Boğaziçi Üniversitesi Fizik Bölümü Mezunu Avrupa Nükleer Araştırmalar Merkezi (CERN) Araştırmacısı Dr. Bora Akgün, Boğaziçi Üniversitesi’nde yeni bir laboratuvar kurmaya hazırlanıyor. CERN ortaklığı ve TÜBİTAK’ın finansal desteğiyle açılacak laboratuvarda CERN’ün Büyük Hadron Çarpıtıcısı deneylerinde kullanılan elektronik cihazların geliştirilmesi için çalışılacak.
Ancak Dr. Akgün’ün önünde bir engel var: Pandemi
Boğaziçi Üniversitesi Fizik Bölümü 2005 Mezunu Avrupa Nükleer Araştırmalar Merkezi (CERN) Araştırmacısı Dr. Bora Akgün, TÜBİTAK’ın 2232 kodlu “Uluslararası Lider Araştırmacılar Programı” kapsamında aldığı destekle Boğaziçi Üniversitesi’nde yeni bir laboratuvar açmaya hazırlanıyor. Dünyanın önde gelen araştırma merkezlerinden CERN ile işbirliğiyle kurulacak laboratuvarda, CERN’deki Büyük Hadron Çarpıştırıcısı’nda kullanılan gelişmiş elektronik aygıtlar üzerine çalışılacak. Boğaziçi Üniversitesi Kurumsal İletişim Ofisi’nin sorularını yanıtlayan Akgün, Koronavirüs salgının çalışmaların başlamasını geciktirdiğini belirterek, “Umarım en kısa zamanda laboratuvarımızı Boğaziçi Üniversitesi’nde açmış oluruz. Burada CERN ortaklığıyla fizik ve mühendislik alanlarında disiplinlerarası önemli çalışmalara imza atmak istiyoruz” diye konuşuyor.
Dr. Bora Akgün merkezi ve yapılacak çalışmaları şöyle anlatıyor:
“TÜBİTAK’tan onayı aldık.”
“Boğaziçi Üniversitesi Fizik Bölümü’nden 2005’te mezun olup önce ABD’ye sonra CERN’e gittim. 12 yıldır merkezde önemli araştırmalarda görev alıyorum. Geçtiğimiz yıl TÜBİTAK’ın 2232 kodlu Uluslararası Lider Araştırmacılar Programı’na dahil oldum. Bu program uluslararası alanda dikkat çekici araştırmalar yapan Türk bilim insanlarını verilen desteklerle Türkiye’de çalışmalarına sürdürmeye teşvik ediyor. Bu kapsamda TÜBİTAK’tan aldığım destekle mezunu olduğum Boğaziçi Üniversitesi’nde CERN işbirliğiyle yeni bir laboratuvar kuracağız. Böylelikle ben de Türkiye’ye dönmüş olacağım ve burada çok önemli araştırmalar yapabileceğiz.”
“Çarpıştıcılardaki gelişmiş ekipmanlar için çalışacağız.”
“CERN’de yer alan 27 kilometrelik Büyük Hadron Çarpıtıcısı protonları ışık hızında çarpıştırıyor. Böylelikle ortaya birçok yeni parçacıklar çıkıyor. Biz de bunların izini sürmek için son derece gelişmiş elektronik algıçlar kullanıyoruz. Boğaziçi’nde kurduğumuz merkezde bu elektronik cihazları daha da geliştirmek için çalışacağız. Tabii bunun için elektrik-elektronik gibi mühendislik alanlarıyla disiplinlerarası araştırmalar yapmanız gerekiyor. Boğaziçi’ndeki mühendislik bölümlerindeki bilim insanı arkadaşlarımızla ilerleyeceğiz.
Karantina biter bitmez İstanbul’a geliyorum. Boğaziçi Üniversitesi’nde yer tahsisi konusunda bir an önce yol almak istiyorum. Ardından gerekli ekipmanların bir an önce edinilmesi gerekecek. Bu nedenle ne zaman açılabileceği konusunda net bir tarih vermek çok güç. Ayrıca laboratuvarda lisans, lisansüstü ve doktora öğrencilerimiz de görev alacak. Burada ortaya çıkacak sinerjiyi görmek mutluluk verici olacak.”