Boyner’in sürdürülebilirlik hedefi: 2025’te Daha Fazla Dönüşüm ve Daha Verimli Kaynak Yönetimi

Sürdürülebilirliği yalnızca bir hedef değil, iş yapış biçiminin ve uzun vadeli büyüme stratejisinin ayrılmaz bir parçası olarak benimseyen Boyner, çevresel etkilerini azaltan ve toplumsal fayda yaratan uygulamaları tüm iş süreçlerine entegre ediyor. Boyner, enerji verimliliğinden döngüsel ekonomiye, lojistikten mağaza içi uygulamalara kadar uzanan somut adımlarla, 2025’te daha fazla dönüşümle perakende ekosisteminde döngüselliği arttırmayı hedefliyor.

Sürdürülebilirliği uzun vadeli bir dönüşüm anlayışı olarak ele alan Boyner, kaynak verimliliği, yenilenebilir enerji ve yeni nesil mağazacılık adımlarıyla doğaya duyarlı, ölçülebilir ve kapsayıcı bir etki yaratmayı hedefliyor. Marka, yenilenebilir enerji üretiminden ürün yaşam döngüsüne kadar geniş bir yelpazede sürdürülebilir uygulamaları hayata geçiriyor.

Bugüne kadar 16 bin ton karbon emisyonu engellendi

Her ürünün yeniden bir kaynağa dönüşebileceği inancıyla hareket eden Boyner, milyonlarca ürünü yeniden ekonomiye kazandırarak ölçülebilir bir çevresel fayda sağlıyor. Bu doğrultuda, döngüsel dönüşümün temsilcisi Nivogo iş birliğiyle yürütülen proje kapsamında, satışa sunulamayan ürünler yenilenerek ekonomiye kazandırılıyor ve yeni kullanıcılarıyla buluşturuluyor. 2021’den bu yana yenilenen 1,6 milyon ürün sayesinde yaklaşık 12,8 milyar litre su tasarrufu sağlandı, 16 bin ton karbon salımı engellendi. Bu kazanımlar, 17 binden fazla hanenin yıllık enerji tüketimine ve 23 milyon kişinin yıllık içme suyuna denk geliyor.

Mağazalarda sıfır atık ve enerji verimliliği hedefi

Boyner, mağazacılık operasyonlarında da sürdürülebilirliği ön planda tutuyor. Elektrik tüketimleri anlık olarak izleniyor, gece saatlerinde oluşan gereksiz enerji kullanımı önlenerek karbon ayak izinin azaltılmasına katkı sağlanıyor. Marka, Boyner Cadde mağazasında, atık kumaşlardan elde edilen sanat eserleri ve yağmur suyu arıtma sistemleri gibi çevreci uygulamalarla sürdürülebilirlik yaklaşımını mağaza deneyiminin bir parçası haline getiriyor. Bu çalışmalarıyla Boyner Cadde mağazası “Sıfır Atık Belgesi”, Boyner Merkez Ofis ise “Yeşil Ofis” belgesi almaya hak kazandı. Boyner, 2012’den bu yana “Yeşil Ofis” uygulamalarını sürdürüyor.

Lojistikte doğaya saygılı dönüşüm

2024’te geri dönüştürülmüş kasalar kullanarak yaklaşık 3.400 ağacın kesilmesini engelleyen Boyner, kullanılmış kartonları da dolgu malzemesi haline getirerek yeniden kullanıyor. Lojistik depo alanlarında sensörlü aydınlatma sistemleri ve ortak atık üniteleriyle enerji tüketimi ve atık miktarı minimuma indiriliyor.

Sürdürülebilirliği toplumsal faydayla birleştirdi

Mağazalarda teşvik ettiği çok kullanımlı çanta uygulamasıyla Boyner, son 3 yılda 22 milyonu aşkın naylon poşet kullanımının önüne geçti. Çantalardan elde edilen geliri ise çeşitli sivil toplum kuruluşlarının projelerine aktararak çevresel sürdürülebilirliği toplumsal faydayla birleştirdi.

2025’te de gezegen için pozitif etki odağı devam ediyor

Boyner, sürdürülebilirliği yalnızca çevresel bir sorumluluk değil, iş yapış biçiminin ayrılmaz bir parçası olarak görüyor. Marka, yenilenebilir enerji yatırımları, döngüsel ekonomiye katkı sağlayan projeler, ölçülebilir lojistik dönüşümler ve topluma değer katan iş birlikleriyle sürdürülebilirlik vizyonunu güçlendiriyor. 2025’te de bu alanda daha güçlü bir etki yaratmayı hedefleyen Boyner, çevresel etkilerini azaltmaya, sosyal fayda üretmeye ve ekonomik sürdürülebilirliği destekleyen uygulamalarıyla gezegen için pozitif bir etki yaratmaya devam edecek.

Güncel İçerikler