Microsoft’un önümüzdeki on yıl içinde “karbon negatif” şirket olma hedefini açıklamasının üstünden henüz üç ay geçti. Dünya için Yapay Zekâ girişimiyle şimdiye kadar 81 ülkeden 500 kurumla doğanın korunmasına yardımcı olan çalışmalar yürüten Microsoft, biyoçeşitliliğin korunması adına atılacak adımlarda kaynak olması hedefiyle yeni bir projeye imza attı.
Destek verdiği kurumlardan gelen geri bildirimleri değerlendiren şirket, doğaya katkıda bulunan projelerde veriye çok daha fazla erişim imkanına, makine öğrenimi araçlarına, sezgisel karar verme yeteneklerine ve diğer projelerle anlık bilgilerin paylaşılmasına ihtiyaç duyulduğunu kaydetti.
Anlayamadığımız sorunları çözemeyiz
Bugün, sağlığımız ve refahımız için hayati öneme sahip türler, biyolojik çeşitlilik ve ekosistemler hakkında hiçbir şirketin ya da kurumun yeterli güncel bir bilgisi bulunmuyor. Tüm dünyadaki yeşil alanların, tarlaların ve su alanlarının kesin olarak nerede olduğunu, ne zaman hangi miktarda azaldığını takip etmek ve güncel olarak bu bilgilere sahip olmak muazzam bir hesaplama yeteneği gerektiriyor. Diğer yandan, hangi ekosistemlerin biyolojik türlere ev sahipliği yaptığını, bu ekosistemlerin neden tahrip olduğunu, bazı türlerin yok olma noktasına geldiğini de tam anlamıyla bilemiyoruz.
Azure ile gelen bilgi işlem gücü
Ölçüm yapılamayan sorunların çözülemeyeceği inancıyla Microsoft, çevre bilimiyle ve bilgisayar bilimi birleştirerek Planetary Computer adıyla dev bir bilgi işlem sistemi geliştirmek için çalışmalarını başlattı. Çevresel sürdürülebilirlik için veri analizi, hesaplama, algoritmalar, uygulama programlama arabirimleri ve son kullanıcı uygulamaları gibi bilgi çağı mimarileri kullanacak olan sistem, dünyanın her köşesinden anlık çevresel bilgiler toplayacak. Bu canlı bilgiler depolanacak, işlenecek ve analiz edilip ihtiyaç duyan kurumlara sunulacak.
Microsoft, akıllı bulut platformu Azure’un bilgi işlem gücünden faydalanarak attığı bu adım doğrultusunda küresel biyoçeşitliliği korumak adına 4 hedef belirledi. Bunlar, Planetary Computer ile veri ve dijital teknolojileri devreye almak. Ekosistemin korunması adına iş ortaklarını ve müşterileri güçlendirmek, çevresel konularda kamu politikalarının belirlenmesine destek vermek ve son olarak, şirketin bugüne kadar kullandığı arazilerden daha fazlasını 2025 yılına kadar koruma altına almak.