Toplumsal cinsiyet eşitsizliği üzerine yapılan araştırmalar, Türkiye’de aynı pozisyonda çalışan kadınların erkeklerden 5’te 1 oranında daha az kazandığını gösteriyor. Özyeğin Üniversitesi Sosyal Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Berna Zengin Arslan, araştırmalara göre kadınların eğitimine yapılacak 1 dolarlık yatırımın ekonomiye 5 dolarlık katkı sağlayacağını belirtiyor.
Dünya genelinde yapılan araştırmalar Türkiye’de kadın ve erkek arasındaki ücret eşitsizliğinin yüzde 20 oranında olduğunu gözler önüne seriyor. Bir başka deyişle Türkiye’de aynı işi yapan kadınlar 80 TL, erkekler 100 TL kazanırken; kadınların eğitimine ve istihdamına yapılan 1 dolar yatırım ise ekonomiye 5 ila 7 dolar arasında katkı sağlıyor.
Özyeğin Üniversitesi Sosyal Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Berna Zengin Arslan son 10 yılda Avrupa Birliği (AB) üyesi ülkeler içerisinde toplumsal cinsiyet eşitliği hakkında gelişmeleri ortaya koyan Cinsiyet Eşitliği Endeksi’ne göre kadınların istihdam oranında iyileşme gözlemlendiğini ancak yakalanan oranların hala yeterli olmadığını söyledi. OECD ücret eşitsizliği sıralamasına göre Türkiye’de kadın-erkek ücretleri arasındaki farkın yüzde 20.06 olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Arslan, bu oranla Türkiye’nin en kötü altıncı ülke konumunda bulunduğunu belirtti.
1 dolar yatırım ile ekonomiye 7 dolarlık katkı sağlanabilir
Birleşmiş Milletler’in (BM) Toplumsal Cinsiyet Hedefleri raporuna göre; kadınların güçlendirilmesinin ekonomik büyümenin ve sosyal gelişmenin desteklenmesi için öncelikli şart olduğunun altını çizen Doç. Dr. Berna Zengin Arslan “BM’nin yapmış olduğu araştırmaya göre; kızlar için eğitim programlarına ve evlilik yaşını yükseltmeye yapılacak her bir dolar yatırım topluma beş dolar olarak geri dönüyor. Kadınlar için gelir getiren faaliyetleri iyileştiren programlara yapılan bir dolarlık yatırım ise ekonomiye 7 dolar kazandırıyor” dedi.
Eğitim kurumlarında dahi eşitsizlik söz konusu
“AB Bölgesi’nde ve hatta dünya çapında yapılan araştırmalar toplumsal cinsiyet konusunda akademide ve araştırma kurumlarında dahi bir dengeden söz edilemeyeceğini gözler önüne seriyor” diyen Doç. Dr. Berna Zengin Arslan Avrupa Komisyonu’nun Ufuk 2020 programı kapsamında yaptığı çağrı üzerine, Özyeğin Üniversitesi olarak eğitim, araştırma ve inovasyonda toplumsal cinsiyet eşitliği ve dengesinin teşvik edilmesi ile kadın araştırmacıların yetenek ve birikim kaybının önüne geçilerek hem akademik hem de ekonomik verimliliğin en üst seviyelere çıkarılmasını sağlamak hedefiyle bir AB projesi olan PLOTİNA’yı hayata geçirdiklerini söyledi.
STEMM alanlarında kadın oranları oldukça düşük
Doç. Dr. Berna Zengin Arslan “Küresel araştırmalarda özellikle üst düzey karar alıcı organlarda kadınların erkeklere oranla daha az yer aldığını görüyoruz. Bunun yanında, akademik unvanlar açısından alt seviyelerde bir denge görülüyor olsa da yukarı seviyelerde kadınların temsilinin çarpıcı biçimde azaldığını gözlemliyoruz. Bizim yaptığımız öz değerlendirme çalışmasında da bu bulgularla uyumlu sonuçlar elde ettik. Özellikle uluslararası akademik dünyada STEMM başlığıyla ifade edilen bilim, teknoloji, mühendislik, matematik ve tıp gibi alanlarda hem öğrenciler hem de akademisyen ve araştırmacılar arasında kadınların oranı bir hayli düşük denebilir. Bu durum da BM Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri çerçevesinde de ifade edildiği gibi, ekonomik verimlilik ve mükemmellik açısından ciddi olumsuzluklara neden oluyor” diye konuştu.
Özyeğin Üniversitesi’nin Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Planı’nın BM Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri’nin 5’incisi olan hayatın her alanında toplumsal cinsiyet eşitliğini gerçekleştirme amacıyla uyum içinde olduğunu kaydeden Doç. Dr. Berna Zengin Arslan “Hem ülkemiz hem de AB Bölgesi’nde benzer projeler hayata geçirmek isteyen araştırma kurumları ve üniversiteler, projemizin bulgularından ve iyi uygulama örneklerinden yararlanabilecek” dedi.