1991 yılında Sovyetler Birliği’nden ayrılarak yeniden bağımsızlığını kazanan Estonya, son 20 yılda yaptığı atılımlarla geleneksel bir devletten dijital bir topluma doğru evrilmeyi başardı.
Dünyanın en gelişmiş dijital toplumu olma vizyonuyla bu alanda uzun yıllardır çalışmalar gerçekleştiren Estonya’nın yapay zeka stratejisi “KrattAI” bugün ise büyük bir dönüşüme hizmet ediyor. KrattAI, Estonya Hükümeti’nin 2014 yılında hayata geçirdiği e-oturum (e-residency) programından sonraki en büyük inovasyon projesi olarak da ayrıca dikkat çekiyor.
Estonya, vatandaşlarının kamu hizmetlerinin yüzde 99’unu dijital olarak alabilmesi için devreye aldığı yatırımlarla bugün birçok hizmeti dijital ve yapay zeka teknolojilerinden yararlanarak sunabiliyor. Teknoloji dünyasının saygın yayınlarından Wired’ın araştırmasına göre Estonya, dünyada en gelişmiş dijital toplumuna sahip bulunuyor ve ülkenin dijital devlet alanında küresel anlamda lider olduğu belirtiliyor.
Estonya’nın ulusal yapay zeka stratejisi: “KrattAI”
Estonya hükümeti yapay zeka stratejisi “KrattAI”yı oluşturmadan önce ilk olarak yapay zekanın (AI) kamu ve özel hizmetlerde kullanımını ve getirilerini araştırdı. Bu planı hayata geçirmekteki zorlukları yok etmek içinse yasal bir stratejik çerçeve oluşturulmasına karar verildi. Sonrasında bu stratejinin tam olarak hayata geçirilmesi ve kamu hizmetleri için kullanılmasına yönelik 2019-2021 döneminde 10 milyon avroyu aşkın yatırım yapılmasını kararlaştırdı.
“KrattAI”, aslında yapay zeka çözümlerinin devlet ve kamu hizmetlerinde yaygın olarak kullanılması, böylece verimlilik ve kolaylık yaratılmasını amaçlıyor. Estonya vatandaşlarının yapay zeka tabanlı sanal asistanlarla devlet dairelerindeki işlerini kolayca halletmesi amaçlanıyor. Bu strateji kapsamında şu an 30’u aşkın yapay zeka hizmeti halka sunuluyor. Tarım alanları ile ilgili analizlerin yapılmasından, pasaport başvurularına kadar birçok hizmet bu yolla gerçekleştirilebiliyor.
Estonya, Türk girişimciler için de yeni fırsatların kapısını aralıyor
Dijital dönüşüm ve girişimciliğe yaptığı yatırımlarla bugün dünyanın en iyi girişim ekosistemine sahip olan ve 1,3 milyonluk nüfusuna rağmen değeri 1 milyar doların üzerinde 4 genç teknoloji şirketi (unicorn) çıkaran Estonya, Türk girişimciler için önemli fırsatlar sunuyor.
Estonya’nın dünyada ilk kez uygulamaya geçirdiği, dünyanın herhangi bir ülkesinin vatandaşlarına resmi dijital kimlik elde etme hakkı sunan e-Residency (e-Oturum) programı, dünyanın herhangi bir yerinden Avrupa Birliği (AB) pazarında kurulmuş bir şirket olma avantajları sunarken, AB üyesi ülkelerle AB ortak pazarının sağladığı imtiyazlar ile ticaret yapma imkanı tanıyor. Programa Türk girişimcilerin ve yatırımcıların ilgisi giderek artıyor. COVID-19 süresince Türk vatandaşları Estonya’da uzaktan şirket kuranlar arasında en tepelerde yer aldılar.
Bugüne kadar 2600’ü aşkın T.C. vatandaşı ‘e-Oturum’ aldı
AB ortak pazarında iş yapmak isteyen ve diğer şirketlerle rekabet ederken geride kalmamak isteyen Türk girişimciler Estonya’nın e-Residency (e-Oturum) programı yoğun ilgi gösteriyor 2600’ü aşkın Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının ‘e-Oturum’ aldığı program, dünya çapında 65 binin üzerinde kişiye ulaşırken, şimdiye kadar Türkiye’den e-Oturum (e-Residency) yoluyla kurulan şirketlerin sayısı ise 650’yi aştı.
Program, e-Residency ile kurulan bir AB şirketinin, sadece Avrupa’da faaliyet göstermesini kolaylaştırmakla kalmıyor, aynı zamanda dünya çapında iş yaparken AB’nin hukuki çerçevesinden de yararlanmasına olanak sağlıyor.