Ana Sayfa Blog Sayfa 2

Bupa Türkiye, Platform Sağlık Hizmetleri’nin çoğunluk hissesini satın alıyor

WellPoint Grup şirketlerinden biri olan; iş yeri ve evde sağlık hizmetleri sunan Platform Sağlık Hizmetleri‘nin çoğunluk hissesinin Bupa Türkiye tarafından satın alımı konusunda anlaşmaya varıldı.

Yapılan ortak açıklamada, Rekabet Kurumu’nca gerekli onayın verilmesi halinde bahsi geçen hisse devrinin yapılarak satın alma işleminin tamamlanacağı bilgisi paylaşıldı.

Bupa Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Gökhan Gürcan konuyla ilgili verdiği demeçte;

“Bu son derece heyecan verici gelişme, bireysel ve kurumsal tüm üyelerimize hem evde hem iş yerinde hem de online olarak istedikleri yerden erişebilecekleri entegre ve kesintisiz bir sağlık deneyimi sunma ve Türkiye sağlık ekosistemine katkı sağlama vizyonumuzun çok kıymetli bir adımıdır. Bu stratejik satın alımın Rekabet Kurumunca onaylanarak gerçekleşmesi halinde, fiziksel ve dijital sağlık hizmetlerini bir araya getiren ‘fijital’ olarak adlandırdığımız sağlık modelini benimseyerek, kullanıcılarımızın ihtiyaç duydukları sağlık hizmetlerine istedikleri zaman ve diledikleri yerden ulaşabilmelerini mümkün kılacağız. Türkiye genelindeki 3 iş yeri sağlığı kliniği, 14 ofisi ve 68 ilimizdeki iş sağlığı ve uzaktan sağlık hizmeti sağlayabilecek geniş faaliyet alanı, teknolojik altyapısı ve alanlarında uzman hekim kadrosu ile, dünyada entegre sağlık hizmetleri alanındaki uzmanlığımızı Türkiye ile buluşturmak üzere çıktığımız stratejik yolculuğumuzda bize büyük bir güç ve ivme kazandıracak.”

Platform Sağlık Hizmetleri Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Özgür Turgay ise demecinde;

“360 derece iş sağlığı ve güvenliği, uzaktan sağlık, evde bakım ve laboratuvar hizmetlerini bir arada sunan Türkiye’nin alanında uzman şirketi olarak, sağlık alanında uluslararası çapta kendini kanıtlamış bir entegre sağlık hizmetleri devi Bupa Grubu ile ortak bir vizyonda bir araya gelecek olmak bizim için çok gurur ve heyecan verici bir gelişmedir. Birlikte iş yeri klinik hizmetleri, dijital sağlık hizmetleri, mobil sağlık çözümleri, evde bakım gibi çeşitli alanlarda yer alan sağlık platformlarını tek bir yapı altında birleştirerek, Türkiye’de sağlık hizmetlerinin geleceğini şekillendirmeyi hedeflemekteyiz.”

Hexagon’dan yeni nesil insansı robot: AEON

Kaliteyi ölçmek ve geliştirmek için geliştirdiği üstün teknolojilerle üretim ekosistemini şekillendiren dünya devi Hexagon yeni nesil otonom teknolojilere yönelik önemli bir adım atarak sanayi için geliştirilmiş insansı robotu AEON’u duyurdu.

Yeni nesil otonomluğu hızlandırmak için geliştirilen AEON işgücü eksikliğini gidermek ve endüstriyel kullanım alanlarını ele almak için sınıfının en iyi hareket kabiliyetini, sensör füzyonunu ve yapay zeka tabanlı uzamsal zekayı bir araya getiriyor. Hexagon’un gelişmiş sensör teknolojileri ile donatılan ve otomotiv, havacılık, üretim, lojistik ve depolama gibi zorlu endüstriyel ortamlarda görev yapabilen AEON; üretim hatlarında çeviklik, hassasiyet ve otonomiyi yeni bir seviyeye taşıyor.

Uçtan uca otomasyon

Hexagon, müşterilerine dijitalleşme yolculuklarında AEON ile güçlü bir rehberlik sağlayan gelişmiş yapay zekâ destekli dijital dönüşüm çözümü sunuyor. Tamamen uçtan uca otomasyon odaklı çalışan sistem, iş süreçlerini hızlandırırken maliyetleri azaltmayı ve verimliliği artırmayı hedefliyor. Kullanıcı dostu arayüzü sayesinde kolay kullanım sunan AEON, sektöre özel ön tanımlı süreçleriyle zaman tasarrufu sağlarken, hızlı adaptasyon imkânı da sunuyor.

Aynı zamanda açık mimari yapısı sayesinde farklı sistemlerle kolayca entegre olabilen çözüm, gelişmiş veri analitiği araçları sayesinde de karar destek süreçlerini iyileştiriyor. Bulut tabanlı altyapısı sayesinde esneklik ve erişilebilirlik sağlayan AEON, güvenlik standartları açısından da yüksek seviyede koruma sunuyor. İşletmeler bu sayede hem çevik hem de güvenli bir dijital dönüşüm süreci yaşayabiliyor.

Gerçek kullanım senaryolarında test ediliyor

Hexagon’un AEON’u sanayideki ihtiyaçlara uygun hale getirme vizyonu, endüstri liderleriyle iş birlikleri gerçekleştirmeye de olanak tanıyor. Robotik bölümünün gerçekleştirdiği iş birliği ile Schaeffler ve Pilatus, AEON’u üretim, makine bakımı, parça denetimi ve dijital gerçeklik yakalama gibi farklı alanlarda test ederek geri bildirim sağlıyor. Pilatus Üretim Başkan Yardımcısı Roman Emmenegger, “İsviçre’de karşılaştığımız üretim zorluklarını aşmak için AEON’un sunduğu çeviklik, sensör zekâsı ve yerleşik yapay zekâ, otomasyon ve dijitalleşmeye geçişte bize yeni fırsatlar sunuyor. Uzun vadede AEON’un zorlu küresel pazarlarda rekabet gücümüzü sürdürmemize katkıda bulunacak bir çözüm olacağına inanıyoruz” dedi. Schaeffler İleri Üretim Teknolojisi Kıdemli Başkan Yardımcısı Sebastian Jonas, “Hexagon’un insansı robot teknolojilerini üretim ortamlarımızda deneyimlemekten büyük heyecan duyuyoruz. Hareket teknolojisinde lider olma yolculuğumuzda AEON gibi devrim niteliğindeki çözümler, rekabet gücümüzü artıracak” dedi.

Yandex Maps’te 3D olarak görüntülenen ilk stadyum Galatasaray’ın oldu

Yandex Türkiye, Yandex Haritalar ve Navigasyon uygulamaları için ilk kez bir stadyumu üç boyutlu olarak modelleyerek kullanıcıların beğenisine sunuyor.

Galatasaray’ın simgeleşmiş stadyumu, artık Maps’de tüm mimari detaylarıyla 3D olarak görüntülenebiliyor. Bu özel modelleme, 11 Temmuz–3 Ağustos tarihleri arasında Türkiye genelinde futbolseverlerin katıldığı bir oylama sonucunda hayata geçirildi.

Galatasaray, oyların %40’ından fazlasını alarak rakiplerini geride bıraktı ve Yandex Maps’de 3 boyutlu olarak yer alan ilk stadyum oldu. Model, hem Yandex Maps hem de Navigasyon uygulamalarında eş zamanlı olarak kullanıma açıldı.

3 boyutlu model, Ali Sami Yen Stadyumu’nun kendine has mimarisini ve atmosferini son derece gerçekçi bir şekilde yansıtıyor. Kulübün ruhunu taşıyan detaylarla hazırlanan bu dijital replikada, sarı-kırmızı koltuk düzeniyle yazılmış “GALATASARAY” ifadesi dikkat çekici biçimde öne çıkıyor. Uygulamanın gece modunda kullanılan versiyonu ise maç akşamlarını anımsatan aydınlatma efektleriyle daha etkileyici bir deneyim sunuyor. Stadyumun mimari detaylarının yanı sıra, Galatasaray’ın simgesi olan aslan maskotu da modelin merkezine konumlandırılarak sembolik bir vurgu yapılıyor. Kullanıcılar harita üzerinde yakınlaştıkça bu ince detayları daha net görebiliyor.

Yandex Türkiye Genel Müdürü Alexander Popovskiy, konuyla ilgili şunları söyledi:

“Türkiye’de futbol, yaşayan ve nefes alan bir kültürdür. Stadyumları 3 boyutlu olarak sunarak hem estetik hem de duygusal açıdan etkileyici bir deneyim yaratıyoruz. Hazırlanan ilk 3D stadyum modeli sadece mimariyi değil, aynı zamanda bir kimliği yansıtıyor. Milyonlarca insan için çok büyük anlam taşıyan futbol kültürüyle modern dijital teknolojilerimiz aracılığıyla insanları bir araya getirmek bizim için önemli bir adım.”

Yeni 3 boyutlu model yalnızca görsel bir yenilik sunmakla kalmıyor; aynı zamanda ziyaretçilerin stadyum çevresinde kolaylıkla yön bulmalarını sağlıyor. Giriş noktaları ve oturma alanları gibi kritik yerlerin konumunu görmeyi kolaylaştırarak kullanıcı deneyimini artırıyor. Stadyumun dijital profili, Yandex’in yapay zeka destekli asistanı Yazeka tarafından sağlanan otomatik özetlerle zenginleştirildi. Kullanıcılar harita üzerinde stadyuma dokunarak mekan hakkında kapsamlı bilgiye tek bir tıklamayla erişebiliyor.

3 boyutlu stadyum özelliği, iOS ve Android için geliştirilen Yandex Maps ve Navigasyon uygulamalarının en güncel sürümlerinde kullanılabiliyor. Kullanıcılar, stadyumun ismini arama çubuğuna yazarak ya da harita üzerinde doğrudan bularak modeli görüntüleyebilir. Yan açıdan görmek isteyenler ekran üzerindeki 3D simgesine dokunabilir veya iki parmakla yukarı doğru kaydırma hareketi yapabilir. Stadyuma ulaşmak isteyen kullanıcılar, uygulama üzerinden araçla, toplu taşımayla ya da yürüyerek güzergâh oluşturabilir.

Bu güncelleme, geleceğin Maps vizyonunun bir parçası olarak hayata geçirildi. Yandex Türkiye, haritaların daha sezgisel, görsel ve yerel kullanıcı alışkanlıklarına uyumlu hale gelmesini hedefliyor. Şirket, şehir içi yön bulma deneyiminden futbol kültürüne kadar Türkiye’ye özgü alışkanlıkları yansıtan projelerle harita hizmetlerini geliştirmeye devam edecek.

Trugo, yaklaşık 3 yılda 4 milyon şarj işlemine ulaştı

İlk şarj cihazlarını 11 Ekim 2022’de Bolu HighWay Dinlenme Tesisi’nde kuran Trugo, o günden bu yana Türkiye’nin 81 ilinde her biri çift soketli 1000’in üzerinde ultra hızlı DC ve 500’den fazla AC şarj istasyonuyla tüm elektrikli araç kullanıcılarına kesintisiz ve hızlı şarj hizmeti sunmayı sürdürüyor.

81 ilde tamamı 180 kW’nin üzerindeki yüksek hızlı şarj cihazlarıyla hizmet veren tek şarj ağı şirketi olan Trugo, 3 yıldan kısa sürede 4 milyon şarj işlemine ulaştı.

30 dakikadan kısa sürede batarya doluyor

Togg’un %100 iştirak firması olan Trugo’nun şarj cihazlarıyla bir bataryanın doluluk oranı 30 dakikadan daha kısa sürede yüzde 20’den yüzde 80’e ulaşıyor. Ultra hızlı cihazlarda sertifikalı %100 yenilenebilir kaynaklarından elde edilen enerji kullanılıyor. Kullanıcılar Türkiye genelindeki şarj ağını Trugo mobil uygulaması ve web sitesi üzerinden takip edebiliyor.

App Store ve Google Play üzerinden kullanıcıların hizmetine sunulan uygulama ile en uygun istasyonu bulmak, şarj sürecini takip etmek, şarjın tamamlandığını görmek, geçmiş şarj işlemlerine erişmek ve ödemesini yapmak mümkün oluyor. Kullanıcılar Trugo istasyonunu ararken, eczane, kafe, oyun parkı, AVM, restoran gibi ihtiyaçlarına göre de filtreleme yapabiliyor.

Ruh sağlığına odaklanan İngiltere merkezli Unmind, 30.6 milyon euro yatırım aldı

Özellikle iş yerlerindeki çalışanların ruh sağlığına odaklanan İngilte merkezli girişim Unmind, yapay zeka destekli platformunu küresel ölçekte büyütmek amacıyla, Seri C turda 30.6 milyon euro yatırımı aldı.

Yatırım turuna; TELUS Global Ventures liderlik ederken, mevcut yatırımcılar Project A, Felix Capital ve Sapphire Ventures da girişimi desteklemeye devam etti.

Unmind’in CEO’su ve kurucu ortağı Dr. Nick Taylor, yatırımla ilgili açıklamasında;

“Yapay zekâ – klinik titizlikle, etik sınırlarla ve insani bir temelle uygulandığında – ruh sağlığı alanında, nesilde bir kez görülen bir devrimdir. Biz, Bblimsel uzmanlığı son teknolojiyle birleştirerek milyonlarca insanın kendini daha iyi hissetmesini, daha iyi performans göstermesini ve iyi kalmasını sağlamayı amaçlıyoruz.”

2016 yılında kurulan Unmind, iş yeri ruh sağlığına bütüncül bir çözüm sunuyor. Platform; yapay zekâ destekli destek araçları, terapi, koçluk, liderlik eğitimi ve stratejik danışmanlığı tek çatı altında birleştiriyor. Son dönemdeki en önemli yeniliklerden biri olan Nova, dünya genelindeki çalışanlara anlık ve kişiselleştirilmiş destek sunan bir yapay zekâ destekli ruh sağlığı asistanı olarak öne çıkıyor.

Nova’nın son altı ayda kullanım oranı %92 artarken, kullanıcı bağlılığı sektör ortalamasının üç katı seviyesine ulaştı. Nova, damgalamadan uzak, her an erişilebilir bir destek sunarken; gerektiğinde kullanıcıları insan destek hizmetlerine yönlendirebiliyor.

Bir Nova kullanıcısı deneyimini şöyle aktarıyor:

“Nova bana tavsiye verdi, anlayış gösterdi ve içten bir şekilde empati kurdu. Sayesinde yardım isteme cesaretini buldum; yalnız olmadığımı ve duygularımın önemli olduğunu anladım.”

Unmind’in bu yeni yatırım turu, ruh sağlığı desteğinin insan kaynakları odağından çıkarak şirket yönetimlerinin stratejik önceliği haline geldiği bir dönemde gerçekleşti. Dünya Sağlık Örgütü’ne göre, her yıl 12 milyar iş günü depresyon ve anksiyete nedeniyle kaybediliyor. McKinsey ise akıl sağlığı sorunlarının küresel ekonomide 875 milyar euroluk bir verimlilik kaybına yol açtığını tahmin ediyor.

Yatırım, şirketin özellikle ABD pazarı odağında küresel çapta büyümesini hızlandırmak için kullanılacak. Bu genişleme sürecine liderlik etmesi için, daha önce BetterUp’ta görev yapan Laura Moniz de Aragao, Gelirden Sorumlu Yeni Yönetici (CRO) olarak atandı. Moniz de Aragao, ABD ve EMEA bölgesinde ticari ekipleri yönetme konusundaki deneyimiyle Unmind’in pazara giriş stratejisini şekillendirecek ve TELUS Health gibi stratejik ortaklıkları güçlendirecek.

Unmind platformu, çalışanların ruh sağlığı ile şirket performansı arasında doğrudan bir bağlantı kuracak şekilde tasarlandı. Şirkete göre, kullanıcılar 4 ila 7 terapi seansı sonrası %10–15 arasında bir verimlilik artışı yaşarken, uyku ve düşük mod gibi konuları ele alan araçlarla çalışan başına yıllık 11 bin euroya kadar yatırım geri dönüşü elde edilebiliyor.

Çok uluslu bir hızlı tüketim ürünleri şirketiyle yürütülen bir vaka çalışması, yüksek stres düzeyine sahip çalışanlarda %16 oranında stres azalması sağlandığını ve bunun 876 bin euro üretkenlik kazancı ile 3.49 kat yatırım getirisi (ROI) yarattığını ortaya koydu.

Unmind, geliştirdiği teknolojinin insan desteğini ikame etmekten ziyade tamamlayıcı olduğunu vurguluyor. Şirket, etik yapay zekâ uygulamaları ve klinik geçerlilik temeliyle bütün organizasyonları proaktif biçimde desteklemeyi hedefliyor.

Türk girişimcilerin kurduğu Fal.ai, 125 milyon dolar yatırım alarak unicorn oldu

Üretken medya girişimi Fal.ai, kısa sürede önemli bir büyüme ivmesi yakalayarak 125 milyon dolarlık C Serisi yatırım turunu başarıyla tamamladı. Yeni yatırım turuyla birlikte şirketin değerlemesi 1.5 milyar dolara ulaştı ve Fal.ai, unicorn oldu.

Fal.ai‘ın C Serisi yatırım turu Meritech Capital liderliğinde gerçekleşti. Tura; Salesforce Ventures, Shopify Ventures ve Google AI Futures Fund gibi teknoloji dünyasının öncü yatırımcılarının yanı sıra, şirketin önceki turlarda yer alan Bessemer Venture Partners, Kindred Ventures, Andreessen Horowitz, Notable Capital, First Round Capital, Unusual Ventures ve Village Global gibi güçlü yatırımcıları da katılım gösterdi.

Bu yeni yatırımla birlikte Fal.ai’ın bugüne kadar toplamda aldığı yatırım miktarı yaklaşık 200 milyon dolara ulaşmış oldu.

2021 yılında Burkay Gür ve Görkem Yurtseven tarafından San Francisco’da kurulan Fal.ai, geliştiriciler için üretken yapay zeka odaklı medya çözümleri sunan bir teknoloji şirketidir.

Şirketin sunduğu API’lar sayesinde kullanıcılar; ses, video ve görsel tabanlı yapay zeka modellerini kendi uygulamalarına kolayca entegre edebiliyor. Platform, medya içeriklerinin üretim ve işlenmesi süreçlerini otomatikleştirerek hem bireysel geliştiricilerin hem de kurumsal müşterilerin operasyonel verimliliğini artırmayı hedefliyor.

Şirket, aldığı yeni yatırımı ürün geliştirme süreçlerini hızlandırmak, teknik ekibini büyütmek ve global ölçekteki erişimini genişletmek amacıyla kullanmayı planlıyor.

Fal.ai’ın kurucu ortaklarından Burkay Gür, konuyla ilgili verdiği demeçte:

“Bu yatırım, sadece teknolojimize ve vizyonumuza duyulan güvenin değil, aynı zamanda üretken yapay zekanın medya sektöründeki dönüştürücü potansiyeline duyulan inancın da bir göstergesidir. Geliştiricilere sunduğumuz güçlü araçlarla, medya üretimini daha erişilebilir ve esnek hale getiriyoruz.”

Fikir ve İleri Aşama girişimler için yeni program: TSKB Co-Venture

TSKB (Türkiye Sınai Kalkınma Bankası), kuruluşunun 75. yılında girişimcilik ekosistemini güçlendirmek amacıyla TSKB Co-Venture programını duyurdu.

Türkiye Girişimcilik Vakfı (GİRVAK) iş birliğiyle hayata geçirilen ve en az iki kişilik girişimci takımlara yönelik tasarlanan programda; iklim, sağlık, eğitim ve afet teknolojileri alanlarındaki sorunlara çözüm sunan girişim fikirleri desteklenecek.

TSKB Co-Venture’da 6 Şubat depremlerinden etkilenen bölgelerden çıkmış girişimci ekiplerle kadın girişimciler önceliklendirilecek. Ayrıca, TSKB’nin uzman ekipleri, kurum içi girişimcileri (intrapreneurs), iştirakleri, tedarikçileri ve paydaş kuruluşları da programa bilgi ve deneyim sağlayıcı olarak katkı sunacak.

TSKB’nin GİRVAK ile uzun soluklu iş birliğinin içeriğinin genişletilerek Bankanın girişimcilik alanındaki geniş kapsamlı ilk adımı olan bu program; TSKB’nin 75 yıllık köklü deneyimle oluşturduğu sürdürülebilir kalkınma vizyonu ve sektörel uzmanlığını girişimcilik dünyasıyla buluşturmayı amaçlıyor. Programın temel hedefleri arasında, girişimcilerin bilgi düzeylerini artırarak bu sayede finansmana erişim yetkinliklerini geliştirmek ve Türkiye’de 6 Şubat depremlerinden etkilenen girişimlerin küresel pazarda büyümelerine destek olmak yer alıyor.

TSKB Genel Müdürü Murat Bilgiç, programla ilgili verdiği demeçte;

“Bankamızın 75. yaşını kutladığımız bu anlamlı yılda, Türkiye’deki girişimcilik ekosisteminin gelişmesinde rol oynayacağına inandığımız böylesine önemli bir projenin temellerini atmaktan büyük mutluluk duyuyoruz. GİRVAK iş birliğiyle hayata geçirdiğimiz TSKB Co-Venture isimli venture builder projemizle iklim, sağlık, eğitim ve afet teknolojileri gibi Türkiye’nin sürdürülebilir geleceğine katkı sağlayacak stratejik önceliğe sahip alanlarda girişimcilerin bilgi düzeylerini artırmayı, finansman bulma konusundaki yetkinliklerini geliştirmeyi ve bu sayede girişimcileri etki odaklı büyüme yolculuklarında desteklemeyi hedefliyoruz.”

Türkiye Girişimcilik Vakfı Kurucusu Sina Afra ise demecinde; “Geleceğin etkili girişimlerini inşa etmek ancak uzun vadeli ortaklıklarla mümkün.”

“Gençlerin etki yaratma potansiyeline inanıyor ve onları uzun soluklu programlarla desteklemeyi önemsiyoruz. TSKB iş birliğiyle hayata geçirdiğimiz bu venture builder modeliyle yalnızca fikirleri değil, o fikirlerin arkasındaki ekipleri de inşa ediyoruz. Türkiye’nin sürdürülebilir geleceğine katkı sunacak girişimlerin, stratejik rehberlik ve güçlü bir topluluk desteğiyle büyümesini hedefliyoruz.”

Başvurular 28 Ağustos tarihine kadar sürecek

Başvuruların 28 Ağustos tarihine kadar yapılabileceği program, fikir ve ileri aşama olmak üzere iki modülden oluşuyor. Birinci modülde fikir aşamasındaki girişimler, ikinci modülde ise ileri aşama girişimler yer alacak. Program süresince her iki girişim seviyesi için öz değerlendirme, ihtiyaca özel eğitim, mentörlük ve uygulama içerikleriyle kapsamlı destek sağlanacak. Programın üç aşamalı yapısı çerçevesinde iş fikri geliştirme, MVP (Minimum Viable Product / Minimum Uygulanabilir Ürün) üretimi, pazara giriş, yatırımcı görüşmeleri, strateji bootcamp’leri ve demo day gibi süreçlerle girişimlerin yerel ve küresel pazarlarda büyümesi hedefleniyor.

Doğuş Teknoloji’nin hızlandırma programı InvenDO Up’ın 4. dönemine seçilen girişimler

Türkiye’nin teknoloji odaklı girişimcilik ekosistemine sürdürülebilir katkılar sunan InvenDO Up, bu yıl da yüksek potansiyele sahip teknolojilere odaklandı. 60’a yakın başvuru arasından titizlikle yapılan değerlendirmeler sonucunda, programa dahil edilecek 4 vizyoner girişim finale kaldı.

Yapay zekâ ajanlarından medya teknolojilerine, siber güvenlikten veri analitiği ve mobilite çözümlerine uzanan geniş bir yelpazede geliştirilen projeler, bu dönemin teknoloji odaklarını oluşturdu.

Yapay zeka, kuantum ve güvenlik odağında yeni nesil çözümler

InvenDO Up 4. döneminde seçilen girişimler; yapay zekâ, kuantum teknolojileri, siber güvenlik ve dijitalleşme alanlarında geliştirdikleri ileri teknoloji çözümlerle öne çıkıyor. Lojistikten kamu ihalelerine, API güvenliğinden bulut altyapılarına uzanan bu dört yenilikçi girişim, yalnızca Türkiye’de değil, küresel ölçekte de etki yaratabilecek potansiyele sahip.

Programa seçilen girişimler:

API (Uygulama Programlama Arayüzü) güvenliğine odaklanan ApyGuard, modern API’lerdeki açıkları yapay zekâ destekli analizlerle tespit eden yenilikçi bir siber güvenlik çözümü sunuyor. API tabanlı sistemlerin hızla yaygınlaştığı günümüzde, ApyGuard geleneksel yöntemlerin ötesine geçerek daha akıllı ve proaktif bir koruma anlayışı geliştiriyor.

Kuantum teknolojileriyle yapay zekâyı entegre eden Qavis, lojistik sektöründe rota optimizasyonu ve maliyet verimliliği sağlayan çözümler geliştiriyor. Operasyonel verimliliği artırırken karbon ayak izini azaltmayı hedefleyen Qavis, hem teknolojik hem çevresel sürdürülebilirlik odağında ilerliyor.

Primod, çok katmanlı bulut yapılarına entegre edilebilen, bulut ortamlarında güvenlik açıklarını tarayan ve tehditleri gerçek zamanlı olarak izleyen ürünler geliştiren bir siber güvenlik girişimi olarak dikkat çekiyor. Hızla büyüyen bulut tabanlı sistemlerdeki güvenlik risklerine karşı çevik ve proaktif çözümler sunan Primod, dijital dönüşüm yolculuğundaki kurumlara önemli bir destek sağlıyor.

SpaceFlow ise KOBİ’ler için kamu ihalelerine katılım süreçlerini hızlandıran ve kolaylaştıran bir yapay zekâ platformu. Uçtan uca dijitalleşmeyi temel alan bu çözüm, ihale takibi, dokümantasyon ve başvuru süreçlerini tek ekrandan yönetme imkânı sunarak KOBİ’lerin kamuya erişimini kolaylaştırıyor ve rekabet güçlerini artırıyor.

Girişimcilere 6 Ay süreli derinleşme ve iş birliği imkanı

Seçilen girişimler, 6 ay boyunca ürün stratejisi, fiyatlandırma, pazarlama ve yatırım hazırlığı gibi konularda kapsamlı bir eğitim ve mentorluk sürecine katılacak. Ayrıca Doğuş Teknoloji iştirakleriyle PoC (Proof of Concept) projeleri geliştirme ve kurumsal iş birlikleri kurma fırsatı elde edecekler.

InvenDO Up, bugüne kadar desteklediği girişimlerin ortalama değerlemesini bir yıl içinde 4,5 kat artırmayı başardı. Bu da programın yalnızca erken aşama girişimlere destek sunmakla kalmayıp, onları küresel ölçekte rekabet edebilecek seviyeye taşıdığını kanıtlıyor.

Empower Me: Starbucks Foundation, Alshaya Grubu ve Habitat Derneği destekli program

Empower Me; Türkiye, Azerbaycan ve Kazakistan’daki genç bireylerin 21. yüzyıl becerilerini geliştirmeyi amaçlayan uluslararası bir programdır.

Starbucks Foundation, Alshaya Grubu ve Habitat Derneği’nin ortaklığıyla hayata geçirilen bu program, gençlerin dijital yetkinlikleri ve girişimcilik kapasiteleri üzerinden sosyal ve ekonomik dirençlerini artırmayı hedeflemektedir. İstihdam edilebilirlik ve bireysel yeterlilik alanlarında gençleri güçlendiren program, aynı zamanda sürdürülebilirlik, liderlik ve kariyer planlaması gibi konularda verilen eğitimlerle onların toplumsal rolleri ve sosyal etkileşim ağlarını pekiştirmeye katkı sunmaktadır.

Bu program 15-30 arasındaki gençleri hedeflemektedir.

Eğitim Faaliyetleri

  • Gençlik Zirvesi
  • 21. Yüzyıl Becerileri
  • Dijital Verimlilik ve Sosyal Medya Araçları
  • Döngüsel Ekonomi
  • Girişimcilik 101 ve Tasarım Odaklı Düşünme
  • Üretken Yapay Zekâ Araçları
  • Kariyer Planlama Webinarları

Girişimcilik Faaliyetleri

  • Bootcamp
  • Hackathon
  • Girişim Hızlandırma Programı

Güney Kore merkezli oyun girişimi IDaNote, Boğaziçi Ventures’tan yatırım aldı

Mobil oyun sektöründe teknik yetkinliği ve vizyoner yaklaşımıyla öne çıkan IDaNote, Boğaziçi Ventures‘tan stratejik bir yatırım aldı.

IDaNote, mobil oyun pazarında dikkat çeken yapımlara imza atan, teknik derinliği ve ürün vizyonuyla öne çıkan genç ama iddialı bir girişim. Şirketin kurucusu Kevin Kim, 18 yılı aşkın süredir oyun geliştirme ve dijital içerik alanlarında hem Güney Kore’de hem de global ölçekte tecrübe kazanmış bir lider. Kurduğu ekip ve ortaya koyduğu vizyon sayesinde IDaNote, erken aşamada olmasına rağmen ölçeklenebilir ve sürdürülebilir bir yapıya kavuşma yolunda güçlü adımlar atıyor.

Şirketin bugüne kadar yayınladığı mobil oyunlar arasında Coingrid ve Bubble Monsters yer alıyor. Bu oyunlar, hem teknik yetkinliğin hem de oyuncu deneyimine odaklanan yaklaşımın somut örnekleri olarak dikkat çekiyor. Boğaziçi Ventures’ın bu yatırımı, sadece oyun sektörüne değil, aynı zamanda yaratıcı içerik üretiminin geleceğine yönelik stratejik bir inancı da yansıtıyor.

Boğaziçi Ventures, yüksek büyüme potansiyeline sahip teknoloji girişimlerine yatırım yapmayı sürdürüyor. Yapay zeka, oyun, dijital içerik ve yaratıcı teknolojiler gibi stratejik dikeylerdeki yatırımlarıyla, girişimcilerin sadece finansal değil, aynı zamanda entelektüel ve operasyonel gelişimlerine de katkı sağlamaya devam ediyor. IDaNote yatırımı da bu vizyonun yeni ve heyecan verici bir yansıması olarak dikkat çekiyor.

Boğaziçi Ventures CEO’su Barış Özistek yatırımla ilgili verdiği demeçte;

“Oyun sektörü, sadece eğlence değil, aynı zamanda teknoloji ve kültürel ihracatın güçlü bir taşıyıcısı. IDaNote’un CEO’su ve Kore’nin en tecrübeli oyun tasarımcılarından biri olan Kyoung Kim’in liderliğinde ortaya koydukları vizyon, onların bu alanda küresel bir başarıya imza atacağına dair güçlü bir sinyal veriyor. Mobil oyun dünyasında özgün içerik ve sürdürülebilir büyüme modelini birlikte inşa eden IDaNote’a destek vermekten gurur duyuyoruz.”

IDaNote CEO’su Kyoung Kim ise demecinde;

“Oyun sektörü doğası gereği küresel olsa da Avrupa, Amerika, MENA ve Asya gibi bölgelerde farklı pazar dinamiklerine şahit oluyoruz. Coğrafi olarak uzak pazarların ihtiyaçlarını anlamak her zaman kolay değil. Bu bağlamda, Boğaziçi Ventures’ın yatırımı IDaNote için büyük anlam taşıyor. Boğaziçi Ventures ekibinin Avrupa, MENA ve Rusya’daki stratejik desteği ve başarı tecrübesiyle IDaNote’un vizyonunu önemli ölçüde genişletebileceğimize inanıyorum.”