Geçtiğimiz hafta Helsinki’de dünyanın en büyük startup etkinliklerinden biri gerçekleşti: Slush. Farklı ülkelerden startupların Slush sahnesinde olabilmek için yaptığı başvuruların ardından, sunum yapacak 100 startup belirlendi. Türkiye’den üç startup ilk 100 arasına girdi ve Slush’ta sunum yapmaya hak kazandı. Biri İzmirli bir biyoteknoloji startup’ı: Initio. Diğer ikisi ise İstanbul’dan yapay zeka startupları: Paym.es ve Metrobi
Initio, özellikle ilaç endüstrisinde kullanılmak üzere 3D hücre kültür laboratuvarları geliştiriyor. Initio aynı zamanda, TEPAV’da MSD desteği ile yürüttüğümüz son BIO Startup Programımızın biyogirişimcilerindendi. Finalist olmuş ve birlikte ABD’deki BIO Convention’a katılmıştık. Orada da yaptığı görüşmelerde şirketlerden ilgi görmüştü.
Yapay zeka startuplarından biri olan Metrobi, taşıtların hareketlerini yapay zeka ile analiz ederek yolculara hizmet sunuyor. Yolcuların toplu ulaşım olanaklarını tıpkı kendi taşıtlarıymış gibi güvenerek kullanabilmelerini hedefliyor. Metrobi, trafik durumunu anlık hesaplayarak taşıtların nereye ne zaman geleceğini dakikası dakikasına hesaplıyor. Bir yere toplu ulaşımla en hızlı nasıl gidileceğini gösteriyor, yolculuktayken dahi eğer bir taşıt gecikecek olursa daha hızlı yeni alternatifleri belirtiyor.
Paym.es ise, sosyal medya üzerinden chatbot ile kolay ve güvenli e-ticaret yapmanızı sağlayan bir startup. E-ticareti daha kolay, güvenilir ve etkileşimi yüksek bir alana taşıma hedefiyle çalışmalarına hızla devam eden bu girişim, kullanıcılara karşılarında bir insan zekâsı olduğunu hissettirebilmeyi amaçlıyor. Paym.es Slush 100’de yaptığı sunumun ardından, ilk 50 arasına da seçilmeyi başararak Slush’a devam etme şansına sahip oldu.
Hep söylüyoruz, dünya artık değişti. Bu değişimin arkasında da biyoteknoloji, yapay zeka gibi yeni teknolojiler var. Teknolojik dönüşüm 21.yüzyılın ana konusu. Küresel gündemde ya da ülkelerin tekil gündemlerinde bugün yer alan meseleler arasında, teknolojik dönüşümün etki etmediği konu bulmak imkansız. 21.yüzyıl, 20.yüzyıldan farklı. Yeni teknolojiler sadece üretim ve Ar-Ge yöntemlerini değiştirmedi. İş modellerinden şirket davranışlarına, binalardan ticaretin yapılma biçimine kadar hayatımızın her alanını derinden etkiledi ve etkilemeye devam edecek.
Peki bizde yok mu dünyadaki bu dönüşüme etki edebilecek startuplar? Gördüğünüz gibi var. Slush 100’e giren Türkiye’den startuplar buna örnek. Sayıları bunlarla sınırlı da değil. Şehirleri, enerjiyi, otomobilleri, sağlığı yeniden şekillendiren startuplar Türkiye’de de var. Bu teknoloji startupları, Türkiye’nin 21.yüzyılda kendini yeniden keşfetmesi için büyük bir fırsat. Elimizdekilerin farkına varsak, sonra onlardan nasıl daha büyük değer yaratabileceğimize odaklansak.