2016 yılında kurulan ve Finlandiya’nın vahşi doğasında yetişen ahşabın en iyi hammadde seçimi olduğunu söyleyen girişim Innomost, huş ağacı kabuğunu çevreye zararlı bileşenlere sürdürülebilir bir alternatif olarak yeni pazarlara sürüyor.
Günümüzde kullanılan kozmetik bileşenlerinin ve ambalaj malzemelerinin çoğu birçok çevresel ve etik sorunla ilişkilendirilen fosil yakıtlardan, plastikten veya palmiye yağından yapılıyor. Innomost, kozmetik üreticilerine yüksek hacimlerde bile huş ağacından elde edilen yeni biyolojik olarak parçalanabilen ve yenilenebilir bileşenler sunuyor. Döngüsel ekonomiye inandığını söyleyen girişim, ahşap bazlı içerikleriyle vegan, gluten ve alerjen içermeyen çok çeşitli fırsatlar sunuyor ve huş ağacından elde edilen biyolojik olarak parçalanabilen ve sürdürülebilir ürünlerin şirketin inovasyon potansiyeli için sadece bir başlangıç noktası olduğunu iddia ediyor.
Innomost’un mevcut ürün portföyü huş kömürü tozu, huş kabuğu tozu, betulin, süberin ve azelaik asitten oluşuyor ve bu bileşenler cilt bakımı, saç bakımı, vücut bakımı, dekoratif kozmetikler ve ağız bakımı dahil olmak üzere tüm kozmetik ürün kategorilerinde kullanılabiliyor. Birinci sınıf deneysel araştırma ve yüksek kaliteli altyapıya ek olarak yenilikçi ve özel müşteri çözümlerine sahip olduğunu belirten Innomost, aktif bileşenlerin insan derisinin yabancı maddelere karşı koruyucu tabakasını korumak veya iyileştirmek, yaşlanma belirtilerini geciktirmek ve sağlıklı bir cilt mikrobiyomunu sürdürmek için tasarlanmış olduğunu söylüyor.
Şirket, ağustos ayında yaptığı açıklamada Metsä Spring tarafından yönetilen finansman turunda 5 milyon euro değerinde yatırım aldığını duyurmuştu. Yeni sermayeyi merkezi olan Kokkola’da bir pilot tesis kurmak için kullanacağını belirten girişim, devam eden Ar-Ge çalışmalarına ve uluslararası pazarlardaki mevcut müşteri tabanını büyütmeye yatırım yapacak. Innomost, 2023 yılına kadar yılda 20 ton huş ağacı kabuğu ürünü üretebilecek bir üretim tesisi kurmayı da hedefliyor.