Türk şirketlerinin en büyük sorunlarından biri değil mi? çalışanlarının inovatif olamaması. Söylediğimin üzerinde yeniden durarak olmaması değil olamaması diyorum. Çünkü patronlarımızın %95’e yakını tam bir patron kafasında; ben yönetirim, benim dediğim olur, dediğim dedik tavrındalar. Sonuç olarak da ne mi oluyor? bir önceki yazıdaki etohum girişimlerine bakarsanız, içerisinde işinisev diye bir girişim, çalışanlara hayallerindeki işe kavuşmaları için bir çalışma yürütüyor. Tamam bu sorun tüm dünyada var ancak eminim ki Türkiye’deki kadar değildir. Çalışanlar da sürekli kontrol altında olduklarından bir şey üretemiyor, kabuklarının dışına çıkamıyor. Sonuç böyle olunca da bu çalışan neden verimsiz oluyor diye düşünüyor saygıdeğer patron.
Geçenlerde youtube’da gezerken önerilerde bir kanal geldi ve hayatımı değiştirdi diyebilirim. Kadir Köymen‘in sahibi olduğu edelkrone şirketinde yapılan yayınların hazırlanıp paylaşıldığı bir kanal. Köymen, bağımsız bir yönetmendir. Tabi bunu ilk defa bu kanalı tanıyınca öğrendim. edelkrone ise kendisine özel patentli ürünler olan bir şirket. Ürünlerinin neredeyse tamamını ihracat ediyormuş.
Konumuza dönelim, aslında tam da konumuz bu şirketle alakalı. Bu kanaldaki videoları izledikten sonra, Türkiye’de böyle bir şirketin olduğuna inanamadım, zaten ilk etapta bu şirketin Türkiye’de olmadığını düşündüm. Ancak Ankara’da kuruluymuş. Tam yerini bilmiyorum ama Şubat’ın sonuna doğru Ankara’da katılacağım bir etkinlik var, uygunlarsa mutlaka uğrayacağım.
Şirket çok başarılı ilerliyor. Başarısının arkasında çalışanlarının inovatif düşünebilmesi için oluşturulan ortamlar var. Burada bir odadan bahsetmiyorum. Burada bir düşünce yapısından bahsediyorum. Normalde çalışanlar patronlardan izin alırken binbir türlü yalan söylüyor, çoğu zaman da izin alamıyor. Bu şirkette izin almak diye birşey yok, sadece olmadığını haber verirsin. Diyeceksiniz ki böyle yapsak kimse işe gelmez. İşte tam burada yanılıyorsunuz. İlla o çalışanın yılın tüm günleri sizin gözünüzün önünde olmasını istiyorsunuz, izin alamaz, işi çıkamaz. Eğer birisi 1’den fazla izin alırsa kesin bu kaytarıyor gözüyle bakarsınız.
Bu şirkette herkes fikrini sunar ve fikirler oylanır, şirket içerisinde oylamaya konularak fikirler destek görür veya daha iyibir fikir bulunması için yeni ortam hazırlanır. Ancak şu an patron şirketlerinde bir fikriniz varsa asla sunamazsınız, zaten üzerinizdeki müdürünüz sizin birşeyler üretmenizi istemez çünkü onun yerinde her zaman gözünüz vardır. Çok parlak bir fikir sunsanız da eski köye yeni adet getirme, başımıza icat çıkarma derler. Aslında sizi en iyi tanıyan çalışanlarınız. Çünkü şirket içerisini ve kültürünü çok iyi bildikleri için inovatif fikirler de onlardan çıkacaktır. Onlara fırsat verin, fikirlerini dinleyin ve gerçekten güzel fikirleri hayata geçirin. Bunları yaptıktan sonra pişman olacaksınız, çünkü neden daha önce bunu yapmadım diye.
edelkrone şirketinde kimse kimsenin ne kadar yetkisi olduğunu veya unvanını bilmiyor. Orada sadece üretmek, fikirlerini sunmak var. Kimse unvan derdinde değil, sadece hayallerini gerçekleştirmek için orada bulunuyorlar. Hiçkimsenin kartvizitinde uzun cümleler yok. Sadece “sen” varsın, sen ne isen o’sun. Kadir Köymen kurucusu demiştik ve en sevdiği işlerden biri de sabahları kendisine denk geldiğinde mutfağı düzenlemek, çöp poşetini değiştirmek.
Patronlara sesleniyorum. Siz çalışanlarınıza kendilerini özgür hissedebileceği bir ortam sunun, bakın o zaman işler daha iyi yürüyormu göreceksiniz. Şaşıracaksınız. Ancak bunun kontrolünü elinizde çok iyi tutmanız gerekiyor.
Şirketlerde sakın insanları üniversitelerine veya diplomalarına göre yargılamayın. Artık diplomaların da öneminin yitirdiği bir dünyaya doğru hızla ilerliyoruz. Ne kadar işiniz teknik de olsa, kendini geliştiren zamana ayak uyduran teknolojiyi takip eden ve bunların hepsine adapte olan insanlar daha başarılı olmaya başladı.
Eskiden büyük balık küçük balığı yiyordu, şimdi ise inovatif balık büyük balığı çok kolayca alt edebiliyor. Son yıllarda çıkan milyar dolarlık İnternet şirketleri bunların en güzel örneklerindendir.
Şirketler hep aynı kalıp düşüncede gittikleri için bir kırılım noktası yaşayamıyor. Fikirlere kapalılar. Fikir üretmekten de kaçınıyor, denemekten de korkuyorlar. Aşın bunları artık.
Şimdi sizleri edelkrone şirketinin nasıl başarılı olduğunu gösteren videolarla baş başa bırakıyorum. Toplam 6 videoluk bir seri. Tek solukta izlemenizi tavsiye ederim. Sonrasında yeniden konuşuruz.
Herkesin edelkron düşüncesinde olması temennisiyle…