Algopoly: Elektrik şirketleri için saatlik üretimi tahmin edip maliyetleri düşüren girişim

Yerli girişimlerimizden Algopoly, enerji ve finans odağındaki büyük ölçekli tahminleme problemlerini çözen bir matematiksel modelleme çözümüdür.

Özetle Algopoly, müşterilerinden geçmiş tüketim bilgilerini alarak bir bölgenin saatlik elektrik tüketimini tahmin ediyor, eksik üretilen veya fazla üretilen enerjinin önüne geçerek, elektrik üretim şirketlerinin zarar etmesini kendi oluşturdukları algoritmalar ile müşterilere rapor sunarak en aza indiriyor. Sadece şirketlerin zarar etmesinin yanı sıra, abonelerin de elektriksiz kalmasını veya fazla üretimden dolayı daha yüksek fatura ödemesinin önüne geçiyor. Elektrik sektöründe üretim dengede olmak zorunda. Daha az üretim veya daha fazla üretim, her iki tarafa da maliyetler yüklüyor.

Eylül 2017’de iki Endüstri mühendisi girişimci Mustafa Baydoğan ve Berk Orbay tarafından İstanbul’da kurulan girişim, Fincube girişim hızlandırma programının ilk dönemine seçildi. Tamamen veriye dayalı işler yapan Alogopoly, müşterilerinin problemlerini, makine öğrenmesi modellerini uygulayarak çözüyor. Girişim yurt içinde ve yurt dışında büyük firmalar ile iş yapan ve kurulduğu ilk günden beri satış yapan bir şirkettir.

Algopoly kullanan Limak Enerji’nin 2017 ve 2018 arasındaki yükselişi

Enerji alanında geliştirilen bu ürün, yerelde pazar payını arttırmayı ve ürünü sürekli geliştirerek birlikte çalıştıkları müşterilerine finansal faydalar sağlamayı hedefliyor. Globalde ise enerji piyasaları farklı kurallarla da olsa benzer dinamiklerde işliyor. 2019 içerisinde yurt dışı enerji piyasalarına ilk adımlarını atmak istiyorlar.

Elektrik piyasalarında her 1 megawatt/saatlik dengesizliğin bir maliyeti bulunuyor. 2018 yılı içerisinde 1 megawatt/saat’in maliyeti 22 liraymış. Türkiye’de de 2018 yılı içerisinde oluşan toplam maliyet 421 milyon TL olarak hesaplanmış. Üretim doğru tahmin edilseydi, bu rakam 0’a yakın olacakmış.

Kurucu ortağı Berk Orbay, bize yaptığı açıklamada: “Veri bilimi konusunda, hem akademik hem de piyasada çalışma anlamında, teknik olarak güçlü bir ekibimiz bulunuyor. Ancak bizim en önemli özelliğimiz hızlı prototip ürünler çıkarabilmemiz. Örneğin bir şirket bir problemi “yapay zeka” ile çözmeye çalışıyor diyelim. Biz hızlı bir şekilde sırasıyla veriyi düzenleyebiliyor, modelleri çalıştırabiliyor ve ön sonuçlar alabiliyoruz. Müşterilerimiz öbür türlü aylar alabilecek bir projenin potansiyeli hakkında günler içerisinde fikir edinebiliyorlar.” dedi.

Girişimi büyütme aşamasında yaşadığı zorluklardan bahseden Berk, “Türkiye’de, özellikle büyük çaplı şirketlerde, inovasyon ve startuplar ile iş birliği konusundaki yapıların ellerinde iyi tanımlanmış yol haritaları yok. Genellikle başka büyük şirketlerle çalıştıkları süreçlerden (karmaşık hukuksal süreçler, uzun deneme süreleri, yavaş işleyen satış döngüleri) ilerlemek istiyorlar. Oysa ki bizim sektörde karşılaştığımız müşteri tarafındaki hemen her insan bu sorunun farkında ve son derece yardımcılar. Sorun insanlarda değil, kurumsal süreçlerde. Yurt dışında piyasa değeri Koç Holding’den bile daha fazla olan şirketler ile sorun yaşamadan bir haftada deneme aşamasına geçebiliyorken burada 1 yıl bile bekleyebiliyorsunuz.” diyerek nasıl zorlu süreçlerden geçtiğini anlattı.

Girişimi yakından takip ediyoruz. Yeni gelişmeler oldukça paylaşmaya devam edeceğiz.

Güncel İçerikler