Ana Sayfa Blog Sayfa 875

Hepsiburada’nın yeni CEO’su Murat Emirdağ oldu

Türkiye’nin önde gelen eticaret platformlarından Hepsiburada’nın yeni CEO’su, sektörlerinde lider birçok teknoloji şirketinin dünya merkezlerinde ve Silikon Vadi’sinde üst düzey yöneticilik yapmış Murat Emirdağ oldu. 2017’den bu yana Hepsiburada Yönetim Kurulu Danışman Üyeliği’ni de yürüten Emirdağ, Şubat 2019 itibarıyla Hepsiburada’daki yeni görevine başladı.

Kariyeri, Hepsiburada’nın girişimciliği temel alan genç, yenilikçi ve teknolojiye dayalı DNA’sıyla birebir örtüşen Hepsiburada CEO’su Murat Emirdağ, “Hepsiburada’da 2017 yılından bu yana sürdürdüğüm Yönetim Kurulu Danışman Üyeliği rolünden sonra CEO olarak göreve başlamaktan büyük mutluluk ve onur duyuyorum. Hepsiburada olarak müşterilerimiz, iş ortaklarımız ve çalışanlarımız için değer yaratmak amacıyla çalışmalarımızı var gücümüzle yürüteceğiz. Tüm hizmet ve projelerimizde müşterilerimizi odak noktasında tutmaya devam edecek, onların hayatını kolaylaştıracak hizmetler ve teknolojiler sunmayı sürdüreceğiz. E-ihracat ile Türkiye’nin ekonomik kalkınmasını desteklerken, sadece Türkiye’nin değil bölgemizin de açık ara lider dijital oyuncusu olma vizyonumuzda ilerlemeye devam edeceğiz.” dedi.

ABD ve Türkiye’de faaliyet gösteren aralarında Hepsiburada’nın da yer aldığı birçok şirket ve organizasyonda danışma ve yönetim kurulu üyesi olarak çalışmalarını sürdüren Murat Emirdağ, aynı zamanda teknoloji ve yeni ekonomilere odaklı ABD merkezli danışmanlık ve yatırım firması M-Factory Ventures’ın kurucusu.

Emirdağ, M-Factory Ventures’i kurmadan önce; ABD’de Seattle ve San Francisco’da uzun yıllar aralarında Microsoft, Zynga ve Instacart’ın da yer aldığı dünyada önde gelen teknoloji şirketlerinde liderlik ve yöneticilik yaptı. Kariyerinin daha önceki yıllarında The Boston Consulting Group New York ofisinde çalışmalar yapan Emirdağ, aynı zamanda Unilever’de önemli tüketici markalarında yöneticilik görevi üstlendi.

İstanbul Erkek Lisesi mezunu olan Murat Emirdağ, lisans eğitimini Boğaziçi Üniversitesi’nde Makina Mühendisliği ve Kimya Mühendisliği bölümlerinden çift anadal ile tamamladı. Lisansüstü MBA eğitimini ise New York’daki Columbia Üniversitesi Columbia Business School’da Pazarlama ve Yönetim dalında aldı.

Innogate’in 9. dönemine seçilen 8 girişim açıklandı

İTÜ ARI Teknokent liderliğinde ve İstanbul Kalkınma Ajansı (İSTKA) desteğiyle gerçekleşen Innogate Uluslararası Hızlandırma Programı’nın 9. döneminde ABD’ye gidecek firmalar belli oldu. Programa katılan firmalar; potansiyel partner, yatırımcı ve müşteriler ile buluşarak ABD pazarına giriş yapacak.

Firmalar programın Türkiye sürecinde 8 haftalık program boyunca mentorlar ile birlikte; iş modeli kanvası, pazar analizi, değer önerisi, müşteri bölümleme, pazarlama stratejileri, büyüme ve ölçeklenme konuları üzerine çalıştı. Programın ABD sürecinde ise iki haftası San Francisco, iki haftası New York olmak üzere 1 ay boyunca potansiyel müşteri ve iş ortakları ile bir araya gelerek, Türkiye’deki başarılarını globale de taşıyacak.

Innogate Uluslararası Hızlandırma Programı’nın yeni döneminde ABD’ye gidecek o firmalar:

AKTEK: Smart Hospitality Management platformuyla; otellere kolaylık, ziyaretçilerine de evde yaşadıkları konforu sunuyor.

ArkSigner: Bankalar ve finansal kuruluşlar için hatalı kimlik doğrulamadan kaynaklı sahtekarlık risklerini en aza indirilmesi ve müşteri-banka arasındaki işlemleri dijital imza ile imzalanabilmesini sağlayan çözümler sunuyor.

BIS Çözüm: HRlytics ürünü yapay zekâ sistemiyle insan kaynakları yapılarındaki verileri işleyerek, yıldız çalışanların ayrılma potansiyelini öngörüyor; yeni personel alımları ve içeriden yükseltmelerde yüzlerce başvuruyu otomatik eliyor ve böylece verimli, mutlu bir iş ortamına katkı sağlıyor.

XPoda: “No code” yazılım geliştirme platformu sayesinde kurumların dijital dönüşümünü hızlandırır. Basit ve hızlı öğrenilen görsel ara yüzü sayesinde yazılım geliştiriciler hızla adapte olur, daha yüksek kalite ve verimlikte çalışarak, firmalara katma değer yaratır.

Shopi: Geleneksel mağazacılığın dijital dönüşümü için online ve offline kanalları birleştirebilmesi sayesinde mağaza içi verimliliği artıran çözümler sunuyor.

Reminis: Yapay zekâ destekli yüz tanıma teknolojisi sayesinde, mezuniyet, maraton, açılış gibi etkinliklerde kişilerin profesyonel fotoğraflarını online platform üzerinden alabilmesini sağlıyor ve fotoğrafçı ile anı sahipleri arasındaki bağ oluyor.

Select Optimus: Lojistik sektörü için tüm süreçleri kapsayan yazılımlar üreten Select Optimus, bulut tabanlı yazılımları ile lojistik firmalarının e-lojistik dönüşümünü sağlıyor.

Simula ICT: Ortaya koyduğu esnek ve gelişmiş simülasyon altyapısı ile hangi alanda olursa olsun, kullanıcıların hızlı ve kolay model ile simülasyon geliştirmesine imkân tanıması yanında; senaryo tanımlama, simülasyon koşumu, analiz ve raporlamanın da yapılabildiği entegre geliştirme ortamı sunuyor.

Innogate’in 10. Dönem başvuruları ise devam ediyor. Otomotiv ve mobilite firmalarının ihracat geliri kazanması, var olanı artırması ve trendleri yakalaması amacıyla düzenlenecek programa başvurular 1 Nisan 2019’a kadar bu bağlantı üzerinden alınıyor.

[Güncellendi] İngiltere merkezli Cyrus Capital, yerli girişim Alphatik’e 30 milyon dolar ile ortak oldu

[22.07.2019] Resmi Açıklama

Girişimci ile Yatırımcı arasındaki anlaşmazlıktan dolayı ortaklık sona ermiştir. Bu yüzden haber içeriği resmi olarak kaldırılmıştır.

Resmi açıklama henüz yapılmadığı için detay paylaşamıyoruz. Cyrus Capital’den resmi açıklama yapıldığında bu içeriği güncelleyeceğiz.

Brisa’nın düzenlediği Yolculuğun Öncüleri yarışmasını Stroma Vision kazandı

Brisa tarafından, yolculuğun geleceğine hizmet eden, akıllı üretim, mobilite ve sürdürülebilirlik alanlarında fark yaratan çözüm ve fikirleri çoğaltmak amacıyla hayata geçirilen “Yolculuğun Öncüleri” açık inovasyon programının final etabı Kolektif House’da düzenlenen etkinlik ile gerçekleştirildi. Kazaları azaltmak için sürücü davranışlarını analiz eden Stroma Vision girişimi, final etabında en yüksek puanı alarak 10 bin TL ödülün sahibi oldu.

Stroma Vision: Sürücüleri, dikkatlerinin dağılması ya da uyku durumunda uyararak kazaları azaltmayı amaçlıyor.

Yolculuğun Öncüleri

3 etapta gerçekleştirilen ve 24 farklı şehirde 50 üniversiteye ulaşılan program kapsamında 86 proje arasından 7 finalist belirlendi.

Yolculuğun geleceğini tasarlama vizyonuyla gerçekleştirilen Yolculuğun Öncüleri açık inovasyon programının final etabında Bluedot, Stroma Vision, Gloits, Apptoway, Selvi Technology “UYAZ” Roadbuddy ve Phoneix Enerji girişimleri yarıştı. Bu projeler yarışma günü jüri tarafından değerlendirildi.

“Yolculuğun Öncüleri” açık inovasyon programında bugüne kadar “Lastiklerin Geri Dönüşümü, Lastik Ömrü ve Performansının Ölçülmesi, Karakteristik Lastikler, Yolda Kalmaya Son, Akıllı Üretim, Yolculuk Deneyiminin Geleceği, Hizmetin Geleceği, Yolculuğun Geleceği” çağrıları kapsamında girişimciler ve girişimci adayları projelerini sundu.

Mobilite, bağlanabilirlik, otonom sürüş, paylaşım ekonomisi ve elektirifkasyon alanlarında meydana gelen dönüşümle birlikte yolculuk deneyiminin yeniden şekillendiğini vurgulayan Brisa Pazar Geliştirme ve Kalite Güvenilirliği Direktörü Bahadır Olkun “Brisa olarak bu yeni deneyimler ve beraberinde getireceği hizmet çözümlerine kendimizi hazırlıyoruz. Değişen dünyada, şirketimizin, bir yandan çalışanlarıyla birlikte geleceği şekillendiren fikirlere yol açarken, bir yandan da dışarıdaki ekosistemden beslenmesi gerektiğinin farkındayız.” dedi.

Amaç Kazaları Önlemek

Sürücü davranışlarını analiz ederek sürücüleri uyku, yorgunluk ve dikkat dağınıklığı gibi hallerde uyaran Stroma Vision, araçların ön camına monte edilen kızılötesi sensör ile sürücüleri uyarıyor. Uyarıyı alan sürücü veya filo merkezi ise yolculuğu durdurarak veya yolculuğa ara vererek yolculuğun güvenliğini sağlama imkanına kavuşuyor. Girişim, sensöre yüklenen görüntü işleme yazılımıyla ölümlü kazaları azaltmayı hedefliyor. Girişimden sürücüler faydalanabildiği gibi, çok sayıda aracın operasyonunu yöneten filolar da faydalanabiliyor.

İkinci olan Bluedot girişimi ise, elektrikli araç kullanıcılarının kendilerine en yakın lokasyonda sarj ünitelerini bulmalarını sağlayan bir mobil pazar yeri olarak hizmet veriyor. Girişim elektrikli araç sahiplerine ödeme ve rezervasyon imkanı sunarken, şarj ünitesi sahiplerine yönelik gelir modeli oluşturuyor.

27-28 Nisan’da düzenlenecek 35 bin TL ödüllü Pixery Hackathon başvuruları açıldı

Pixery, yenilikçi mobil uygulama hackathonu ile üretkenliğin sınırlarını zorlayacak. Üretken yeni nesil kitlelere yönelik video temelli mobil uygulamalar geliştiren Pixery, kurulduğu 2014 yılından bu yana geliştirdiği teknolojileri yurtdışına ihraç ediyor. Geliştirdiği mobil uygulamalarla dünyada 40 milyondan fazla kullanıcıya ulaşan Pixery, bu alanda çalışmak isteyen yetenekleri, teknolojinin ve yaratıcılığın sınırlarını zorlayacak eğlenceli bir hacktahona davet ediyor.

Hackathon’a Son Başvuru Tarihi: 21 Nisan

27-28 Nisan 2019 tarihlerinde düzenlenecek olan ve 2-4 kişilik takımların yarışacağı Pixery Hackathon, Levent’te bulunan Kolektif House’da gerçekleşecek. İki gün sürecek hackathonun odağı dünyada en hızlı gelişen teknoloji alanları olan bilgisayarlı görü, artırılmış gerçeklik, makina öğrenmesi,kamera ve video teknolojileri olacak. Heyecanın ve rekabetin yüksek olacağı bu yarışmanın sonunda gruplar prototiplerini jüriye sunacaklar.

Jürinin değerlendirmesinin sonunda birinciliğe hak kazanan takım 20.000 TL, ikinci 10.000 TL, üçüncü 5.000 TL ödülün sahibi olacak. Sürpriz ödüllerin de yer aldığı hackathona ekibinizle birlikte katılmak için son tarih 21 Nisan

Pixery Hackathon’a başvurmak için: pixerylabs.com/hackathon2019

Canon, bölgenin ilk deneyim merkezini İstanbul’da açtı

Canon Deneyim Merkezi

Fotoğraf, video ve baskı alanında teknoloji liderlerinden Canon; Avrupa, Ortadoğu ve Afrika bölgesindeki ilk ve tek deneyim merkezini İstanbul’da açtı. Türkiye başta olmak üzere bölgesinde fotoğrafın üssü olacak Canon Deneyim Merkezi, yeni bir dünyanın kapılarını aralamak isteyen tüm fotoğraf ve video tutkunlarını Sirkeci’ye bekliyor.

Sirkeci’deki deneyim merkezi; fotoğraf, baskı ve video alanlarında kendi hikayelerini oluşturmak isteyenleri eşsiz bir atmosferle karşılıyor. Canon, aynı zamanda fotoğraf üssü olan dört katlı merkezinin her katında ziyaretçilerini farklı konseptlerle bir araya getiriyor.

Canon’un yeniliklerle dolu dünyasına açılan kapı

Canon Deneyim Merkezi

Canon Deneyim Merkezi ziyaretçilerini, ilk kattan itibaren yeniliklerin hâkim olduğu bir görüntüleme teknolojileri dünyasına alıyor. Giriş katında ziyaretçileri; fotoğraf makinelerinden lenslere, fotoğraf baskısından video performansı öne çıkan makinelere kadar geniş yelpazedeki Canon ürünleri karşılıyor. Bu dünyayı keşfetmek isteyen tüm amatör ve profesyonel görsel içerik üreticileri, giriş katında ilgilendikleri ve merak ettikleri ürünler hakkında Canon çalışanlarından detaylı bilgi edinebiliyor. İkinci katı stüdyo olarak tasarlanan Deneyim Merkezi’nde, ziyaretçiler alt katta bilgi aldıkları ürünleri deneme fırsatı buluyor. Tüm ziyaretçiler gerçek stüdyo ortamı oluşturulan bu alanda çekimi en zor objeler üzerinde diledikleri gibi çalışabiliyor. Objeler aracılığıyla doku ve renk başta olmak üzere ürünlerin çeşitli performans detaylarının test edilebildiği stüdyoda, çekilen fotoğrafların baskıları da Canon fotoğraf yazıcılarıyla alınabiliyor.

Fotoğraf ve videoya dair her şey Canon Deneyim Merkezi atölye çalışmalarında

Canon Deneyim Merkezi

Fotoğraf ve videoya dair derinlemesine bilgi sahibi olmak isteyen Canon kullanıcıları ise stüdyonun üst katında bulunan atölyede belirli periyotlarla düzenlenen ücretsiz eğitimlere katılabiliyor. Her ay farklı konuların işlendiği atölyelere dair detaylı bilgiler ve program düzenli olarak Canon Türkiye Instagram ve Facebook hesaplarından fotoğraf tutkunları ile paylaşılıyor.

Taika Waititi, Apple için Time Bandits dizisini yazıp yönetecek

Thor: Ragnarok” filmini yönetmesi ile tanınmış Taika Waititi, Apple’ın yarattığı “Time Bandits” dizisini yönetmek ve yazmak için anlaşma imzaladı.

Dizi aynı zamanda Anonymous Content, Paramount Television ve Media Rights Capital ile ortak bir yapım olacak.

“Time Bandits” ilk olarak geçtiğimiz yıl duyuruldu. Kült klasiklerden aynı isimle Terry Gilliam’in filmini baz alıyor, cüceler ile birlikte gezen zengin olma çabası içinde olan bir genç çocuğun zaman ve uzayda geçen maceralarını konu alıyor.

Bu dizi, Waititi’nin bu yıl çıkardığı bir çok projeden biri olacak. Kendi yazdığı, yönettiği ve oynadığı bir vampir komedisi filmi olan “What We Do in the Shadows”un baş yapımcılığını üstlenecek, aynı zamanda Star Wars serisi kapsamında “The Mandolalorian” filminin yönetmeliğini yapacak ve bunun yanında “Jojo Rabbit” filmi de bu güzde seyirci ile buluşması planlanıyor.

Bunlarla birlikte, bir yıldır Apple’ın üstlendiği tüm film ve dizileri 25 Mart tarihinde özel bir etkinlik ile ilk resmi duyurusunun yapılacağı söyleniyor. Gelişmeler oldukça paylaşacağız.

Etkinliklerin tüm sürecini yöneten yerli çözüm: Holacon

Holacon, farklı ölçeklerde ve farklı kategorilerdeki etkinliklerin a’dan z’ye yönetilmesini ve katılımcıların etkinliklerde interaktif bir deneyim elde etmesini sağlayan yerli bir girişimdir.

Etkinlik yönetim sistemi olan Holacon içerisinde 20’den fazla içerik aracı bulunuyor. Kısaca araçları temel başlıklar halinde ele alırsak; Operasyon Yönetimi, Kayıt Yönetimi, Konaklama ve Transfer Yönetimi, Etkinlik İçerik Yönetimi ve Pazarlama, Web Site ve Mobil Uygulama, Entegrasyon ve Rapor Servisi olarak 6 başlıkta tanımlayabiliriz.

Eylül 2017’de Arzu Begüm Taştan, Mustafa Özkan Taştan, Kemal Taha Taştan ve Muhammed Fethullah Çaylı tarafından kurulan Holacon‘un ana şirketi İstanbul ve Londra merkezli Internative Yazılım ve Dijital Çözümler şirketidir. Yaklaşık 1 yıllık geliştirmelerinde ardından Aralık 2018‘de faaliyetlerine başladı.

Global pazara hazır ürün: Holacon

Holacon’un mobil uygulaması tarafında katılımcılar için bir çok deneyim bulunuyor. Uygulama üzerinden etkinlikler görüntülenebilir, kayıt yaptırılabilir, davetiye sistemi ile kendi eposta adresine gelen davetiyeleri uygulamada görebilir, etkinliklerde eğer kişiler kendi profil görüntülenmesine izin verdi ise diğer kişiler bu profilleri ziyaret edebilir, mesajlar gönderebilir, randevular oluşturabilirler, etkinlik öncesi ve sonrası kontak listesi oluşturup daimi bir şekilde diğer kişiler ile iletişim halinde kalabilirler.

Uygulama içerisinde; Duyurular, Etkinlik Anıları, İş Ağı, Kendini Tanıt, Organizatöre Sor, Kayıp Eşya kategorilerinde sosyal hub’lar da bulunuyor. Önümüzdeki 1 yıllık süreç içerisinde yeni özellikler eklemeyi planlayan ekip, ilk etapta kullanıcı deneyimini geliştirecek. Ayrıca Holacon’un alt yapısının global pazara uygun şekilde kodlandığı da aldığımız bilgiler arasında.

Kurucuların yaptığı açıklamada; “Holacon, globalde Türkiye’yi altyapısı, teknolojisi ve getirdiği çözüm ile temsil edebilecek bir girişim. Yurt dışındaki rakiplerinden çok daha kapsamlı ve çok daha esnek bir yazılım. Türkiye; Kongre ve etkinlik sektörünün önemli ülkelerinden biri. Her yıl çok farklı alanda, çok sayıda etkinlik gerçekleşiyor. Etkinlik sektörü çok fazla kalemi, maliyeti, manuel yönetilmesi gereken süreçleri içeriyor ve hata yapma olasılığı çok yüksek. Biz bu ürünle bu süreçlerdeki hata ve maliyetlerden doğan zararları sıfıra indirgemeyi hedefliyoruz.” dedi.

Girişimin değer önerisi

Kuruculara girişimin değer önerisini sorduğumuzda şu yanıtı verdiler: “Yurt dışında birkaç rakibimiz mevcut fakat bunlar Türkiye pazarında değiller ama Türkiye’den yapılan arama hacimleri ve ihtiyaç çok yüksek seviyelerde. İsimlerini sıralayacak olursak, Idloom, Meetinghands, Whova, cvent, socialtables ürünleridir. Holacon tüm bu ürünlerin birleşimi bir üründür ve Türkiye’deki etkinlik standartlarına çok uygun şekilde hazırlanıp karmaşık operasyon koşullarındaki sorunları çözebilecek kapasitededir. Yerelde ise benzer çözümler sunan ürünler mevcut fakat bunlar cloud yapıda değiller bir etkinlik için satın alıp kurulum yapılmasını istemeniz gerekir hepsi lokal çözümler, örneğin etkinlik kayıt için bir yazılım almanız gerekirken, etkinlik için bir de mobil uygulama almanız gerekiyor ve sürdürülebilir değiller. Holacon altyapı, teknoloji ve arayüz olarak çok önde olmanın yanı sıra a dan z ye çözümler sunuyor ve ekstra araçlara ihtiyacınız olmadan süregelen etkinliklerinizi sürekli bir şekilde yapmanızı ve bir önceki yıllarla karşılaştırabilmenizi sağlıyor. Holacon ile etkinlik süreçlerinin hafızasını da elde etmiş oluyorsunuz.”

Türkiye’deki yeni girişimleri paylaşmaya devam ediyoruz. Bizi düzenli takip ederek, teknoloji ve inovasyon odaklı girişimlerden haberdar olabilirsiniz. Ayrıca Holacon’la ilgili gelişmeleri de paylaşacağız.

iyzico’dan ikinci el eticaret satışları hakkında dikkat çeken veriler

Türkiye fintech sektörünün en büyük yerli şirketlerinden iyzico, son dönemlerin popüler trendlerinden ikinci el eticaret’le ilgili dikkat çeken veriler paylaştı.

En çok kadınlar alışveriş yapıyor, en fazla ayakkabı ve aksesuar; en az jean ve ceket satılıyor.

İkinci el satış pazarı, dünyada olduğu gibi Türkiye’de de internet kullanımının artmasıyla beraber online platformlarda da popülerlik kazanmaya ve büyümeye başladı. Kullanıcıların daha uygun fiyatlarla tekstil ürünlerinden mobilyaya ve elektronik cihazlara kadar uzanan geniş bir yelpazede ihtiyaçlarını ulaşmasını sağlayan ikinci el eticaret, güvenli ödeme yöntemleri sayesinde kullanılmayan eşyaların yeniden değerlendirilerek satıcılara kazanç olarak dönmesini sağlıyor.

Türkiye’de 30 binden fazla online sitenin ödeme alt yapısını sağlayan yerli finansal teknolojiler pazarındaki en önemli oyunculardan iyzico, kendi üye işyerleri üzerinden gerçekleştirilen ikinci el e-ticaret satışlarına dair ilginç veriler paylaştı.

Ocak 2018 – Şubat 2019 arasındaki işlemlere dair verilerin öne çıkan başlıkları şöyle:

İkinci el alışverişte tutumluyuz: Ortalama sepet tutarı 49 TL

Ocak 2018 – Şubat 2019 arasında iyzico üzerinden gerçekleştirilen ikinci el eticaret işlemlerinde ortalama sepet tutarı 49 TL olarak karşımıza çıkarken, ödemelerin genelde tek çekim olarak gerçekleştirildiği görülüyor. 60 lira ve üzeri alışverişlerde taksit sayısının artması da sepet tutarı konusunda öne çıkan başlıklar arasında.

Kadınlar ikinci el alışverişlerde öncü

İkinci el satışlarda alıcı profilleri incelendiğinde alışveriş yapan kullanıcıların yüzde 70 oranında kadınlardan oluştuğu; erkek kullanıcıların ise yüzde 9 seviyesinde kaldığı görülüyor.

İkinci el alışverişlerde İstanbul ilk sırada

İkinci el e-ticaret alışverişinin en fazla yapıldığı il, yüzde 30 ile İstanbul olurken; Ankara (%10), İzmir (%8), Antalya (%4), Bursa (%4) ve Kocaeli (%3) diğer öne çıkan şehirler arasında yer alıyor. İkinci el satışların en düşük olduğu şehirler ise Gaziantep (%1,22), Manisa (%1,15), Denizli (%1,12), Hatay (%1,08) ve Sakarya (%1,03).

İkinci el alışverişlerde en popüler ürün ayakkabı

iyzico üzerinden gerçekleştirilen ikinci el satışlarda yüzde 12’lik oran ile en çok satılan ürün ayakkabı olurken, ilk üç sırada karşımıza çıkan diğer ürüner aksesuar (%9,46) ve elbise (%7,06) oluyor. Çanta satışları ise ortalama 87,09 TL ile en yüksek sepet tutarına sahip. En az satılan ürünler ise jean (%1,35) ve ceket/blazer (%1,32) olurken; sepet tutarı en düşük ürünler ise bluz (29,14 TL), gömlek (30,99 TL) ve tişört (31,20 TL) olarak karşımıza çıkıyor.

Kadınların doğurganlık analizini yapan SteadySense, 6 milyon Euro yatırım aldı

Graz merkezli SteadySense girişimi, doğurganlık çizelgesi oluşturan ve bu süreci takip eden bir uygulama geliştirdi. Uygulama kadınların doğurganlık için en verimli günlerini saptamak adına eşsiz bir yöntem kullanıyor. 2016 yılında kurulan girişim, eQventure’dan 6 milyon Euro yatırım aldı.

SteadySense’in yeni ürününün merkezinde, femSense uygulamasıyla birlikte çalışan ve kadınların daha hızlı gebe kalmasını sağlayan yapışkan yama içine yerleştirilmiş akıllı bir sıcaklık ölçüm sensörü bulunuyor. FemSense Kinderwunsch Conception Destek Yaması biyo uyumlu malzemelerden yapılmış, cilt renginde olan zarif yapılı bir yamadır.

Kurucu CEO Werner Koele, yamanın kolun altına yapıştırılmak suretiyle menstrüasyon döngüsü boyunca (beş ile yedi gün arasında) giyilerek kullanılması gerektiğini açıkladı. Yama vücut ısısını sürekli olarak ölçüyor ve verileri akıllı bir telefonla NFC üzerinden okunup yorumlanana kadar saklıyor. FemSense uygulaması, kendi kendine öğrenme algoritmasını kullanarak verileri yorumluyor ve işliyor daha sonra uygulama üzerinden kadınların doğurganlık için uygun günlerini görüntülüyor.

FemSense’in kuruluş aşamasından bu yana ürünün gelişimine eşlik eden Dr. Michael Schenk, gün içinde insan vücudunun sıcaklığının değiştiğini uyurken bu değerin daha sabit olduğunu söylüyor. Konvansiyonel yöntemler sadece ısınma sıcaklığını ölçerken, femSense yumurtlamayı güvenilir bir şekilde saptayarak birkaç gün boyunca sıcaklık eğrilerini ölçüyor ve karşılaştırıyor.

Döngü izleme uygulaması kadınların kendi bedenlerini daha iyi anlamasına ve yorumlamasına yardımcı oluyor çünkü menstrüasyon günlüğünü takvim biçiminde sunuyor. Takvim içinde doğurganlık için verimli günler ve o günlere ait semptomları görselleştirmek için kullanılan istatiksel veriler mevcut. Ayrıca uygulama çocuk sahibi olma yolunda olmayan kadınların da bu işlevden bağımsız olarak kullanabileceği bir platform.