınca kendi mühendislik gücümüze odaklanmaya karar verdik. Bu kararı aldığımızda birkaç banka ve fintech şirketi ile fikir alışverişi yaparken aslında piyasada kaliteli hizmet veren, iş süreçlerini daha iyi yürüten ve finans dünyasını anlamış ve tecrübe edinmiş yeni bir oyuncuya ihtiyaç olduğunu da fark ettik. Ve böylece Identify girişimi doğdu. Çözümümüzü geliştirdikten sonra da Identify’ı önce Almanya’da kurduk. 4 yıl boyunca Almanya’nın sayılı kimlik yönetim sistem sağlayıcısı şirketleri arasında yer alarak pek çok önemli kuruma bu hizmeti sunduk. Türk girişimciler olarak ülkemizdeki gelişmeleri de yakından takip ediyorduk. Temmuz ayında ülkemizde de uzaktan müşteri edinimi süreçlerine dair regülasyonlar yayınlanmaya başlayınca Türkiye ofisimizi kurduk. Teknopark İstanbul’da konumladığımız Ar-Ge ofisimizde geleceğin teknolojilerini geliştirmeye başladık.”
Nasıl bir sorun gördünüz de kurdunuz?
Yukarıda da bahsettiğim gibi bizim en önemli sorunumuz uzaktan müşteri ediniminde gördüğümüz düşük dönüşüm oranı (conversion rate) idi. Bir müşteriyi mutlu etmek istiyorsanız hele ki bu dijital araçlara alışkın bir müşteriyse ona hız ve kaliteyi aynı anda sunmalısınız. Almanya’da yaşadığımız en büyük problem buydu. Ve demotive olan müşterilerle karşılaşmak bizi üzüyordu. Şirket olarak mutlu müşteri ve mutlu çalışan felsefesini odağımıza alıyoruz. Bu olumsuzlukların hem ekibi hem müşterilerimizi etkilemesi bizim uzaktan kimlik doğrulama teknolojimizi geliştirmeye itti. Kendi yaşadığımız soruna yönelik bir çözüm geliştirdiğimiz için de son derece titiz bir mühendislik çözümü ortaya çıktığını rahatlıkla söyleyebiliriz.
Çözümünüz hakkında detaylı bilgi verebilir misiniz?
“Uzaktan Kimlik Doğrulama çözümümüz minimum fiziksel sistem gereksinimleri ile çalışıyor. iOS, Android ve Huawei platformlarında ve web tarayıcılar üzerinde çalışabiliyor. Rakiplerimize göre teknolojik olarak daha yeni ve güncel bir çözüm sunarken Almanya’da halihazırda kullanılan ve kendini kanıtlanmış bir çözüm olduğu ve bu zamana kadar çok sayıda kimlik tespiti (ident) yaptığı için yüksek performans ve doğruluk oranı ile çalışıyor. Çözümün arkasındaki iş süreçlerini müşteri memnuniyeti yaratmak adına sürekli geliştiriliyoruz. Hatta bu noktada Türkiye’de faaliyetlere başladığımızda Türk kullanıcıların taleplerini dinleyerek Hybrid KYC ürünümüzü de Türkiye’deki Ar-Ge ofisimizde Türk mühendislerimizin katkısıyla geliştirdik.
Müşterilerimiz kendi müşterilerinin KYC verilerini platformda kolayca yönetebiliyor ve regülasyona uyumlu olarak işleyebiliyor. Kimlik doğrulamanın yanı sıra NFC üzerinden kimlik kartlarının çiplerini okuyabiliyoruz ve OCR üzerinden MRZ ve diğer verilerini alabiliyoruz. Aynı zamanda şirketlerin müşterileriyle güven inşa etmesinde de kritik bir rol oynuyor. Örneğin; Identify’la çalışan bir markanın dijital ortamdan gelen müşterileri ilk olarak video kimlik doğrulama yapan müşteri müfettişini yani kimlik tespiti yapan çalışanı görüyor. Buradaki ilk deneyim çok önemli ve müşterilere en iyi hizmeti sunmaları gerekiyor. Bu da Identify ile mümkün hale geliyor.”
Ekipleşme ve büyüme süreci nasıl oldu, ne planlıyorsunuz?
“Şu an Türkiye’deki ekibimizi güçlendirmeye odaklanmış durumdayız. Identify olarak Türkiye´yi çözümlerimizi geliştireceğimiz ve Avrupa´ya ihraç edeceğimizi bir Ar-ge üssü olarak kurguluyoruz. Dolayısıyla Türk mühendislerimiz bizim için çok önemli. Öte yandan uzaktan kimlik doğrulama teknolojileri mühendislik alanında çok yeni bir kategori dolayısıyla yazılım mühendislerini bu yönde eğitmeyi planlıyoruz.
Hem tecrübeli mühendislerle var olan süreci yönetmeye hem de arka tarafta yeni mezun mühendisleri yetiştirmeye odaklanıyoruz. İlk pazara girdiğimizde çok değerli başvurular aldık, şimdi müşteri tarafımız büyüdükçe mühendislik ekibimizi eş zamanlı büyütmeye odaklanıyoruz. bir yıl içinde 50’ye yakın mühendisten oluşan bir ekip kurma hedefimiz var.”
Bugüne kadar ne tür zorluklarla karşılaştınız?
“Çok fazla zorlukla karşılaştığımızı söyleyemem çünkü yaptığımız iş gerçekten yetkin bir tecrübe istiyor. Ve biz BSS’nin çağrı merkezi ve fintech alanındaki tecrübesi sayesinde ne regülasyona uyum sağlamakta ne de çözümü geliştirmede bir sorun yaşamadık. Çünkü ihtiyaç duyulan teknoloji çok iyi biliyorduk. Nitekim başarılı bir sonuç çıktı ortaya. Türkiye pazarına ise Almanya’daki 4 yıllık tecrübemizle girdik. Biz Identify olarak bankacılıktaki regülasyon özelinde pazara girmiştik ama süreç bizi uzaktan kimlik doğrulamaya ihtiyaç duyan tüm sektörlere çözüm sunma noktasına getirdi. Şu an geldiğimiz noktada hem pazarın gelişimini ve regülasyonları destekliyoruz hem de pek çok sektörün ihtiyaç duyduğu çözümleri sunuyoruz.”
Gelecek hedefleriniz neler?
“Sunduğumuz çözüm, kurmayı hayal ettiğimiz ekip ve iş motivasyonumuz bizi geleceğe cesaretle bakmamızı sağlıyor. İşimizi severek yapıyoruz, tüm ekibimizin mutluluğu bizim için çok önemli. Çözümümüz şu an rakiplerimizin çok ilerisinde. Biz Türkiye’de ve Almanya’da işini severek yapan, süreçleri geliştirmeye odaklanan, şirketin başarısını kendi başarısı sayarak sahiplenen, girişim ruhunun enerjik yapısına sahip bir ekip kurmayı hedefliyoruz. Yakın gelecekteki en önemli hedefimiz bu diyebilirim. Uzun vadede ise KYC’ye ihtiyaç duyan tüm kurumlara hizmet vermeyi hatta onların bu hizmeti kimden aldıklarını unutturacak kadar işini iyi yapan bir şirket haline gelmeyi istiyoruz. Ve elbette her girişimin hayal ettiği gibi geleceğin unicorn’u olmayı istiyoruz.”