Bugünkü konuk yazarımız yerli girişim Phoenix Enerji kurucu ortağı Yusuf Furkan Ergür.
Bugün sizlerle BloombergNEF’ in yayınlamış olduğu hidrojen ekonomisi raporuna ilişkin konuşacağız. Konu ile ilgili yazıma başlamadan önce sizlere Phoenix Enerji şirketini ve bu şirketin yöneticisi olarak tam olarak ne yaptığımızı anlatmak istiyorum.
Hidrojen günümüzde değerli yakıtlardan bir tanesi ve bu yakıtın üretilmesine dair birçok yöntem bulunmuş durumda yine aynı şekilde hidrojen yakıtının taşınması da bilinen teknolojilerden biri fakat bir teknolojinin varlığı o teknoloji uygulanabilir kılmıyor. Hidrojenin nakliye maliyetlerinin oldukça pahalı olması bu enerji değeri yüksek gazın yaygın kullanımının önündeki en büyük engel ve bir enerji firması olarak biz ağır sanayi tipi endüstrilerde kömür yaygın yakıt kullanımı sonucunda çokça rastlanan bir baca gazı olan karbon monoksit gazına su püskürtme yöntemi ile hidrojeni üretebiliyoruz. Üretilen hidrojeni ise patentli ürünümüz olan ayrıştırıcımız ile hiçbir fiziki baca değerini değiştirmeden ayrıştırıp fabrikanın yakıt olarak kullanımına sunuyoruz. Çimento ve Demir Çelik sektörlerinde çeşitli POC’ler sonucunda yakıtın %13 ila %30 arasında bir oranının bu yöntem ile karşılanabileceğini keşfettik. Konu ile ilgili ticari çalışmalarımızı da sürdürmekteyiz.
Gelelim yayınlanan rapora:
Rapor kısaca hidrojeni yenilenebilir enerjiye bir alternatif olarak görüyor. Yenilenebilir enerjideki depolama sorununu California örneği ile hepimizin bildiğini düşünüyorum. İhtiyaç duyulandan fazlasını üretmek yenilenebilir enerji söz konusu olduğunda depolamaya ve iletimine dair sorunlar sebebiyle çöpe enerji atmak anlamı taşıyor. Dünyadaki genel kanı ise raporda da ele alındığı üzere yenilenebilir enerjiyi kaynak olarak kullanan hidrojen üretim sistemleri kurulması yönünde.
Phoenix olarak dünya ülkeleri bu ileri teknoloji noktaya gelmeden önce ağır sanayiye sunduğumuz çözümü yazının başında size bahsetmiştim. Firmalardaki yanma sistemleri yakıtın yüzdesel olarak Phoenix’in baca gazından geri kazandırdığı miktarda hidrojen olduğunda revizyona ihtiyaç duymadan yakabilmek de. Bu noktada Phoenix’in bir yenilenebilir enerji tesisinin maliyetinin yanında bile komik duracak küçüklükte yatırım maliyetine sahip mevcut teknolojisi hidrojen ile tanışma için ilk adım olabilir.
Kendime sonrasında ne var sorusunu sorduğumda ise: Raporda ve teknoloji haberlerinde sıkça rastladığımız metan bozulması ile hidrojen üretimi konusu ile karşı karşıya kalıyorum. Hidrojen üretimi için sık kullanılan mevcut ve ucuz bir teknoloji. Bu teknolojiye dair biraz daha araştırma yaptığımda ise Phoenix’in metan bozulması gerçekleştiren ve hidrojeni ürün üretiminde kullanan bir firma ile yürütmekte olduğu ar-ge projesi çıkıyor karşımıza. Evet metanı yüksek sıcaklık ile bozulmaya uğratarak günün sonunda 1 birim metandan 4 birim hidrojen ürettiğimiz reaksiyon hem cam sanayinde hem rafinerilerde sıkça rastladığımız bir teknoloji. Fakat ilgili reaksiyonlar sonucu elde edilen gaz yüksek miktarda karbondioksite sahip karışık bir gaz. Biz ise bahsettiğimiz ar-ge çalışmasında Phoenix’in POC’lerinde diğer baca gazlarından hidrojeni ayırmak da kullandığı seperatörü ile karbondioksit gazından ayrıştırılmış saf bir hidrojen elde etmeyi hedefliyoruz. Bu şekilde elde edilen saf hidrojen rafinerilerde emisyon çözümü olurken cam sanayisinde daha iyi bir kalaylama vaadini bize sunuyor.
Mevcuttan, dünyanın ne yaptığından ve ar-ge den bahsettin, peki hedefin nereye varmak dediğinizi duyar gibiyim.
Hedefim şu şekilde:
“Dünyada sonunun gelmesi en zor olan enerji kaynağı çöp. Evet yanlış duymadınız çöp.”
Çöpleri depolayıp ürettiğimiz LFG gazını yakarak enerji elde ediyoruz. Maalesef bunu mühendislik olarak mükemmele doğru gittiğimiz şu yıllarda bile çok düşük bir verimle yapıyoruz. Fakat bu sistemi geliştirmek mümkün. Bu sistem LFG gazının yarısından fazlasını oluşturan metan gazı hidrojene dönüştürülerek daha verimli hale getirilebilir. Bu çalışmanın tek başına %70 miktarında sistemin elektrik üretimini arttırdığını makalelerde görebiliyoruz. Peki ya bu dönüşüm sonucu hidrojeni elimizde kalan gazlardan ayrıştırmayı tercih edersek? Bu Phoenix seperatörü ile mümkün. Bu yöntemi tercih edersek sadece ayrıştırmadan arta kalan karbondioksit çöp depolama ünitesine geri dönerek LFG üretimini 3 kat arttırabilecek miktarda. Geriye kalan saf hidrojen ise 4.2 kat fazla enerji üretilecek şekilde yakılabiliyor. Kısaca özetlemem gerekirse: Doğaya hidrojenin yanması sonucu oluşan su buharından başka bir gaz salmadan çöpümüzü mevcut sisteme nazaran kat ve kat daha verimli bir şekilde elektriğe çevirebiliriz.
30 yaşına bile ulaşmamış olmasına rağmen hayatının son 6 yılını hidrojene vermiş biri olarak şöyle özetleyebilirim bu raporu: Dünyanın gözünün hidrojene çevrilmesi gerekli ve önemliydi bunu sağladıkları için teşekkür ederim ancak raporda gidilmesi hedeflenen o harika son noktaya varana kadar dünyanın bahsettiğim ara geçiş formlarına ihtiyacı var. Buna ek olarak tam olarak yenilenebilir azledilemese de emisyon salmadan her gün ürettiğimiz ve insanlık ırkı yok olana kadar üretmeye devam edeceğimiz çöpümüz ile de hidrojen üretebiliriz.