Girişiminiz için ekip kurarken daha önceden birlikte çalışmış olanları tercih edin

Bir girişimdeki kurucu ortakların birbirini tanımasına ve daha önceden birlikte işler yapmış olmasına yatırımcılar ve mentorlar tarafından özellikle dikkat edilmesine hepimiz rastlamışızdır. Bir kaç “pitching” izlemiş olanlar, yatırımcıların “peki siz birbirinizi ne kadar zamandır tanıyorsunuz” ya da “birlikte daha önce bir şey yaptınız mı” tarzı sorularına kulak misafiri olmuştur. Emin olun yatırımcı ya da mentor arkadaşlar bunu zaten başınızda var olan onlarca derdi daha da arttırmak için sormuyorlar. Deneyimleri, bu sorunun ve cevabının proje başarısı ile orantılı olduğunu söylediği için bu sorular ile karşılaşıyorsunuz.

Kurucu ortaklar bir yana, bir girişimdeki yazılım geliştirici ekibin birlikte toplam çalışma tecrübelerinin yüksekliğinin de işin başarısını etkilediği konusunda ahkam kesmek istiyorum. Oxford Üniversitesi’nden David Upton’ın yürüttüğü, 1.004 ayrı proje üstünde çalışan 11.376 kişi ile yaptığı “Ekibi bir arada tutmanın/ekibin uzun süreli birlikte çalışmasının gizli yararları” konulu HBR’de 2013 yılında da yayımlanan bir araştırmanın sonuçlarında şöyle bir şey var.

Eğer bir yazılım ekibindeki birlikte çalışmış olma tecrübesi %50 artarsa, ortaya çıkan ürün %19 daha az hatalı ve bütçeden sapma oranı da %30 daha az oluyor.

Araştırmaya göre, bir ekibin birlikte çalışmaya ne kadar aşina olduğu, her bir bireyin kendi başına ne kadar tecrübeli olduğundan da önemli bir performans göstergesi haline geliyor.

Girişimciler ne yapsın?

Daha önceki yıllarda kurumsal firmalardaki IT ekipleri proje verimliliği ile ilgili birkaç çalışma yapmıştım. Bahsettiğim HBR’deki araştırmanın çok benzeri sonuçlar elde etmiştim. Daha sonraki yıllarda kurumsal hayattan vazgeçip girişim dünyasına girdiğimde de gözlemlerim bu yönde oldu.

Girişim dünyası için ilk bakışta biraz alakasız bir araştırma gibi gelebilir. Bir çok girişim, zaten kurucu ortaklardan en az birisinin teknik becerileri ile yola çıkıyor. Ancak konu, fikrinizin başarısı olduğunda, ekip, takım ya da çalışma arkadaşları kavramlarının önemi neredeyse fikrinizin kendisinden bile önemli hale geldiği yadsınamaz. Fikriniz dünyayı değiştirecek nitelikte devrimsel olsa bile, bunu yürütebilecek ve gerçekleştirebilecek bir ekip ile birlikte hareket edemiyorsanız, başarısız olma olasılığınız çok yüksek olur. Neydi mottomuz? Fikir 1 kuruş, gerçekleştirme/sürdürebilme 99 kuruş.

Örnekler, örnekler, örnekler…

Bu konunun matematiğine varsayımsal bir örnek ile hızlıca bakalım (evet, hepimiz matematiği, dokümantasyonu ve tabloları çok severiz girişimciler olarak). Bu varsayımsal örnekte seçimi bir robota bıraktığınızı ve robotun “sadece” tablodaki verileri göre karar verdiğini düşünmenizi istiyorum (Terminator bu iş için çok uygun olmayabilir, belki başka bir robot!). Yoksa bir ekip seçerken değerlendirilecek konular içinde “kişilik”, “uyum”, “ego”, “fikre inanmışlık”, “adanmışlık” gibi onlarca insani konuların da çok önemli gerek-şart olduklarını hepimiz kabul ediyoruz.

Diyelim ki bir yazılım projeniz var ve işin teknik geliştirme kısmı ile ilgili kendinizin ya da kurucu ortaklardan birisinin üstlenebileceği bir birikiminiz, yazılım geçmişiniz de yok. Yani işi bir yazılım ekibi ile birlikte yapacaksınız. Ekip kurmak için arayıştasınız, etrafınızı bilgilendirdiniz, kendi tanıdık ağınızdakiler ile görüştünüz, sosyal medyada ilanlar yayınladınız. Birbirini tanıyan üç arkadaş size geliyor ve bu işi üstlenebileceklerini ve MVP’yi 3 ayda tamamlayabileceklerini söylüyorlar. Karşılığında da sizden (tamamen varsayımsal değer olan) 15 adet elma istiyorlar. Diğer yandan, yine aynı işinizi yapabilme potansiyeli olan üç ayrı kişi sizden toplamda 10 adet elma istiyor. İşi de toplamda 2.5 ayda tamamlayabilecekleri bilgisini elde ediyorsunuz. Özgeçmişlere, geçmiş tecrübelere bakıyor ve şöyle bir sonuç ortaya çıkarıyorsunuz:

Ekip adı

Bireysel tecrübe toplamı

Tutar

Teslim Süresi

Ekip 1

6 + 5 + 4 = 15 yıl

15 elma

3 ay

Ekip 2

6 + 7 + 6 = 19 yıl

10 elma

2.5 ay

Not: Bireysel tecrübe toplamı = her bir bireyin kendi alanındaki tecrübe yılı toplamı

Sonuca sadece Excel rakamları olarak bir finans uzmanı gözüyle ya da bahsettiğimiz robot gözü ile baktığımızda, rakamlar 1. ekip için pek iç açıcı değil. Hem süre daha uzun, hem de istenilen ücret diğer ekibin toplam maliyetine göre %25 daha fazla. Yani her ay için 1. ekip sizden 5 elma isterken, diğer ekip de aslında her ay için 4 elma talep etmekte gibi görülüyor. Ayrıca bireysel tecrübelerine bakıldığında, Ekip 2’deki herkesin ciddi bir birikimi olduğu da görülüyor. Kolay ve matematiksel seçim sizin 2. ekibi seçmeniz yönünde baskılıyor. Maliyet ve ürünü piyasa çıkarma konusunda Ekip 2 gerçekten çok avantajlı durumdalar. 

Ancak, burada özellikle deneyimsiz yatırımcıların gözden kaçırdıkları, deneyimlilerin ise çok ilgilendiği en önemli değer, araştırmaların da ortaya koyduğu gibi, “Birlikte iş yapma süreleri”. Bunu da yukarıdaki tabloya yerleştirdiğimizde işler biraz farklı görülmeye başlıyor.

Ekip adı

Birlikte iş yapma süreleri

Bireysel tecrübe toplamı

Tutar

Süre

Ekip 1

4 yıl

6 + 5 + 4 = 15 yıl

15 elma

3 ay

Ekip 2

0.5 yıl

6 + 7 + 6 = 19 yıl

10 elma

2.5 ay

Deneyimli bir yatırımcı, buradaki birlikte çalışma süresinin, projeyi başarabilmeyi ve çıkan ürünün kalitesini ne kadar etkilediğini bilecek ve büyük ihtimalle Ekip 1 yönünde oy kullanacaktır. Deneyimsiz ve sadece maliyet eksenli bakış açısına sahip birisinin ise, Ekip 2’de ısrarcı olması daha muhtemeldir.

Yapılacak çok iş var…

Ekip içinde daha önceden birlikte proje yapmış olmak, hem profesyonel olarak iş aktarımlarının hangi dilde, ne şekilde yapıldığını daha önceden netleştirmiş olacak, hem de birlikte bir işi daha tamamlamanın mutluluğunu yaşatacaktır. UI ile ya da UX ile ilgili konuda çalışan ekip arkadaşınıza “login sürecini X projesinde yaptığımız gibi yapalım” demek, “login süreci için şu şekilde talepler olmuş, bunu da şöyle şöyle yapalım” demekten çok daha hızlı sonuca götürecektir.

Ekip üyelerinin birbirleriyle uzun süreler çalışıyor olmasının performans güçlendirici bir değer olduğunu hem deneyimlerimiz ile hem de araştırmalar sayesinde biliyoruz. Ancak, özellikle yazılım gibi yaratıcılık da gerektiren konularda çok uzun süredir birlikte çalışmış olan ekiplerin yüksek performanslarının, yıllar geçtikçe düşüşe geçtiği de bir gerçek. Bu durumda ekip içindeki alışkanlıkların değiştirilmesine yöneliyor olmak, bu konuda çaba sarfediyor olmak çözüm olabilir. Çoğu yerde dediğimiz gibi; fikri oluşturmak kolay, önemli olan onu nasıl işletebildiğimiz.

Güncel İçerikler